Giderek kendimizi kaybetmeye baþlýyoruz. göz kapaklarým titrerken, ellerim uyuþuyor. Yüzüne yakýndan bakýnca net olarak seçemiyorum seni. Gözlerimi biraz kýsýyorum, yüzündeki her hücre açýlýyor. Dengemi kaybetmek üzereyim, boynuna yaslýyorum aðýr kafamý, huzur içindeyim. Birazdan ilgilendiðim bir konuyla ilgili konuþma yapacaðým. Söyleyeceðim kelimeleri seçiyorum þuan, bir dakika bekleyin lütfen. O yüzdendir bu düþünceli halim. Biraz takýlarak konuþmamý bitiriyorum. Dilim yanlýþ yerlere kayýyor aralarda, engel olamýyorum. Bir yandan da düþüncelerimi, bu karmaþýk durumda bir yerde toparlama çabasý içerisinde yorgun düþüyorum. Beynimin içindeki rahatlama hissiyle beraber, hiç bitmeksizin peþimi býrakmayan koruma hissi, verdiðim deðerle giderek artmakla durumu daha da zorlaþtýrýyor. Yüzümü bir saða bir sola çevirdiðimi hatýrlýyorum. Bu yaptýðým kontrol amaçlý bir davranýþ. Hâlâ yaþayýp yaþamadýðýmý kontrol ediyorum. Senin yüzüne gelince duruyorum, aðlamaklý, içten bir gülücükle, gözlerimde de biraz hüzünle sana bakýyorum. Hüznüm sana olan sonsuz sevgimden ileri gelmekte. Seninde bana sarýlmaný bekliyorum ya da kendimi sana öptürüyorum. Bu davranýþým o andaki güvenimi saðlamak için. Tekrar kafamý boynuna yasladýðýmý hatýrlýyorum. "Aman Tanrým! Ne güzel bir koku!" O an dünyanýn en güzel kokusuymuþ gibi geliyor boynun, sabah fark ediyorum ki sadece o an deðil, benim için ebediyen öyleymiþ. Biraz sonra bana doðru aceleci bir soru geliyor. Bir istek sorusu. Sýra bana gelmiþ. Ýdrak etmekte biraz zorlanýyorum ama henüz kendimi tam olarak býrakmýþ deðilim. Senin yanýnda biraz daha bu durumu korumak zorundayým. Aslýna bakarsan tamamen kontrolü kaybettiðim anlarda, tamamen yalnýz olduðumu hatýrlýyorum. Sanýrým insan yalnýzken daha duyarsýz, boþvermiþ ve tepkisiz oluyor. O yüzden seninleyken bu kontrolü sýký bir iple kendime baðlýyorum. Birazdan ayaða kalkacaðým, doðal olarak kalkmam lazým. Daha oturduðum yerden, bu küçücük oda da nereden yürüyeceðimi hesaplýyorum. Bu çoklu planlama seçeneðinde içinde bulunduðum durumun bir yan etkisi. Bir diðer yan etkisi de baþ aðrýsý olabilir mesela. Yanýna geri dönüyorum. Sana öyle güzel cümleler kuruyorum ki, kendim senden daha fazla mutlu oluyorum. Yüzündeki gülümsemenin þiddeti her saniye giderek artmakla beraber, bana her dakika daha çok yaklaþýyorsun. O an, o içinde bulunduðumuz küçük oda da diðer insanlarla ayrýlýyoruz. Baþka bir gezegendeyiz þuan. Ay ýþýðý bizim gezegenimizi de aydýnlatýyor, es geçmemiþ bizi. Biraz daha öpüþüyoruz paylaþtýðýmýz ay ýþýðýnda. Bir an duraksýyorum, yüzüne bakýyorum ve sana söylediklerimin hiçbirini içinde bulunduðum durumun etkisiyle deðil, kalbimin, hatta ortasýndan geçen damarlarýn içinden geldiðini fark ediyorum. Bu beni o kadar yükseðe çýkartýyor ki, seni de yanýma aldýktan sonra bir daha aþaðýya inmek istemiyorum. Çok geçmeden tekrar ellerime bakýyorum, az önceki uyuþmanýn ardýndan þimdide bir titreme gelmiþ. Farkýnda olmadan biraz üzmüþsün beni, hani þu en kitlesel silahtan daha etkili sözcüklerinle. Sözcüklerin diyorum çünkü senin gibi bir hanýmefendiden bahsediyorum. Neyse ki çok geçmeden söylediklerini ima etmediðini anlýyorum (ya da o þekilde anlamak istiyorum). Bu kýsa süreli üzüntü beni dalgýn bakýþlý bir adam yapýyor. Ýþte bir soru daha geliyor "Neden daldýn?" Birazcýk hüzünlenmenin inanýn kimseye zararý yoktur. Aslýnda bu konu iyi incelendiðinde, nasýl mutlulukta inanýlmaz bir zevk duygusu varsa, hüzünlenmenin verdiði acý duygusu yanýnda, insan kalbini tatmin olmasýyla beraber getirdiði gizli bir mutlulukta vardýr. Ve bu mutluluk sadece O içinde bulunduðum durumda tam olarak hissedilebilir. Ýþte duyduðum bu mutlulukla tekrar sarýlýyorum sana. Sýcaklýðýn hiç deðiþmemiþ hâlâ yanýyorsun. Bir sigara yakýyorum daha sonra, o an yine fark ediyorum ki, durmanýn vakti gelmiþ, geçiyor bile. Sana bakýyorum gözlerimiz konuþuyor. Gayet de iyi anlaþýyoruz. Ýkimizde ayný fikirdeyiz. Bir konu daha var bizi mutlu eden. Az sonra beraber uyuyacaðýz, tutkuyla. Yataða uzandýðým zaman beynimin içindeki bütün karýþýklýk uçup gidiyor. Herþey çok mutlu þuan; sen-ben, her eþya, yastýk- çarþaf bile mutlu. Gözlerin, dudaklarýn, sönmek üzere olan küçük kýrmýzý mum, dinlediðimiz þarký bile daha mutlu söyleniyor o an. Ve sadece o an'ý düþünüyorum. Geri kalan diðer ayrýntýlar silinmiþ durumda.
Ýçimde bulunduðum durum ise;
Seninle delice sarhoþ olmak ne büyük keyif sevgili...