Beni yirmi birinci yüzyýlýn týbbýna emanet etmeyiniz!Hayýr þaka yapmýyorum.Kafama saksý falan da düþmüþ deðil, ussum þuurum gayet yerinde yani…

Ne Mayalarýn 2012" de kopacaðýný sandýklarý kýyametten, Ne Obama veya Putin cephesinde yanlýþlýkla ateþlenecek kýtalararasý balistik füzelerden, ne dünyamýza çarpmasý muhtemel gök taþlarýndan, ne kanserden, ne hepatitten, ne trafik teröründen, ne magandalarýn rastgele ateþ açacaklarý bir hesaplaþma düellosu esnasýnda maruz kalacaðým o vahim kaza kurþununa kurban gitme tehlikesinden, ne yangýndan ne zelzeleden, ne darbeden, ne keneden…
Sadece ve sadece bir þeyden korkuyorum, Saðlýkla ilgili bütün unsurlarýný bünyesinde barýndýran bir terimden, yani týp terminolojisinden!

Günümüz týbbýnýn (Allah korusun)pençesine bir düþünce bize “ölümlerden ölüm beðen” seçenekli korkunç yaptýrýmlarýndan!
Evet, ne yazýk ki günümüz týbbý insanlara mutlak bir þifa süreci saðlayacaðý yerde, tedavi adý altýnda kýsýrdöngü baðýmlýlýklardan ve illallah dedirten bedensel iþkencelerden baþka somut bir çözüm saðlamýyor.

Bir saðlýk kuruluþuna gitmekten þiddetle imtina eden insanlar tanýmak, ekranlarda saðlýk skandallarýyla çalkalanan haber bültenlerine sýkça þahit olmak, eczanelerde torbalar dolusu ilaçlarla evlerine dönen hastalara rastlamak insaný gerçekten hem ürkütüp hem düþündürüyor!
Seninki de laf mý yani doktorlar hastalara fuzuli yere ilaç mý yazýyor, istedikleri kadar ilaç yazamazlar mý eskiden yazmýyorlar mýydý sanki diyebilirsiniz haliyle. Tabii ki haklýsýnýz ben zaten burada ne deðerli doktorlarýmýzý ne de saðlýkla ilgili yetkilileri ve ilgilileri yargýlamýyorum zaten. Ama maalesef iþi bir rant pazarýna dönüþtürmeyen saðlýk görevlileri de yok deðil hani...

Haber bültenlerinde sýklýkla ve ibretle izliyoruz. Gazetelerde okuyoruz. Çevremizden duyuyoruz ve duyduklarýmýz karþýsýnda vahamete kapýlýyoruz.
Dünyada akýl almaz bir hýzla geliþen teknoloji her neviden mallarýn ve ürünlerin seri ve bol çeþit üretimini mümkün kýlýyor..Bunun ne mahzuru var herkes istediði kadar ucuz ve bol seçenekli ürünlere sahip olsa rahata erip mutlu olmaz mý derseniz þayet, bir bakýma elbette doðru derim. Örneðin, giyim kuþam, alet edevat, mobilya, beyaz eþya, kýrtasiye vb. ürünler söz konusu olduðu zaman tabii ki fazla üretim hem rekabeti artýrýr hem de ucuz ve kaliteli daðýlýmý mümkün kýlar.
Ama ayný konuda ilaçlar ve týbbi malzemeler mevzu bahis olduðunda ayný þeyleri söylemek resmen bir facia olur!

Zira baþ döndürücü bir hýzla ve habire ilaç ürünleri ve týbbi malzemeler üretince bu maddeleri üzerinde denemeye ve kullanýma hazýr pek çok hastalara ihtiyacýnýz olacak.
Bugünkü kapitalist sistemin son derece vahþi para ve rant kazanýma içgüdüsü ne yazýk ki, ürünleri makul bir sürede ve dozunda kullanma keyfiyetine imkan saðlamýyor...

Ürünleri insanlarýn üzerinde gayrý meþru yollardan denemek sahtekarlýðýný da bol bol nemalanmak uðruna meþru sayan kapitalizmin ve onun baronlarýnýn günümüz insanlarýna yaptýðý en büyük kötülük, onlarýn ister faydasýna ister telafi edilemez zararýna bile olsa bol bol ilaç tüketimini saðlamak bu konuda hiç taviz vermemek keyfiyetidir!



Ýnsanlarýn aþýrý radyasyona maruz kalýp çaresiz dertlere yakalanmasý, aðýr dozajlý ve tehlike arz eden yan etkili ilaçlarla onlarýn bazý organlarýnýn harabiyete uðramasý, þýrýngalarla hastalarýn kollarýnýn delik deþik olmasý kýsacasý saðlýðýna kavuþmak uðruna adeta Çin iþkencesi yaþamalarý ve bu iþkenceler neticesi hayatlarýný dahi kaybetme akýbetine uðramalarý, ilaç ve tibbi cihaz üreten ve tatlý rantlar saðlayan kapital vampirlerin zerre kadar umurunda deðildir!

Onlar sadece habire üretmek ve bu ürünleri hasta olsun olmasýn zavallý insanlarýn üzerinde denemek ve süratle tüketmek kaygýsý taþýrlar.Baþka da birþey düþünmezler.Týpký savaþ malzemeleri ve bilumum silahlar üreten ve savaþ çýkarmak için ülkeleri sürtüþtüren bir savaþ çýkýnca da kahkahalar savurup ellerini ovuþturan, masum insanlarýn ölümünü atari oyunlarý gibi vahþi bir zevkle seyreden hilkat garibesi o alçak silah tüccarlarýnýn mazlum ve masumlar umurunda olmadýðý gibi...

Bunlarý anlatýrken dürüstlüðü ilke edinip namusuyla çalýþan ve tek amacý ve kaygýsý insanlara þifa kaynaðý olabilecek ilaçlar ve malzemeler üretmek olan, ürettiði ilaçlarýn müspet neticeler saðlamasý akabinde kullanan hastalar kadar mutlu olan ve bu mutluluðu o hastalarla paylaþan onur timsali insanlara deðil bu serzeniþim ve kýnayýcý hoyrat sözlerim. Onlarý bu dolap çeviren ve katakulli oyunlarý sahneleyen aþaðýlýk tacirlerden ayrý tutup üstüne üstlük saygý ve minnet duygularýmý sunuyorum.

Týbbi eðitimde kalite konusuna gelince, geçtiðimiz ay Akdeniz Üniversitesinin mezuniyet töreninde dönem birincisi bir öðrenci(Dr.Tuðba Akýn) eðitimde yaþanan acý bir gerçeði gözler önüne serdi. Çok cesur ve gerçekçi tavrýyla bütün Milletimizin takdirlerine mazhar olan Dr.Haným bundan sonra yaþanacak eðitim çarpýklýðýna ola ki yetkililerin yaraya neþter vurup yanlýþ gidiþatý düzeltme çabalarý saðlama ihtimaline umut oldu...

Þimdi burada çiçeði burnunda idealist genç Doktor Tuðba hanýmýn mezuniyet töreninde yaptýðý konuþma esnasýnda dile getirdiði gerçekleri anlatacak deðilim.
Önemli olan adeta kangren olmuþ týp eðitimi konusunda bir cesur yüreðin meydana çýkýp "KRAL ÇIPLAK" deme cesareti göstermesiydi. Çok þükür yýllardýr dillendirilmeyen bu gerçek hiç umulmayan bir kiþinin, yani yetkili bir bakanýn veya müsteþarýn deðil, enazýndan bir hastane baþhekiminin veya doktorun da deðil bir öðrencinin aðzýndan malumun ilamý oldu...
Týp, saðlýk, cihazlar, ilaçlar, hekimler, ameliyatlar, neþter, ameliyat masasý, narkoz, ilaç mümessilleri, ilaç mümessillerinden ödül tatiller, býçak paralarý, reçeteler, eczaneler, hastalarda solgun benizler, delik deþik damarlar, beddualar, yoðun bakým, sefazol iðneleri, diþ çekimi, saç ekimi, hemþireler, stajyerler, nöbetçi doktorlar, emar, röntgen, tomografi, morg, özel hastaneler, neler neler...

Artýk konuþmak istemiyorum, saklanmak istiyorum, uyumak istiyorum, ikinci binyýl týbbýný tamamen unutmak istiyorum…

Üzerimi örtün! Yorgan yetmez, çift yorgan da kâfi gelmez, bin batman demirden bir levhayla, Grönland adasýyla, Afrika kýtasýyla, bütün bulutlarla, yetmez okyanuslarla, yedi kat semayla, bütün yýldýzlarla, hatta Kürsüyle son olarak da Arþla üstümü örtün!
Gerçekleri, tamamen gerçekleri konuþuyorum,
Þimdiki Týptan þiddetle ürküyorum!
Ölürsem yataðýmda ölmek istiyorum
Üzerimi Örtün!