Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France |
|
||||||||||
|
Eðer aksi bir durum söz konusu olsaydý bugün sadece ÝZEDEBÝYAT’DA 820 aþk þiiri, 127 aþk öyküsü ve 308 aþk denemesinden söz edebilir miydik? Günümüze kadar efsaneleþerek gelmesine raðmen o ölümsüz aþklarý bile anlatmaya edebiyatýn gücü yetmemiþtir. Kýsaca formül: Ferhat- Þirin, Kerem- Aslý, Tahir-Zühre aþký da deðildir… Uzayýn sonsuzluðunu, tirilyonlarca gezegen içinde yaþadýðýmýz dünyayý düþünecek olursak, aþkýn genel tarifi için ayný mukayeseyi yapabiliriz. Aþk, uzayýn sonsuzluðu kadar uzun bir yol; edebiyat ise inþaat kalfasýnýn cebinde bir kýrýkmetre… Gücün yetiyorsa, gözün kesiyorsa baþla ölçmeye… O yüzden deðil midir þairlerdeki hafif uçukluk, o yüzden deðil midir normal insanlarla (?) þairlerin, yazarlarýn arasýndaki fark (uçurum)… Kýrýkmetre ile de olsa vazgeçmez þair, vazgeçemez aramaktan, yazar-çizer taa mezera kadar… Bir þairin, yazarýn; - EVREKA- diye baðýrdýðýný ne duydum, ne de kipalarda rastladým… Bugüne kadar yazýlan en güzel aþk þiirlerinin hepsi, ( türü ne olursa olsun) sýradan bir insanýn bile yaþadýðý aþký anlatmaya yetmemiþtir, yetmeyecektir de… Ýnsanoðlu uzayýn sýrlarýný keþfetmek için çýktýðý yolculukta Ay’a ayak basmasý ne ise, Aþk üzerine asýrlardýr yazýlmýþ eserlerin tümü de ancak ve ancak o kadardýr… Aþkýn büyüklüðünü ve kiþiden kiþiye deðiþkenliðinin farkýna varan geliþmiþ toplumlarda arayýþ durma noktrasýna geldiðinden, baþta þiir ( aþk þiirleri) yok olmak üzeredir… Çok þükür bizim toplumumuzun büyük bir kesimi henüz ne aþk’ý öldürmüþ, ne de aramaktan vazgeçmiþtir… Ýnatlarý, hýrslarý, isyanlarý, küfürleri, gözyaþlarý, dalgalanýp durulmalarý,sýradan bir kelimeye bin anlam yüklemeleri baþka nasýl açýklanabilir… Aslýnda bu konuya daha önce de kafa yormuþ, iþin içinden çýkamayýnca; BEDENÝMDE HÝSSETTÝÐÝM, UZANIPDA ERÝÞEMEDÝÐÝM SEBEBÝNÝ BÝLMEDÝÐÝM BÝR DUYGU VAR ÝÇÝMDE TUTARSAM SON BULACAK SONU HÜSRAN OLACAK YALNIZ BENDE KALACAK BÝR DUYGU VAR ÝÇÝMDE Dizelerini yazmýþtým yatsýda sönmeyen mum ýþýðýnda adlý kitapta… -Kendi aþkýnýn sýrrýna erenler ( vuslat deðil), bu sýrrý, (aslýnda formülü ) ya Lokman Hekim gibi kaybetmekte ya da fani dünyada abdal, derviþ olduktan sonra, taþta-toprakta, aðaçta- yaprakta, arýda- balda, gülde-dikende olduðunu söylerler formülün… ÝNANMAYIN!.. Uzaklarý, zorluklarý, çileleri göze alamayanlar oyalansýn, burnunun dibinde, elinin altýnda arasýnlar, aramaktan vazgeçmesinler en azýndan oyalansýn isterler… Çünkü formülü verdikleri takdirde arayýþ bitecektir. Arayýþýn bitmesi demek hayatý anlamsýzlaþtýracaktýr. Sevginin yerini nefret, kardeþliðin yerini düþmanlýk, beraberliðin yerini bireysellik alýr… Formülü bulan ender kiþilerin ketumluðu, ser verip sýr vermeyiþleri, belki de aðaç, kuþ, dal yaprak, toprak oyalamalarý, insaný insan yapan deðerlerin bir anda yok olma korkusundan kaynaklanýyor olsa gerek ki; bu gerçeði gördükleri için böyle bir yola baþvurduklarýný sanýyorum kendi formülünü bulmuþ kiþilerin…. Düþünüyorum o halde varým, sözüne ilave olarak; Ýnsan aradýðý sürece vardýr, yaþýyordur, demek doðru olmaz mý? Geliþmiþ toplumlar, madde ve teknolojik geliþmeler üzerinde arayýþýna devam ederken, aþk’ý ve aþkýn formülünü armaktan, tarif etmekten vazgeçtikleri için bugün yazýn dünyalarý kýsýrlaþmýþtýr… Batýlý bir þair, yýlda ortalama kaç þiir yazdýðýmý sormuþtu… Hemen Cüneyt Arkýn’ýn 500’ün üzerinde film çektiðini duyan bir batýlý sinemacýnýn gözlerinin faltaþý gibi açýldýðýný hatýrladým… Bilmem saymadým, aldýðým notlar var, gibi yuvarlak cümlelerle geçiþtirdim… Kendisinin bu zamana kadar yýlda en fazla-20- þiir yazdýðýný ve yýldan yýla bu sayýnýn düþtüðünü söyledi. Ben de hepsine þiir denirse yýlda100 kadar, dediðimde; Konularý nerden buluyorsun, diye sordu hayretle ve neden hepsine þiir demiyorsun, diye ekledi… Yaþadýklarýmý, hissettiklerimi yazýyorum, okuyucu yaþadýklarýmý yaþayabiliyor, hissetiklerimi hissedebiliyorsa þiirdir, dedim.. … Geliþmiþ toplumlardaki bezginlik ve vazgeçiþin günden güne artarak bizim insanýmýza da bulaþtýðýný görmek için mevsimlik þarký sözlerine, son dönemlerde yazýlan sözüm ona bazý (?) þiirlere göz atmak yeterli… Fakat yine de FORMÜL’ün peþinde yüzlerce isimsiz kahramanýn olduðunu bilmek edebiyat adýna sevincimi artýrmakta… Aþk’ýn büyüklüðü ve gücü karþýsýnda Edebiyatýn çaresizliðine üzülmüyorum! Aksine EDEBÝYATI bu onurlu mücadelesinde yalnýz býrakmamak, kendi FORMÜLÜMÜ bulmak için güçsüzde olsa EDEBÝYAT’dan baþka birþeyin yardýmcý olamayacaðýnýn bilincindeyim.Ne mutlu bana, ne mutlu, ayný bilinçte olanlara, ne mutlu ÝZEDEBÝYATÇILARA… Her ne kadar mutlu olan bizlere uçuk-kaçýk, normal, olmadýðýmýzý söyleniyor olsa da, ölümsüzlüðün sýrrý en azýndan bizler öldükten okunacaðýný hayal ve ümit ettiðimiz bir dizemizde, bir þiirimizde deðil mi sizce… -ÞAÝR- diyorlarsa kulaðýmýz duyarak, yani ölmeden,… ÞAÝR, bu kelime bizi kamçýlamaya, arayýþa devam etmemiz için yetiyor hatta artýyor bile… Peki, edebiyatçýlarý görmemizlikten gelenlere neler yetiyor acaba çok merak ediyorum… Kaç mal-mül sahibi sayabilirsiniz 10 asýr öncesinden günümüze kadar?, dedim, mal’a mülk’e meyledenlere, mal mülk için gece gündüz debreþenlere. Cevap; –TIS- Kaç þair, yazar bilirsiniz dedim, Yunus’tan, Veysel’den, Dadaloðlun’dan, Köroðlu’ndan, Karacoðlan’dan, Pir Sultan Abdal’dan söz etti en cahili, mektep medrese yüzü görmemiþleri bile… Doðru yoldayýz dostlar, yol uzun, kimsenin ömrü yetmeyecek belki Aþk’ýn formülünü bulmaya ama çok eserler býrakýlacak bu arayýþta bu yolda…ÝNANIYORUM… Yavuz Nufel Rotterdam-2003
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yavuz Nufel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |