..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > ömer kýrat




8 Temmuz 2007
100 Dolara Dizüstü  
ömer kýrat
Her Çocuða Bir Laptop adlý uluslararasý yardým organizasyonunun bende yarattýðý yazý yazma isteðinin meyvesi. Hadi yiyin!


:CBAH:
100 DOLARA DÝZÜSTÜ

OLPC (One Laptop Per Child-Her Çocuða Bir Dizüstü) projesi kapsamýnda üretilen ve pilot uygulama için seçilen Nijerya’ya gönderilen, her biri 100 dolara malolmuþ cihazlarý taþýyan týr ve peþisýra gelen jip, köyün meydanýnda, tozu dumana katarak durdular.

Katarakt gözlerini tozdan korumaya gerek duymayan köyün en yaþlýsý Otumbo “Umarým yiyecek bir þeydir” diye düþünerek yerinden doðruldu ve akabinde yüzükoyun yere düþtü. Fil hastalýðý yüzünden artýk yürüyemediðini unutmuþtu yine...Otumbo 60 yaþýndaydý ve 60 yaþ Afrika’nýn bu bölgesi için bir rekordu. Genç Zbunbu, köyün rekortmenini yerden kaldýrdý. Üstü baþý toza bulanan adamýn elbisesini silkeleyip temizlemeye çalýþtýysa da düþme nedeniyle oluþan tozla, zaten uzun süredir orada olanlarý ayýrdedemediði bir noktaya gelince, vazgeçti.

En fazla 40 yaþýna kadar yaþayabilen bu insanlarý, (Otumbo hariç) saplanýp kaldýklarý acýmasýzcasýna acý dolu “gerçek” dünyadan kurtarmak için onlara sanal alemin (cyber-space) kapýlarýný açmayý amaçlayan gönüllülerden oluþan grup, araçlarýndan inmiþti. Kadýn gönüllü, gönülsüzce týrýn arkasýna gidip konteynerin kapýsýnýn kolunu çevirdi. Bu zincirleme isim tamlamasý, zincirleme bir reaksiyona neden oldu ve engebeli yollarda giderken istifi bozulan dizüstü bilgisayar kutularý, kapýyý açan kadýný gömmek istiyorlarmýþcasýna aþaðýya döküldüler.

“Oh f*ck!” diye baðýran kadýnýn yardým istediðini sanan köylülerden, yardým edebilecek kadar gücü olan birkaçý hemen kutu yýðýnýnýn altýnda kalan kadýný kurtardýlar. Bu sýrada ekipteki diðer gönüllüler “Stupit Bitch!” demekle meþgullerdi.

Afrika’nýn ortasýndaki bu çorak arazide, klimasý çalýþmayan bir jipin içinde kilometrelerce yol gidip, hayatlarýnda “musluk teknolojisi” bile olmayan insanlara bilgisayar daðýtmak, insanýn sinirlerini ve aðzýný bozuyordu. Aksi gibi tercümaný taþýyan araç yolda bir impalaya (Araba modeli olmayan, gerçek bir impalaya) çarpmýþ ve arýzalanmýþtý. Bilgi otoyoluna çýkmak için yanlýþ zamaný seçen zavallý hayvan yüzünden, bu yardýmsever insanlar dil sorunuyla da uðraþmak zorunda kalacaklardý þimdi...


Anlamsýz dialog giriþimleri ve sayýsýz yanlýþ anlama, küfür ve absürd durumdan sonra tüm köy halký meydanda daire olacak þekilde toplanmýþtý ve kendilerine yapýlacak sunum (presentation) için hazýrlardý. Acaba bu sefer neyle karþýlaþacaklardý? Geçen sefer gelen iyi insanlar, erkeklerden; “cinsel organlarýný plastik bir þeyin içine sokmalarýný” istemiþlerdi. Böylece çocuklarý olmayacaktý. Heralde çocuk sahibi olmak beyaz insanlarýn kültüründe çok ayýp veya kötü bir þeydi. Oysa bu topraklarda ölüm oraný böylesine yüksekken çocuk yapmayý keserlerse tükenecekleri aþikârdý. Tabii hastalýklardan da korunacaklarýný vaad etmiþti derilerinin beyaz olmasý yetmiyormuþ gibi bir de beyaz önlük giyen adamlar... Fakat böyle basit bir þey, hastalýk yapan kötü ruhlarý korkutamazdý ki... Belki kýrmýzý ve týrtýklý olanýn bir þansý olabilirdi.

Kalabalýðýn ortasýndaki adam elindeki fýstýk yeþili cihazý açtý. Köy halkýnýn gözleri aydýnlanan ekrana kilitlenmiþti. Grubun diðer üyeleri ise uydudan internete baðlanan ve güneþ enerjisiyle çalýþan cihazý monte ediyorlardý. Böylece köydekiler dünyanýn geri kalanýna baðlanýp dünyadan ne kadar geride kaldýklarýný görebileceklerdi.

Meydandaki açýkhava kursu devam ederken, birkaç tahta parçasý ve biraz saman karýþtýrýlmýþ çamurdan imal edilen ve en az bir köpek klübesi kadar komforlu evinde uyuyan Gnube hiçkimsenin aklýna gelmemiþti. Anne ve babasý AÝDS’ten ölen bu zavallý kýz çocuðuna tüm köy halký bakýyordu. Zaten bakmaktan baþka ne yapabilirlerdi ki... Dolayýsýyla köyde laptopu olmayan tek Afrikalý çocuk o kalmýþtý.

Ellerinden gelenin en iyisini yaptýklarýna inanan gönüllü yardýmseverler, her çocuða (Gnube hariç) laptopunu verdikten sonra yola koyulmak üzere toplanmaya baþlamýþlardý. Küçük kýz da tam bu sýrada uyandý. Uyku mahmuru gözlerini ovuþturarak olup biteni anlamaya çalýþýyordu.

Sonunda týr ve jip tekrar yola çýkmýþtý. Arkalarýndan koþan çocuðun onlarý yolcu ettiðini sanmalarý normal karþýlanabilirdi. Gnube hakký olaný almak için harcadý zaten çok az olan gücünü... Batan güneþe doðru ilerleyen araçlar ve arkalarýndan yükselen toz ile yerde, dizlerinin üstüne çökmüþ, aðlayan Afrikalý bir kýz çocuðundan oluþan kompozüsyonun, MSNlerde, desktoplarda ve fotoðraf sitelerinde ölümsüzleþmesi için ihtiyacý olan tek þey bir National Geographic fotoðrafçýsýyda ama o sýrada en yakýndaki, 300 km ötede, aslanlarýn hayatýný belgeliyordu. Zaten araçlar çoktan kadrajdan çýkmýþ ve toz küçük kýzýn üstüne çökmüþtü artýk...


Þimdi ne olacaktý? Onu yüzüstü býrakan iyi insanlarý nasýl bulacaktý? Onu dizüstü çöktürüp aðlatan dizüstü bilgisayarýný alamayacak mýydý? Yooo! Bu kadar çabuk kabullenmeyecekti yenilgiyi... Kendinden önceki 4 kardeþi kadar kolay pes etmeyecekti hayatýn zorluklarý karþýsýnda..

2 haftada bir geçen ve konvoyun gittiði yöne giden otobüsü hatýrladý. Ertesi sabah yine geçecekti. Ona binecek ve iyi insanlarý bulup, adýný unuttuðu o þeyi alacaktý!


Sabah olmuþtu. Köyün çocuklarý hep o saatte ve neredeyse birlikte uyanýrdý ama yeni oyuncaklarýyla oynadýklarý için hemen hepsi geç yatmýþ dolayýsýyla ilk uyanan Gnube olmuþtu. Geç kalmaktan korktuðu için hemen yola çýktý. Otobüs normalde orada durmazdý. Bu yüzden birkaç taþ parçasýný yola yerleþtirdi.

Yarým saatlik beklemenin ardýndan ufukta görünen otobüs kýzýn neþesini yerine getirdi. Ani bir fren ve küfürle duran otobüse çaktýrmadan bindi. Ýlk kez otobüse binmiþti. Köyünü ardýnda býrakýrken hiç korkmuyordu. Kalbi kütküt atýyordu ama heyecandan... Ne macera be! Hele bir de laptopunu alýp köye dönünce kimbilir ne çok þaþýracaklardý. Böylece “Tek baþýna fazla hayatta kalamaz” diyenlere de en güzel cevabý verecekti.

Uyandýðýnda otobüs boþalmýþtý. Ýþte o zaman biraz korktu. Ama sonra az ilerde duran çocuðun elindeki yeþil renkli makineyi görünce doðru yerde olduðunu anladý. Koþarak onun yanýna gitti. Çocuða bunu nerden aldýðýný sordu. Fakat haberler pek iç açýcý deðildi. Çünkü konvoy yaðmalanmýþtý. Çocuk onu olay yerine götürdü. Bilgisayarlarý taþýyan týrýn ve gönüllülerin olduðu jipin yanmýþ ve iskeletleri kalmýþ halini gören Gnube gözyaþlarýna boðuldu. Çocuk ise anlatmaya devam etti. Silahlý adamlarýn yolu nasýl kestiðini, týr þöförünün ve diðerlerinin öldürülüþünü, halkýn bilgisayarlarý yaðmalamasýný...

O da birkaç tane kapabilmiþti. Hatta 100 dolar bulabilirse birini vermeyi teklif etti. Gnube ise önce 100 dolarýn ne olduðunu ardýndan da nasýl bulabileceðini sordu. Yaðmacý çocuk, anacaddeye gidip dilenmesini tavsiye etti. Özellikle de beyaz adamlarýn para verdiðini anlattý.
Otobüsün kalkmasýna daha iki hafta vardý. “Yapabilirim!” dedi içinden. Ardýndan en az köydeki evi kadar rahat bir kuytu köþe bulup uykuya daldý.

Sabah kalkýnca ilk iþi az ilerdeki çöplükte kahvaltýsýný yapmak oldu. Yemek bulabildiði her öðün ona ayný derecede önemli geliyordu ama sizin de bildiðiniz gibi kahvaltý günün en önemli öðünüydü.


Ýlk iki-üç gün pek iyi gitmedi. Sadece birkaç kiþi para vermiþti. Onlar da yerel paraydý. Ama en azýndan artýk “iyi insanlarýn parasý” ile kendisi gibi olanlarýn parasýný ayýrdedebiliyordu.

Bulunduðu kasaba, yakýnlardaki elmas madeni sayesinde nispeten geliþmiþ ve kalabalýktý. Dünyanýn çeþitli yerlerinden insanlar burada elmas iþine girmiþlerdi. Her türden insan vardý. Her türden...


Yolculuðunun dördüncü gününde ana caddede dilenen Gnube bu her türden insanlardan biriyle karþýlaþtý. Bildiði iki ingilizce kelimeyi söyledi: “100 dolar!” Domuz gibi pembe, þiþman ve terli olan adam birkaç gün önce stresli bir sürecin ardýndan yüklü miktarda elmasý elinden çýkarmýþtý ve stres atmaya ihtiyacý vardý. Onlu yaþlarýnda görünen ve “100 dolar!” diyen kýzýn elini tuttu ve kendisinin de nereye çýktýðýný bilmediði ara sokaklardan birine daldýlar.

Gnube ne olduðunu anlamamýþtý. Fakat yine de korkmuyordu. Çünkü þimdiye kadar gördüðü tüm beyaz adamlar iyiydi. Onlara ilaç ve yiyecek getiriyorlardý. Hatta adýný yine unuttuðu o yeþil, ýþýklý kutularý da onlar getirmiþti.

Terkedilmiþ, yýkýk bir binadan içeri girdiler... Adam Gnube’yi dizüstü çöktürdü. Yüz dolar karþýlýðýnda...


Gnube’nin yüz dolarý vardý artýk. Yýrtýlmýþ elbisinin yerde sürüklenen parçalarýyla birlikte, kendisine 100 dolar karþýlýðýnda laptop vermeyi vaad eden çocuðu arýyordu. Þans eseri ayný yerde buldu da... Aslýnda yaðmacý çocuðun, “bilgisayarý vermeden parayý almak” gibi bir düþüncesi vardý ama üstübaþý yýrtýlmýþ, burnu ve dudaðýnýn kenarýnda kurumuþ kan damlalarý olan kollarýnýn çeþitli yerleri morarmýþ kýzýn haline acýdý ve ona istediðini verdi. Zaten 5 tane daha vardý.


Korku dolu, kabus gibi geçen günlerden sonra köyünün önünden geçen otobüsün kalkacaðý gün gelmiþti. Buradan ayrýlacaðý için sevinçliydi ama yüzüne baktýðýnýzda bunu göremezdiniz. Otobüse binerken dilencilikten kalan yerel parayý þöföre uzattý. Bu, yolculuk için yeter de artar bir para olduðu için þöför onu yanýndaki koltuða oturttu, aynen bir first class yolcu gibi...





Köyüne yaklaþtýðýný sanki hissetmiþ gibi tam zamanýnda gözlerini açan çocuk, hiç konuþmadan inmek istediðini anlattý þöföre... Sonra kollarýyla sarýp sarmaladýðý laptopuyla koþmaya baþladý evine doðru...


Yüz metre kala tuhaf birþeyler olduðunu farketti. Köyün merkezinde büyük bir ateþ yakýlmýþtý ve kendilerine yardým(!) amacýyla verilen tüm laptoplar, uydu anteniyle birlikte içine atýlmýþtý.


Gnube meydanýn giriþinde boy gösterince, olaðan dýþý hareketlilik durdu. Herkes ona bakýyordu. Sonra köyün en yaþlý ve muhtemelen en hastasý 60’lýk Otumbo mucizevi bir þekilde ayaða kalktý. Aynen bir filinkine benzeyen ayaklarýyla yürüdü. Çektiði acý, yüzünden okunuyordu. Gnube’nin yanýna geldi ve yaralý yüzünü okþadý. Sonra kýz çocuðunun sýký sýkýya sarýldýðý laptopu usulca alýp ateþe doðru attý. Tutturamamýþtý ama olsun. Ardýndan kýzý kucaðýna aldý ve kulübesinin önündeki yerine döndü.


O oturunca “rage agains the machine” kaldýðý yerden devam etti.


Çünkü olup bitenler önce þiþman domuz tarafýndan cep telefonuyla kaydedilmiþ ardýndan da tüm insanlýkla –Afrikalýlar dahil- paylaþýlmýþtý. Olup bitenler otobüsten çok daha hýzlý yol alýyordu artýk...



X
Kapat
     


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Nergiz Þimþek / , Türkiye
16 Ocak 2010
Hikaye güzel... Hikayenin ismi harika... Diðer metinlerinizde de hissedilen belirgin zeka pýrýltýsý, bu hikayede de baþlýkta kendine yer bulmuþ.

:: Muhteþem Bir Öykü
Gönderen: özgür yenigün / Kýrýkkale/Türkiye
16 Temmuz 2007
Merhaba, Müthiþ bir öykü bu. Bu insanlar fakir insanlarý salak yerine koyuyor. Ne traji-komik durum, deðil mi? O insanlar karnýný doyuramazken onlara dizüstü bilgisayar verilmesi, bunlar için küçük bir kýza bile tecavüz edebilen pislik insanlar. Yazýk. Dünya ne hale geliyor ya. Bu belki de sizin kurgunuzdan ibaret. Ama eminim bu tür olaylar oluyordur, bu tür pislikleri yapmýþlardýr bu Emperyelist ve Kapitalist þerefsizler. "Tabii hastalýklardan da korunacaklarýný vaad etmiþti derilerinin beyaz olmasý yetmiyormuþ gibi bir de beyaz önlük giyen adamlar..." cülesi çok güzeldi. Muhteþem bir öyküydü. Elinize saðlýk. Saygýlar.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kelebek Etkisi
Muz Kabuðuna Basýp Düþen Maymunun Hikâyesi
Dünden Sonra Yarýndan Önce
Kolaya Kaçmak

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kuran'a Ayak Basan Ýlk Türk
Noel Baba'nýn Gerçek Hikâyesi
Buzdolabý Adam Elma
Dinlenme Tesisi (Hac - Mahal)
Frank Einstein
A Playlist Story
Yalnýzlýk Üzerine Bir Yanýlma/yanýlsama
Ordu Olmayan Adam
Bill Clift'in Karýsýnýn Anlatacaklarý Var!
Mutlu Olmaktan Mutsuz Olan Adam

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sherlock ve Watson [Roman]
Hâlâ Emekleyen Ýnsanlýk [Deneme]
Dünya Kadýnlar Dünü [Eleþtiri]
Türban Baðlamýnda Korunmasýz Dinsel Ýliþki [Eleþtiri]
Bir Mayýs Ýþçisi Gibi Yayýlmak Meydanlara [Eleþtiri]
Numeroloji [Bilimsel]
Koçlarýn Arabalarý & Tanrýlarýn Sessizliði [Bilimsel]
Diyet [Bilimsel]
Repeat After Me: Evren, Evrem, Evre! [Bilimsel]
Ödeme Güçlüðü Çekenler [Bilimsel]


ömer kýrat kimdir?

Merhaba edebiyat aþýklarý! Edebiyata duyduðunuz aþkýn karþýlýksýz olmasýna neden olan kiþi, yani edebiyatýn gönlünü kaptýrdýðý, dolayýsýyla sizin aþkýnýza karþýlýk vermemesine neden olan kiþi olarak, büyük bir sorumluluðum olduðunun bilincindeyim. Bu bilinçle, amatör edebiyata büyük bir katký saðlayacaðýna, yeni bir soluk ve beniz getireceðine inandýðým bu sitenin üyesi olarak, üyesi olduðum ve edebiyata yeni bir beniz ve soluk getirip, katký saðlayacaðýna inandýðýmý az önce belirttiðim bu sitedeki yazýn serüvenime sizleri de davet etmekten kývanç duyuyorum ve kývancýn kelime anlamýný tam olarak bilemediðim için þaþkýnlýk yaþýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Douglas Adams, Emil Zola, Garcia Marquez, Oscar Wilde, Woody Allen


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ömer kýrat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.