"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

Bilgi Notu

-vurulursun, dediler -vurulurum, dedin -ölürsün, dediler -ölürüm, dedin

yazı resim

neydi öfken o gün ay balam
deli ırmaklar gibi coştun
meydan okuyarak kahpe namlulara
ölüme koştun

neden gittin diyemiyorum
hepimiz seninleydik eksiksiz
satılmış sokaklarda
kuşatılmış semtlerde yürüyorduk hepimiz

-vurulursun, dediler
-vurulurum, dedin
-ölürsün, dediler
-ölürüm, dedin
ve öldün kutsal bildiklerinin uğrunda civan çağında

bir anda geçti cesaretin bizleri
yürüdün çıplak namlular üzerine yalınayak
bir kez kan bulaşmış kurt dişlerine ay balam
namlular insaftan uzak
ve şehir şehir
semt semt
tuzak
tuzak
tuzak

seninle düştük ana bildiğimiz toprağa
seninle can çekiştik barut kokulu gri gökler altında
ve seninle yarım kaldı attığımız çığlık dudaklarımızda

seninle sarılarak ak kefenlere
senin için durduk er kişi niyetine cenaze namazına
ve seninleydi dualarımız yusuf kokulu medreselerde

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön