..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Fýrtýnalar insanýn denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > kuzey darýcý




25 Nisan 2005
Bedenim Beyrut , Kalbim Ýstanbul , Bölüm 2  
bedenim beyrut

kuzey darýcý


"... ...benim tattýðým acýyý mý merak etmiþtin ? ne yaþadýðýmý mý? hayýr sevgini alenen gösteremeyecek kadar vahþiydin ve bunun için mataryý istemiþtin. demek ki vahþi olduðumuz ortak gerçek..."


:BDGF:
Bölüm 2 ( bedenim beyrut )

fener elimde , sana benziyor þu kýsa boylu karanlýklar arasýnda uzun boylu karanlýk adam , en önde koþoyorsun, böyle neyden kaçýyorsun? bak seni barýn altýndaki tahtalarýn arasýna hapsettim,,, fener, ýþýk, annem, dam ,kahkaha, güney ,soðuk, yaþamak ...
ayakta durabilmiþtim hey tanrým; büyüme denilen doðal görevi; ben güneyin bana verilen cezalara kahkahalarla gülmeleri ve annemin cezalarýnýn dýþýnda maharet haline getirdiði duygusömürüsü ve kendini zavallýlaþtýrmalarý ( o bir kadýndaki varolabilecek tüm komplekslere sahipti. ) eþliðinde tamamlamaya çalýþýyordum hala.
birimiz kapýnýn karanlýk tarafýnda birimiz aydýnlýk , "güney biz ikiz deðiliz"
çemberin içi ve dýþý gibi mi ? asla. ...
güneyin de zihni çemberin dýþýndaydý iþin komiði, annemin ve öðretmenlerinin dediklerinin dýþýna çýkmamasýnýn nedeni faydacýlýktý, bunu çocuk yaþta öðrenmiþ ve hayatýn nasýl aktýðýný, ne yapmak gerektiðini, gözlemiþti, bilimseldi, (sistemi içten yýkma prensibi bir noktada , ben salt bir anarþisttim ) bu yüzden benden daha akýllý bir çocuktu , zeka katsayýsýndan bahsetmiyorum çünkü akýl günlük bilgiyi kullanma, hayatta kalma yetisidir, zekayla ikisi çok farklý.
hatta bana bir defasýnda muhakkak damdan çýkmam gerektiði bir gün ( köye yunan turist kafilesi gelmiþti ve ben hiç yunanlý görmemiþtim ) mataramý ona vermem karþýlýðýnda, damda bir saat benim yerime vakit geçirmeyi teklif etmiþti. evet bir anne çocuklarý ne kadar ikiz olursa olsun tanýrdý. ama biz normal ikizler gibi ayný giysileri asla giymezdik hatta birbirimizin olan þeyleride giymezdik ( ikiz olmayan kardeþlerden daha fazla kendimize özgüydük) onun tiþörtünü ben, benim tiþörtümü o giyince; o gün hangimizin sýrtýnda ne olduðunu bilen annem, kapýyý açýp yokladýðýnda, onu ben sanacaktý , içeriye girerse güney sýrtýný dönüp küsmüþ gibi yapacaktý , kapýyý açmazsa zaten sorun yotu ... soru sorarsa, birþeyler mýrýldanacaktý
bu planýn tümü ona aitti , sadece :
-planým mükemmel mi ? bence mükemmel, ama bir sorun var, ya yanýma gelip baþýmý falan okþarsa, hani ne bileyim, konuþmaya çalýþýrsa falan ?
-evet oradakinin sen olduðunu bilseydi yapardý ...
o bu sözümle aðlanacak anne-oðul iliþkisine , damýn önündeki kahkahalarýndan birini attý
- ha ha ha ha ha , tiþörtümü kirletme !!

elimde fener üþüyorum, donuyorum, hep hasta hissediyorum ruhumu hep ölü ...

doðal olarak bunlar dýþarýdan izleyen insanlara ne kadar eðlenceli görünse de ben damdan her çýkýþýmda ( dam; mecaz anlamda da gerçek anlamda da yerine oturuyor, sanýrým "mahpus dam"ý deyimini bulan kiþi benim halimi görmüþ olmalý :::::) yenilmiþ bir ordunun en korkak neferi gibi hissediyordum kendimi. ruhuma iþte böyle yarý gölgeler attýkça nesnelerle bir, kýþý ve soðuðu da sever olmuþtum , çünkü kýþta karanlýk ve yalnýzdý kardeþleri, akrabalarý içinde ve asla kendini yaþamaktan vazgeçmeyecekti... bedenime garip bir þekilde soðuk zevk veriyordu; belki bu parçalanmýþlýðýmýn acýsýný tenimden çýkartýyordum, bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum neden... hiç hatýrlamam "ben üþüyorum" dediðimi, üþümüyordum da zaten, çoðukez ocakta ,þubatta sadece atlet ve pijamamla bakkala önümü açýp gittiðimi hatýrlarým hasta falan da olmazdým hiç .
yani bana o günlerden sadece göleler ve ýþýklar kalmadý þimdi kuvvetli çaðrýþýmlar yaptýran ...
ama donuyorum,,, üç sene önceki olaydan sonra kýþa ve elleri olan soðuða tahammül edemez olmuþtum, birileri üþüyen bedenimi götürüp Beyruta gömmeliydi, sýcacýk tertemiz, sýcacýk tanrým sýcacýk ...
tahmin ettiðiniz gibi , ikimizde iyi bir anadolu lisesine gitmemize raðmen ben içki ve kýzlara , güneyse eþitaðýrlýk derslerine adamýþtý lise zamanýný ve o hatrý sayýlýr bir iþletme fakültesinin meyvelerini yerken , ben kurtlarýný ayýklamaya baþladým, yýldýzlý lise diplomasýnýn . o okuldayken, ben birsüre orda-burda çalýþýp, askere gittim -döndüm, tabii askere gönderilmem çok çok uzun bir muamma, iki yýl falan asker kaçaðýydým.kaçak olduðum zamanlarda da çoðunlukla güney sayesinde tanýþtýðým sevgilimin evindeydim, bu defa nerde olduðumu söylememek için rüþvet istemeyecek kadar büyümüþtü , ayrýca benim de hiçbir bokum yoktu..bu geliþmenin yanýsýra þeyler de oldu aramýzda ben askere gidene kadar sosyal çevrelerimizin ortaklaþmasý gibi.ama hala ikimizde ikizliðimizin dýþýnda kardeþliðimizi ortama yansýtmayacak kadar akrabalýðýn gereksiz bir mevzu olduðunu biliyorduk, geriye aramýzda ortak geçmiþ ve arkadaþlýk kalýyordu. okulu bitince "kuzey altýndan kalktýysa ben elimdeki üniverste bitirme avantajýyla hayli hayli kalkarým" deyip ( bir de bana sormalýydý nasýl altýndan kalkmýþtým ! askeri gazinoda barmenlik yapmama ve nöbet, eðitim gibi yaptýrýmlarýn olmamasýna raðmen , gün deðil saat saymýþtým ) askere gitmeye karar verdi, yaþamýnýn önündeki endellere bir an önce tekmeyi basmak istiyordu.

ama o engel ona tekmeyi bastý, benim küçükken tuttuðum karanlýklar nöbetini, güney devraldý, ben kapýnýn dýþýndan býrakýn kahkayý, gülümseyemedim, aynalardan deðerli olaný kýrýlmýþtý.
askere gittikten altý ay sonra buz gibi bir ocak gününde, benim çok sevdiðim,
gölgeli oyuklarda, bir operasyon sýrasýnda , bir asteðmen vuruldu, bayrak falan örttüler üstüne, üþümesin diye galiba, çünkü ben o günlerde çok üþüyordum ...
böyle iþte , bu kadar basit, o zamanlara denk, üþümeye baþladým kýþý býrakýn baharlarý bile ve hayatýn adalet terazisinin iyi çalýþmadýðýna dair kanýtlarým ve anýlarým çoðalýyordu.
gülümsüyor musun genç dostum ? ne yazýk ki benim içimi soldurdun.
ve merak ederim hep; annem onun yerine beni tercih eder miydi ? bu sevindirici mi olurdu ? üzücü mü benim için ?

"benim için dama girdiðin gün hiç aklýma gelmemiþti benden daha fazla karanlýktan korktuðun , ilk defa orayla tanýþmamý hatýrlýyorum da kapýya yapýþmýþtým korkudan ve seninde ilk giriþindi ! benim tattýðým acýyý mý merak etmiþtin ? ne yaþadýðý mý? hayýr sevgini alenen gösteremeyecek kadar vahþiydin ve bunun için mataryý istemiþtin. demek ki vahþi olduðumuz ortak gerçek,
büyüdükçe ruhumu daha da ihtiyarlatacak kadar anlamaya müsaitleþiyor beynim, anlamak farkýnda olmak bu yüzden canýmý yakýyor...
-sular ne zaman ýsýnýr selin sence ?
-kuzeye sor kýþ onun dostu
-evet ben yüzerken sizin sadece ayaklarýnýzý sokabilmeniz, çok acý ... ama bu kýþýn inadý deðil yazýn ahmaklýðý,
beni selinle tanýþtýrdýðýn ; arifin ölümünden bir önceki yaz, günlerin üçümüzü bir arada gördüðü, beraber tatil yapmaya karar verdiðimiz son yazdý, benim ýsrarlarým sonucu nisanda gitmiþtik ama bahar kýþý hala havadan ve denizden söküp atamamýþtý benim hala güneydeki aynada buruk görüntümü silip atamayýþým gibi, bedenindeki delikleri kapatamayýþým gibi.
ve þimdi donuyorum, bedenim "beyrut güneþini" arýyor , seni çalan kýþtan nefret ediyorum ...beni beyruta emanet etsinler bunu istiyorum.

elimde fener
gölge , anne , kahkaha , güney, ölüm , güney, tatil, selin, sen, yine acý ,
beynimin çaðrýþýmlarýný her zamanki serbest býrakýþýmýn cezasýný sana doðru akan anýlarla ödüyorum ...
sen de bana böyle baðýrmýþtýn genzini yýrtarcasýna , tokatlar atýp yüzümü parçalamaya çalýþmýþtýn ...oysa ben zaten hep kendimi parçalýyordum, ne gerek vardý sevgilim?
-bunu nasýl yaparsýýýýýýýýýýýýýýýýnnnnnnnn, senden nefret ediyorum, senden iðreniyorum, yüzünden , ellerinden , sözcüklerinden, ... ... ...
oda çýnlýyor, beynim çýnlýyordu, gözlerim sýrtýmý dayayacak bir duvar arýyordu, ne kadar zormuþ ayakta durmak ...
















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bedenim Beyrut, Kalbim Ýstanbul (Bölüm 3 )
Bedenim Beyrut , Kalbim Ýstanbul Bölüm 1
Sap - Tema

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anlamak mý , Ne Kadar Komik!
Koza
Acýlarý Açmak Ýçin Özel Anahtar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dilim Sürçtü Dudaðýna [Þiir]
Enpatik Halimin Yarým Kalmýþ Mucizevi Tarafsýzlýðý [Þiir]
Sis - Trio [Þiir]
Cehennemde Kal Lütfen [Þiir]
Ýdama Beþ Kala Sanýðýn Söyledikjleri (1) [Þiir]
Orada [Þiir]
Ýðne San [Þiir]
Parça Tesirli Dinsel Kriz [Þiir]
Kimlik [Þiir]
Dilkir [Þiir]


kuzey darýcý kimdir?

düþ ya da gerçek ayrýmýný yapamadýðým bu dengesizlikler trajedisinde; sanýðým sadece. bu uzun yargýlama döneminde, sona yaklaþtýðýmý hissettiðim için uyuþturulmadan önce, birkaç þey anlatarak yükün küçük bir kýsmýný sizin omuzlarýnýza yýkmak tek amacým.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © kuzey darýcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.