..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Ömer Faruk Hüsmüllü




30 Kasým 2011
Coþkun Irmak - 5  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Yürüdüðü kaldýrýmda karþýsýndan önde bir diþi köpek, arkasýnda da bir erkek köpek geliyordu. Ona yaklaþýnca arkadakini tanýdý. Arada sýrada yiyecek verdiði köpekti… Yanýndan geçerlerken: -N’aber Çomar? Dedi. Fakat Çomar’ýn tepkisi dostça olmadý. Diþlerini göstererek hýrladý ve sýrtýný biraz dikleþtirerek diþi köpeði takibe devam etti.


:BDCC:
Kapý zilinin sesi Hayrettin’i anýlarýndan uzaklaþtýrdý. Onu evde ziyarete gelen pek olmazdý. Bu, sabah servisine çýkmýþ olan kapýcý olmalýydý. Saatine baktý,10’u biraz geçiyordu. Kapýcý genellikle bu saatlerde gelirdi. Kapýyý açtý, bir tane ekmek aldý.

Giyinip dýþarýya çýkmaya karar verdi. Çýkarken þemsiye almayý unuttuðu için tekrar geri döndü.

Yaðmur yaðýyordu. Biraz yürüdükten sonra dindi. Þemsiyeyi kapatýp etrafýna bakarak yoluna devam etti. Havanýn yaðýþlý olmasý, çalýþanlarýn iþe, öðrencilerin de okullarýna gitmiþ olmalarý nedeniyle ortalýkta fazla insan yoktu. Yürüdüðü kaldýrýmda karþýsýndan önde bir diþi köpek, arkasýnda da bir erkek köpek geliyordu. Ona yaklaþýnca arkadakini tanýdý. Arada sýrada yiyecek verdiði köpekti… Yanýndan geçerlerken:

-N’aber Çomar? Dedi. Fakat Çomar’ýn tepkisi dostça olmadý. Diþlerini göstererek hýrladý ve sýrtýný biraz dikleþtirerek diþi köpeði takibe devam etti.

Yanýndan geçen bir arabaya söylendi; üzerine su sýçrattýðý için. Kaldýrýmýn yol tarafýndan iyice uzaklaþarak yürümeliydi. Böylece sýçrayan sulardan daha az etkilenirdi. Öyle yaptý.

Ana caddeye çýkan sokaðýn tam köþesinde sýk sýk gittiði bir çay ocaðý vardý. Oraya gelince dýþarýdaki taburelerden birine oturdu. Yaðmur yaðma ihtimaline karþýlýk oturacak yeri bir þemsiye altýndan seçmiþti. Çaycý gelince bir orta kahve söyledi.

Biraz sonra bir bardak su ile birlikte kahvesini getiren çaycýya laf olsun diyr sordu:

-Ýþler nasýl?

-Nasýl olacak Hayrettin abi? Gördüðün gibi. Ýþler kesat, anlayacaðýn sinek avlýyoruz.

-Vatandaþýn çay, kahve içmeye de mi parasý yok?

-Yok ki gelmiyor. Olsa gelecek.

-Kafe mafe gibi lüks yerler aðzýna kadar dolu ama.

-Onlarýn müþterileri zengin, bizimkiler gibi gariban deðil. Onlarýn müþterilerinde her zaman para vardýr. Sermaye bulup da açamadým öyle bir yer. Valla karnýmýzý doyuramýyoruz buradan kazandýðýmýzla…

-Buna da þükretmeli. Daha da beteri olabilirdi.

-Daha da beteri mi kaldý be Hayrettin abi? Bir adým ötesi perdeyi indirip sinemayý kapatmak…

Çaycý oldukça dertliydi bu konuda. Konuþmasýný uzattýkça uzattý. Hayrettin sorduðuna da, soracaðýna da piþman olmuþtu. Çünkü bu dertlenmelerin çoðunu daha önce de ondan dinlemiþti.

Yan masaya bir müþteri gelmiþti, ama çaycýnýn arkasýnda kaldýðý için görmemiþti. Müþteri elindeki simidi yemeye çalýþýyordu. Neden sonra adam daha fazla beklemeye dayanamadý. Çaycýya seslendi:

-Metin simit boðazýmda kaldý. Kuru kuruya gitmiyor bu mübarek. Konuþmaný da kestim, ama bir çay versen diyecektim.

-Kusura bakma. Hayrettin abi ile sohbete dalmýþým. Dedi ve çayý getirmek için koþarak ocaða gitti.

Gidiþine Hayrettin de memnun olmuþtu. Küçük ve alçak masanýn üzerindeki kahve fincanýný eline aldý. Önce, kahvenin o nefis kokusunu, ciðerlerine doldurdu. Sonra da fincandan küçük bir yudum aldý. Baþkalarý önce suyu içer, sonra kahveyi; Hayrettin ise tam tersini yapardý.

Gökyüzündeki yaðmur bulutlarý daðýlmýþ, güneþ yüzünü göstermiþti. Tatlý bir sýcaklýk yayýlmýþtý ortalýða. Yoldan gelen geçen sayýsý da artmýþtý. Bu arada çaycýnýn hissesine de üç müþteri daha düþmüþtü.

Fincanda kalan son yudum kahveyi bitirdikten sonra suyunu da içti ve bir sigara yaktý. Sabahýn köründe onu uyandýran sigaraya karþý duyduðu öfkeyi unutmuþ gibi görünüyordu.

Boþlarý almaya gelince çaycýya kahve ücretini de ödedi. Kahveci:

-Bir de çay vereyim mi Hayretti abi? Dedi.

-Yok, saðol.

-Ýkramýmýz olsun.

-Hayýr, teþekkür ederim. Evde fazlasýyla içtim.

Deyince çaycý yanýndan uzaklaþtý. Biraz daha oturup, marketten alýþveriþ ettikten sonra eve dönecekti. Marketten almayý düþündüðü þeyleri cebinden çýkardýðý bir kaðýda yazmak aklýna geldi. Çünkü markete girdiðinde ne alacaðýný bazen unutuyordu. Böyle yaparsa, ihtiyacý olan þeylerin dýþýndakileri alýp da boþu boþuna para ödemek zorunda kalmayacaktý. Tabii bu Hayrettin’in bir buluþu deðildi. Münevver’den öðrenmiþti. Münevver market market, pazar pazar dolaþýr en ucuzunu almaya çalýþýrdý. Bir maaþ ile geçinmek zorunda kalýþlarý onu bazý çareler üretmek zorunda býrakmýþtý.

Camlarý dahil, her tarafý siyah, oldukça lüks bir arabanýn yolun kenarýna park ettiðini gördü. Ýçinden koca göbekli, iyi giyimli bir adamýn çýkacaðýný düþündü. Bir-iki dakika geçmesine raðmen arabadan inen olmayýnca birisini beklediði sonucuna vardý. Derken arabanýn kapýsý açýldý. Üzerindeki blüzü ve ayaðýndaki pantolunu siyah renkli genç bir kadýn indi.

Hayrettin bu bayana bakmadan edemedi. Uzun boylu, balýk etinde, beyaz tenli, siyah saçlý ve yeþil gözlü bir kadýn. Gözlerinin rengi bile fark ediliyordu. Vücudu ve organlarý arasýnda mükemmel bir orantý vardý. Bir þey ne eksikti, ne de fazla… Bu kadýna çok güzel” demek bile yetmezdi, çok çok güzeldi…

Hayrettin beþ senedir ilk defa içinde bir þeyleri kýpýrdandýðýný hissetti. Ilýk ýlýk bir þeyler akýyordu . Bu hissettikleri karþýsýnda utandý ve kendi duyabileceði bir sesle “Allah sahibine baðýþlasýn.” Dedi, ancak bunda pek samimi deðildi. Durumu geçiþtirmeye çalýþýyordu.

Kadýn yandaki tekel bayiine girdi. Biraz sonra elinde bir poþetle çýktý ve arabasýna doðru yürüdü. Hayrettin arkasýndan bakmamak için öteki tarafa dönmek istedi, baþaramadý. Kadýný arabasýna bininceye kadar seyretti. Araba, hareket etti. Hayrettin de markete gitmek için yerinden kalktý.

Alýþveriþi de yapýp eve geldikten sonra, Münevver’in fotoðrafýna bakmaktan bir müddet kaçýndý. Kendisini suçlu hissediyordu. Utanýyordu da.

Neden sonra Münevver’in fotoðrafýna baktýðýnda suratýnýn asýk olduðunu, ona pek de iyi bakmadýðýný gördü. Kendisini savunmaya geçti:

-Münevver, vallahi kötü bir þey yapmadým. Sadece baktým. Gözlerimi mi kapasaydým? Kadýn tam önümden geçti.

(Devam edecek)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Acayip Bir Hikaye
Coþkun Irmak - 11 (Son Bölüm)
Resimle Gelen Ölüm
Coþkun Irmak - 8
Coþkun Irmak - 9
Coþkun Irmak - 10
Gülün Sonu
Coþkun Irmak - 6
Coþkun Irmak - 7
Coþkun Irmak - 4

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Deliden Mektup Var
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Senin Hikayen
Prostat
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.