Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Eðitimin ve bilginin geçer akçe olduðu bir çaðda yaþýyoruz. Bu altýn çaðda bilgili ve donanýmlý olanlar önde yürüyecek, cehalet bataklýðýna saplananlar geride kalacaktýr. Bunun böyle bilinmesi, tercihlerin ve gayretlerin bu doðrultuda olmasý gerekir. Bilgiye ulaþmanýn çok kolay olduðu bir zaman dilimindeyiz. Teknolojik geliþmeler bilgiye ulaþmayý her zamankinden daha çok kolaylaþtýrdý ve muhataplarýna yaklaþtýrdý. Bilgisayar teknolojisi ve internet, eðitimin çaðdaþ ve ileri düzeye eriþmesi için atýlan atýmlarýn en dikkat çekenlerindendir. Fakat bütün bu teknolojik yeniliklere raðmen öðretmenin yerini tutacak bir robot bugüne kadar yapýlamadý. Bu amaçla çalýþýldýysa da yapýlan ruhsuz, duygusuz ve mekanik aletler öðretmenin yerini tutamadý. Çünkü öðretmen sadece bilgi aktaran bir vasýta deðil, sevgi, hoþgörü ve þefkat duygularýný veren gönül dostudur. Ýrfan ordusunun neferleri olan öðretmenler; içinden çýktýklarý toplumun kültürünü, tarihini ve tüm deðer yargýlarýný yeni kuþaklara aktarýrlar. Karþýlarýndaki kitleleri ruh ve þuur sahibi fertler olarak görüp onlarýn yüreklerini milli ve manevi deðerlerimizle bezerler. Atalarýmýzý kök, kendilerini gövde, yeni nesilleri dal, yaprak ve çiçek olarak görüp çýnarýn geliþip serpilmesi için onu düzenli olarak sularlar. Onlar Douglas Malloch’ýn þu güzel ve veciz ifadelerini kendilerine þiar edinip elleri altýndaki yüreklere nakýþ nakýþ iþlerler: “Dað tepesinde bir çam olamazsan, vadide bir çalý ol. Fakat oradaki en iyi küçük çalý sen olmalýsýn. Çalý olamazsan bir ot parçasý ol, bir yola neþe ver. Bir misk çiçeði olmazsan bir saz ol. Fakat gölün içindeki en canlý saz sen olmalýsýn. Hepimiz kaptan olamayýz, tayfa olmaya mecburuz. Dünyada hepimiz için bir þey var. Yapýlacak büyük iþler, küçük iþler var. Yapacaðýnýz iþ, size en yakýn olan iþtir. Cadde olamazsan patika ol. Güneþ olamazsan yýldýz ol. Kazanmak yahut kaybetmek ölçü ile deðildir. Sen her neysen, onun en iyisi olmalýsýn.” Öðretmenler öncelikle en iyi olmanýn zorlu mücadelesini iç dünyalarýnda verirler. Daha sonra ellerindeki öðrencileri bir kuyumcu titizliðiyle iþleyerek onlara da ayný idealleri yaþatýrlar. Bu ideallerin hedefe varmasý için takipçi olurlar. Karþýlarýna hangi engel çýkarsa çýksýn doðruluk, iyilik ve güzellikten ayrýlmazlar. Nokta kadar menfaat için virgül gibi eðilmezler. Kovanlarý fütursuzca sýrtlayýp götüren ayý deðil, bin bir çiçekten bal alan arý olurlar. Aldýklarý çiçek özlerini baþkalarý için özenle bala dönüþtürürler. Öðretmenler karanlýðý aydýnlýða, acýlarý lezzete, açlýklarý doygunluða, basiretsizliði uyanýklýða, karamsarlýðý umuda, cehaleti bilgi ve görgüye tebdil ederler. Onlar kapkaranlýk gecemizi ýþýtan, yüreklerimizi ýsýtan el fenerleridir. Varlýklarýnýn ehemmiyetini, yaydýklarý ýþýðýn gücünü ancak gecenin zifiri karanlýðýnda hakkýyla bilir ve anlarýz. Onlar yerle gök arasýna sinen kara bulutlarý bahar esintileriyle daðýtýrlar. Toprakta kök, kökte aðaç, gövdede dal, dalda çiçek, çiçekte arý, petekte bal olurlar. Þefkat rüzgârlarýyla, ufkumuza çöreklenen kapkaranlýk bulutlarý bertaraf ederler. Berrak ve aydýnlýk bir iklimde bahar olurlar. Hayat onlarla anlamýný bulur, aksi halde bir tarafý eksik kalýr yaþamýn… Yürekleri katýksýz þiir doludur onlarýn… Kitaplarý zihinlerine saksý yapmýþlardýr. Umutlarý, sevinçleri ve doyumsuz düþleri ruhlarýnýn gýdasý bellemiþlerdir. Onlardan almýþlardýr yaþama, yaþatma ve direnme güçlerini… Gemileri nefret koylarýndan kaçýrýp sevgi limanlarýnda eðlemiþlerdir. Kandil olmuþlardýr karanlýk gecelerin zifiri suretlerine… Þairin mýsralarýnda söz, yavuklusuna varmayý bekleyenlerin yüreklerinde vuslat, sevgi ve hülya olmuþlardýr. Öðretmenler balçýktan yaratýlmýþ et yýðýnýndan ibaret kul iken, zamanýn gergefinde iþlenip öpülesi el, Ferhat’ýn daðlarý delerken içindeki cesaret ve metanet, Mecnun’un gönlündeki umut, Eyüp’ün parýldayan sabrý olmuþlardýr. Nefeslerinde kýlýç keskinliðini, kalplerinde hallaç pamuðu yumuþaklýðýný, zihinlerinde yaðmur bereketini taþýmýþlardýr. Onlar bazen Sinan’ýn elinde sihirli bir balyoz, Dede Efendi’nin notalarýnda tatlý bir naðme, Ýbn-i Sina’da hayat veren bir neþter olmuþlardýr. Kendilerini insanlýðýn hizmetine ve saadetine adamýþlardýr. Hal ve hareketleriyle hayata hayat katmýþlardýr. Bir mum misali erirken etraflarýný aydýnlatmýþlardýr. Ne mutlu onlarýn rahle-i tedrisatýndan geçip hakikat bahçelerinden hakkýyla ve layýkýyla nasiplenenlere!....24 Kasým Öðretmenler Gününüz kutlu olsun güzel insanlar!...Sizlere olan vefa ve gönül borcunu ödeyebilecek miyiz acaba?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |