RESULULLAH’A SALAVATIN ÖNEMÝ….
Rasulullah’ýn (s.a.v.) þöyle buyurduðu anlatýldý: vefatýmdan sonra, sizden kim bana selam gönderirse, Cebrail bana gelir ve þöyle der: ya Muhammed ümmetinden falan kimsenin sana selamý var. Buna karþýlýk ben þöyle selam alýrým: benden de ona selam olsun, ayrýca onun için Allah’tan rahmet ve bereket dilerim.
Rasulullah (s.a.v) buyuruyor ki: ümmetimden bir kimse bana bir salâvat getirse Allah’u Teâlâ ona on salâvat eyler. Ayrýca on derecesini yükseltir, on hatasýný da baðýþlar.
Rasulullah (s.a.v) buyuruyor ki: bir kimse bana salâvat okumayý unutursa cennetin yolunu þaþýrmýþ olur.
Ýyilik gördüðü kimselere iyilik etme minnettarlýðý duyan, hatta bir kahvenin kýrk yýl hatýrýný sayan insanlar, ebedi hayatýný kurtarmaya vesile olan, Rasulullah (s.a.v)’e elbette minnettarlýk duyacak, adýný duyunca derin bir sevgi ve hürmetle salâvat getirecek, böylece gösterdiði bu baðlýlýkla da þefaatine nail olacaktýr.
Ahzap süresi 56. Ayette: gerçekten Allah ve melekleri Peygamber’e (s.a.v.) salât ederler. O’nu överler. Ey iman edenler; sizde O’nu övün ve selam edin O’na gönülden teslim olun. Buyrulmaktadýr.
Bu ayetin emri gereði olarak, ömründe bir defa salâvat getirmek farz, sonralarý her ilk duyuþta vacip, ayný ortamda tekrar okunmasýna sünnettir denilmiþtir. Anlaþýlan o ki; getirilen salatü selamdan hem Rabbimiz, hem melekler razý olmakta ayrýca melekler salâvat getirenlere dua etmektedir. Hadis kitaplarýnda görüyoruz ki; Efendimiz (s.a.v.)’in cennetteki makamýnýn yükselmesine sebep olan salâvatý okuyan insana melekler: “Allah’ta senin makamýný yükseltsin diye dua etmekte, diðer melekler de bu duaya âmin demektedir.” Salâvat getirmeyene ise; “Allah’ta senin makamýný yükseltmesin” diye tepki göstermekte, diðer meleklerde âmin, diyerek iþtirak etmekteler.
Demek ki, Efendimiz’in adý anýlýnca salâvat getirenler, meleklerin hayýr duasýný alýrken getirmeyenler de bedduasýna maruz kalýrlar. Ayrýca Peygamberimiz (s.a.v.) adýný duyduðu halde kasten salâvat getirmeyen ümmetine kýrýlmakta, bunu da burnu sürtülsün, diye dile getirmektedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e çokta salâvat getirebilmek için O’nu çok seviyor olmamýz gerekir, zira seven sevdiðini dilinden düþürmez öyle deðil mi? Sevdiðini her fýrsatta anar. Biz bunu Hz. Peygamberin hayatýnda görüyoruz, O ümmetini çok seviyordu ve her fýrsatta “ümmetim” diyordu. Cennetin en güzel köþesi onun için hazýrlanmýþken O, ümmeti için gözyaþlarý döküyordu.
Ayrýca Peygamberimiz (s.a.v)’e salâvat getirmek, Allah’ýn rahmetini ve rýzasýný kazanmaya vesiledir. Ali Ýmran suresi 31. Ayette þöyle buyrulmakta: Ey Resulüm! Ýnsanlara deki: eðer Allah’ý seviyorsanýz bana uyun ki, Allah’ta sizi sevsin ve suçlarýnýzý baðýþlasýn. Sahabe-i Kiram Resulüllah’a nasýl salâvat getireceklerini sormuþlar Allah Resul’ü de onlara: her namazda okuduðumuz ve herkesin daha küçücükken öðrendiði salli ve barik duasý olarak bildiðimiz salâvatý öðretmiþtir.
Aslýnda salâvat getirirken þöyle dua etmiþ oluyoruz: “ Ya Rabbi! Resulü Ekrem’in namýný hem dünyada hem de ahrette yüce kýl. O’nun getirdiði islamý bütün cihana yay ve bu dini dünya var oldukça yaþat. O’na ahrette ümmetine þefaat etme hakký ver ve kendisine sayýsýz sevap ihsan eyle.” Salâvat böyle derin manalar içerdiðine göre ve faydasý hem bize hem de tüm Müslümanlara ulaþtýðýna göre salavat getirme hususunda cimrilik etmemeliyiz.
Bir gün Ubey bin Kaab Efendimiz’ e sordu:
-Ya Rasulullah, ben sana çok salatü selam getiriyorum, acaba bunu ne kadar yapmam lazým?
- Dilediðin kadar. Buyurdu Allah Resulü.
-Duamýn 4’te 1’ini salâvata ayýrsam olur mu? Dedi Ka’b,
-Dilediðin kadar yap, ama arttýrýrsan senin için daha hayýrlý olur, buyurdu Efendimiz( s.a.v)
-Öyleyse dualarýmýn yarýsýný salâvata ayýrsam, dedi Ka’b.
-Dilediðin kadar yap, ancak arttýrýrsan senin için iyi olur, buyurdu yine Efendimiz(s..a.v.)
-O halde 3’te 2’si yeterlimi diye sordu,
- Dilediðin kadar yap, ancak arttýrýrsan daha iyi, dedi yine Efendimiz (.s.a.v.)
-Öyleyse duaya ayýrdýðým zamanýn tamamýný salâvata ayýrsam uygun olur mu diye sorunca Ka’b,
-O takdirde Allah bütün sýkýntýlarýný giderir ve günahlarýný baðýþlar, buyurdu Efendimiz (s.a.v.)

          EFENDÝMÝZ(s.a.v.)’ÝN SALÂVAT ÝLE ÝLGÝLÝ HADÝS-Ý ÞERÝFLERÝ


Sabah akþam üzerime 10 defa salâvat getirene þefaatim hak olur.
Ürerime bir kerecik salâvat getiren kimse için Allah’ü Teâlâ görevli meleklerine “bu kulumun üç gün içinde meydana gelen günahlarýný yazmayýn” emrini verir.
Bana salavat getirenlere kýyamet günü þefaatçi olurum, getirmeyenden ise uzaðým.
Bir gün Cebrail bana: Ya Muhammed sana daha önce hiç kimseye getirmediðim bir müjde ile geldim, ümmetinden kim ayakta iken üç defa salâvat getirse, oturmadan önce Allah onu baðýþlar, kim otururken üç defa salavat getirse ayaða kalkmadan Allah onu baðýþlar.
Cuma günü üzerime 100 defa salâvat getirenin Allah 80 yýllýk hatalarýný affeder.
Kýyamet günü insanlarýn bana en yakýn olanlarý bana en çok salâvat getirenlerdir. Bunlarýn dýþýnda ayrýca salâvat unutulan sözün hatýrlanmasýna da vesile olur. Yine salâvat duanýn kabul edilmesine vesiledir.
Bir gün Allah Resulü namazdan sonra, Allah’a hamd, etmeden ve Rasulullah’a salâvat getirmeden “ Allah’ým beni baðýþla” diye dua eden birini gördü. Adamýn böyle yapmasý üzerine Rasulullah (s.a.v.) “o adam acele etti buyurdu” sonra adamý çaðýrdý ve: dua etmek istediðinizde “ Allah’a hamd ile baþlayýnýz ve sonra Peygamberine salatü selam getiriniz, daha sonrada istediðiniz duayý ediniz.” Buyurmuþtur.
Allah Resulü buyuruyor: kýyamet günüde 3 kiþi Allah’ýn arþýnýn gölgesinde gölgelenecektir.
1-üzüntülü kiþinin üzüntüsünü teselli eden kiþi.
2- benim sünnetimi ihya eden kiþi.
3- benim üstüme çok çok salâvat getiren kiþi.
Bir gün 4 büyük melek Allah Relulünün yanýna gelerek þu müjdeyi verdiler.
Mikail (s.a.) dediki: Ey Allah’ýn Rasülü, günde sana 10 defa salâvat getiren ümmetine, ben mahþerde kana kana Kevser havuzundan içiririm.
Ýsrafil (a.s.) dedi ki: Ey Allah’ýn Rasulü, günde sana 10 defa salâvat getiren ümmetinin affý için secdeye kapanýrým ve Allah-ü Teala o kiþiyi affedene kadar da secdeden kalkmam.
Cebrail (a.s.) der ki: Ey Allah’ýn Rasülü, günde sana 10 defa salâvat getiren ümmetinin elinden tutar ve sýrattan kuþlar gibi geçiririm.
Azrail (a.s.) der ki: Ey Allah’ýn Rasulü, günde sana 10 defa salâvat getiren ümmetinin ruhunu ben Peygamberlerin ruhunu aldýðým gibi alýrým.


Ne dersiniz dostlar günde dilimizi gýybet, yalan gibi istenmeyen þeylerle mi yormak daha karlý, yoksa üç beþ demeden her fýrsatta getireceðimiz salavatla mý?