Nestarýn yörüngesine devasa uzay gemileri çýktý. Gemilerin kulukseye daha çabuk varmasý için ýþýnlama geçidi devreye sokuldu. Uzay gemileri bölük bölük geçide girdi.

Selami savaþ haberini televizyonda yeni öðrenmiþti. Kuluksedeki tüm ülkeler birleþerek savaþ kararý aldý. Televizyondan çaðrý yapýlýyordu. Alanýnda uzman tüm asker ve gönüllülerin savaþa dahil olmasý isteniyordu.

Çumra devletinin çaðrýsý hemen yanýt buldu. Askeri kýþlalar insanlarla dolmaya baþladý. Alanýnda uzmanlýk isteyen birimler, kutsal ýþýk birimi, ruhsal birimler ve manyetizma birimleriydi.

Selami kararýný Gönül'e bildirdi. Benim bu savaþa mutlaka katýlmam gerekiyor. Kutsal ýþýk alanýnda ne kadar ileriyim biliyorsun. Harpte baþarý saðlarsam iþ kariyerimde beni zirveye çýkarýrlar."

Gönül "Ben ruh biriminin ne iþe yarayacaðýný çýkaramadým. Bir asker ruhsal bilmekle nasýl baþarý kazanýr?"

Selami "Ruhsal birimden kasýt düþmaný psikolojik yöntemle yenmenin alanýdýr. Biliyorsun telepati uzmanlarý buna bir örnektir. Yüksek telepati ile zihinler allak bullak edilebilir."

Gönül Çocuðum olmasa bende seninle gelebilirdim."

Selami "Kolayý var evde tek baþýna bana bilgisayar karþýsýnda direktifler verebilirsin. Bizim bilgisayar baðlantýlarý sonsuzdur. Ve telepatini d devreye sokarak para normal düzeyde sana vereceðim düþman bilgilerini kullanabilirsin."

Kulukse askerleri taþýyýcýlarla gezegenin yörüngesine çýkýyordu. Plan yaklaþmakta olan nestar ordularýný çembere alýp imha emekti. Kuluksenin tek kiþilik küçük uzay araçlarý da vardý. Hepsi dev gemilerde saldýrý emri bekliyordu. Dev uzay gemilerinden üç yüz tane vardý. Yüzü ortada, yüzü saðda, yüzü de solda duruyordu. Naci'nin olduðu gemide komutanlara yuvarlak bir masanýn etrafýnda brifing veriliyordu.

Konuþmacý subay "Takriben düþman ordusunun sayýlarý bizimkine eþit durumda. Yalnýz onlarýn ellerinde bulunan bir kaç teknoloji bizi kat kat aþýyor. Bunlar hýz ve manevra kabiliyeti, kýsa mesafeye ýþýnlama ve küçük ve büyük uzay araçlarýnda bulunan geliþmiþ kalkanlar. Sayýlarý ise hayli fazla. Onlarý yenebilmemiz için düþünce de, kutsal ýþýkta ve manyetizma da uzman olanlarýn öncü kuvvet olmalarý gerekiyor.

Pedisa makinelerimizle manyetizma üreterek küçük uzay araçlarýnýn devrelerini bozabiliriz. Kutsal ýþýða yoðunluk kazandýran 'Matifa' cihazlarýmýzla düþmanýn büyük ve küçük uzay araçlarýndaki bilgileri ve planlarýný ele geçirebiliriz. Bilgileri deðiþtirerek manevralarýný kontrol ve takip edebiliriz. Düþünce alanýnda uzmanlarýmýz ile düþman askerlerini zihinsel olarak tahribata uðratabiliriz."

Hemen geminin içinde çaðrý yapýldý. Savaþ pozisyonuna geçilmesi emredildi.

Naci'nin bir uzmanlýðý yoktu. O küçük uzay aracýnýn içinde gemiden çýkýþ emrini bekliyordu. Ýçeriden müzik sesi geliyordu. Metallica'nýn 'Unfor given' isimli parçasýný dinliyordu. Naci bu kadar eski beþ yüz yýllýk müziði Selami sayesinde öðrenmiþ ve beðenmiþti. Selami'nin rock'n roll dinine olan baðlýlýðý onu da etkilemiþti. Parça bitti. Naci hemen rotila isimli radyosundan binlerce ýþýk yýlý öteden yapýlan müzik yayýnýný dinlemeye baþladý.

Uzaylýlarýn müziði çok ilginçti. Tek bir enstrümanla yaptýklarý müzik þarkýcýnýn sesi ile renkleniyordu. Naci radyosundan þarkýcýnýn kendisini de görüyordu. Yayýn pestafu isimli bir gezegenden yapýlýyordu.

Müzik bitince dj. "Bizi þu anda dinleyenler bizden istek isteyebilirler ve konuþmak isteyenler konuþabilirler. Hangi gezegenden olursanýz olun diliniz ne olursa olsun. Teknolojimiz sayesinde hepsinin üstesinden geliriz."

Naci rotiladaki kýrmýzý düðmeye bastý. Yayýna katýldý. Dj. Ýle konuþmaya baþladý. Ben Naci. Dünyadan gelen kuluksede yaþayan biriyim."

Dj. "Dinleyicimiz çok uzaktan katýlýyor. Þimdi ona bir þey soracaðýz. Þu an ne yapýyorsun Naci?"

"Þu anda gezegenimiz istila edilmek isteniyor. Ben uzay aracýmda gezegenimizin yörüngesinde savaþ pozisyonunda emir bekliyorum."

"Savaþ çok kötü bir þey. Ama haklý olmak önemli. Naci kardeþim söyleyin bana birini öldürmek nasýl bir þey?"

Naci "Elbet birini öldürmek kötü bir þey. Ama ölüm bir insanýn elinde çok kolay bir þey. Ruhumuzda bu depresyon yaratýyor. Depresyonu kullananlar ise büyük baþarýlara imza atýyor."

"Bu nasýl oluyor. Bunu bir örnek ile anlatabilir misin?"

Naci "Tabi. Konu bir insan öldürmek deðil. Mesela bir yazar kendi kanýný ve çevresindekilerin kanýný içerse yani, kendine ve çevresine sýkýntý verirse kendisine ilham geleceðine inanýyor. Dünya tarihimiz bu tür yazarlarla dolu."

Dj Naci'ye teþekkür etti. Baþka bir isteði olup olmadýðýný sordu. Naci sýradaki çalacak olan müziði arkadaþý Fikri'ye ve Selami'ye armaðan etti.

Selami devasa büyüklükteki uzay gemisinde kutsal ýþýk uzmaný olarak görev yapýyordu. O da beklemedeydi. Selami Naci'nin de yörüngede olduðunu biliyordu. Onunla iletiþime geçmek istedi. Naci'ye bir çaðrý attý.

Naci "Selami senin dinliyorum."

Selami "Birazdan savaþ baþlayacak. Ya ölürüz ya kalýrýz. Hakkýný helal et."

"Helal olsun. Sen de helal et."

"Savaþta buradan koruyacaklarým arasýnda sende varsýn. Çarpýþmada sürekli sana temas edeceðim. Cihazlarýný açýk tut."

Yörüngedeki kulukse uzay gemileri alarma geçti. Tüm gemiler ve küçük savaþ gemileri zoyarklar ýþýklarýný söndürdü. Gemilerin biraz ilerisinde düþman gemilerinin rotasýnda girdaplý yapay kara delikler oluþturuldu. Aða düþen düþman gemilerini kara delikler yutup paramparça edecekti.

Selami yapay kara delikleri çok merak ediyordu. Ama bu askeri bir bilgi olduðu için iþleyiþini öðrenemiyordu. Selami'ye verilen yoðun kutsal ýþýk biriminde ki görevlerinden biri de girdaplarý oluþturan makineleri korumak ona verilmiþti. Kendisi gibi yüzlerce uzman vardý. Onlarýn görevi de girdaplarý korumak ve devamýný saðlamaktý.

Selami girdabý oluþturaný daha iyi tanýmak için zoyarkýnýn bilgi bankasýnýn cihazýna girdi. Cihazda yapay zeka olduðunu öðrendi. Ayrýca dev girdabý oluþturan ve kutsal ýþýkla tetiklenen minato isimli mavi bir sývýnýn varlýðýný olduðunu öðrendi. Sývý cihazýn içinde yüz mili gram aðýrlýðýndaydý.

Selami koruduðu girdabý daha yakýndan öðrenmekte bir sakýnca görmedi ve daha detaylý bilgilere ulaþtý. Öyle bir bilgi vardý ki hayretler içinde kaldý. Minato isimli sývýyý barýndýran cihazýn üzerinde hiçbir yazýnýn olmadýðýný gördü. Bu sayede yazýdan çýkacak olan görünmez ve gizli hatlarýn hiçbir cihaz tarafýndan emilemeyeceðini öðrendi.

Selami bunu biliyordu. Ama onu hayrette býrakan teorinin kendine ait olduðuydu. Bunu dünyadayken geliþtirmiþ ve devletinin istihbaratýna göndermiþti. Þimdi kendine devlet tarafýndan haber edilmeden minato cihazýnda böyle bir þeyin ortaya çýkmasý onu hem sevindirmiþ hem de garip bir düþünceye sevk etmiþti.

Dünyanýn göçü sýrasýndan libnitin içindeki gezegende de labionla karþýlaþmýþtý. Selami yazýnýn kutsallýðýný düþünmeye baþladý. Kuran'da 'nun kalem ve yazdýklarýna ant olsun' diyordu. Neden bir yazý yazarak savaþý durduramýyordu. Kuran'da yemin varsa bunun bir iþlevi olmalýydý. Bunu birinci kulukse savaþýndan sonra araþtýrmaya karar verdi.

Henüz girdaplar istenilen seviyede büyük deðildi. Girdaplar yavaþ yavaþ büyüyordu. Girdaplarý aþan düþman zoyarklar belirdi. Kulukse uzay gemileri kapaklarýný açtý. Savaþçý zoyarklarýný saldý. Beþ dakika sonra çarpýþma baþladý.

Kýzýl mavi, yeþil ýþýklar saða sola gidiyor bu, ýþýklarýn deðdiði küçük uzay araçlarý paramparça oluyordu. Nestarýn en önden çarpýþan yerli halký savaþçýlarý büyük gemilere ulaþmaya çalýþýyordu. Tehlikenin farkýna varan büyük gemiler silahlarý ile savunmaya geçti.

Naci'de saldýrýya karþý koyanlar içindeydi. Þimdiye kadar dokuz tane düþman zoyarkýný vurmuþtu. Bir saat sonra savaþ yavaþladý. Girdaplar düþmana büyük zararlar vermiþti. Kuluksenin hava kuvvetleri komutaný anons geçti.

"Tüm savaþçýlar ateþ etmeyi kesin ve beklemede kalýn."

Tüm savaþ durmuþtu. Selami ne olduðunu anlamak için cihazýna baþvurdu. Ekranda bulunduðu gemiye düþman zoyarklarý giriyordu. Toplam dört tanesi gemiye girmiþti. Savaþýn bir antlaþmayla nihayete ereceði aþikar olmuþtu. Yarým saat sonra yeni bir anons duyulu.

"Tüm savaþçýlar savaþ bitmiþtir. Gemilerinize geri dönebilirsiniz."

Selami geminin veri tabanýna girdi. Kuluksede iki yüz savaþçý ölmüþtü. Nestarýn zayiatý ise daha fazlaydý. Yaklaþýk beþ yüz kiþi. Düþman subaylarý ve kulukse subaylarý geminin içinde bir bölmede toplanmýþ antlaþma yapýyorlardý.

Nestar komutaný konuþmaya baþladý. "Bizler savaþmak istemiyoruz. Sizlerle antlaþmak istiyoruz. Amacýmýz gezegeninizdeki deðerli madenlerden faydalanmak Eðer bize istediðimiz þekilde kuluksenizde koloni kurmak ve madenlerinizden faydalanmak fýrsatý verilirse her türlü antlaþmaya taraftarýz."

Kulukse komutaný antlaþmayý cazip buldu. "Sizlere istediklerinizi verirsek bizimde sizlerden isteyeceklerimiz olur. Bunlarýn baþýnda kullandýðýnýz teknolojilerinizin bizlerce ithali. Ýkincisi geldiðiniz gezegen Nestara bilim adamlarýmýzýn gitmesi orada her türlü araþtýrma yapýlmasýna izin verilmesi. Sizin istediðiniz kuluksede koloni kurmaksa topraklarýmýzýn ancak yüzde birini verebiliriz."

Nestar komutaný antlaþmadan memnun oldu. Ýmzalar atýldý. Antlaþmaya varýldý.

Yörüngedeki gemiler hareketlenmeye baþladý. Savaþ pozisyonunda kapatýlan ýþýklar tekrar yanmaya baþladý. Giriþ kapaklarý açýldý. Kuluksenin savaþçýlarý tek tek gemilerine dönmeye baþladý.

Karþý tarafta da ayný hareketlenmeler vardý. Nestarýn savaþçýlarý da gemilerine döndüler. Ama büyük uzay gemileri gitmedi. Kulukse ile antlaþma gereði iki uzay gemisi kulukseye inecekti. Ýki gemi savaþ gemisi deðildi. Ýçinde nestarlý komutanlar vardý.

Dev gemilerde teknolojik makinalar vardý. Çoðu maden arama araçlarýydý. Kulukseye inip madenleri araþtýracaktý. Bulunan madenleri ise sonradan baþka uzay gemileri ile gelecek olan baþka makinelerle iþlenip taþýnacaktý.

Nestarlýlar tahminlerinde yanýlmadýlar. Gezegende bol miktarda paralisa madeni vardý. Bu maden yer altýndan çýkarýlýp iþlenecek ve elde edilen ürün ýþýðýn sonsuz þekilde sönmeden etrafýný aydýnlatmaya yarayacaktý. Paralisa madeni daha ileri aþamalarda iþlendiðinde yoktan var edilen bir yýldýza dönüþüyordu. Etrafýnda dönecek gezegenleri oluþturmak ise nestarýn ünlülerince kolaydý. Geriye gezegene hayat verecek olan su, oksijen ve atmosfer kolay bir þekilde oluþturulacaktý.

Tabiat gereði oluþmayan ama insan eli ile oluþan yýldýz ve yörüngesindeki hayatý barýndýran gezegen elbette daha üstün olacaktý. Bu da insanoðlunun yani kulukse halkýnýn arayýp ta bulamadýklarý bir fýrsattý.

Kulukse bilim adamlarýnýn cennet projesi taamda böyleydi. Kulukseliler tabiat gereði oluþan yýldýz ve gezegenleri deðiþtirmeden hünerliydi. Ama ellerine geçen bu yeni bilgi ile daha çok þey baþaracaklardý. Artýk ne yeni gezegen keþfi için uðraþacaklar ne d onu deðiþtirmek için çaba sarf edeceklerdi.

Uzayda milyarlarca ýþýk yýlý boþ alan vardý. Ýstedikleri bir noktaya yýldýz ve gezegen yerleþtirebilirlerdi. Zaten kulukse komutaný savaþ antlaþmasýný kabul etmiþ nestarlýlarý gezegene kabul etmiþti.

Yeni teknolojiler yeni bilgiler insana neler yaptýrmazdý ki. Kulukse komutaný daha ileri gitti. Nestarlýlarýn hepsinin gezegene gelmesi için izin verdi. Netarlýlar ise yerli halklarýný geride gezegende býrakýp tüm ünlülerini, bilginlerini ve teknolojilerini kulukseye getirtti. Dünyalý insanlarýn nestara gitmesine gerek kalmadý. Misafirlerin arasýna katýlarak her geçen gün yeni bilgiler elde ettiler.

Kuluksse gezegenine üç milyon nestarlý gelmiþti. Onlar için yeni bir kent kuruldu. Bir sene içinde tüm nestarlýlarýn evi oldu. Kentin ismine beresi kenti denildi. Kent araplarýn bulunduðu ülke sýnýrlarý iççindeydi. Araplarýn devletinin ismi nasayendi.

Selami ve diðer iþçiler fabrikalarýnda nestarlýlara hizmet için robotlar üretiyordu. Kýsa bir sürede bir milyon beþ yüz bin robot üretildi. Çoðu robotlar maden arama, üretimi ve iþlenmesi iþinde çalýþmaya baþladý. Fabrika on iþçisini beresi kentine yolladý. Ýçlerinde Selami de vardý.

Bir hava taþýtý ile yola çýkmýþlardý. Selami yanýnda oturan iþyeri arkadaþý Paþa'ya "Bizlerin bizden olmayanlara hizmeti acýklý bir durum. Biliyor musun eðer hizmet edeceklerimiz insan olsa canýmý bile verirdim. Görünüþleri insan gibiler ama koskocaman siyah gözlerinin oluþu beni biraz ürkütüyor."

Paþa "Ben de ürküyorum onlardan ama gözlerinin öyle olmasý tabiat hatasý bir þey. Biliyorsun uzuvlarýnda hata olan insanlar hep zekidirler. Bunun yanýnda o insanlar normal insanlardan daha iyi görünürler. Daha iyi duyarlar. Mesela bir gözü olmayan insan sanatla uðraþsa yazacaðý bir roman bestsellere girer. Bunun gibi bir kulaðý duymayan ise teknolojide yaratýcýlýkta üstüne yoktur."

Yan tarafta onlarý dinleyen arkadaþlarý Alaattin araya girdi. "Benim bir komþum var ismi Recep. Ýki ayaðý da tutmuyor felçli. Ama uðraþtýðý þeylere bakarsan harikulade. Þiir yazýyor, resim yapýyor daha bilmem neler."

Araya Selami girdi. "Recebi tanýyorum. Senin facebook'unda tanýdým. Onunla internette sohbet ederken bana otuzun üzerinde kitap yazdýðýný söyledi. Bir çoðunu da okudum. Recebin bir de ödülü varmýþ. Murat Balki öykü ödülü sahibi. Murat Balki prestijli bir ödül kurumu."

Alaattin "Sen de edebiyatla meþgul müsün. Mesela kitap okur hikaye yazar mýsýn. Ödüllere katýlýr mýsýn?"

Selami "Benim uðraþtýðým öyle bir sanat var ki, onunla tanýþanlar þahit. Hiçbir insan onu býrakamaz. Onun cazibesinin büyüklüðü herkesçe malum. Ben ona kutsal ýþýk diyorum. Kutsal ýþýk ile elde ettiðim bilgileri yazmayý da ihmal etmiyorum. Örneðin insanlarca gizemi olan bir yazýyý insaný sakýz gibi çiðnemesi için kutsal ýþýkla dolduruyorum. Ve o yazýyý defalarca okuyorum."

Selami ve arkadaþlarý Çumra devletinden Nasayene yedi günde gittiler. Çünkü kulukse gezegeni çok büyüktü. Bu yolculuk esnasýnda bir hayli eðleniyorlardý. Önlerinde ki yeni çaðýn teknolojisi dijital oyunu enok bir sanal dünya oyunuydu. Baþlarýna taktýklarý kasklar sayesinde savaþ oyununa dahil oluyorlardý. Oyunun temposu arttýkça fondan ona göre müzik geliyor ve oyuncularý motive ediyordu.

Hava aracý pilotundan anons geldi. "Sayýn yolcularýmýz son durakta beþinci molamýz. Aracýmýzýn bakýmý için on beþ dakika duraklayacaðýz. Arz ederim."

Selami ve arkadaþlarý dijital oyunlarýný bir kenara býraktý. Ýçlerinden biri inecekleri yer hakkýnda bilgi istedi. Pilot tekrar konuþmaya baþladý.

"Mevkimiz nasayen devletinin urus kenti. Beresi kentine henüz bir saatlik yolumuz var. Urus kenti Müslüman siyahi insanlarýn yoðunlukta yaþadýðý bir yer. Beþ yüz bin nüfusu var."

Hava aracý piste indi. Görevliler aracý bakýma aldýlar. Bakým genelde oksijen alan hava aracýnýn manata isimli cihazýna yapýlýyordu. Araç anti yerçekimi ile çalýþýyordu. Manata isimli cihaz havadaki oksijeni manyetizmaya çeviriyor ve araç bu sayede havalanýyordu.

Selami ve arkadaþlarý verilmiþ olan kýsa molayý aracýn dýþýna çýkarak deðerlendirdiler. Selami bir tane sigara içti. Arkadaþlarý da içti.Ama Paþa isimli arkadaþý bir þiþeden þýnap içiyordu. Þýnap alkollü bir içecekti. Her türlü sebzeden ve meyveden yapýlabilirdi.

Selami Paþa'ya "Ýçtiðin þýnabý amma da iþtahla içiyorsun. Neredeyse benimde içesim geliyor. Ama ben biradan baþkasýný tercih etmem. Birayýda senede bir içerim."

Paþa "Biranýn tadýný hiç sevmiyorum. Çöp kokuyor birada. Ama içtiðim patlýcan þýnabýna diyecek yok. Ben alkole baðýmlý deðilim. Haftada bir içiyorum. Ben birayý bana alerjik reaksiyon yaptýðý için býraktým. Bira içince parmaklarýmýn arasýnda kabarcýklar çýkýyor. Ama konyak öyle deðil. Týpký þýnap gibi. Ama konyak pahalý almýyorum."

Ýþçi arkadaþlarýn biri de bayandý. Adý Esma'ydý. O da diðerleri gibi hava aracýndan inmiþ hava alýyordu. Sigara içmeyen biriydi. Alkolü de sevmezdi. Paþa'ya "Ýçki içip karýlarýný kýz arkadaþlarýný döven çok oluyor. Sende bu eðilim var mý. Bakýyorum da siluetine sert mizaçlý birisin."

Paþa "Benim bir kýz arkadaþým var. Evli deðilim. Onunla alkol sorunum hiç olmadý. Sorunu onun da alkol içmesi ile ortadan kaldýrdýk. Ýkimiz de ayný kafadan olunca medeni bir þekilde yaþayýp gidiyoruz."

Hava aracýndan anons geldi. Molanýn bittiðini söylüyordu. Yolcular tekrar bindi. Havalandýlar. Esma konuþmaya baþladý. "Aramýzda iþini bilmeyen yok sanýrým. Fabrikanýn patronu bana sizlerin iþi hakkýnda raporlar düzenlememi söyledi. Sigara içer ve alkol kullanýrsanýz bunlarý da rapor edeceðim. Darýlmaca gücenmece yok. Sizlere bunlarý açýkça söylüyorum ki bende iyi bir intiba uyandýrabilirsiniz."

Paþa araya girdi. "Ben içkimden vaz geçemem. Ýþimi ne þekilde iyi yaptýðýmda ortada. Þimdiye kadar fabrikada üretimler için hiçbir uyarý almadým. Patron Beresi kentine gidecekler arasýna beni seçmiþ demek ki iþimde iyiyim."

Esma "Zaten sorunda orada. Sen çalýþýrken alkol kullanmýyorsun. Ýþ dýþýnda istediðin kadar alkol alabilirsin. Buna diyeceðim bir þey yok." Sessiz kaldýlar. Araya giren Selami oldu.

"Elinde wifi olan var mý. Ýnternete gireceðim. Gazetelere bakacaðým." Paþa da wifi vardý. Þifresini verdi. Selami teþekkür etti. Gazetelere bakýyordu. Baþlýklarý okudu geçti. Bir baþka siteye girdi. Çemre gazetesiydi. Ulusal ölçekliydi. Bir genç kýzýn sevgilisi için ailesi ile tartýþtýðý ve Çarþamba isimli çaya kendisini attýðý ve boðulduðu yazýyordu. Ýkinci haberde dondu kaldý. Gezegene inen nestarlýlar insanlarý fabrikalarýnda çalýþtýrdýðý ve böyle giderse devletleri hiç birinde bilim adamý ve okumuþ insanýn kalmayacaðýný yazýyordu. Haber doðruydu. Çünkü nestarlýlar ünlü ve zevklerine düþkündü. Güçlüydüler. Ayrýca onlardaki güç köleliði de beraberinde getiriyordu.

Beresi kentine varmýþlardý. Onlarý hava alanýnda nestarlýlar karþýladý. Kontrolden geçmeleri gerekiyordu. Güvenlik amiri onlara "Kentimize hoþ geldiniz. Sizleri önce hastaneye götüreceðiz. Orada çekaptan geçeceksiniz. Biliyorsunuz bizler insanlarda bulunan hastalýklara aþýrý duyarlýyýz. Sizlerin bünyeleri farklý bizlerinki de. En ufak bir etkileþimde hem siz zarar gören biz oluruz. Hastaneden sonra sizleri kalacaðýnýz otele götüreceðiz. Buyurun sizi götürecek olan taþýtlara gidelim."

On iþçi güvenlik amirinin peþinden taþýta bindiler. Taþýt minibüs büyüklüðündeydi. Yerden yarým metre yukarýdan gidiyordu. Anti yer çekimli araçtý. Selami þehre girdiklerinde "Devasa binalar ne kadarda þaþaalý. Kýsa bir zamanda nasýl yaptýlar böyle." Diye içinden geçirdi. Binalara hayran kaldý.

Güvenlik amiri "Bizlerin teknolojisi akýl alýr gibi deðil. Daha þehirde öyle þeylerle karþýlaþacaksýnýz ki þaþýracaksýnýz. Arkadaþýnýz Selami az önce hayranlýðýný içinde yaþadý. Sizlerin ne düþündüðünü bizler okuyabiliyoruz. O yüzden kentte ne düþündüklerinize dikkat edin. Tavsiyem aklýnýza hiçbir þey getirmeyin. Bizlerin psikolojide ilerlemesi sizlerin, telepati dediðiniz olayý bizler binlerce yýl önce aþtýk."

Yollarda kulukse yapýmý robotlar yürüyordu. Týpký bir insan gibi iþlerine gidiyormuþ gibi kaldýrýmda yürüyorlardý. Aralarýnda nestarlýlar da vardý. Ýri siyah gözleri gizemli þeyler çeviriyorlarmýþ hissini veriyordu.

Gök yüzünde korab yýldýzý ufka gömüldü. Akþam olmuþtu. Bir anda beresi kentini nereden geldiði belli olmayan ýþýk kapladý. Iþýklar kaynaðýndan baðýmsýzdý. Güvenlik amiri

"Gördüðünüz gibi sokaklarýmýzda hiç lamba yok. Gördüðünüz ýþýk bizim teknolojimizde ne kadar ileri gittiðimizin belirtisi. Bu teknolojiye bin yýl önce kavuþtuk. Biz ýþýðý durdurup onu yoðunlaþtýrýp þehrimizin üzerine saldýk."

Selami sordu. "Ne yiyip içiyorsunuz. Elbette sizde besleniyorsunuz. Ama bakýyorum hiç kilolu deðilsiniz. Hepiniz ayný bedensiniz."

Güvenlik amiri "Bu da çok önceleri kavuþtuðumuz bir saðlýk yöntemi. Bizler siz insanlar gibi yemeklerimizi ateþte ne de bir ýsý ile piþiriyoruz. Beslenmemiz tek bir yiyecekten oluþuyor. Sugiþo isimli yiyeceðimiz üstün bir teknoloji olan markana isimli cihazdan elde ediyoruz. Cihazýmýz boþluktan esir enerjiden elde ettiði mineralleri vs. yiyeceðe dönüþtürüyor. Yiyeceðimiz hafif tatlý. Sizde yiyebilirsiniz. Ayný cihazda siz insanlarýn yiyeceðini de elde edebiliriz."

Hastaneye gelmiþlerdi. Araçtan indiler. Ýçeriye girdiler. Onlarý beyaz önlük giymiþ robot karþýladý. On arkadaþý peþinden bir odaya götürdü. Hepsinin eline kýrmýzý renkte sývý dolu bardaklar verdi. Robot bardaðýn içindekilerin içilmesini istedi.

Robot "Bu içtiðiniz þeyin içinde nanobotlar var. Vücudunuzdaki yirmi bin saðlýk konusunu çözecekler. Þimdi teker teker kabinin içine girip bir dakika boyu bekleyeceksiniz. Kontrol o zaman baþlayacak."

On arkadaþ teker teker dört tarafý panolarla çevrilmiþ kabine girdiler. Kabindeki geliþmiþ aygýtlar nanobotlarýn göndermiþ olduðu verileri iþlemeye baþladý. Yarým saat sürdü. Sonuçlar temizdi. Hiç birinde sorun yoktu. Sonra hastaneden çýktýlar.

Selami yaptýðý yolculuktan çok yorulmuþtu. Aç olmasýna ve yemek yemesi gerekmesine raðmen oteldeki odasýnda hemen uykuya daldý.

Sabah kalkýnca ilk iþ sugiþo yiyeceðinden yedi. Karnýný onunla doldursa yeridir. Nestarlýlarýn yediði sugiþoyu çok beðenmiþti. Arkadaþlarýný brifing vermek için odasýna çaðýrdý. Biir araya toplandýlar.

Selami "Yapacaðýmýz iþler malum. Beresi kenti için ürettiðimiz robotlarýn servis bakýmýný yapacaðýz. Her robotun bir þifresi var. Þifreleri internet ile açacaðýz. Robotlara akýttýðýmýz kutsal ýþýðýn rengini iyi ayarlayýn. Düþüncede bir sývý ile eþleþme yapýn. Bu içtiðimiz bir çay olabilir veya oralet. Eþleþmede renklere dikkat edin. Kutsal ýþýðýn aktýðý anlarda hiç kýpýrtý yapmayýn. Unutmayýn robotlar yüklediðimiz kutsal ýþýða göre çalýþýyor."

Selami brifingten sonra odasýnda yalnýz baþýna çalýþmaya baþladý. Selami ve Paþa kendi odalarýnda paralel olarak iþe giriþtiler. Paþa da kutsal ýþýk uzmanýydý. Renklerin dilini anlýyordu. Renk üzerine doktorasý vardý. Kýzýl ötesi ve mor ötesi tayflarý ölçen cihazý ile kutsal ýþýðýn, düþününce hangi aralýklarda ýþýdýðýný tespit ediyor, veriyi kendine tahsis edilen robotlara aktarýyordu. Bu bir çeþit robotlara nasýl düþüneceðini öðretmekti. Selami Paþa'dan aldýðý verileri inceliyor ve kutsal ýþýða engel olan bazý tayflarý kafasýna taktýðý kask sayesinde düþüncesi ile yok ediyordu.

Düþüncenin insanda özgür þekilde var olmasý istenilen tek þeydi. Akla erken veya geç gelen þey varlýðý ile ayarlanmasý gerekiyordu. O þey insana stres veya neþe verebilirdi. Düþünülen þeyin varlýðýnýn berraklýðý söz konusu olunca bu insanýn beynine oksijen gitmesi gibi bir þeydi. Vesvese denen þey insanlýk tarihi kadar eskiydi. Vesvese kutsal ýþýðýn zýttý olan katrandan ileri geliyordu. Katran ise þeytanýn tek karanlýk ýþýðýydý. Þeytan katran ile hayat bulur katranla kötülük yapardý. Selami'nin yapmaya çalýþtýðý da buydu. Robotlara kutsal ýþýðýn iniþi sýrasýnda parazit dalgalarýnýn bertaraf edilmesiydi. Selami kendine ayýrdýðý robotlarýn bakýmýný kýsa sürede bitirdi. Bir saat içinde diðer arkadaþlarý da bitirdi.

On iþçi otelden ayrýlmak için hazýrlandýlar. Ýstikamet ülkelerine geri dönmekti. Ýþçilere eþlik eden nestarlý güvenlik amirine haber edildi. Amir gelince onlarý hava alanýna götürdü. Hava araçlarýna bindiler.

Araç biraz yükseldikten sonra hýzla hareket etti. Pilot dünyalý insandý. Þemikler kentinde sürekli bu iþi yapýyordu. Kentler arasý ve ülkeler arasý uçuþ lisansýna sahip bir pilottu. Ýþçilere "Görevlerinizi hayýrlýsý ile yaptýnýz. Sizler iþleriniz ile meþgulken ben beresi kentini biraz gezdim. Ýnanýlmaz þeylerle karþýlaþtým. Nestarlý biri beton duvardan kapý olmadýðý halde içine girdi çýktý."

Selami "Zannýmca bu da nestarlýlarýn bir oyunu. Akýllarýnca kendilerini üstün gösterip bizim hayran olmamýzý beklemek. Ne domuz ölüsünün körüdür onlar. Onlarýn amacý düþüncelerimizi ele geçirip bizleri kullanmak. Yaný baþýmýzdaki tehditi büyümeden bertaraf etmemiz gerekiyor."

Paþa araya girdi. "Nestarlýlara gezegenimize davet eden kulukse komutaný. Kuluksede ki devletler birleþip ona yetki verdi. Elimizden bir þey gelmez ki."

Selami "Bunlar insaný acz içinde görüyorlar. Ama yanýldýklarýný kýsa zamanda anlayacaklar."

Pilot "Selami bey insanlarýn bir tek dayanaðý var. O da din. Dinsel esrarlara baþvurup bunu bilime teknolojiye uygularsak onlarý yenebiliriz."

Selami "Henüz öyle bir tehdit yok. Zannedersem nestarlýlar insanlarýn sahip olduðu tüm gizlerini çözmeden saldýrýya geçmezler. Bu onlar için hata olur."

Çumra devletine vardýklarýnda korap yeni batmýþtý. Karanlýk basýnca tüm kentler enerjisi hiç tükenmeyen lambalarla ýþýldamaya baþladý. Þemikler kentine bir saat sonra vardýlar. Hava alanýna indiklerinde asker olan Naci onlarý karþýladý. Güvenliðin içinde o da görevliydi.

Selami "Allaha þükür kullanýlmadan ülkemize döndük. Seni gördüm iyi oldum. Söyle bana daha kaç sene askerlik yapacaksýn?"

Naci "Ben teskeremi askerlikte býraktým. Uzman olarak emekli olana kadar çalýþacaðým. Sen söyle bana böyle nerelerden geliyorsunuz?"

Selami "Nestarlýlar için ürettiðimiz robotlarýn bakýmý için gittik. Ýþimiz uzun sürmedi. Bir gün içinde iþlerimizi hallettik. Nestarlýlardan bana kalan tek intiba aþýrý gösteriþçiler. Teknolojileri ile bize bol bol caka sattýlar. Utanmasalar bize imza verecekler."

Naci "Neyse gelen geçti. Artýk nestarlýlar düþman deðil. Gezegenimizin yerlisi oldular." Dedi. Sonra beraberindeki askerler her bir iþçiyi ayrý ayrý araçlarý ile evlerine kadar götürdü.

Nestarlýlar bir taraftan paralisa madeni keþfi yapýyorlar diðer taraftan bulduklarý maden yataklarýna ocaklar kurup iþliyorlardý. Kulukse buna kayýtsýz kalmadý. Nestarlýlarýn paralisa madeni hakkýndaki bilgileri bilim adamlarý tarafýndan incelenmeye alýndý.

Ýþlem çok karýþýktý. Týpký uranyum madeninin nükleer santralinde kullanýlmasý gibi güvenlik hassasiyetliydi. Paralisa madeni radyoaktif bir maddeydi. Tek güvenli tarafý madde iþlenince ýþýma yapmýyordu.

Nestarlýlarýn madenlerde çalýþan araçlarý týpký kömür çýkarýr gibi çalýþýyordu. Nestarlý yerli halktan yüz elli kiþilik bir grup kutbu evvel isimli yerde ilk çalýþanlardý. Üç vardiya çalýþýyorlardý. Maden ocaðýnda oksijen tüpü takýyorlardý. Madenin doðal kokusundandý. Zehirli kokuydu. Ocaktan çýkarýlan madenler ayný bölgedeki iþleme fabrikasýnda iþleniyor ve kuluksedeki insanlarýn hizmetine sunuluyordu. Ýnsanlarýn marketlerden aldýðý iþlenmiþ madde bir cihazýn içindeydi. Cihazýn ismi kerakolot'tu. Bir ekran vardý. Bitmeyen bir ýþýðý vardý.

Kerakolot ruhlarý görüntüleyebilen bir cihazdý. Nestarlýlarýn son teknoloji harikasýydý. Bununla ölen bir insanýn ruhunu doðacaðý yer olan yeni bedenine kadar takip ediliyordu. Bu sayede insalnlar ölen anne babalarýný yakýnlarýný takip ediyor onlara daha çok sahip çýkýyorlardý.

Reenkarnasyon insanlarýn hukuk tarihine de geçmiþti. Henüz yeniydi ama ilk kanun ölen kiþilerin yeninden doðan ruhlarý önceki hayatlarýndan miras alabiliyordu. Kuluksede kimi çevreler buna karþý çýkýyordu. Reenkarnasyon kanununun insanlarý tembelleþtirmesinden dem vuruyorlardý. Ama yeni doðan bedenlerin geçmiþten gelen güvenceyle büyümesi halkýn çoðunluðu tarafýndan kabul edilmiþti.

Nestarlýlarýn ürettiði kerakolot cihazý Selami'de de vardý. Selami cihaz ile Gönül'ün ruhunun var olup olmadýðýný kontrol etti. Onun ruhunun zayýf olduðunu gördü. "Cihazýn bir sorunu yok. Zayýf yoðunluklu ruhun yarý makine oluþundan ileri geliyor. Vücudunda hiç makine olmasaydý ruhun yoðun görünürdü. O zaman þimdiki gibi ölümsüz olmazdýn."

Gönül "Kerakolot cihazýnýn seni bayaðý eðlendiriyor. Oradan ruhtan baþka cin veya þeytanda görüyor musun?"

Selami "Kendi vücudumda beþ cin iki tane de þeytan tespit ettim. Ama onlarýn vücudumdan çýkarmaya gücüm yetmez. Bana kötülükleri dokunmuyor."

"Ýnsan ruhunun kutsal ýþýktan yaratýldýðýný biliyorum. Cin ve þeytanlar ise ateþten yaratýlmýþlar. Elindeki bir ruh cihazý. Peki cinleri ve þeytanlarý nasýl tespit ettin?"

Selami "Bu elimdeki cihaz ünlü ermeni Kirliyan metodu ile çalýþýyor. Cihaz ruhu ve cinleri kolaylýkla tespit edebiliyor."

O an Selami bir cinin kýpýrdamadan Gönül'ün önünde durduðunu gördü. "Ey cin Ýsmini ve görevini söyle. Seninle dost muyuz düþman mýyýz?" dedi. Kerakolottun ses ayarýný iyice açtý.

Cin "Ben senin yeryüzünde dünyadayken baðladýðýn siyaset cini Humakail'im. Süreli peþindeyim. Bana verdiðin saðcýlarýn siyasette galibiyet emrini sürekli gözetiyorum. Þimdiye kadar iki yüz bin solcu insan saðcý oldu. Ýstersen beni serbest býrakabilir veya siyasette baþka görevler için beni yeniden baðlayabilirsin. Ben baðlanmasý zor bir cinim. Ama sen kutsal ýþýk esrarýnýn büyüklüðüne inanmýþ ve özel yönteminle beni baðlayan birisin. Bu yüzden içim rahat."

Selami "Ben dünyadayken bir çok cin baðladým. Onlarda kulukseye taþýndý mý?"

Cin "Evet hepsi buradalar. Senin insanlarýn fakirliðini baðlaman onlara zenginlik vaat etmen bütün cinler arasýnda memnuniyetle karþýlandý. Baðladýðýn edebiyat cini Hiyeruhamil, Hugam kölelik cini, Urumhamatahayil aþk cini ve diðerleri hepsi kuluksedeler. Cinler özellikle Firdevs cennetini baðlamaný çok sevdiler. Bizler kuluksede sabah olurken yönümüzü hep dünyaya çeviririz. Orada dünyada kalan Firdevs cennetinin ýþýðý ile can buluruz."

Selami "Artýk gidebilirsin. Sen latif birisin. Sana sorular ile kýrýlgan ruhuna zarar vermek istemem." Dedi. Cin ortadan kayboldu.

Elindeki cihazla ölen anne ve babasýnýn mezarýna gitmeyi ve onlarýn doðduklarý yeri bulmaya karar verdi. Ýyi ki onlarýn kemiklerini kulukseye getirmiþ þehrin mezarlýðýna gömmüþtü. Diðer insanlarda yakýnlarýnýn kemiklerini taþýmýþtý. Sahipsiz iskeletler de gelmiþti. Evliya, alim, kahramanlar bunlarýn iskeletleri mecburi taþýma statüsündeydi. Onlar bir milletin kültürüydü. Nasayen Arap devleti ise peygamber ve ashabý kiramýn kemiklerini taþýdý. Müslümanlar namaz kýlarken kýble sorununu da çözmüþlerdi. Nasayen devletinin tam ortasýna yeni bir Kabe inþa etiler.

Tuna M. Yaþar