En bilge insanlar bile arasýra bir iki zýrvadan hoþlanýrlar. -Roald Dahl |
|
||||||||||
|
Böyle yazýyordu intihar notunda... Boþ kaðýt bulamadýðý için eski bir düðün davetiyesinin arkasýna yazmýþtý. Kaðýdýn bir yüzü "Dünyaevine" girmekten diðeri (evimiz) Dünya'yý terketmekten bahsediyordu artýk... Su soðuk deðildi. Zaten yuvarladýðý bir kaç kadeh kanyaktan sonra hiçbir þey ona soðuk gelmezdi. Ölüm düþüncesi bile... Henüz kýyýdan 50 metre kadar açýlmýþtý. Bu yüzden fazla ses çýkarmadan kulaç atmaya devam etti. Denize girdiði yer ýssýzdý ama yakýnlarda, deniz kýyýsýnda içkisini yudumlayanlar olabilirdi. Birileri tarafýndan görülmek ve hele ki kurtarýlmak istemiyordu. Sessiz bir yolculuktu son arzusu... Suda eriyip giden bir buzdaðýnýn ki gibi... Ona çarpacak bir gemi olmaksýzýn. Çünkü biri yanýna yaklaþacak olursa tanrý þahidi olsun onu da suyun dibine çekecekti! Ýnsanlar! Ýyi olanlarýndan bile nefret ediyordu. Hatta "kahraman", "kurtarýcý" olmaya soyunanlarý bir kaþýk suda boðabilirdi ki o anda fazlasýna sahipti. Sakinleþti... Deniz çarþaf gibiydi. Yoksa "kefen" mi demeliydi? Gülümsedi ve biraz tuzlusu yuttu. Ayaklarýnýn deniz tabanýna ulaþamayacaðý kadar derindi su... Nedense derinliði merak edip daldý. Yaklaþýk 4 metre... Dipten avuçladýðý kumla yüzeye çýktý. Kumun, elinden yavaþça dökülüp suda daðýlýþýna baktý. En son bir deniz minaresi kaldý avucunda... Milyonlarcasý içinde onu eline alma ihtimalini hesaplama gereði duydu: Big-Bang olmuþ, Güneþ Sistemi ve gezegenler oluþmuþ, Yeryüzü'nde hayat baþlamýþ, bir meteor ve bir kuyrukluyýldýz gezegeni sterilize etmeye çalýþtýysa da baþarýsýz olmuþ, hatta dinazorlarý yok ederek memeli egemenliðinin yolunu açmýþ, bu memelilerden en zekisi (ki türleri "MEME"yi baz alarak sýnýflandýran da kendisidir) evrimini uç noktalara ulaþtýrmýþ, abuk subuk (savaþ dolu) bir medeniyet tarihi yazmýþ ve üyelerinden birisi intihar etmek üzere girdiði denizin dibinden bu Denizminaresini çýkarmýþtý. Bugünkü karmaþýk organizmalarýn evrim yoluyla ortaya çýkmasýnýn imkansýz olduðunu çünkü, mesela insan gözünün tesadüfen ortaya çýkamayacaðýný söyleyenler; imkânsýzlýklar (Ýhtimalsizlik- Ah Douglas Adams!) evreninde yaþadýðýmýzdan habersizdi ve atalarýný inkâr ederek günaha giriyorlardý. Ki bu sadece hikayenin (ihtimalin) yarýsýydý. Çünkü olayýn denizminaresi açýsýndan ele alýnmasý (!) da gerekiyordu. Dolayýsýyla olaylarýn ve þeylerin son (güncel) haline bakýp, karmaþýk yapýlarý ve geliþimleri yüzünden “bir tanrý olmalý” diye düþünenler aslýnda büyük bir yanlýþ anlamaya ibadet ediyorlardý. Bu düþünceler onu yeniden gülümsetti ve biraz daha tuzlusu yutturdu. Artýk iyice uzaklaþmýþtý ve kýyýnýn görüntüsü panaromik bir hal almýþtý. Denizin ve yýldýzlý gökyüzünün gümüþi pýrýltýsý arasýnda duran sahil kasabasý, sarýmtrak ýþýðýyla; altýn ve gümüþ kullanýlarak yapýlmýþ sosisli sandviç biçiminli bir mücevheri andýrýyordu. Altýn Sosis! Kasabanýn adý bu olmalýydý. Yine güldü ve yutmamak için aðzýný kapadýðý sular, burnundan içeri yeni bir giriþ yolu buldular. Hayat kaynaðý suyu, intihar etmek için kullanmanýn ne ironik olduðunu farketti, sýrtüstü yüzerken.Yýldýzlar ne güzeldi! Bir süre su yüzeyinde uzanýp kaldý. Sonra; "Yüzüþmek ne de hoþtu! Yýldýzlarýn altýnda! MÜNTEHÝR ne sarhoþtu, yýldýzlarýn altýnda!" þeklinde, yeni bir versiyonunu söyledi söz konusu þarkýnýn... Fakat emin olamadý; Ýntihar eden kiþiye Arapça'da "Müntehir" dendiðinden... Böyle bir kelime yoktu galiba... Gerçii Arapça'nýn kelime türetme uslubuna uygundu ama... Ýntihar edene -> Müntehir? Hýmmmm... Kýyýnýn silüeti tamamen yok olmuþ ve sadece ýþýklarý görünüyordu, o an bulunduðu mesafeden... Buna karþýn hiç yorgunluk hissetmiyordu. Yüzüyor, yüzüyor, yüzüyordu. Kararlýlýðýna, cesaretine hayran kalmýþtý. Böyle biri miydi? Demek kendini tanýmak için kendini öldürmeye çalýþmasý gerekiyordu. Su yutacaðýný bile bile kahkahayý attý, vardýðý bu sonuç üzerine... Su ve atmosfer… Ölüm ve yaþam gibiydi. Ne gibisi! Öyleydi iþte! Nefes aldýðý sürece hayattaydý, ölümü kana kana içtiðindeyse denizin karanlýðýna karýþacaktý benliði ve onu "o" yapan herþey... Kalsiyum Sandoz tabletiymiþçesine suda eriyecekti bedeni... Gerçii toprak da bunu yapýyordu ama su, sanki çok daha sarýp sarmalayýcýydý ona göre... Tabii ya! Ýnsanýn %60'ý suydu. Topraktan deðil sudan gelmiþtik ve oraya dönmeliydik. Hem, çevreyle ilgili bir makalede ceset gömmenin doðaya zararlý olduðunun anlatýldýðýný hatýrlamýþtý. Küçük balýkçý teknelerinin açýlmaya çekindiði noktadaydý artýk. Bütün gece, aðýr tempoda, bazen dinlenerek daha doðrusu kendini dinleyerek yüzmüþtü. Havadaki aydýnlanmayla birlikte yorgunluðunu hissetmeye baþladý. Sudayken bunu daha geç hissederdi insanlar. Zira suya girince kol ve bacaklardaki kan çekilir. Ýç organlara ve beyne gider. Bir tür ilkel refleks olarak... Suyun soðukluðunun yarattýðý hissizlik bu kan çeklimesiyle birleþince bir tür anestezi oluþur. Bu yüzden sudayken yorulduðunuzu hissediyorsanýz gerçekten de yorulmuþsunuz demektir. Þimdi yüzmüyor, sadece yüzeyde kalmaya çalýþýyordu. Gün doðumunu izledi. Nedense gözleri doldu. Aðlamaya baþladý. Korktuðu için ya da piþmanlýkla ilgili deðildi. Yalnýzca hayatýn, basitken ne kadar güzel olduðunu farketmiþti. Sonsuz boþlukta yalnýz baþýna ilerlerken, kendini açmýþ, kendi kendisine açýlmýþtý. Parçasý olduðu "varoluþu" duyumsamýþtý. Þimdi "BEN" ve "Ben olmayan" arasýndaki tek engel "bilinç" ti. Fakat bu konuda ne yapacaðýný biliyordu. Öyle derin bir nefes aldý ki sanki tüm yaþamýný, geçmiþini, 26 yýlýný ciðerlerine doldurdu. Ve daldý... Kulaklarý acýyana, su tamamen kararana, artýk daha derine inemeyene ve ciðerlerindeki hayatý býrakana dek daldý... Çok fazla su yuttu… The End
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ömer kýrat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |