..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Akakiy Akakiyeviç




4 Eylül 2010
12 Eylül,anayasa Tartýþmalarý ve 1960 - 1980 Dönemine Dair Bazý Deðerlendirmeler  
Akakiy Akakiyeviç
Ülkemizde halen 1982 anayasasýnýn hangi maddelerinin deðiþtirilip hangi maddelerinin deðiþtirilmemesi gerektiði þeklinde beyhude bir tartýþma sürmektedir. Gerçek anlamda 12 Eylül’den çýkýþýn sivil bir anayasa ile mümkün olabileceði birçok kesim tarafýndan bilindiði halde, böylesi bir giriþime karþý soðuk bakýlmakta, müstahkem mevkilerin kaybedilebileceði düþüncesi aðýr basmaktadýr. Bu durum göstermektedir ki anti-demokratik bir politik metin olan 1982 anayasasý içselleþtirilmiþtir. Hedeflerinden biri de insanlarý siyasetten soðutmak olan 12 Eylül zihniyeti bu anlamda da baþarýlý olmuþtur. Deðiþimin ve geliþimin ancak ve ancak insanlarýn siyasal katýlýmýyla birlikte anlam kazanabileceði ve mümkün olabileceði çoktan unutulmuþtur. Siyasal iktidarlar da insanlarýn yönetiminin anti-demokratik anayasalarla daha kolay olduðunu çok iyi bildiklerinden seslerini çýkarmamaktadýrlar. Kýsa vadede darbe anayasasýndan kurtulmak mümkün gözükmemektedir. Fakat buna raðmen demokratik ve halkýn katýlýmýyla oluþturulan bir anayasal sözleþmenin ülkemiz demokrasisi açýsýndan elzem olduðu her fýrsatta dillendirilmeli ve bu yolda gereken çaba harcanmalýdýr.


:CFJB:
12 Eylül 1980 askeri darbesi Türkiye tarihinin en önemli toplumsal-politik travmalarýndan biridir. Bu hadisenin travma olarak adlandýrýlmasý geliþigüzel bir tanýmlama deðildir.1960 “ihtilal”iyle baþlayan ve 1980 darbesiyle sona eren bir süreç söz konusudur. Belirli bir entelektüel çevrenin “ikinci cumhuriyet” olarak kavramsallaþtýrdýðý bu dönemin Türkiye tarihinde özellik arz eden yönleri vardýr. Yirmi yýllýk bir zaman diliminde üç büyük askeri darbe gerçekleþtirilmiþ, siyasete doðrudan müdahale edilmiþ, siyaset dýþý olmasý gereken belirli kesimler siyasetin odaðýna yerleþmiþtir. Yine bunun yanýnda 1960’lý yýllarda hýzla yükselen sol hareket 12 Eylül’le birlikte acýmasýzca bastýrýlmýþtýr.1960 süreciyle birlikte ülkede “ithal ikame”ci iktisat politikalarý uygulanmaya baþlanmýþ, tam olarak hedeflerini gerçekleþtiremese bile Türkiye’nin iktisadi anlamda belirli bir yere gelmesine neden olmuþtur. Ýthal ikameci sanayileþme ile birlikte ülkede iþçi sýnýfý da vücut bulmuþ ve demokratik siyasal zeminin oluþmasýna çok önemli katkýlarda bulunmuþtur. Kemalizm’in sol yorumunun yanýnda Marksizm 1960 ve 1980 arasýnda hâkim siyasal düþünce olmuþ ve entelektüellerin çok önemli bir bölümü bu düþünceyi benimsemiþtir. Batýlý anlamda sosyal yönü oldukça geliþkin bir siyasi yapý bu dönemde oluþmaya baþlamýþtýr. Nitekim 1971 muhtýrasýný veren darbecilerin baþýndaki isim ”sosyal geliþme ekonomik geliþmeyi aþtýðý için müdahale etmek zorunda kaldýk” diyebilmiþtir. Sosyal geliþmenin ve insanlarýn siyasete katýlýmýnýn bir tür tehlike olarak görülmesi sadece ülkemize özgü bir durum olsa gerektir.

1960 ihtilalinden sonra Milli Birlik Komitesi 1924 Anayasasý’nýn yerine 1961 Anayasasý’ný hazýrlatmýþ ve kabul ettirmiþtir.1961 Anayasasý askeri darbe sonrasý hazýrlanan ve yürürlüðe giren bir toplumsal sözleþme olsa da, dönemin koþullarýna göre oldukça ileri bir toplum tahayyülü ortaya koymaktaydý. Özellikle sol politik partilerin vücut bulmasýna ve legal siyaset yapabilecekleri ortamýn oluþmasýna vesile olan bu durum oldukça önemlidir. Fakat siyasete asker ve bürokrasinin doðrudan ya da dolaylý olarak müdahalesine ortam hazýrlamasý hasebiyle anti-demokratik niteliði daha sonraki yýllarda daha iyi anlaþýlmýþ ve mücadele verilmeden alýnan haklar 12 Eylül’le birlikte kolayca geri alýnabilmiþtir. 1961 Anayasasýnýn açmazý budur.

1965 seçimlerinde parlamentoya on beþ milletvekiliyle giren ve siyasal muhalefetin nasýl olmasý gerektiðini adeta ders verircesine ortaya koyan Türkiye Ýþçi Partisi gibi bir politik odak 1961 Anayasasý’nýn ürünüdür.1968 öðrenci hareketlerinin de oluþumuna ortam hazýrlayan bu siyasal atmosfer 1971 muhtýrasý sonrasýnda kýsmi bir gerileme yaþamýþtýr. Fakat kýsa zamanda tekrar siyasete kanalize olan toplumsal kesimler 1973 seçimlerinde Bülent Ecevit önderliðinde sol kesimi iktidara taþýmýþtýr.1977 seçimlerinde de çoðunluðu saðlayan ve iktidara gelen Ecevit, özellikle sosyalist gruplarýn taleplerini ve siyaset yapma biçimlerini oldukça katý bularak onlarý yalnýzlaþtýrarak sað politik odaklarýn ekmeðine yað sürmüþtür.1970’li yýllarýn sol gruplar açýsýndan en önemli handikap’ýnýn Ecevit gibi kendini ortanýn solunda(aslýnda saðcý bir düþünüþ biçimi) gören bir politik lidere sahip oluþudur. Emekçi kesimleri siyasete kanalize edip onlarýn istek ve taleplerini meþrulaþtýrýp arkasýna alarak sað karþýsýnda daha güçlü mücadele edebileceði halde, onlarý Moskova yanlýsý diyerek dýþlayan Ecevit sol açýsýndan hayal kýrýklýðýndan baþka bir þey deðildir.

1970’lerin sonuna doðru ülkede terör estiren aþýrý saðcý odaklar, Milliyetçi Cephe’nin de hükümet olmasýyla sol hareketi kanlý bir biçimde bastýrmaya ve sokak çatýþmalarýyla sindirmeye çalýþtýlar. Sað terörü önleyeceði ya da önlemesi gerektiði halde, ülkenin sokak çatýþmalarýyla kaosa sürüklendiðini bahane eden askeri güçler ABD’nin de onayýný ve



desteðini alarak 12 Eylül 1980’de iktidarý ele geçirdiler. Tam bir faþist cuntayý andýran ve 12 Eylül’ü gerçekleþtiren generaller solu hedef alarak büyük bir kýyýma giriþtiler. Nihai amaçlarý 12 Eylül’e gelen sürecin sorumlusu olarak gördükleri solu siyaset sahnesinden ve toplumsal hafýzadan silmek olan bu kesimin amacýna büyük ölçüde ulaþtýðý söylenebilir.

12 Eylül’den sonra solu tasfiye etmeyi hedefleyen ve bunu acýmasýzca gerçekleþtiren generaller, solun yerine yeni bir siyasal aktör koymayý amaçladýlar. Milliyetçi-muhafazakâr kesimi ön plana çýkararak, Türk-Ýslam sentezini “yeni” Türkiye’nin hâkim siyasal düþüncesi olarak öne sürdüler. Ülkede sol düþünceyi tamamen bertaraf ederken Ýslamcý düþünceyi bunun yerine ikame ettiler. Demokrasinin her türden siyasi görüþün serbest bir biçimde kitlelerle buluþmasý ve meþru yollarla iktidarý hedeflemesi olduðunu hiçbir zaman kavrayamayan darbeci ve saðcý zihniyet Türkiye’nin geleceðini ipotek altýna almýþtýr. Tabii bu durumun sebepleri arasýnda soðuk savaþýn olumsuz etkilerini de göz ardý etmemek gerekir. Fakat Cumhuriyet kurulduðu tarihten itibaren sol düþünceye karþý tavýr almýþ hedeflediði “muasýr medeniyet seviyesi”ni soldan yoksun olarak gerçekleþtirmeye çalýþmýþtýr. Bunun nafile bir çaba olduðu ancak aklýselim insanlar tarafýndan anlaþýlabilmiþtir.

12 Eylül 1980 darbesi, sosyal, siyasal, edebi ve her türlü insani geliþmiþlik anlamýnda büyük bir insan kaynaðýnýn heba edilmesine sebep olmuþtur. Ýnsanlar idam edilmiþ, hapislerde suçunu bile bilmeden yýllarca yatýrýlmýþ, fiþlenmiþ, iþkencelerden geçmiþ, hapisten bir biçimde çýkabilen insanlar mülteci olarak çeþitli ülkelere sýðýnmýþlardýr. Üzerinden otuz yýl gibi uzun bir zaman geçmesine raðmen hala 12 Eylül’le hesaplaþýlamamýþ, darbeciler adalet önüne çýkarýlamamýþtýr. Dünya’nýn deðiþik yerlerinde darbeciler adalet önünde hesap vermiþler ve gerçek bir demokrasinin önü ancak o zaman açýlabilmiþtir.

Ülkemizde halen 1982 anayasasýnýn hangi maddelerinin deðiþtirilip hangi maddelerinin deðiþtirilmemesi gerektiði þeklinde beyhude bir tartýþma sürmektedir. Gerçek anlamda 12 Eylül’den çýkýþýn sivil bir anayasa ile mümkün olabileceði birçok kesim tarafýndan bilindiði halde, böylesi bir giriþime karþý soðuk bakýlmakta, müstahkem mevkilerin kaybedilebileceði düþüncesi aðýr basmaktadýr. Bu durum göstermektedir ki anti-demokratik bir politik metin olan 1982 anayasasý içselleþtirilmiþtir. Hedeflerinden biri de insanlarý siyasetten soðutmak olan 12 Eylül zihniyeti bu anlamda da baþarýlý olmuþtur. Deðiþimin ve geliþimin ancak ve ancak insanlarýn siyasal katýlýmýyla birlikte anlam kazanabileceði ve mümkün olabileceði çoktan unutulmuþtur. Siyasal iktidarlar da insanlarýn yönetiminin anti-demokratik anayasalarla daha kolay olduðunu çok iyi bildiklerinden seslerini çýkarmamaktadýrlar. Kýsa vadede darbe anayasasýndan kurtulmak mümkün gözükmemektedir. Fakat buna raðmen demokratik ve halkýn katýlýmýyla oluþturulan bir anayasal sözleþmenin ülkemiz demokrasisi açýsýndan elzem olduðu her fýrsatta dillendirilmeli ve bu yolda gereken çaba harcanmalýdýr.


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: yok
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
8 Eylül 2010
12 Eylül Anayasasý'ndan daha iyi bir Anayasaya ihtiyaç duyduðumuz konusunda en ufak bir anlaþmazlýk yok-mutabýkýz. Lakin burada referanduma sunulan þeyin ambalajý ile içeriði birbirine taban tabana zýt. Okuduðunu anlayabilen ve yüreðinde ADALET hissi taþýyan birisi bu maddeleri okuduðunda "bu maddeler bir þey getirmediði gibi üstüne üstlük bir de 12 Eylül'ün yarým býraktýðý iþi bitiriyor-canýmýza köküne kadar okuyor" diyecektir.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Otoriter Demokrasimizin Hal-i Pür Meali
Kýlýçdaroðlu'nun Mevkii Belli Oldu: Sað (A) Açýk Oynuyor!
"Yeni" Chp ve Sol Arayýþlar
Cumhuriyete Nasýl Bakmalý?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhafazakar Tahayyülde Osmanlý Ýmgesi
Türkiye'nin Yeni Vesayeti: Muhafazakar Hegemonya
Dersim Meselesi,chp'nin Tutumu ve Cumhuriyet Politikalarý Üzerine
Muhaliflikten Muktedirliðe,maðduriyetten Mütegallibeliðe
Ramazan Bizim Neyimiz Oluyor?
Açýlýmýn Mantýðý ve Ýslamcý Muhafazakârlarýn Toplum Tahayyülü Üzerine
Alevilik ve Kemalizm
Nuri Bilge Ceylan’ýn "Taþra Epiði" : Bir Zamanlar Anadolu’da…
Þeriat Deðil Muhafazakar Tahakküm Tehlikesi Var
Türkiye’nin Demokratik Anayasa Arayýþýnýn Önündeki Engeller Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Memurun Sabah Mesaisi Öncesi Gördükleri,düþündükleri [Öykü]
Alevilik Ýslam'ýn Dýþýndadýr..! [Deneme]
Askeri Vesayetten Sivil Otoriter Vesayete: Kýsýrdöngü,imkanlar ve Sýnýrlar [Deneme]
Futbol ve Ben [Deneme]
Türban ve Ýslami Kesim Üzerine Bazý Mülahazalar [Deneme]
Rus Edebiyatý'nda Gerçekçilik Akýmýnýn Öncüsü: Gogol'un Palto'su [Ýnceleme]
Son Otuz Yýlýn Ýdeolojisi Yeni Muhafazakarlýk [Ýnceleme]
Seçmen Davranýþlarýnýn Önemi ve Dp (Akp) 'Nin Nasýl Uzun Süre Ýktidarda Kaldýðý Üzerine Bazý Deðiniler [Ýnceleme]
Çoðunluk: Türk Kimliðinin Sýradan Halleri [Ýnceleme]
Son Ekonomik Krizin Düþündürdükleri [Ýnceleme]


Akakiy Akakiyeviç kimdir?

Özellikle eleþtirel yazmaya özen gösteren,Türkiye tarihi,politika,sinema ve hatta edebiyat üzerine kafa yoran ve yazmaya çalýþan ve yazmayý önemseyen bir amatör yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Gogol,Puþkin,Çehov,Ahmet Ýnsel,Murat Belge,Ömer Laçiner v.b.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Akakiy Akakiyeviç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.