..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Meryem Rabia Taþbilek




12 Ocak 2009
Yumurtasýz Omlet ve Direniþimize Dair  
Meryem Rabia Taþbilek
“Bana dýþarý çýkýnca karpuz yemeyeceksin deseler onu bile kabul etmem çünkü ben iþgal rejimini muhatap almýyorum.” Ahmet Yasin Ýmam Ebu Hanife'ye zalim Haccac hediyeler sunup ve devlette üzt düzey görevle yanýnda yer almasýný teklif ettiðinde, Ebu Hanife; “Bana þu sarayýn direklerini saymamý söyleseniz onu bile saymam!” diye cevap vermiþtir. Ve zaten bu erdemli duruþu hasebiyle Haccac tarafýndan þehid edilmiþtir. Oysa þimdilerde bizim mücadelemizde bu vakarlý, kendinden emin duruþa ne kadar da muhtacýz! Öfkelerimiz cesaretlerimizden daha büyük. Nedense öfkemiz bile hep uzaklarda yapýlan haksýzlýklara ve zulümlere dair daha bir hýzlý tetiklenebiliyor. Zira uzaklara dair tepkiler bir bedel ödenmeden “gösterilebiliyor” ama yakýnlara dair sergilememiz gereken tavýralýþlar daha somut bedeller gerektirebildiðinden ayný iþtiyaký ve hareketi bu alanlarda gösteremiyoruz. Kanaatimce Ýsrail(in zulmü) kredi kartý veya paraya yüklenen anlam gibi. Onun yaptýðý zülmün beznerini yapanlar yahut Ýsrail'in yaptýðý zulümlere mani olmayanlar, para ve kredi kartýnýn bir yerde birleþtiði gibi aynileþiyor.


:BCBD:
“Bana dýþarý çýkýnca karpuz yemeyeceksin deseler onu bile kabul etmem çünkü ben iþgal rejimini muhatap almýyorum.” Ahmet Yasin

Ýmam Ebu Hanife'ye zalim Haccac hediyeler sunup ve devlette üzt düzey görevle yanýnda yer almasýný teklif ettiðinde, Ebu Hanife;

“Bana þu sarayýn direklerini saymamý söyleseniz onu bile saymam!” diye cevap vermiþtir. Ve zaten bu erdemli duruþu hasebiyle Haccac tarafýndan þehid edilmiþtir.

Oysa þimdilerde bizim mücadelemizde bu vakarlý, kendinden emin duruþa ne kadar da muhtacýz! Öfkelerimiz cesaretlerimizden daha büyük. Nedense öfkemiz bile hep uzaklarda yapýlan haksýzlýklara ve zulümlere dair daha bir hýzlý tetiklenebiliyor. Zira uzaklara dair tepkiler bir bedel ödenmeden “gösterilebiliyor” ama yakýnlara dair sergilememiz gereken tavýralýþlar daha somut bedeller gerektirebildiðinden ayný iþtiyaký ve hareketi bu alanlarda gösteremiyoruz. Kanaatimce Ýsrail(in zulmü) kredi kartý veya paraya yüklenen anlam gibi. Onun yaptýðý zülmün beznerini yapanlar yahut Ýsrail'in yaptýðý zulümlere mani olmayanlar, para ve kredi kartýnýn bir yerde birleþtiði gibi aynileþiyor. Lanetlenmiþ kavim tasavvurumuzu da bu anlamda gözden geçirmemiz gerek. Kuran'da lanetlenmiþ olarak tasvir edilen kavimlerin özelliklerini kimler taþýyor?

Peki çözüm nedir? Aspirinvari, hazýr, kapsül çözümlerimiz yok. Ama geçek þu ki Dünya'ýn her yerindeki zulümlerin bir þekilde birbiriyle girift bir baðlantýsý var. Ve hepimiz uzaklardakileri görmezden gelip ötelemeden, yakýnlarýmýzdakilerin çözümünde bedelleri göze alarak direniþ gösterebilirsek, zaten uzaklardaki zulümlere dair seyirci kalma konumundan daha verimli bir noktaya gelebiliriz.

Ne zaman ki tüm zulümler eþ deðerde canýmýzý yakacak ve bu yolda harekete geçebileceðiz, izleyici konumundan öteye geçebileceðiz. Ne zaman ki; vergilendirilmiþ kazanç kutsaldýr diye kendi sistem inancýnýn helal, haramlarýný topluma dikte eden, genel evlerin kapýlarýna polis dikip koruyan, bu iðrenç yerlerden vergi alan, kazançlarýný böylelikle kutsal kýlan sistemi sorgulamaya baþlayacaðýz, satýlan Türkiyekli, Bengladeþli kýzlar ve Dünyanýn neresinde olursa olsun kendi kýzlarýmýz gibi canýmýzý yakacak, ne zaman ki Tuzla'da ve ülkemizin muhtelif yerlerinde patronlarýnýn doymak bilmez hýrslarýnýn kurbaný olan, sigortalý da sigortasýz da hakký yenen, iþ verenin yemek bahþiþi kadar paraya maaþ deyip çalýþmak durumunda kalanlara pazarlýksýz ayný tepkiyi verebileceðiz, ne zaman ki; sokak çocuklarý bizim çocuklarýmýz olacak, ne zaman ki içkiyi tekelleþtirip, en ücra köylere bile kendi eliyle daðýtan, içki reklamýna harcanan parayý vergiden düþen devlete de hak ettiði tepkiyi verebileceðiz, ne zaman ki vatandaþýmýz veya deðil 5 yýldýzlý otellerde dahi pazarlanan masum kýz çocuklarý, kadýnlar da ortak derdimiz olarak canýmýzý yakacak, ne zaman ki nesilleri kesilsin diye kýsýrlaþtýrýlan Eskimo gençleri, ülkemizde, Güney Afkika'da yok pahasýna köle gibi 1 dolara 16 saat çalýþtýrýlan çocuklar ve yetiþkinlere yapýlan hakslýklar da canýmýzý yakýcak ve bizleri harekete geçirecek, ne zaman ki vatanperverlik, kutsallýk ve milliyetçilik soslarýyla sistem tarafndan birbirine kýrdýrýlan gençlere dair ortak bir þeyler yapabileceðiz, vicdani red kitlesel bir boyut kazanacak, ne zaman ki baþ örtüsü gibi büyük bir zulüm komik gerekçelerle bazý kardeþlerimiz tarafýndan görmezden gelinmeyecek, çifte standartlarý hayatýmýzdan ayýklayacaðýz, ne zaman ki kamusal alan diye bir safsata ortadan kalkacak, ne zaman ki iktidarlar kimden gibi gözükürse gözüksün hak bildiðimizi söylemeten geri durmayacaðýz, ne zaman ki mazlumun kimliðini sormayacaðýz, “ama”lardan ve yumuþak koltuklarýmýzdan sýyrýlacaðýz; ne zaman ki þimdilerde dile getirilen boykotlarý bile rahatýmýzdan taviz veremediðimizden hakkýyla yapamazken, boykotu uygularken alternatif olarak aldýðýmýz ürünlerin ham maddelerini pazarlayanlarýn da onlar olduðunu anlayýp, yapabileceðimiz kadar kendi doðal alternatiflerimizi üretebileceðiz, o vakit yaptýðýmýz eylemler basýnç borularýnýn havasýný alan vicdan tatminlerinden öteye geçebilecek ve zalim sarsýlacak!

Firavunlar, Hamanlar, Karunlar ve Belamlar her dönem var olagelmiþlerdir. Ve bu saydýklarýmýzýn pek çoklarý da deist insanlardý/r. Yani tek olan bir tanrý inancýna sahip insanlardý/r. Lakin gizli veyahut aþikar helvadan veyahut rantlardan mütevellit putlarý zaten çarpýk olan Allah inançlarýna ortak koþuyorlar/dý. Sadece onlar mý? Elbette deðil! Onlara itaat edenler de. Halen de kulluk tasavvurundaki çarpýklýklýk hayatýmýzý çarpýtýyor! Pek çoklarý; ilahlýk konusunda tefekkür edip iman edecekleri kýsýmlarý düþünmeden iman ediyormuþ gibi yapýp, bu konuda akletmekten kaçýnýp, rantlarýna dair, Rububiyete gelince þirk koþuyorlar/dý. Yani Allah'ýn kitabýnda ayýrmadýðý Ýlahlýk ve Rab tasavvurunu insanlar menfaatleri gereði ayrýþtýrýyorlar. Allahý'n hükümlerine karþýn sistemlerin hükümlerini mazeretlerin ardýna sýðýnarak veya deðil tercih edenler, boyun eðenlere sorsanýz alemleri yaratannýn kim olduðunu; genelde Allah'týr derler. Yani ilahlýk tasavvurunda bir sorun bu baðlamda yoktur. Ama koruyup gözeten Rabbin bu özelliðinin baþý boþ býrakmamayý da içerdiðini bir þekilde kabul etmezler. Ýþlerine gelmez! Avam da sorumluluk bilincinin vicdanlarýný huzursuz etmesinden sakýnmak için akletmekten kaçýnýyorlar pek çok defa!

Bazý sistemler bu çarpýk mantýðý önümüze “Kamusal Alan” olarak getiriyorlar. Allah'ýn hükümlerinin iþleyemeyeceði, kendi rantlarýna paralel doðrultuda Rablýk taslayabilecekleri bir alan hakký iddiasýnda ve dayatmasýnda bulunuyorlar. Halký Allah'ýn emirleriyle kendi koyduklarý kural aasýnda seçim yapmaya zorluyor hatta dayatýyorlar. Aslýnda bu tipik bir Firavunluk örneði. Zira Firavun da Musa'nýn Rabbine iman eden büyücülere, “Benden izin almadan baþka bir Rabbe iman edersiniz ha!” mealinde bir tepki vermiþti. Bir de bu zulme karþý gelmek isteyenleri susturabilmek için kendi kuklalarýna, Hamanlarýna; Allah'ýn ayetlerini çarpýtarak, baþýndaki ve devamýndaki açýklamalara parmak kapayarak “Ulul Emere Ýtaat” propagandasý yaptýrýyorlar! Böylelikle insanlarýn rahatsýz olabilecek vicdanlarý da susturulmuþ oluyor. Batýda kilisenin para karþýlýðýnda cenneti parselleyip, pazarlamasý gibi bu sistem de cenneti sisteme kullukla pazarlamaya çalýþýyor. Hangi ulul emre sorusunu soranlar aforoz ediliyor. [Nisa 59]

Elbette Firavunlarýn büyücüleri bu güruhla da sýnýrlý deðil. Medya da bunlardan biri. Satýlmýþ ve kiralýk büyücüleri barýndýrýyor zira koynunda... Týpký Kapitalizmin büyücüleri Reklamcýlar gibi!

Ama sorun onlar kadar bizde de. Hz. Musa Tûr daðýna gittiðinde, geride kalan Ýsrailoðullarýnýn taptýðý boðaya bakalým, misalen. Peygamberin ardýndan ellerindeki altýnlarý toplayýp Belam'a yaptýrdýklarý buzaðý; Ýsrailoðlullarýna zulmeden ve yurtlarýndan çýkarýlmalarýna sebep olan Firavun ve Mýsýr kavminin bir putu; tanýrýsýydý. Yani Ýsrailoðullarý bunca zulme raðmen daha ilk soluklanma yerinde kalkýp kendilerine zulmedenlerin putlarýný yapýp ona tapýnmaya baþlýyorladý. Acý bir durum ki insanlýðýn þimdilerde bulunduðu nokta da bundan çok farklý deðil.

Daha hala yaþadýðýmýz sistemi eleþtiremeyen, hatta aþýk olan insanlarla muhatap oluyoruz. Üstelik bu kardeþlerimiz bilgisiz insanlar deðiller. Ama maalesef bir kelime/bilgi hakikati de açýða çýkarabilir ayný kelime hakikati örtmek için de kullanýlabilir. Bilmek halimize nasýl yansýyor? Buna dikkat etmemiz gerekiyor. Bu konuda bilgi bulanýklýðýný saðlamak için de Belamlar çok iyi çalýþýyorlar. Buna karþýn bilgi berakkalýðý ve bilinçlerimizin arýnmasý için de hepimize, bilhassa bildiklerini birkaç kuruþ menfaat ve dünyalýk uðruna bozuk para gibi harcamayan [din alimi demiyorum!] alimlere çok iþ düþüyor. Zümer 17'de Allah'ýn bildirdiði üzere; “Taðut'a kulluk etmekten kaçýnan ve Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardýr, öyleyse kullarýma müjde ver.” her þeye raðmen ümit var olmalý ve Ashab-ý Kehf gibi direniþ göstermek için Taðut'u uzaklarda aramamalýyýz. Hayatýmýzý doðrultamanýn yolu onu çeþitli yollarla yamamanýn ve adý iktidar da olsa sisteme eklemelenmek olmadýðýnýn farkýna vararak hareket etmemiz bu süreci hýzlandýracaktýr Rabbimizin yardýmýyla.

Sahte ilahlarý reddetmemizi ve Rabbimize þahitlik etmemizi istiyor Allah, yeni bir ilahlýða soyunmamýzý deðil!

Ýbrahim 46:

(Mekkî 72) [Hal böyleyken,] onlar yine de, çürük ve asýlsýz tasarýmlara dayanan oyunlarýný oynamaya devam etmekteler; oysa, onlarýn bütün oyunlarý, bütün düzenleri Allah'ýn bilgisi içindedir. [Kafirler hakikat karþýsýnda asla baþarýya ulaþamazlar] velev ki bu oyunlarý daðlarý yerinden oynatacak kadar [yetkince kurgulanmýþ veyahut güçlü kuvvetli] olsun.

Eskiden olduðu gibi her daim Kafirun Suresinin okunacaðý bir güruh,ve Tebbet Suresinin nüzulune sebebiyet veren zalimler olacaktýr. Önemli olan Kafirun Suresini okumadan evvel ve o esnada bize düþen sorumluluklarýn hakkýný vermektir.

Ne zaman ki milletin canýný okuyan ejderhayý ortadan kaldýrmaya gidenler, onun yok olmasýyla yerine yeni bir ejderhya dönüþmeyecekler, belki o vakit bazý þeyler deðiþecektir. Dünyanýn akýþýna, fýtratýna tecavüz eden sistemleri ne zaman helvadan putlar edinmeyeceðiz o vakit Sünnetullah gereði Allah'ýn yardýmý yetiþecektir!

Ankebut Suresi 69:

"Uðrumuzda çaba gösterenleri yollarýmýza ileteceðiz. ALLAH hiç kuþkusuz iyilik edenlerle beraberdir."

Dile getirdiklerimizin zihnimizde ve hayatýmýzda harekete dönüþmesi duasýyla.

Dilsizmütercim...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Oyumu Pinokyo'ya Vereceðim!
Rus Ruleti ve Türkiyedeki Demokrasi Arasýnda Yedi Müþterekliði Bulmak!

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Direniþ, Sivil Ýtaatsizlik ve Satyagraha Felsefesi
Her Kahrolsun Bir Yaþasýn, Her Yaþasýn Bir Kahrolsun Sloganý Üretir!
Oyunuzu Kime Vereceksiniz?
Riski Göze Alamama Riski/1
Riski Göze Alma Riski/2
Akletmek Yetmez - Kalbetmedikçe

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Gecede Kaç Kiþi Bu Þehirde?.. [Þiir]
Kalbimin Ýncir Bahçesi Sükûtumun Gizli Lehçesi [Þiir]
Bileklerimde Budanmýþ Gül Dallarý [Þiir]
Kork Putlarýnýn Elinde Patlamasýndan [Þiir]
Özledikçe Irmaklar Doðuran Gözlerim [Öykü]
"Köprüler Üstünde Þaþýrdýðým Bir An; Yüreðin Arafta Atýyordu" [Öykü]
Pencere Önü Düþünce Rutinleri [Öykü]
Kuþ Bakýþý/bosna/4 [Öykü]
Otantik Eðitim Metodlarý [Öykü]
Dilsiz'in Ben Tercümesi [Öykü]


Meryem Rabia Taþbilek kimdir?

Beni çabucak anlamak istemeyin yeter. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Kur'an, Aliya Ýzzetbegoviç, Ali Ural, Ýlhami Çiçek, Cahit Zarifoðlu...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Meryem Rabia Taþbilek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.