"Moda denilen þey o kadar çirkindir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Erdal, “Tamam amca” dedi ve karanlýk odanýn ýþýðýný yaktý. Gözlerini yaþlý adama doðru çevirdi. “Gelin böyle! Siz içerideki sandalyeye oturun. Ben hemen geliyorum. Elinizdeki poþeti de aynanýn önüne koyabilirsiniz”. Hasan amca aynaya doðru iyice yanaþtý. Arka cebinden çýkardýðý ince ve küçücük tarakla seyrek saçlarýný yana doðru itinayla taradý. Gözündeki gözlüðü çýkarýp aynanýn önüne býraktý ve “Tamam. Ben hazýrým” diye seslendi içeriye. Erdal, Hasan amcanýn yanýna giderek omuzlarýný biraz arkaya doðru itti. Baþýný da hafif yana doðru eðdi. Iþýðý kapatýp tekrar yerine geldi. “Amcacýðým hiç kýpýrdama böyle kal. Çekiyorum” dedi ama birden amcanýn elindeki pakete takýldý gözü. “Amcacýðým ama sen elindeki þeyi býrakmamýþsýn. Ýyi ki fark ettim. Resmin bütün güzelliði kaybolacaktý”. Hasan amcanýn hiç bir tepkide bulunmamasý Erdal’ýn tuhafýna gitmiþti. Paketi almak üzere elini uzattý ama boþta kaldý. Yaþlýlýktan dolayý iþitmemiþ olabileceðini düþünerek iyice eðildi ve kulaðýna ayný sözleri tekrarladý. Yine tepki yoktu. “Amcacýðým elindeki nevresim takýmý mý? Herhalde yeni aldýn ve çok beðendiðin için de býrakmak istemiyorsun. Korkma çalýnmaz burada. Hadi ver de bir köþeye koyuvereyim. Hasan Amca’nýn beyaz gür kaþlarý çatýlmýþtý. Titreyen dizlerinin üzerine avuçlarýný bastýrarak “Sanane be oðlum. Parasýyla deðil mi? Ben böyle poz vereceðim. Keyfimin kahyasý mýsýn? Üstelik o nevresim falan deðil. Benim kefenim! Ýstersem giyinir çektiririm! Hem bu benim son fotoðrafým olabilir. Beþ tane çocuðum var. Bana o kadar çoðaltacaksýn. Var mý itirazýn! ” Erdal geri geri çekilip lambayý yaktý ve odanýn kapýsýný ardýna kadar açtý. Vücudunun titrediðini hissedebiliyordu. Dili dolaþmýþ, boðazý kurumuþtu. “Deli midir nedir!” diye düþündü sonra Hasan amca ile göz göze geldi. Hasan amca kýkýr kýkýr gülüyordu. Omuzlarý da bir yukarý bir aþaðý inip çýkýyordu. “Korkma! Deli deðilim ben. Bizimkilere þaka yapacaðým. Bu aralar hepsinin suratý beþ karýþ. Onlarý eðlendirmek de benim iþim. Rahmetli hanýmýna “Ölümlü dünya. Eðer önce ben gidersem en sevdiðim yemeði piþirip mezarýmýn baþýna koyacaksýn.” diye söz almýþtým. Ama o benden önce öldü. Þimdi çocuklara söylüyorum “makul ve mantýklý bir þey iste” diyorlar. Ýnsanýn hanýmýn yeri bir baþka evladým.” Erdal kafasýný dýþarý doðru çýkardý ve eliyle yardýmcýsýna “çabuk buraya gel” diye iþaret etti. Sami, ustasýnýn çaðrýsýna elindeki iþi býrakarak koþtu. Hiç onu böyle panik halde görmemiþti. Sesi titreye titreye “Amca! Böyle bir hatýra fotoðrafý çektirmen bence hiç uygun deðil! Þahsen benim babam böyle bir resim çektirip bana verse, hadi bir de ölse, vallahi ben korkumdan o resmi deðil çerçeveletip duvarýma asmak, elimi bile süremezdim. Hortlak görmüþ gibi olur insan. Ne bileyim. Ben derim ki gel adam akýllý bir resim çekeyim sana. Býrak þu kefenini”. Hasan amca resim konusunda oldukça ýsrarlýydý. “Seksen iki yaþýndayým. Aklým da gayet yerinde oðlum. Çek iþte! Uzatma! Erdal deklanþöre alelacele bastý. Hasan amcanýn mutluluðuna diyecek yoktu. “Çektiysen hadi yardým et de sandalyeden kalkayým” dedi gülerek. Birlikte odadan çýktýlar. Erdal, kasaya doðru yöneldi. Hasan amca iç cebinden cüzdanýný çýkarmaya çalýþýyor bir yandan da seçtiði resme bakýyordu. Erdal, Hasan amcanýn uzattýðý parayý alýp üstünü geri verirken “Amca merak etme. Ayný o beðendiðin resim kadar güzel çýkar. Ýki gün sonra da gelir alýrsýn ” dedi. Hasan amca dükkândan çýkar çýkmaz Erdal pelte gibi olmuþ bedenini deri koltuðuna býrakýverdi. Sami “Aðabey biz rüya falan görmedik deðil mi?” dedi çakýr gözlerini ustasýna dikerek. “Düðün, sünnet, kýna, mezuniyet daha pek çok amaç için resim çektim ama vallahi kefenle ilk kez oluyor” sözleri dökülüverdi Erdal’ýn dilinden. Birden kapý tekrar açýldý ve gelen Hasan amcaydý. “Merhabalar çocuklar. Demin söylemeyi unuttum da geri döndüm. Bu kefeni aldýðým adam sordu bana “Beyamcacýðým, rahmetli iri yapýlý mýydý yoksa minyon muydu? Kefeni ona göre vereceðim de!”. Ben de “Kendim için alýyorum” demiþtim. O satýcý da ayný sizin gibi þaþýrmýþtý. Hadi Allah’a emanet olun. Ýki gün sonra ölmez sað kalýrsam görüþmek üzere”. Aysel AKSÜMER
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |