..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > reyan yüksel




8 Haziran 2006
Yüzün Bizi Anlatýrdý  
reyan yüksel
Sýcacýk bir yaðmur siner kara gecenin içine, toprak somun gibi kabarýr. Tak tak vurulur kapýma, kiþner kapýmda kýr atým, dünyam gümüþler kuþanýr.


:DDJA:
Yüzün bizi anlatýrdý sanki. Duru bir güzelliðin vardý senin, yine de makyaj yapmayý severdin hemen her kadýn gibi. Zorla oturtup karþýna makyaj yaparken izlememi isterdin seni. Ne kadar istemediðimi bu iþin benim için çok sýkýcý olduðunu ve gideceðimiz yere geç kalacaðýmýzý söylediysem de
“sevmiyorsun demek ki beni anlýyorum bunu”
diye çocukça bir kapris yapardýn. Sýrf üzülme diye seni izlerdim. Bütün o saçma sapan malzemelerin isimlerini ve ne iþe yaradýklarýný zorla ezberletmiþtin bana. Hatta bir keresinde
“düþünsene bir gün sen de bana özenip makyaj yapmaya baþlayýp o biçim oluyormuþsun”
deyip gülmüþ ve sonra da eklemiþtin
“olsun o zaman kadýn kadýna laflarýz, ya da sayende lezbiyen olurum”
demiþtin.
“Lütfen izle, inan uzun sürmeyecek ve geç kalmayacaðýz”
dedin o akþam yemeðine gitmeden önce. Çaresiz kabul ettim. Önce fondöten sürdün kapattýn yüzündeki ufak tefek sivilce izlerini
“bu iliþkimizdeki ufak tefek hatalarý görmezden gelmekle eþdeðer”
dedin. Pudrayla matlaþtýrdýn yüzünü,
“pudra da büyük hatalarý affetmek benzeri bir hile” dedin.
Gözlerine far sürerken
“bak bu da iliþkimizin ne denli renkli olduðunu gösteriyor her rengin bir anlamý var ben en çok bakýr tonlarýný seviyorum, ateþli gecelerimizi hatýrlatan”
dedin, Benim yüzüm kýzardý, sen hýnzýr gülümsedin, gözünde o bildiðim, sýkça tekrarladýðýn, davetkar bakýþýnla.
“Seviþirken nasýl edepsiz konuþuyorsun þimdi neden yüzün kýzarýyor bakayým?” dedin, Oysa öyle konuþmamý en çok isteyen sendin bunu da bilirdin. Ben en çok gözünün içine sürdüðün sürmeyi severdim, bu sürmeyle o kapkara gözlerin daha bir kara olur daha bir aþkla bakardý, ”gir içime” der gibi. Rimelle kirpiklerini upuzun yapar
“bak bunlar yaðmur ormanlarýmdý ama seninle kurudular hiç ýslatma onlarý emi” demiþtin bir zamanlar.
“Seni üzmek hayatta yapacaðým en son þey olur”
demiþtim sana. Kurudu dediðin kirpiklerin o kara gözlerini öyle bir sarardý ki dikkatle baktýðýmda bir hayatý bile çevreleyebilir izlenimi verirdi bana. Dudaklarýný renklendirmeye gelirdi sýra. Ruj sürmeden önce þuh bir biçimde uzattýn dudaklarýný öp beni der gibi ve sonra hemen kaçýrdýn, bilirdin býrakmayacaðýmý.
“Rujla mühürlüyorum sana olan tutkumu”
dedin. Dolgun, öpmelere doyamadýðým dudaklarýnýn sanki hiç bitmeyecek gibi gelirdi boyanmasý. Her ruj sürmen sonrasý öyle bir yapýþýrdým ki dudaklarýna hep tekrar boyamak zorunda kalýrdýn. Kýzardýn bana yine yaptým ayný þeyi diye. Oysa ben dudaklarýný boyamaný istemezdim, her öpüþümde aðzýma gelen o kimyasalla karýþýk tadý almak yerine çýplak olsun isterdim dudaklarýn. O gece de tam öpecekken seni durdun beni “yapma lütfen hevesini geceye sakla bu gece çok güzel olmak istiyorum” dedin. “acýsýný çýkarýrým” dedim sen de sanki korkmuþ gibi yapýp yüzünü “ne yapalým artýk, kaderimse çekerim” dedin alaycý biçimde.

Makyajýn bittikten sonra saçlarýný savurarak þöyle bir bakýp bana
“nasýl olmuþum söyle bakalým?” dedin bu soru deðildi aslýnda onay ve iltifat bekleyen halindi ve “þahane olmuþsun”un dýþýnda baþka bir cevabý da yoktu.

Sonra iþ senin giyinme faslýna geldi, o da ayinin parçalarýndan biri gibiydi, o arada bir yolunu bulup kaçtým yanýndan bilirdim ki yanýnda olmamý isteyecek ve “bak lütfen þu nasýl olmuþ bu nasýl olmuþ” diyecektin giyinme sýrasýnda oradan kaçmakla en iyisini yaptýðýmý düþündüm, ama aslýnda senin beni serbest býraktýðýný bilirdim.

Hayalin hep omuz askýsý olmayan bir elbise giymekti ama bunun için hep o vücudun nasýl olup da bu kadar koca memeleri taþýyabildiðinden yakýnýr dururdun “hayatým boyunca straplez bir elbise ya da bluz giyemeyecek miyim?” diye dert yanardýn.
Sana siyah bir straplez elbise almýþtým vitrinde gördüðüm o elbiseyi görür görmez aklýma ilk gelen þey elbiseyi kutusundan çýkardýðýnda o koca gözlerinin alacaðý hali görmek istemekti. Satýcý kýza bu elbisenin nasýl giyileceðini sordum sonra senin memelerini anlattým ona, kadýn yüzü hafifi kýzarýk “bu sutyenden almalýsýnýz” dedi. Sutyenin çift askýsý vardý askýlardan biri sýrtta biri göbek hizasýndaydý. “bakýn” dedim satýcý kadýna “benim sevgilime uymazsa bu sutyen topa tutar beni” “siz meraklanmayýn” dedi kadýn “olmazsa deðiþtiririz”, oysa bilmiyordu deðiþtirmek deðildi derdim ya da paramýn gideceði gibi bir düþüncem de yoktu, eðer elbise ve sutyen olmazsa yaþayacaðýn hayal kýrýklýðý ve benim taptýðým ama senin hep dert yandýðýn koca memelerini yine “biraz küçültsem ne olur“ söylemlerinin baþlamasýydý benim korkum.

Ýçeride sakladýðým yerden elbise kutusunu aldým ve sen gardýrobun önünde ne giyeceðini düþünürken “bunu denemeye ne dersin?” demiþtim. Yüzündeki hayret ifadesini adým adým izlemek kadar güzel bir þey yoktu, Ýki yýldýr ayný evde yaþýyorduk, her halini ezbere bilirdim senin, her olaya karþý verdiðin tepkiyi, yalan söylediðinde dudaklarýnýn aldýðý o yarým gülümseyiþi, seviþmek istediðinde gözlerinden yayýlan alevi, kýzgýn olduðunda vara yoða kafayý takan halini... þimdi de ezberlediðim hareketlerini yapýyordun kutuyu açarken, önce hayret sonra sevinç ve sonra düþ kýrýklýðý sonra beklediðim cümle, “sevgili bu þahane bir þey ama bu koca memelerle ben bunu giyemem biliyorsun” ben de sana sutyeni göstererek “bak bunu denemeye ne dersin satýcý kýz iþe yaradýðýný söyledi resimdeki gibi takýyorsun o zaman askýlarý görünmüyormuþ hadi bir dene bakalým” dedim. Senin için müthiþ bir hediyeydi bu ve vücuduna uymasý en büyük isteðimdi. Gece için çok güzel bir sürpriz daha hazýrlamýþtým sana çünkü. “peki” dedin uzun uzun öpüp teþekkür ederken bana “ama lütfen bunu takarken bana bakma” ilk kez sana bakmamý istemiyordun sanýrým korkuyordun olmazsa diye.

Aradan bir süre geçtikten sonra salona geldin, saçlarýný topuz yapmýþtýn inci gerdanlýðýný takmýþtýn boynuna. Sanki elbise senin için dikilmiþti muhteþem olmuþtun bir þey söyleyemeden baktým sana hayran hayran.

Sonra o gece için yer ayýrttýðým kulübe gittik. Sen güneþtin ve ben de sen nereye dönersen seni takip eden günebakan. Oturduk, “nasýl þahanesin biliyorsun deðil mi?” dedim, “biliyorum” dedin “ama sen beni bu kadar sevmesen ben bu kadar güzel görünmem sana, Aþýk Veysel’in söylediði gibi” dedin.
Sevdiðin gibi beyaz þaraplarýmýzý söyledik önden ve kadeh kaldýrdýk ikinci yýl dönümümüze, “seni seviyorum, seni hayatýmda hiç kimseyi sevmediðim kadar seviyorum, sana canýmý verecek kadar seni seviyorum” dedim, “lütfen arabeskleþme sevgili” dedin, “sen yaþamadýktan sonra bana canýný vermiþsin ne anlamý var?”, “olsun” dedim “sen benim için verme canýný ben veririm sana”. “ ah benim duygusal sevgilim” dedin, Hep hafif alaycýlýk olmuþtu tavrýnda hep duygusal olduðum için benimle dalga geçerdin, þimdi itiraf etmekte bir sakýnca görmüyorum ama tüm iliþkimiz boyunca bizi idare eden hep sen olmuþtun. Öyle güçlüydün ki bu kadar narin ve kusursuz bir vücutta bu kadar gücü nasýl depoluyorsun diye düþünmeden edemezdim. Her zaman iradeli, her zaman kararlý. Aðladýðýný bile neredeyse görmemiþtim, babaannenin cenaze günü hariç.
“iki yýldýr beraberiz güzelim, bu bizim birlikte yaþamaya baþladýðýmýzýn ikinci yýlý ve ben artýk bundan sonraki hayatýmýzý hem iki sevgili ve hem de karý-koca olarak geçirmemizi istiyorum, benimle evlenir misin?” dedim ve cebimden o gece için aldýðým tek taþlý bir pýrlanta yüzüðü uzattým sana, O anda bana o kadar güzel baktýn ki... Gözünde görmeye hiç alýþýk olmadýðým gözyaþlarýný görünce “Neden aðlýyorsun hayatým? Ne olur korkutma beni” dedim, Bir süre durup yüzüðü parmaðýna taktýktan sonra “Sana bugün söylemem gereken bir þey vardý” dedin “ve nasýl söyleyeceðimi bilemiyordum”. Korkmaya baþlamýþtým, bu da ne demek oluyordu yoksa teklifimi kabul etmeyecek miydin? “Bugün doktora gittim” dedin ve durdun yine nefesimi tutarak seni dinliyordum “bana altý haftalýk hamile olduðumu söyledi, açýkçasý hamile olduðum için benimle evlenmek isteyeceðinden korkuyordum ve hatta sana söylemeden aldýrmayý bile düþündüm, þimdi bu teklif inanýlmaz mutlu etti beni” dedin. Sandalyemden kalkýp sana nasýl sarýldýðýmý, seni nasýl öptüðümün farkýnda bile deðildim. Senin eþim olman fikri bir yana baba olacaðýmý düþünmek nasýl büyük bir mutluluktu... Eðer orasý þýk bir yer olamasaydý “bütün içkiler benden” diye baðýrabilirdim belki de hani filmlerdeki gibi.

Sen kadehindeki þarabýndan bir iki yudum aldýn sadece ve “artýk kendime daha dikkat etmeliyim” dedin, ben kalan bütün þarabý tek baþýma çabucak içmiþtim. Çünkü yemeði bir an önce bitirip eve gitmek ve karnýný dinlemek ve öpmek istiyordum yüzlerce kez.

Arabaya seni neredeyse kucaðýmda götürecektim. Bir an önce eve gelmek için sabýrsýzlanýyordum. Nisan ayýnýn baþlarýydý ve hafif yaðmur yaðmaya baþlamýþtý. Ne kadar mutluyduk ikimiz de. O sýrada teypte çalan Ezginin Günlüðü’nün Ölüdeniz albümündeki Gecenin Ýçinde parçasýna eþlik etmeye baþladýn þakýr gibi:

Sýcacýk bir yaðmur siner
kara gecenin içine,
toprak somun gibi kabarýr.
Tak tak vurulur kapýma,
kiþner kapýmda kýr atým,
dünyam gümüþler kuþanýr.

Sonra dayanamadým yapýþtým dudaklarýna ve bir anda farlar, kamyon, gürültü, taklalar.... Dönüp dururken aklým sadece sendeydi, koca bir ömür gibiydi o saniyeler...

Gözümü beyaz bir hastane odasýnda açtýðýmda ilk sendin sorduðum, iyi dediler alt katta dediler biraz iyileþin görürsünüz dediler. Ne kadar zaman geçmiþti, ne kadardýr buradaydým bilmiyordum, bildiðim seni sevdiðim ve deli gibi merak ettiðimdi. Kafamdaki sargýlarý yokladým, sað kolum alçýya alýnmýþtý ve bacaðýmý da kýpýrdatamýyordum.

Aradan kaç gün geçtiðini bilmiyorum her gün seni sormamdan býkan doktorlar, biraz iyileþmemi fýrsat bilip söylediler: Seni kaybetmiþtim, ebediyete kadar. Senin için canýný vermeye hazýr olan ben hem senin, hem bebeðimizin katili olmuþtum. Yaðmur ormanlarýný kuruttuðunu söylediðin adam, bir yaðmurun ortasýnda iki caný sellere katmýþ ve sonsuza dek sürecek yaðmurlara sahip olmuþtu.


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: merhaba
Gönderen: esin / , Almanya
6 Mayýs 2009
yazinizi okudum, böyle bir "an" hayatýnýzda oldu mu bilemedim. Yasadigim bir duyguyu bana canýmý acýtarak hatýrlattýnýz. Bilin istedim....




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Son Mektup
"Al Beni Ne Yaparsan Yap"
Bulup Yitirdiðim Küçük Sevgilim
Sekiz Ay
Yoksun

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Beni Mutlu Etmek Ýster misin
Kelebek
Barýþ Benimle
Topal Karga

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Felsefik Þiir [Þiir]
Metronom [Þiir]
Kör Nokta [Þiir]
Bulanýk Þiir [Þiir]
Oyun Gibi [Þiir]
-miþ [Þiir]
Kaptan I [Þiir]
Soðuk Þiir [Þiir]
Maratoncu [Þiir]
Kurdeleli [Þiir]


reyan yüksel kimdir?

Aslýnda her ne kadar Türkçe yazmayý çok sevsem ve onun gerektirdiði tüm yazým kurallarýna son derece dikkat etsem de ismimi küçük harfle baþlatýyorum uzun yýllardýr ve sonralarý öðrendim ki e. e. cummings de öyle yapmýþ, sevinmeli mi ya da yine birileri benden önce düþündüklerimi uygulamýþ diye üzülmeli miyim bilmiyorum. Militan ruhluyum ve bir gün ismimin içindeki bir harfi attým bir kýzgýn anýmda, harfin yerine konacak bir apostrof çýktý sonra "ben buradayým" diye, onu da berime aldým ve reyan oldum, öðrendim ki meðer rey'an Osmanlýca'da herþeyin öncesi demekmiþ, reyhanýn fesleðen olduðunu bilirsiniz. Yazýn dilinde bu ismi kullanýyorum ve bir çok dostum beni böyle bilir.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal ve Cemal Süreya


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © reyan yüksel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.