IÞÝD veya ISIS,DAEÞ,DEAÞ,EI gibi devamlý filolojik metamorfoza uðrayan bu örgüt ile

onlarýn kardeþ örgütleri veya yan kollarý olan diðer örgütler;

El-Kaide,Nusra,Taliban,ÖSO,Boko Haram,PYD,PKK ve daha niceleri..

Müslüman Coðrafya’nýn yeni bir baþlangýca kafa kaldýracaðý zamanlarda aniden


karþýlarýna dikilen ve “dost-düþman” tanýmýna sokulamayacak kadar deðiþkenlik

gösteren bu silahlý yapýlar,örgütler son çeyrek asrýmýzýn sosyolojik gerçeði..

Bulunduklarý coðrafyalarda sadece kaos,kan,gözyaþý,terör,iþkence ve sürgünlerin

yaþandýðý,Müslümanlar arasýnda iç çatýþma ve bölünmeleri körükleyen,düzenli ordularýn

sahip olduklarý ve kullanabildikleri silahlara sahip olup kullanan yapýlar..

Belli bir merkezleri veya liderleri olmayan,seyyar bir düzensiz ordu gibi hareket

eden bu örgütlerin en çok dikkat çeken yönleri “Küresel Sistem”in siyasal ve ekonomik

jeo-politiðine göre konum almalarý..

Dün Afganistan ve Libya,

Bugün Irak,Suriye,Nijerya

Yarýn Mýsýr,Ýran ve belki de Türkiye..

ABD-Ýsrail önderliðindeki “Küresel Güç” için yerin üstündekilerden daha çok

“yerin altýndakiler” önemli olduðundan bu coðrafyalar dünya enerji rezervinin

çoðunu elinde bulunduran ülkelerden oluþuyor..

Petrol,doðal gaz,uranyum,bor,fosfat ve bolca jeo-termal kaynaklar..

Küresel Sistem’in “askeri üssü” olan Nato’nun SSCB ve Varþova Paktý’nýn daðýlmasýndan sonra deðiþen

“düþman algýsý”na bu defa “Ýslam”ý yerleþtirmesinden sonra hedef coðrafya da deðiþti

ve “Ýslam Coðrafyasý”,özellikle de,dünya enerji kaynaklarýnýn merkezi olan Ortadoðu oldu..

Dah önce Kore ve Vietnam’da “kara savaþlarý”ný kaybeden ve büyük bedeller ödeyen Küresel Güç’ün

Jandarmasý ABD ve Ortaklarý Ortadoðu’da kukla rejimler ve liderlerle yürüttükleri “emperyal”

poltikalarýný 2001 Eylül ayý “WTC-Dünya Ticaret Merkezi”ne yapýlan kurgusal saldýrýyý bahane

ederek baþka bir mecraya taþýdýlar,strateji deðiþtirdiler..

Irak iþgali ve Afganistan savaþýnda yaþadýklarý binlerce can kaybý ve trilyonlarca dolarlýk

yüksek maliyet daha az maliyetli ve kendi açýlarýndan daha az riskli olan bir yatýrýma

dönüþecekti;

“seyyar silahlý guruplar-örgütler”..

Küresel Sistem’in çýkarlarýnýn olduðu her coðrafyaya taþýyabilecekleri ve çoðunlukla

Müslüman kimlikli terörist guruplar..

ABD’de CIA ve Tel-Aviv’de Mossad’a danýþmanlýk yapan ve jeo-politik belirleyen

“düþünce kuruluþlarý”nýn ilham babasý olduklarý bu proje 2001 Eylül saldýrýsýndan

Ýtibaren hýzla ivme kazanmaya baþladý..

Ellerinde otomatik silahlar,lavlar,roket atarlar..

Sakallý,cübbeli,sarýklý mücahid kisveli adamlar..

Bir bakýyorsunuz Afganistan Pencap vadisinde,

Bir bakýyorsunuz Libya Sina çöllerinde..

Bir bakýyorsunuz Þii Irak bölgesinde

Bir bakýyorsunuz Irak Kürdistaný’nda..

Bir yandan Esad’a muhalif kuvvetler olarak çýkýyorlar

Bir anda Þiilere ve Kürtlere savaþ açýyorlar..

Ne ve hangi “Kutsal” adýna savaþtýklarýný

Kim veya kimler tarafýndan komuta edildiklerini açýklayamýyorsunuz..

Gündemi iyi takip eden ve Ortadoðu üzerine oynanan satrancý bilen bilinçli insanlarýn

tanýmladýðý bir “Üst Akýl”ýn kurþun askerleri ya da popüler deyimle “küresel tetikçileri”

bunlar..

Görev adamlarý..

“Global Statüko”nun belirlediði konjonktüre göre mevzi’ alan ama sadece Küresel

Baronlarýn çýkarlarýna hizmet edip Müslümanlara “zulüm” yaðdýran güruhlar..

Kimileri o coðrafyanýn verdiði fakirlik ve çaresizlik içinde sýðýnmýþ bu guruplara,

Kimileri Batý’nýn lümpen hayatýnda kaybolmuþ sabýkalý ve kontrolsüz beyinleri

olarak bir maceraya atýlmýþlar bu guruplar içinde..

Birileri Þam’ýn yoksul semtlerinden,

Birileri Miami sahillerinde plaj keyfi sürerken gelip buluþmuþlar ayný çatý altýnda..

Sadece nereye gideceklerini,kime silah sýkacaklarýný,kimleri öldüreceklerini

biliyorlar..

Kim ve hangi “ideal” için savaþtýklarýný bilmiyorlar ve sorgulayamýyorlar..

Sadece uzaktan kurgulu birer “organizma”lar bunlar..

Çaðdaþ (Neo) Liberalizm ve sömürünün yeni “savaþ kobaylarý”..

Küresel Güç’e baðlý istihbarat ve düþünce kurumlarýnýn “beyin yýkama laboratuvarlarý”nda

Ýçleri boþaltýlmýþ ve kafalarý ölüme kurgulanmýþ “insan kopyalarý”..

Peki Ýslam Coðrafyasý’nda bu oyunlar dönerken,Müslümanlar kan ve gözyaþý girdabýna

sokulurken Müslüman ülke liderleri ve dýþ politikasý ne yapýyorlardý?..

Bakýn Ortadoðu araþtýrmalarý uzmaný,11 Eylül’ün perde arkasýný yazan ve kitaplaþtýran

ünlü Fransýz entelektüel Thierry Meyysan ne diyor;

“NATO üyesi iki büyük gücün (Fransa ve Türkiye) sevkiyatý yapýlan askeri mühimmatýn üçte

ikisini El-Nusra Cephesine (Güvenlik Konseyince El-Kaide üyesi olarak sýnýflandýrýlmýþtý) ve

üçte birinin ise, “Ýslam Emirliði” güçlerine karþý savaþ vermek üzere ÖSO elemanlarýna verilmesi

istenmiþtir. ÖSOdaki elemanlarýn komutanlarýndan bazýlarý ise ayný zamanda IÞÝD’dedir.

Özgür Suriye Ordusu sahada görünmez olunca, sevkiyatý yapýlan askeri mühimmatýn

üçte ikisi El-Kaide güçlerine ve üçte biri de “ÝÞÝD’e” gönderilmiþtir!”

Bitmedi..

ABD’li dýþ politika yazarý ve Ortadoðu uzmanlarýndan David Mizner devam ediyor;

“Bizzat Amerika Birleþik Devletleri, silahlardan bazýlarýnýn en

sonunda IÞÝD'in eline geçeceði kesin olmasýna raðmen Suriye'ye

silah göndermeye devam etti. IÞÝD liderlerinden Ebu Asir 2013 yýlýnda,

ABD destekli Özgür Suriye Ordusu'ndan bahsederek “ÖSO'daki kardeþlerimizle

iyi iliþkilerimiz var” demiþti. Ebu Asir IÞÝD'in ÖSO'dan uçaksavar füzeleri ve tanksavar

silahlarý aldýðýný söylüyordu.”

Her ne kadar ABD ve Baþkan Obama IÞÝD ve eylemleri ile ilgili iddialarý ve

desteklerini yalanlasa da 2012 yýlýnda Max Abrams tarafýndan elde edilen Savunma

Ýstihbarat Ajansý (DIA) raporu bunun tersini söylüyor ve Ortadoðu’da Suriye merkezli

Bir “Selefi Akým”ýn kurulmasýný öngörüyordu..

O kadar çok belge,girift ve kompleks iliþkiler aðý,CIA ve Mossad baðlantýlarýna

raðmen Ýslam Ülkeleri liderleri ve kamuoyunun bu yangýna körükle gitmeleri

hatta ekonomik ve askeri lojistik saðlamalarý,kendi insanlarýnýn ve halklarýnýn

kanlarý ve gözyaþlarý üzerinde ikballerini sürdürmeleri bir dram deðil bir

trajedidir..

Bugün geldiðimiz nokta hazindir..

Ortadoðu yer altý ve yer üstü enerjilerine sahip olarak kendi “tiranlýklarý”ný

rürdürme emelindeki “Küresel Sistem”in ve yürüttükleri “Neo Liberalizm”

politikalarýnýn “günah keçileri” Müslüman halklar..

O coðrafya içinde sözde Kürdistan devleti hayaliyle ülkeleri devamlý kaos

ve bölünme,çatýþma konumuna sürükleyen ve buradan kendilerine “Büyük

Ýsrail” hedefi çizenlerin kumpasýnda kývranan Müslümanlar..

Biz bu satýrlarý yazarken “paravan küresel örgütleri” ile Suriye kuzeyini

parçalayýp oradan K.Irak petrolünü Musul-Hayfa boru hattýyla Ýsrail-ABD

güdümüne-kontrolüne sokmaya çalýþmaktalar..

Zavallý Müslümanlar ise;

Kürtlerin haklarý ve topraklarý..

Suriye Nusayrileri haklarý..

Sünni araplar ve Türkmenlerin haklarý ve topraklarý..

diyerek birbirlerini boðazlarken “kadim Siyonizm-küresel güç” adým adým

kendilerini yutmakta ve eritmektedir..
En son “Edon”a gelecek sýra..

Yani Anadolu’nun muharref Tevrat ve diðer antik kaynaklardaki eski ismi..

Son hedefleri..

Ama kaleyi ele geçirirken,dikkat edin,artýk kendi askerleri ile deðil;

“Sakal ve Cübbe” içine soktuklarý çaðdaþ Truvalarý ile karþýmýzdalar..

Kanýmýz akarken bu kaný döken mermi onlardan ama…..

SIKAN ELLER “BÝZ”DEN OLACAKLAR..

Vesselam..