Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Hasan kaldýrýmda yürüyor ve bir þeyler düþünüyor. Elindeki su þiþesini tepesinden tutup bir öne bir arkaya sallýyor. Kafasý düþündüðü þeylerin aðýrlýðýndan öne düþmüþ, önden gidiyor. Hasan annesini öldürmeyi düþünüyor. Tahtakale’deki hanýn izbe, karanlýk ve nemli odacýklarýndan birinde radyo dinleyerek, keçe tabakasýndan kalýpla hep ayný ayakkabý tabanýný kesip çýkararak ve arada sigara ve çay içerek sabahtan akþama çalýþmýþ. Ne yýllardýr çalýþtýðý bu hanýn çatýsýnda müthiþ bir Haliç manzarasý olduðu umurunda ne de her gün bu manzarayý ve haný görmeye gelen turistler, enteller, öðrenciler… Akþam handan çýkarken, koridorlarda aydýnlatma olmadýðýndan yolunu görebilmek için bir gazeteyi tutuþturup meþale niyetine kullanmýþ ama koridorlar öyle uzun ki çýkýþa gelene kadar gazetenin ateþinden eli de nasibini almýþ, þimdi sýzlýyor. Evet, Hasan annesini öldürmeyi düþünüyor. Düþündükçe kafasý öne doðru eðiliyor, adýmlarý sýklaþýyor, midesi buruluyor. Hasan annesini neden öldürsün? Annesini nasýl öldüreceðinden önce öldürme fikrini düþünüyor. Karar verdikten sonrasý kolay zaten. Tahtakale’den bulunduðu yere yürüyerek gelirken yarým saat boyunca bunu düþünmüþ. 45 yýldýr, askere gittiði dönem haricinde, sürekli birlikte yaþadýðý bu kadýn, aciz hayatýný simgeliyor. Onu öldürürse kendi zavallý hayatýný da öldürmüþ olacak. Bir iki saniye içinde her þey bitecek. Ýþten dönüp eve geldiðinde annesinin daha kapýyý açar açmaz dýrdýr etmeye baþlamasý son bulacak. Kapýyý açacak, belki o anda, konuþmasýna fýrsat vermeden veya birkaç dakika sonra mutfaktan ekmek býçaðýný alýp… Sessizce, yüzüne bakmadan ve acý vermeden yapmalý. Konuþmadan. Tertemiz. Sorunsuz. Sonrasý önemli deðil. Nasýl olsa hayatý deðiþmiþ olacak ve böyle fena bir hayatýn deðiþmesi ancak hayýrlý olabilir. - Yakýþýklý, kalmak ister misin? Düþünürken bir ses duyuyor. Bu kadýn ve erkek sesi Hasan’ýn düþüncelerini durduruyor. Sesin geldiði tarafa bakýyor ve neredeyse kendisiyle ayný boyda, fahiþeler gibi giyinmiþ, ne kadýn ne erkek birini görüyor. Baygýn baygýn ona bakan bu travesti hem cevap bekliyor hem de yoldan geçen diðer müþteri adaylarýný süzüyor. Hasan konuþmadan ve baþýný gene önündeki yola çevirip düþünmeye kaldýðý yerden devam ediyor. Tramvay duraðýna geldiðinde karþýdan karþýya geçip duraða giriyor. Aklýnda gene ayný fikirler… Býçak mý kullanmalý? Belki bir iple veya yastýkla yapmalý bu iþi. Çok çabuk olmalý. Hiç konuþmadan ve annesine konuþma imkaný vermeden. Konuþursa yapamayacaðýný biliyor. Gelen tramvaya biniyor. Ýçerisi kalabalýk. Öðrencilerin, ev kadýnlarýnýn, kendisi gibi iþçilerin, turistlerin, fahiþelerin, çocuklarýn nefesleriyle dolmuþ tramvayýn havasý baþta aðýr geliyor. Kapýya yaslanýp gözlerini kapýyor. Görünmez olmak istiyor. Daðýnýk saçlarý, bir haftalýk sakalý, pis kýyafetleriyle kapýya yaslanýrken insanlara bakýyor, oturacak yerlere… Normalde, boþ yerler olsa, en temiz, en düzgün insanlarýn yanýna oturmaya gayret eder. Böylece onlarýn temiz ve düzgün yaþamlarýna kendi pisliðini bulaþtýrmýþ ve öcünü almýþ olduðunu hisseder ve rahatlar. Bundan mutluluk duyar. Bazen inadýna burnunu karýþtýrýrken yanýndakinin ona iðrenerek bakmasý onu rahatlatýr. “Senin paran var ve rahatýn yerinde ama bak tam dibinde böyle pis ve burnunu karýþtýran bir adamla yolculuk ediyorsun ve sen de pis oluyorsun!” diye düþünür. Tramvayda son durak anonsu yapýldýðýnda inmeye hazýrlanýyor. Kapý açýlýnca diðer insanlarla birlikte aydýnlýktan karanlýða iniyor. Sadece 10 dakika sonra evde olacak. Aðlayacak mý? Yani kadýný öldürdükten sonra? Üzüleceðini düþünüyor. Ama aðlamayabilir. Kalbinin atýþý hýzlanýyor. Ellerini sýkýyor. Tüm bu düþünceler, annesinin aklýndaki görüntüsü. Býçak. Kendi yüzü. Kendini evinin önünde buluyor. Zili çalýyor. Birkaç saniye sonra kapý açýlýyor ve annesi kapýda beliriyor. Selamlaþýp içeri giriyor. Annesi de peþinde salona yöneliyor. Televizyonun karþýsýna hep oturduðu yere kendini býrakýyor. Annesi boyuna konuþuyor. Ne diyor önemli deðil. Hasan annesine bakýyor. “Ne yemek yaptýn?” Hasan’ýn boktan hayatý aynen devam ediyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ö. K., 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |