|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
11 Kasým 2003
Örgü, Þiþ ve Yünler
Ceren Emre
Þaka þuka, þaka þuka, þiþi çevir, ilk ilmeði örmeden al....
Attýðým her ilmekle bir sýkýntýmý, bir bunalýmýmý arkaya, omuzlarýmdan geriye býrakýyordum. Ýnanamýyordum, nasýl bir terapi bu böyle...
|
|
2001 yýlý kýþý çok aðýr geçmekteydi; iklim olarak ve aile düzenimiz açýsýndan.....Kar sürekli yaðýyor; en son 15-20 yýl öncesindeki gibi üst üste yaðan karlar yollarda buz tabakasý oluþturuyor ve geceleri –17, -18 derecelere kadar düþüyordu sýcaklýk. Aslýnda þehirin merkezine yakýn olan evimizden Bahçelievler’e, Kýzýlay’a gitmek cesaret istiyordu, çünkü arabalar zincirsiz ilerliyemiyordu. Ýþte böyle bir günde, tek dinlence günüm olan bir haftasonunda, çocuklara yemek, evin toparlanmasý, çamaþýrlarýn ayarlanmasý, çocuk ödev kontrolü gibi haftasonu hobilerim( !)den hala arta kalan zamanda kitap okumak deðil de, baþka, daha baþka birþeyler yapmak istedim. Yaþadýðýmýz beklenmedik olaylar silsilesinin yarattýðý bir içimize kapanma, þaþkýnlýk, üzüntü hislerine karþýt olarak çalýþan bilinçaltý, bilinçüstü ve bilimum diðer psiko organlarým, güven ve sorumluluk hislerinin en yumuþak hallerinin yaþandýðý çocukluk, yarý gençlik yýllarýna dönme isteðiyle, örgü örmek hobimi hatýrlattý bana. Evet, evet, yýllarca modern, okumuþ, çaðdaþ kadýnlara özgü bir tavýrla bu tarz geleneksel hobilerden uzak kalmýþken, içimdeki uyuyan basit kadýn uyandý ve baðýrdý: “ Ben örgü örmek istiyorum, bütün yeni görünüþ biçimlerinin, tarzlarýn caný cehenneme, ben annem gibi, anneannem gibi örgü örmek istiyorum; koltuðuma kývrýlmak, þiþleri elime almak ve þakada þukada örgü örmek istiyorum!...” -Kalk caným, kalk; dedim eþime. -Hayrola nereye gidiyoruz bu havada? - Benim örgüm geldi de, acilen bir yerlerden yün ve þiþ almam lazým! -Delirdin mi sen? Bu havada deðil yün ve þiþ; aç kalsan ekmek almaya gidilmez. -Yok, yok, bildiðin gibi deðil, benim bugün mutlaka ve mutlaka örgü örmem lazým!... -Kadýn çýldýrdý herhalde.... Yine de arabayla olmasa da yürüyerek eþlik etti bana, en azýndan oturduðumuz semtteki yün ve þiþ arayýþýma bu karlý kýþ gününde. Bu yoksa eski bir hobiyi uyandýrarak, çocukluk ve ilk gençlik yýllarýna dönmek isteðinden de daha derin bir his miydi acaba? Hani maðaralarda yaþayan atalarýmýza özgü, kýþ aylarýnda ýsýnmak kadar basit, ama binlerce yýllýk olan bir içgüdü, taaa bu taþ devri atalarýmýzdan bize genlerle taþýnan bir içgüdü...Yok, yok, bu kadarý da fazlaydý, bu kadar basit bir hobi için, bu kadar felsefe yapmak fazlaydý... Bu, yeni taþýndýðýmýz ve daha çok orta halli emekliler ile yýkýlýp yerlerine büyük binalarýn yapýldýðý gecekondularýn bulunduðu semtte, böyle karlý bir kýþ gününde, yün ve þiþ satan bir dükkan aramak düþündüðümün aksine son derece normaldi. Bulduðum bir dükkandan hemen bir çile mavi bebe yünü ile dört numara þiþlerimi alarak heyecanla eve döndüm. Ýlk ilmekleri atmak için epey bir uðraþtým, ama sonunda hatýrladým. Attýðým her ilmekle bir sýkýntýmý, bir bunalýmýmý arkaya, omuzlarýmdan geriye býrakýyordum. Ýnanamýyordum, nasýl bir terapi bu böyle...Þiþin altýnda örgü uzadýkça da mutluluðum artýyordu. O gün hiç kimse beni rahatsýz etmesin, hatta bana konuþmasýnlar istedim. Ööööyle, ördüm, ördüm... Ertesi gün iþyerinde arkadaþýma bu deneyimimi anlattýðýmda bana; -Peki ne örüyorsun? Dedi. -Bilmem ki, mavi bir ipten þeeyy, birþey.. -Nasýl, birþey yani? -Yani birþey deðil, sadece örüyorum. -Ama ördüðün þey birþey olmalý, ne bileyim çocuk yeleði, þapka, kaþkol felan... -Hýmm! O zaman oðluma kaþkol öreyim. Önce oðluma yeþil bir kaþkol, sonra kýzýma turuncu bir kaþkol, sonra oðluma siyah bir süveter, sonra arkadaþýmýn yeni doðmuþ kýzýna minik, iþli, sarý bir bebek yeleði, sonra diðer arkadaþýmýn altý yaþýnda kýzýna týð iþi, motif motif baþka bir yelek, derken merserize ipten kendime yarým kollu yazlýk bir hýrka, daha sonra yine kendime kýþlýk kalýn çok kalýn yünden kýþlýk kazak ve son projem de, yine çok çok kalýn þiþle örülen ince uzun bir þal....Bunlar son 2 yýlda gerçekleþtirdiðim projeler...Ve dolaplar dolusu örülmeyi bekleyen, oradan burdan toparladýðým ince, kalýn, rengarenk yünler, merserize ipler... Bu projelerimi duyan arkadaþlarým; -Ama sen, çalýþan hem de yoðun, stresli bir iþ hayatý olan bir kadýn deðil misin? diyorlar. Evet, öyle ama, akþam yatmadan önce iki þiþ örmek, haftasonu sadece birkaç þiþ gidip gelmek beni rahatlatmaya yetiyor. Birincil maksat o kazaðý, o kaþkolü bir an önce bitirip, kullanýma sunmak deðil, birincil maksat o ilmekleri þiþlerde yürütürken haz duymak ve stresleri, kaygýlara uzaklara atmak... Þaka þuka, þaka þuka, þiþi çevir, ilk ilmeði örmeden al.... Psikolojide, öðretilerden birinde böyle bir teorem olduðunu duymuþtum; insanlar ruhsal olarak zayýf olduklarý, yaralandýklarý anlarda çocukluklarýndaki tekrarlayan davranýþlardan bazýlarýna dönmek isteyebilirlermiþ. Bende de öyle oldu herhalde, bir kasaba kýzýnýn çocukluðunu hatýrlatan, tekrarlayan davranýþ biçimi baþka ne olabilir ki? Bu “old fashion hobby” tabii ki... Bu terimi de yine “knitting” konusunda bulduðum bir Internet sitesinde kullanýyorlardý. Tabii etrafýmdaki herkes benim sürekli örgü hakkýndaki konuþmak isteðimden bir süre sonra sýkýlýnca, kendime örgü hakkýndaki fikirlerimi paylaþmaktan sýkýlmayacak bir dost aramaya baþladým ve Internette bu konuda pekçok yabancý kaynaklý site buldum. Aman Allahým bu konuda ne kadar çok site varmýþ; forumlar, bedava örnek daðýtýmý ( free patterns), tartýþma siteleri, yeni örmeye baþlayanlara öneriler, erkek örgü sevenler, örgünün ne çeþit bir terapi yöntemi olduðunu tartýþanlar, dergiler, magazinler ve tabii ki yün pazarlayan þiretlerin reklamlarý... Ördükleri örgüleri “proje” olarak adlandýrmalarýna da ilk bu sitelerde rastladým: -Yeni bir “afghan” ( koltuklara atýlan örtü veya küçük battaniye) projeme baþladým. -Bir haftasonunda bitecek süveter projesini öðrenmek ister misiniz? -Deðiþik desenli çorap projesi... Evet evet, çorap....Özellikle Amerikalý kadýnlara özgü sitelerde yýðýnla çorap örmeyi sevenler grubu ve yýðýnla çorap desenleri sunan dergi var. Bana çok çok ilginç geldi. Ýþte yine bu sitelerden birinde genç bir kýz yazýyordu: “Çok sevdiðim bu uðraþýmla ilgili tek problemim, herkesin hobisini anlattýðý bir ortamda bu “old fashined hobby”den bahsetmek ve insanlarýn bana dudak altýndan gülümsediðini duymaktan hissettiðim rahatsýzlýk” diyordu. Ben sanýrým kendimi neden böyle geleneksel bir hobim var diye sorgulamayý aþtým ve hobim hakettiði gerçek yerine oturdu; artýk baþlangýþta olduðu gibi sadece ama sadece bu konuda konuþma isteðimden vazgeçtim, ilgili birini bulursam konuþuyorum. Konuþurken karþýmdaki insanýn üzerindeki kazaðýn ilmeklerini saymaktan ve modeli hakkýnda fikir yürütmekten vazgeçtim ( samimi ol, hala bazan yapýyorsun). Ama hala evde birkaç hafta elimi sürmesem de, elimi uzattýðýmda birkaç þiþ çýkabileceðim bir, bazan birkaç örgü projem koltuðumun yanýndaki sepetimde beni bekliyor, hala yün satan maðazalarýn önünden yurt dýþý seyahatler de dahil uðramadan geçemiyorum, hala çok sýkýlýnca Internet’te birkaç tur örgü sitelerini dolaþýp, modellere sadece ve sadece öylece bakmak, deðiþik bir yün almak için üç beþ yüz mil giden kadýnlarýn hikaylerini okumak, dünyadeki tüm milletlerinden bazý kadýnlarýn bu “old fashioned hobby” ile uðraþtýðýný bilmek beni rahatlatýyor. Þaka þuka, þaka þuka, þiþi çevir, ilk ilmeði örmeden al....
:: Çok Ýçten |
Gönderen: Hilal Fýrtýna / , Türkiye
|
23 Ocak 2010 |
|
| Öykünüzü okumak çok keyifliydi.Sýcak ve samimi.Ne güzel anlatmýþsýnýz. |
:: yaþamsamak |
Gönderen: babseyn / , Türkiye
|
25 Temmuz 2008 |
|
| tesekkürler,
çok tesekkürler...
bir an kendimi ailemle baraber hissettim.
çocukluðuma gittim ve pencerenin önünde örgü ören annemin gençliði
ve benim masumane yaðmurun yaðýþýný izlemem geldi aklýma... |
:: Birileri... |
Gönderen: Nida / ist
|
12 Kasým 2003 |
|
| Çok tanýdýk, yakýndan birileri... Ya usta bir duygu paylaþýlmýþlýðý, yada ayný birileri... Birileri örmeli, ördürmeli gemileri. Yelkenlerine ponpon örmeli, rüzgara vermeli olmadý üflemeli ve biçmeli çýlgýn geceyi dalgalarýn tam ortasýndan. |
:: :)))))))))) |
Gönderen: Kâmuran Esen / Mudurnu
|
12 Kasým 2003 |
|
| Merhaba;
Öyle hoþ bir anlatým olmuþ ki; hemen örgü örmek istedim.Ama evde ne þiþ, ne ip, hak getire....Hemen yarýn birkaç çile ip, kalýn bir çift þiþ alýp, kaþkol öreceðim kendime.Gerçekten!.......Çok sýcak, sade, içten bir yazýydý...Sevgiler....Kâmuran Esen |
:: mmmm.... çok lezzetli |
Gönderen: Arzu Menteþeoðlu / DENÝZLÝ
|
12 Kasým 2003 |
|
| ne düþündüðümü sen biliyorsun..diðerleri de bilsin diye yazýyorum. yazýlarýný özellikle aný tarzýnda olanlarý içercesine okudum ben.... |
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazýlarý
yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz
ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz,
yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.
Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.
|
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
|
Yaþamý kýyýsýndan yaþadýðýmý düþünüyor, daha sahici, daha gerçek bir yaþam istiyorum. Ya bu daha fazla huzursuzluk ve daha çok yorgunluksa?. . . Ama bunlarý göze alabildiðimi söyleceyek kadar da cesur deðilim. O zaman buyur, sadece önüne konulan yemeði yemekle yetin!. . .
Etkilendiði Yazarlar:
Edebi olarak Buket UZUNER, Orhan PAMUK, Cahit UÇUK, Isabella ALLENDA sayýlabilir, ama asýl asýl yaþam felsefesi etkisi Özdemir ASAF, Hermann HESSE ve elbette NIETZCHE.
|
|
bu
yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler |
|
|
|