Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain |
|
||||||||||
|
1945’te Sovyetler Kuzey Kore'yi, Amerika da Güney Kore'yi iþgal etti. Böylece Kore güney ve kuzey olmak üzere ikiye bölündü. 25 Haziran 1950 tarihinde Kuzey Kore'nin, Güney Kore askerlerinin, sýnýrý geçtiklerini öne sürerek, saldýrýya geçmesiyle savaþ baþladý. Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi 25 Haziran 1950'de toplantýya çaðrýldý. Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye saldýrmakla barýþý bozmuþ olduðuna karar verildi. Birleþmiþ Milletler, üyelerini barýþ ve güvenliði geri getirecek yardýmlarda bulunmaya çaðýrdý. Çaðrý, TBMM’nin 30 Haziran 1950 tarihinde kabul edildi. Kore'ye gitmek üzere oluþturulan birlikler Ankara toplandý. Ankara'da Mehmetçiði uðurlama töreninde son derece duygulu anlar yaþandý. Annesinin kucaðýnda yeni doðmuþ bebekler, eþler, aileler, nýþanlýlar, nineler, dedeler ve her yaþtan insan. Mehmetçikler, Kore Savaþýna katýlmak üzere, 19–20 Eylül 1950 tarihlerinde Ankara- Etimesgut'tan Ýskenderun'a dört trenle hareket ederler. Ýskenderun’da bir-iki gün hazýrlýk sürecinden sonra; askerî, mülkî erkân halk bando ile Türk Tugayýný Kore’ye törenle uðurlar. 259 Subay, 18 Askerî memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 er, toplam olarak 5090 Mehmetciðin, Kore’ye gitmek üzere Ýskenderun’dan gemilerle uðurlanýþýný,yazar Ayla Kutlu, ‘Zamanda Eskir’ isimli aný kitabýnda þöyle anlatýyor: “Þehrin, deniz kýyýsýndaki o güzelim(bu söz o günlerdeki park içindir. O güzelim parkýn þimdiki yaþamý yaþam deðil. Arýklamýþ aðaçlarýný laf ola torba dola yöntemiyle sürdürülen bakýmýn ve alelacele parka yapýlan anlamýný çoktan yitirmiþ Kore anýtýnýn güzellikle ilintisi yok) parkýnda saf tutar, askerleri geçirme törenlerine Ýskenderun Ortaokulu olarak katýlýrdýk. Bir Ýstiklal Marþý, bir hazýrol durumunda nutuk dinleyiþ, onlarý körfezimizi doldurmuþ Amerikan gemileriyle ölüme gönderirken, gerekli saygýyý gösterdiðimiz anlamýna geliyordu. Limaný yoktu þehrin. Hemen yakýnýmýzdaki iskeleye yanaþan botlarla uzaktaki gemilere taþýnýrdý askercikler. Bizler uðurlar, sonra yine uðurlar, sonra yine uðurlardýk… o kadar yürekli, o kadar kahraman bir hükümete sahiptik ki(!) uðurlama töreninin hangi þehirde yapýldýðýnýn, askerlerin hangi limandaki gemilerle yurttan ayrýldýðýnýn yayýmlanmasý yasaklanmýþtý… Tören sýrasýnda arkada, daðýnýk, çekingen, hüzünlü, elleri eðinlerinde saklanmýþ, kendilerine herkesin arkasýnda yer bulabilmiþ kocalarýnýn da arkasýndaki kadýnlar daðýnýk birer lekeydiler. Tören bitip bizler daðýtýldýðýmýzda, çoðu köylü, yani güneþ yanýðý, güneþ buruþuðu yüzlü, yani giysileri yama yýrtýk içinde, ayaklarý yemenili yahut çarýklý annelerle karþýlaþýrdýk. Resmi törenlere alýnmayan o asker yakýnlarý… Biz nasýl anlamýyorsak, onlar da olup biteni, uzak diyarlara gidiþi bizim kadar anlamýyorlardý. Gidenleri her seferinde törenle ve “ Selametle gidin, selametle dönün, kahraman milletin yiðit askerleri” afiþiyle uðurlayan bizler, geri dönen asker görmedik. Çünkü dönenler gidenlere göre azdý. Ýskenderun’a inseler halkýn dikkatini çeker, gidenlerle dönenlerin sayýsý karþýlaþtýrýlýr. Dönüþ limaný Ýzmir’di.” Genelkurmay Baþkanlýðý internet sitesi, Kore’ye gidenlerin Ýskenderun’dan ayrýlýþýný ve savaþýn devamýný anlattýðý bilgilendirme bölümlerini aþaðýya aktarýyorum: “ 25, 26, 29 ve 30 Eylül, 2 Ekimde hareket eden gemiler Süveyþ Kanalý-Kýzýldeniz-Mendep Boðazý-Seylan Adasý'nýn merkezi Colombo-Singapur-Filipinler ve Formoza Adasý deniz yolunu izleyerek 21 günde Kore'nin güney doðusunda bulunan Pusan Limanýna ulaþtý.”, … “Türk Silahlý Kuvvetlerinin üstün muharebe yeteneðine sahip olduðunu göstermiþtir. Türk ulusu batý bloðunun hürriyet ve demokrasi mücadelesinde güvenilir bir müttefik olduðunu kanýtlamýþ ve bu bloðun ortak savunma sistemi olan NATO'ya dahil olmuþtur. Kore Savaþý ancak 27 Temmuz 1953'te Sovyetlerin Amerika'nýn yapmýþ olduðu önerileri kabul etmeleri ile son buldu. Türk Tugayý savaþýn sona ermesinden itibaren Kore'de kalmaya devam etti. 1960 yýlýnda bir bölüðe indirildi. Savaþýn baþýndan itibaren stratejik noktalarda görev alan Türk Tugaylarý kendisine verilen görevleri en iyi þekilde yerine getirmiþ ve katýldýðý muharebelerde; 37 subay, 26 astsubay, 658 er olmak üzere toplam 721 þehit, 2147 yaralý, 346 hasta, 234 esir ve 175 kayýp vermiþtir." Ýskenderun’un en önemli caddesine adý verilen, Albay Nuri Pamir, 241. Piyade Alay Komutaný iken, 5 Haziran 1952 yýlýnda Kore’de þehit düþmüþtür. Kore’de Birleþmiþ Milletler için yapýlan þehitlikte yatmaktadýr. Bele kadar derinliði olan siperlerin içinden geçerken asla eðilmeyen, heybetli gövdesiyle dimdik yürüyen bir kahramandýr. Arkasýndan gelenler çömelirken, aksine kendisi hiç eðilmezmiþ. Tuna Baltacýoðlu Kore savaþý anýlarýnda Japonya’ya çýktýklarý bir izin gününde, Nuri Pamir’ in torunu için güzel bir bebek aldýðýný, bunu etrafýndaki silah arkadaþlarýný sevinçli bir þekilde anlattýðýný yazmakta. Ayrýca, bir gece yarýsý bir köprüye geçerken; “Durun çocuklar. Þu mehtaba bakýn, þu akan dereye bakýn, þu aðaçlara bakýn, þu insaný duygulandýran güzelliðe bakýn. Çocuklar, insanlar niçin savaþýrlar, anlayabiliyor musunuz?” diye sorduðunu anlatmaktadýr. Bir daðda gördükleri bir dað çiçeðini bile ezmekten imtina eden; insancýl, barýþ yanlýsý, mümtaz bir komutandýr. ”Ýskenderun Belediyesi, M.S.B.lýðýnýn da katkýsýný da alarak, Kore’ye gidiþin 60’nci yýlýnda ( 25 Eylül 2010) Kore Savaþý’na katýlan tüm gazileri, kahramanlarý davet etmeli, onlarý buluþturmalý ve Ýskenderun’da anma etkinlikleri düzenlemelidir. O Kahramanlar bugünlerde 80 yaþlarýný aþmýþ durumdadýrlar. Ýnsanlýk ideali uðruna Kore’de savaþan kahraman Mehmetçiðin mukaddes hatýrasýna yaptýrýlan Ýskenderun Kore Þehitleri Anýtý’nýn bulunduðu parkýn adý; halk arasýnda Kore Þehitleri Parký olarak anýlmaktadýr. Parkta bulunan, anýtýn ön yüzünde 1950-53 yýllarý arasýnda Kore’de þehit olan, 770 þehitin; rütbesi, adý soyadý, baba adý, askerlik þubesi, ve þahadet tarihleri kayýtlýdýr. Ýskenderun’un en merkezi yerinde aðaçlarýn arasýnda adeta kaybolan, Yazar Kutlu’nun betimlediði gibi, güzellikle ilintisi olmayan bir parktýr. Gözden geçirilmeye muhtaçtýr, geceleri aydýnlatma sistemi zayýf, güzel olmayan bir görünümdedir. Anýtýn kitabeleri, figürlerinin renkleri solmuþ, dökülmeye yüz tutmuþtur. Orijinal hali muhafaza edilerek yeni bir biçim verilmesi ve Kore’ye giden Mehmetciklere ödevimiz olduðunu düþünmekteyim..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |