..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanýn en iyi tarafý ürperebilmesidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ali Osman Öztürk




23 Kasým 2008
Brecht"i Nükteleriyle Anlamak  
Ali Osman Öztürk
Bertolt Brecht hakkýnda anlatýlan nükteler.


:DIDF:
1998'de 100. doðum yýlý kutlanan* Bertolt Brecht 10 Þubat 1898 Augsburg'da kentsoylu bir ailenin çocuðu olarak doðdu. 1933'de Nazi rejimi yüzünden Almanya'yý terketti. Ýsviçre, Fransa, Danimarka ve Ýsveç'te sürgün yaþadý. 1935'te Alman yurttaþlýðýndan çýkarýldý. 1940'da Finlandiya'ya, bir yýl sonra Amerika'ya gitti. 1947'de Zürih'e, 1949'da Doðu Berlin'e yerleþti. Kendisine 1950'de Avusturya yurttaþlýðý verildi. 14 Aðustos 1956'da kalp krizinden öldü.

Alman kültür ve dilinin Goethe ve Schiller'den sonra yetiþtirdiði en büyük temsilcilerinden olan Bertolt Brecht, eþi Helene Weigel'in yönetiminde Berliner Ensembel'i kurdu; Kuramý kendine ait olan Epik Tiyatro anlayýþýyla yazdýðý oyunlarýný burada sahneledi. Brecht, dram türü dýþýnda ayrýca düzyazý ve þiirleriyle de baþarýlýdýr.

Toplumcu bir dünya görüþünü temsil eden Brecht, yapýtlarýnda tiplemelerinin insanca olmasýna hep dikkat etmiþtir. Bu insan idealize edilmemiþ, tüm çeliþkileri ve zaaflarýyla kanlý canlý insandýr. Ýronik (alaycý ve mesafeli) bir üslupla, toplumu, eleþtirel düþünmeye ve bilinçlenmeye yönlendirmek ister.

Brecht oyunlarý ne kadar seviliyor?

Geçen yýl Alman Süddeutsche Zeitung’da yer alan bir haberde (1), 14 Aðustos 1956’da ölen Bertolt Brecht, ölümünden 40 yýl sonra da en çok oynanan Alman yazarlarýndan biri olmaya devam ettiði bildiriliyordu: Köln’deki Alman Tiyatrolar Birliði’nin yaptýðý bir istatistiðe göre, Alman tiyatrolarýnda 94/95 sezonunda Brecht 20 oyunuyla temsil edilmekte; dolayýsýyla “Brecht Yorgunluðu” diye bir olay var gibi görünmemekte imiþ. Ýstatistiðe göre, ilk sýrayý, toplam 11 kez sahnelenen “Üç Kuruþluk Opera” almaktadýr. Oyunu tam 134 834 izleyici görmüþtür. Bu parça, yýllardan beri Brecht temsilleri baðlamýnda, “hitliste”nin baþýný çekiyor; bunda Kurt Weill tarafýndan bestelenen müziðin payý olabilir. Ýzleyicinin ve yönetmenlerin beðenisini kazanan diðer iki oyun ise, 8 kez sahnelenen ve bir Brecht meseli olan “Arturo Ui’nin Engellenebilir Yükseliþi” ve 6 kez sahneye konulan “Sezuan’ýn Ýyi Ýnsaný”.

Adý geçen gazete, ayrýca Brecht ve eþi Helene Weigel tarafýndan 1947’de kurulan Berliner Ensemble’ýn gelecek sezonda, diðer oyunlarýn yanýnda þu Brecht temsillerini programa aldýðýný belirtiyor: “Bay Puntila ve Uþaðý Matti”, “Baal” ve “Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükseliþi”. Tiyatro, Brecht’in 40. ölüm yýl dönümü için bir anma etkinliði gerçekleþtirmemiþ, çünkü tarih, tiyatrolarýn tatilde olduðu bir zamana rastlamýþtýr. Buna karþýn 1998’de Brecht’in 100. doðum yýlý kutlamalarý var. Sayýsýz kutlamalar ve çok sayýda toplantýlar düzenlenmesi planlanmýþ. Söylenenlere bakýlýrsa, Berliner Ensemble‘in ölen direktörü Heiner Müller’in görevlendirmesiyle, Rolf Hochhuth bir Brecht oyunu yazacakmýþ.

Türkiye’de Brecht

Türkiye’de Brecht ve çevirisi konusunda bir otorite olarak kabul edebileceðimiz Ahmet Cemal, köþe yazýlarýnda sýk sýk O’ndan söz eder. Eserlerinin yeni baskýsý ve aðýrlýklý konusu üzerine kaleme aldýðý bir yazýsýnda þunlarý belirtir (2): “Bertolt Brecht’in 1989 yýlýnda, Suhrkamp Yayýnevi tarafýndan bütün eserleri kapsamýnda olmak üzere gerçekleþtirilen büyük Berlin/Frankfurt yorumlu basýmý, yazarýn eserlerine iliþkin zengin yan bilgileri de içeriyor. Örneðin bu baskýnýn 5. cildinde, ‘Galilei’in Yaþamý’na ayrýlan bölümde, eserin Brecht tarafýndan ayrý tarihlerde kaleme alýnan her üç metnine, Danimarka, Amerika ve Berlin metinlerine yer verilmiþ. Bu metinlere eklenen bilgilerin yardýmýyla, çaðýnýn sorumluluðunu bütünüyle taþýmayý amaçlayan bir oyun yazarýnýn belli bir oyununu, konuya iliþkin ilk düþüncelerinden metinlere kadar uzanan süreçte adým adým izleyebilmek olasý.”

Nazi Almanyasý döneminde, bilim ve bilim adamlarýnýn konumuyla yoðun olarak hesaplaþýrken, “bilimin toplumsal ilerleme baðlamýnda hangi koþullar altýnda bir deðer taþýyabileceði, sorumluluðunu çalýþtýðý alanla sýnýrlayan bilim adamýnýn, toplumun bir parçasý kimliðiyle sorumluluðunu ne ölçüde yerine getirmiþ sayýlabileceði gibi sorular, anýlan dönemde Brecht’in düþüncelerinin odak noktalarýdýr.[…]

Bugün çoðu Brecht uzmanlarýna göre yazarýn oyunlarý arasýnda baþyapýtý olan ‘Galilei’nin Yaþamý’, yaþamýn güncelliðini yakalamayý sanatçý olarak taþýdýðý sorumluluðun gereði sayan bir büyük tiyatro adamýnýn, bir düþünceyi çok büyük bir bilgi birikiminin yardýmýyla ne denli sonrasýz ve evrensel yörüngelere oturtabildiðinin en yetkin örneklerinden biridir.” (3). Ahmet Cemal’e göre, yaþadýklarýna tanýklýðýn, çevresinde ve dünyada olup bitenleri sanatýn diliyle belgelemenin çabasý ve bu çabada ifadesini bulan sanatçý sorumluluðu bilinci, belki de Brecht’in kendisinden sonraya býraktýðý asýl önemli mirastýr.

Brecht’i anlamak

Edebiyat eleþtirmenleri, Brecht’i anlamak ve sahip çýkmak, “yalnýzca onun yazdýðý oyunlarý çok yetkin düzeyde oynamakla eþanlamlý deðildir” görüþündeler (4). Hatta bu yönelimin, Brecht’e aykýrý düþmek, ondan uzaklaþmak, kurtulmak anlamýna geldiði dile getiriyorlar. Örn. Kent Oyuncularý, “Beþ Paralýk Opera”yý [Üç Kuruþluk Opera], Dormen Tiyatrosu “Bay Puntila ile Uþaðý Matti”yi, “Brecht büyük bir tiyatro yazarýdýr. Onun oyunlarýný sahnelemek önemli bir görevdir” anlayýþýyla sergilemiþlerdir. Seyirci bu “renkli” gösterilerden baþý dönmüþ ve aptallaþmýþ olarak çýkmýþtýr (5).

Klaus Schuhmann’ýn, O’nun þiirleri üzerine yaptýðý tespitleri, “epik tiyatro” anlayýþý için de geçerli saymak yanlýþ olmaz: “Ozan Bertolt Brecht’in gerçek yazýnsal düzeyini konuya yaraþýr biçimde saptamak yine de bu çok yönlü düþünürün ve yazarýn temel amacýnýn, temel istemini göz önüne alarak, bu þiirleri iki tarihsel dönemin kesiþme noktasýnda yer alan bir çaðýn yazýnsal ürünleri olarak anlayarak olasýdýr. Böyle bakýlýrsa Brecht’in þiirleri ileri kentsoylu [burjuva] ‘sanat ürünleri’ nin pek çoðundan yalnýzca (tarihsel gerçek anlamýnda) daha zengin deðil, daha inanýlmaya deðer niteliktedir de. Bunun en önemli nedeni de, ozanýn ‘dur durak tanýmaz bir bireyselleþme’ nin estetik alanda reddini yeðlemekle kalmayýp, deðiþtirilmeye gereksinimi olan bir dünya olarak tanýdýðý dünyayla karþý karþýya gelmeyi seçmesidir.” (6)

Türkiye’de Bertolt Brecht ve Epik Tiyatro’nun anlaþýlmasýnda en önemli katkýyý saðlayanlarýn baþýnda gelen Zehra Ýpþiroðlu, bu alanda hem kuramsal hem de eleþtirisel düzeydeki çalýþmalarýyla tanýnýr. Brecht hakkýnda ayrýntýlý bilgiler verdiði Tiyatroda Devrim (1988) adlý çalýþmasýndan sonra, 1992’de yayýmladýðý Tiyatroda Yeni Arayýþlar’ da da Brecht’e geniþ yer ayýrýr. Düþünmeyi öðreten bir yazar olarak nitelediði Brecht’in ilk oyunlarý, çeþitli Brecht yorumlarý, epik tiyatronun önemli bir biçem özelliði olan yabancýlaþtýrma efekti üzerine bilgiler verir. Ýpþiroðlu, Brecht tiyatrosunu ana hatlarýyla þöyle betimler:

“Brecht 1930’larda kendi tiyatrosunun dramatik tiyatronun tersine, canlandýrýcý deðil, anlatýcý (epik) tiyatro olarak tanýmlýyor. Brecht’in tiyatrosunda yazar, gördüðü ya da duyumsadýðý dünyaya benzer bir dünya canlandýrmaya çalýþmaz, yalnýzca kafasýnda kurduðu, tasarladýðý bir dünyayý anlatýr izleyicilere. Bu dünya sahnede koro, pandomim, dans, müzik, projeksiyon gibi açýklama ve anlatma iþlevini vurgulayan öðelerle somutlaþtýrýlýr. Duygusal yaklaþýmý önleyerek konuyu düþünsel düzeye aktaran bu anlatýcý öðeleri Brecht ‘yabancýlaþtýrma etkileri’ olarak tanýmlar. Yabancýlaþtýrma yoluyla yazar, yönetmen ve oyuncu anlatýlan konuyu benzetmecilikten öylesine uzak bir açýdan yoðururlar ki, izleyici anlatýlanlarý anlayabilmek için sürekli düþünmeye yönlendirilir. Brecht yabancýlaþtýrmayý ‘Anlaþýlmasý amaçlanan olgunun alýþýldýk, bildik olandan soyutlanarak þaþýrtýcý, beklenilmedik olana dönüþtürülmesi’ olarak açýklar.” (7)

Yapýlan yanlýþlar

Adý geçen kitabýn “Türkiye’de Brecht” bölümünde, “Kafkas Tebeþir Dairesi”, “Anna’nýn Yedi Ana Günahý”, “Sade Vatandaþ Þvayk”, “Galileo Galilei’nin Yaþamý”, “Bay Puntila ve Uþaðý Matti” ve “Üç Kuruþluk Opera” eserlerinin ülkemizde sahnelenmesi üzerine yazdýðý eleþtirilerini buluyoruz. Ýpþiroðlu’nun önemle durduðu hususlardan biri, Brecht’in yorumlanmasýnda karþýlaþýlan güçlüklerdir. Özetlersek, bu güçlükler þunlardýr (8):

1. Brecht’in oyunlarýnýn benzetmeciliðe dayanan dramatik bir anlayýþla sahnelenmesi;

2. O’nun öðretici yanýnýn aþýrý derecede vurgulanmasý;

3. Tüm oyunlarda egemen olan ince güldürü anlayýþýnýn bütünüyle gözardý edilmesi;

4. Ya da tersine O’nun politik yanýný görmezlikten gelip, sadece güldürüye aðýrlýk veren sulandýrma anlayýþý;

5. Özden kopuk bir biçimciliðe saplanýlmasý.

Brecht çevirilerinin de bu yanlýþ yorumlarda etken olduðuna inanan Ýpþiroðlu, bunlarýn aslýndan deðil de, Ýngilizce ve Fransýzca’dan yapýlmýþ olmasýna deðinir (9). Bu bakýmdan, Brecht’in “Tiyatro Ýçin Küçük Organon” (10) adlý eserinin çevirmeni Ahmet Cemal’in MitosBOYUT yayýnevi için aslýndan gerçekleþtirdiði örn. “Galilei’nin Yaþamý” çevirisinin önemi artmaktadýr. Brecht’in tüm eserlerinin Berlin-Frankfurt Basýmý içerisinden, tüm oyunlarýný içeren on üç cildin çevirisi giriþimi de sevindiricidir. Bu giriþim, Ahmet Cemal’in verdiði bilgiye göre, “tek tek oyunlara iliþkin bütün tamamlanmýþ ve tamamlanmamýþ metinler, her oyunun oluþum öyküsü, çeþitli belgeler, satýr açýklamalarý vb. gibi Berlin-Frankfurt basýmýnda yer alan bütün malzemenin de çevrilmesini gerek[tir]iyor.” (11)

Sonuç olarak; yetmiþli yýllarda bir moda olan ve siyasal yönü biraz fazla vurgulanan Bertolt Brecht, ancak yeni yeni anlaþýlmaktadýr. Selim Ýleri, O’nun halâ güncel kalmasýný þöyle açýklar: “Kýsacýk sayýlabilecek bir ömre sýðmýþ onca esere dönüp baktýðýmýzda, ancak okuyabildiklerimden yola çýkarak söyleyebilirim ki, Bertolt Brecht her þeyden önce keskin bir zekâ anýtýdýr. Belki de asýl bu noktadan büyülüyor okuru. […] ‘Eser’in ‘zaman’la iliþkisini en iyi bilen tiyatro yazarýdýr. Deðiþik oyunlarýný yeniden yeniden yazmasý, günün açýmlanmasý için ‘metni’ bir fýrsat saymasý belki ‘klasik’ anlayýþa ters düþebilir, ama tiyatroda her þeyin zamana, yaþanýlan zamana ýþýk tutmasý açýsýndan elbette örnek alýnasý bir seçimdir.” (12)

Brecht’in çevresi ne anlatýyor?

Türkçede “nükte” (ince anlamlý þakalý söz) sözcüðü ile karþýlayabileceðimiz Anekdot, Yunanca »yayýmlanmamýþ« anlamýna gelir. Bir anlamda »yayýmlanmamýþ« »yaþanmýþ«týr ve tanýnmýþ önemli kiþiliklerin, önemli konular üzerine hazýrcevap ve nükteli sözlerine dayanýr. Anekdot genellikle, bu kiþiye herhangi bir biçimde meydan okuyan birinin nükteli bir tarzda alt edilmesiyle sona erer. Bu anlatý türünün biçemi, epik tiyatro kuramýnýn en önemli uygulayýcýsý olan Bertolt Brecht'in benimsediði öðretici-eðitici edebiyat anlayýþýna uygundur.

Özellikle Die Geschichten vom Herrn Keuner [Bay Hiç'in Öyküleri] adlý yapýtýnda bunu görürüz. Bu öykülerin her biri, bir fýkra kadar kýsa ve çarpýcýdýr. Ýki hamlede þah-mat hýzýnda hemen sonuca ulaþýlabilecek bir biçemle, bu öykülerde dünya görüþü, estetik anlayýþý, tanrý inancý vs. gibi konularda Brecht'i bir baþka açýdan tanýma olanaðýný buluruz. Brecht'in sözcülüðünü yapan Bay Hiç, adýndaki kiþi, alçak gönüllülüðe karþýn, bilgece bir tavýrla kendine yöneltilen sorulara yanýtlar verir; bu yanýtlar düþündürücü olduðu kadar, bütüncül bakýldýðýnda, espiriyi ihmal etmez. Aþaðýda vereceðimiz örnekte olduðu gibi, O'nun mizahýný biraz Nasrettin Hoca'nýnkine benzetirsek yanlýþ olmaz: »Adamýn biri, Tanrý var mýdýr diye Bay K.'ya sorar.Bay K. þöyle der: »Bu soruna vereceðim yanýtýn senin davranýþýný deðiþtirip deðiþtirmeyeceðini düþünmeni isterim. Deðiþtirmeyecekse, soruyu sormamýþ kabul edebiliriz. Yok deðiþtirecekse, o zaman, zaten karar vermiþ olduðunu söyleyerek sana en azýndan yardýmcý olabilirim: Senin bir Tanrýya ihtiyacýn var.« (13)

André Müller ve Gerd Semmer, Brecht'in çevresinden derledikleri anekdotlarý, bu tarz bir biçemle sunuyorlar okura. Ya da Brecht'in biçemi anekdotlara yansýyor. En az Bay K. öyküleri kadar çarpýcý espriler içeren anekdotlarda, Brecht'in özel yaþamý üzerine ip uçlarý, çevresiyle iliþkileri, çaðdaþý edebiyat, sanat ve felsefe otoriteleri hakkýndaki görüþleri ve deðerlendirmeleri yansýmaktadýr. Ayrýca tutkularý ve sevmedikleri ile birlikte yaþama pýrýltýlarý buluyoruz.

Bu anekdotlarýn biçemine gelince: Yayýmcýlar týpký Bay Keuner'in Bay K. olmasý gibi, Brecht'i Bay B. yapýyorlar. Ayný þekilde diðer tüm kiþilerin bilinen soyadlarý tek bir harfle kýsaltýlmýþ, daha az bilinen ön adlarýyla anýlýyorlar. Kent adlarý da buna dahil. Bu tür kýsaltmalara karþýlýk, anekdot türünde adet olduðu gibi, gerek kiþiler ve gerekse kentler karakteristik yönleriyle vurgulanýyorlar; örn. filozof ve edebiyatçý Georg L.[ukácz]. Doðu Almanya'nýn adý "yeni devlet", Avusturya'nýnki ise "kardeþ ülke"dir. Berlin kenti hep "baþkent" diye anýlýr.

Brecht'in yapýtlarýnýn adlarý da doðrudan verilmez; ancak o yapýtlarý tanýyanlarýn bilebileceði bir biçimde, en karakteristik figürü ya da olayý ile belirtilirler; örn. Kafkas Tebeþir Dairesi "Kafkas çocuk hýrsýzlýðý", Galilei Galileo "17. yy.da yaþamýþ Ýtalyan doðabilimci üzerine yazdýðý oyun", Cesaret Ana "evlilik dýþý üç çocuðu olan iþportacý kadýn" biçiminde verilir ve figürlerin milliyeti (Finli, Çinli, Ýtalyan, Romalý) özellikle belirtilir.

Bu anekdotlar Almanya’da yayýmlanýnca büyük bir ilgiyle karþýlaþtý. Kýsa sürede üç baský yapan “Bay B.’nin Baþýna Gelenler” kitabýný Türkçeye kazandýrmaya çalýþtýk (14). Neler yok ki bu anekdotlarda? Eleþtirilen tüm yönleriyle karþýmýzda Brecht: pasaklýlýðý, tutarsýzlýðý, kadýn düþmanlýðý, sevgilileri, yoldaþlarýna öfkesi, sevmedikleri, korkularý vs. Kýsaca tüm zaaflarýyla, ama ayný zamanda ödün vermediði ilkeleriyle bir insan. Buradaki anekdotlar, okurlara Brecht'i ve yapýtlarýný daha yakýndan tanýma gereksinimini duyurabilirse, derleme, amaçlarýndan birine daha ulaþmýþ olacaktýr.

DÝPNOTLAR

*) Bu baðlamda bazý dergiler özel sayý hazýrladýlar (örn. Papirüs, Sayý: 12, Þubat 1998; Yaþasýn Edebiyat, Sayý: 4, Þubat 1998; Konya Çalý, Sayý: 4, Mayýs 1998), bazý yayýnevleri (örn. Elizabeth Wright, Postmodern Brecht, Dost Kitabevi, Ankara 1998) 100. yýl anýsýna kitap yayýmladýlar.

1) Süddeutsche Zeitung, Nr. 186, 13 Aðustos 1996, s. 11.

2) CEMAL, Ahmet: “Bertolt Brecht’in Gerçek Mirasý”. Cumhuriyet Gazetesi, 5 Eylül 1996, s. 13.

3) Agy.

4) Agy.

5) PARKAN, Mutlu: Brecht Estetiði ve Sinema, Dost Kitabevi Yayýnlarý, Ankara 1983, s. 79; Brecht’in estetik kuramý için bu kaynakta ve Gürsel Aytaç’ýn, Çaðdaþ Alman Edebiyatý Tarihi, Ankara 1978, s. 242-258’de ayrýntýlý bilgi bulunabilir (adý geçen son kitabýn yeni baskýlarý, önce Kültür Bakanlýðý, sonra Gündoðan Yayýnlarý tarafýndan yapýlmýþtýr).

6) SCHUHMANN, K., “Brecht ve Þiirinin Geliþimi” (Çev. Mustafa Ziyalan). BRECHT, Bertolt: Seçme Þiirler. Yön Yayýncýlýk, Ýstanbul 1992, s. 12.

7) ÝPÞÝRO/LU, Zehra: Tiyatroda Yeni Arayýþlar. Düzlem Yayýnlarý, Ýstanbul 1992, s. 23.

8) Age., s. 20 vd.

9) Age., s. 22.

10) BRECHT, B.: Tiyatro Ýçin Küçük Organon. Çev. A. Cemal. MitosBOYUT Yayýnlarý, Tiyatro/Kültür Dizisi: 4, Ýstanbul 1993. Buradan bazý bölümler 20. Yüzyýl Edebiyat Sanatý. Yay. Haz. Hüseyin Salihoðlu. Ýmge Kitabevi, Ankara 1995, s. 200-210’da yayýmlanmýþtýr.

11) ÝLERÝ, Selim: “Kitap Týrtýlý: Bertolt Brecht Yaþýyor”. Cumhuriyet Gazetesi, 14 Aðustos 1997, s. 11.

12) Agy.

13) Kalendergeschichten. Rowohlt, Bd. 77, Hamburg 1978, s. 104.

14) André Müller - Gerd Semmer: Bay B.’nin Baþýna Gelenler. Derlenmiþ Brecht Anekdotlarý. Çev. Ali Osman Öztürk. Çizgi Kitabevi, Konya 1998.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gülmece (mizah) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu ne terbiyesizlik
Söðüt Aðacýndan Armut Toplamak

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Almanya"daki Türk Çocuk Edebiyatý Üzerine Kýsa Notlar*
Luise Rinser'de Sevgi, Yaþam ve Ölüm*
San Salvador
Afrodit'in Uyluðundaki Leke
Alman týraþý ve Alman býyýðý
Öykü/ Öykünme/ Höykürme
Kýsa Öykü Üzerine (1965)
Sýrlara Yolculuk
Ýfade
Pencere

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nasreddin Hoca'nýn Þiiri [Þiir]
Bir Þiirdir Yaþam [Þiir]
Hazan Günü [Þiir]
Rudolf Otto Wiemer [Þiir]
Anladým ki... [Þiir]
Sanal Bayramlar [Þiir]
"Göðsünün üstüne iki yýldýz/gözlerinin üstüne iki öpücük" [Þiir]
Þair [Þiir]
Ezginingünlüðü [Þiir]
Sadece Dostlarýma [Þiir]


Ali Osman Öztürk kimdir?

Akademisyen, çevirmen, halkbilimci, karþýlaþtýrmacý, eleþtirmen.

Etkilendiði Yazarlar:
Bilimsel anlamda Wilfried Buch, Otto Holzapfel, Gürsel Aytaç; edebi anlamda Luise Rinser, Buket Uzuner.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ali Osman Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.