Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Her zamanki gibi bir gündü. Yolumu uzatmýþtým. Trafik ýþýklarýndan karþýya geçmiþ, her zaman geçmediðim bir yoldan yeni yeni gelmeye baþlayan baharý içime çekerek saðda solda yer alan vitrinlere ve gelip geçenlere bakarak aceleci olmayan adýmlarla yürüyordum. Ýleriki köþe baþýnda duran çöp bidonunu kediler karýþtýrýyordu. Okuldan çýkmýþ büyüklü küçüklü öðrenciler evlerine daðýlýyordu. Yürümeyi yeni öðrenmiþ bebekler anne ya da babalarýnýn ellerinden, minicik elleriyle sýký sýký tutmuþ, gördükleri her þeye merakla yönelerek, arada bir sendeleyerek, düþe kalka ilerliyordu. Sevgi yoluna dizilmiþ masalarýn etrafýnda sohbet eden, çaylarýný, kahvelerini yudumlayan her yaþtan hanýmlar, genç kýzlar, genç erkekler, sevgililer oturuyordu. Yüzlerinde sohbetin ve dostluðun verdiði keyifle yerleþmiþ gülücüklerin var olduðu, sigaralarýný tüttüren, tuttuðu bardakla parmaklarýnýn ýsýndýðý bu insanlar, o an elbette küçük bir kolinin içine kaç tane kuru gýda paketinin sýðabileceðini düþünecek deðildi. Ve tabi ki doðalgazlý, her türlü konforlarýnýn bulunduðu evlerde, yýkýlmaz sandýklarý kalelerinde yaþayanlar yaþlý ve yalnýz bir kadýncaðýzýn ýsýnabilmek için sobasýný nasýl tutuþturacaðýnýn derdinde olabileceðini bekli de hiç bilmeyeceklerdi. Çünkü az sonra kalkýp gidecekleri sýcak bir evleri, evlerinde hazýrlanmýþ çeþitli yiyecekleri mevcuttu... Köþe baþýna yaklaþtýðýmda dükkân sahiplerinin kenara býraktýðý mukavva kutularý alýp kývýrarak, düzenli bir þekilde eski pazar arabasýna istifleyip, sýðdýrmaya çalýþan yaþlý bir kadýn dikkatimi çekti. Sanki kendisinden baþka kimse yokmuþ gibi, büyük bir dikkatle yaptýðý iþe odaklanmýþtý. Yürüdüm gittim. Birkaç gün sonra yine ayný yerden geçerken bana doðru eski pazar arabasýný çekerek gelen ayný yaþlý kadýný gördüm. Pazar arabasýnýn içi yine istiflenmiþ mukavvalarla doluydu. Yüzünde yýllarýn acýlarýnýn býraktýðý izlerle ama yine de yaþama umudu ve ýþýðý ile bana doðru baktý ve yorgun sesiyle, cebinden çýkardýðý buruþuk kâðýt parçasýný uzatarak ‘’ Bak bakalým kýzým, þunu bana okuyuver.’’ dedi. Aldým, baktým. Belediyeye ait kuru gýda yardým fiþi idi. Üzerinde bir de adres yazýlýydý. Anlattým ne olduðunu. Ve sordum bu mukavvalarla ne yapýyorsun diye. Sobasýný tutuþturmak için topladýðýný söyledi. Aðlamaya baþladý. Her ay gelen gýda yardýmý, bu ay, baþka bir eve taþýnmýþ olmasýndan dolayý, eski adresine gitmiþ ve onu bulamadýklarý için de geri dönmüþtü. Aðlýyordu bunun için. Bu denli önemliydi o paket onun için. Belki de bir ay o erzaklarla idare ediyordu. Yapmasý gerekeni söyledim ve sýrtýný sývazlayarak onu uðurladým. Onu dinlemiþ olmam bile rahatlatmýþtý bir derece. Evime döndüm düþünceler içinde. Dönerken yine kafeteryalarýn önünde oturup çaylarýný dost sohbetleri eþliðinde yudumlayan insanlara baktým. Onlarýn yüzü dingindi, kaygýlarý yoktu. Ya, az önceki yaþlý kadýn… Bir dost sohbeti yerine derdini sokakta gördüðü bir yabancýya açmýþtý ve usulca akan gözyaþlarýný silmiþti yemenisinin ucuyla. Ah, hayat… Bazýlarý için sen ne çok aðýrsýn. Ne kolay alýrsýn umutlarý, ne kolay harcarsýn… Þýmartýyorsun birilerini hesapsýzca, peki ya azarladýklarýn! Küçük bir koli için gözyaþlarýný çaldýðýn bu yaþlý kadýna bir borcun var. Ah, hayat… Üzerine gidersin zaten yýkýlacak kadar eðilmiþ olanlarýn. Sen nasýl bir þeysin? Tutup kaldýrsana düþenleri, elini uzatsana. Sil gözyaþýný desene. Arada bir duraklasana. Umudu kýrýlmýþlara çare gerek. Yaralarý sarsana… Ey, hayat! Dolsa kadehler, içsek, Yýllarýn yorgunluðu geçer mi? Yüreklerde dert biter mi? Son duraða gelse de Ýçindekiler inmek ister mi? Sana küsenlerle barýþ artýk Al gönlünü, sil hüznünü… Ýncil der ki: ‘’ Ýlk taþý günahsýz olanýnýz atsýn.’’ Ne dersin, bir sürpriz yapmaz mýsýn? Güçsüze dönüp bakmaz mýsýn? Derde deva olmaz mýsýn? Senin armonin içinde Uyum saðlayamayanlar Savrulup gittiler, Ýlk taþý sen attýn hayat. Bunu bilmez misin? Bir koliye doldurup Göndereceðim geri Senden aldýklarýmý. Küçük bir koli, Taþýmakta zorlanmazsýn. Ya senin aldýklarýn? Verme, istemem. Sende kalsýn. Müþerref ÖZDAÞ
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Müþerref ÖZDAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |