Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Kelime manasý "uzaklýk; felâket; ümidin boþa çýkmasý" olan Behrî mahlaslý þairimizin nerede ve ne zaman doðduðu hakkýnda kaynaklarda herhangi bir bilgi mevcut deðildir. Bir divaný ve muhtelif yerlerde cönkleri mevcuttur. Yaþadýðý ve iþtiyak duyduðu topraklarý, Behri Rum-ý sadýkýz ikrarýmýz hep hazrete Lutf u cudundan iriþdük bunda al-i devlete þeklinde yâd eder Behrî. Kendisi Bektaþi kültürünü en iyi ama meçhul kimliðiyle anlatmaya çalýþan bir þairdir. Bilindiði gibi Bektaþi þairleri 13. yüzyýldan itibaren daha çok kýrsal kesimde, köy ve beldelerde ikamet etmiþler; halkýn alt tabakalarýna nüfuz ederek onlarýn dertlerini, neþelerini eserlerine iþlemiþlerdir. Þairimiz Behrî de böyle bir þairdir. 19. yüzyýlda kýrsal kesimde yaþayan Bektaþi þairleri, Divan þairleri gibi divan tertip etmek iþine giriþmiþlerdir. Onlar gibi þiir yazabileceklerini göstermek istemiþlerdir. 18. yüzyýldan sonra Alevi-Bektaþi ozanlarýndan büyük illerde yaþayanlarýn divan düzenleme geleneðine baðlandýklarý, 19. yüzyýlda ise bu geleneðin geçerlik kazandýðý, elimizde bulunan divanlardan anlaþýlmaktadýr. Bunda pek de muvaffak olamayan þairler önceki sadeliklerini de kaybetmiþlerdir. Behrî’nin cönkle veya birkaç nefesle iktifa etmemesinin sebebi, dönemin þartlarýna göre þair sayýlmak için divan sahibi olmak gerektiði düþünülürse ortaya çýkacaktýr. Ýçerdiði bilgiler, görgüler, kavramlar vb. Alevi-Bektaþi Edebiyatý'nýn daha muhkem bir zemine nüfuz etmesini saðlamýþtýr. Bu edebiyatýn teþekkülünden bu zamana dek, geçirdiði aþamalarýn tarafsýz bir þekilde ortaya konmasý açýsýnda üzerinde durulmasý gereken bir eserdir diye düþünüyorum. Hemen her fýrsatta Hz. Ali ve On Ýki Ýmam’a olan baðlýlýðýný dile getiren Behrî, bu yolda canýný ve her þeyini feda etmeye hazýrdýr. Kulluk ile bab-ý lutfun bekleyüp þam u seher Behri ol þahýn visalin özle hacet kânýdýr ... Bab-ý lutfun bekle Behri ol þehinþahýn yürü Dâmenin tut sýdkýla kulluk idüp ol ittiba' ... Asitanýnda o þahýn kulluk it Behri yürü Bar-gahýnda yüzün yerde özünü eyle hâk ... Behri þahýn hâk-i payine hemin Kulluk itmekdir bana hep hasb-i hal Din, tasavvuf, peygamberler, dört halife, On Ýki Ýmam, Al-i Aba, sahabelre, ahiret , iman, Hac vb. kavramlarý Alevi-Bektaþi muvahecesinde ele almýþtýr. Meselâ, Alevi-Bektaþi inancýnda büyük yer sahibi, On Ýki Ýmam’dan sonra itibar gören bir güruh olan On Yedi Kemerbest, baþýndan itibaren Ýslâm’ýn yayýlýp güçlenmesi için Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e yardýmcý olanlara verilen isimdir. Bu güruhu Behrî sanatýný en iyi þekilde kullanarak þu sözlerle tebcil eder: Güruh-ý fazl-ý dergah-ý hakikat içre gel Behri Girenler iþ bu erkana kemer-beste miyan oldu ... Bununla beraber yine bu kültürde bevvab, aþinâ, sahib-nazar, sahib-liva, ser-çeþme, fütüvvet, besmele 'bâ' noktasý, ebrar, ferraþ, ikrar ... gibi kavramlarý en iyi þekilde açýklamaya çalýþýr. Biz çaker-i güruh-ý piþvayýz Ýkrara kaviyiz ahde vefayýz diyerek mensup olduðu kültüre baðlýlýðýný gösterir. Behri tevekkül sahibidir: Kýl tevekkül hanedanýn eþiðine yaslanýp Ol mürüvvet madenidir halini eyle arz ... Bilindiði üzere vahdet-i vücut düþüncesinde elif Allah’ý simgeler. Behri bu bilgiyi kalemine þu sözlerle dökmüþtür: Olar harf-i ehadiyyet cemalin seyr idenlerdir Bularýn ruy-ý vechi zatý mirat-ý Huda oldu Behri bu bilgiye baþka bir beytinde þu sözlerle devam ederken, Hacý Bektaþ-ý Veli'nin tasavvufi mahiyetli bir eseri olan ve Prof. Dr. Esad COÞAN ile Prof. Dr. Abdurrahman GÜZELtarafýndan tetkik edilen "Makâlât"ý Behri tarafýndan unutulmaz: Kuþatdý dürlü hilatý kýýldý mirat kendüye zatý Ýriþdi ruy-ý Yâr'e fark idenler bu Makalat'ý Hz Muhammed (S.A.S)'in dünyaya geliþini, bütün varlýða bir hayat bahþolunmasý þeklinde dile getirmiþtir: Felek seyyareler ihya olup envara gark oldu Yetiþti taze can her mürdeye ol hatt-ý Hâlýk'dan ... Behri Hz. Muhammed (S.A.S)'in "ilmin kapýsýdýr" dediði damadýný þu sözlerle yâd ederek ona olan iþtiyakýný dadile getirmiþ olur: Behri oldum sýdkýla ol þaha kul Men gulam-ý Haydarý'yam Haydar'ý ... Behri bir Hz. Ali ve onun fikrini taþýyanlarýn aþýðýdýr: Esselam ey Þir-i Merdan-ý Huda seyr-i Ali Esselam ey kutb-ý âlem Hacý Bektaþ-ý Veli Aþaðýdaki beyitte de Hz. Ali’nin bütün mevcudâta bakýþý zahir ve batýna canlýlýk getirir. Olardan irdi eþyaya nazar ihya olup cümle Bulardýr nur-ý dide cisme can ruha gýda geldi Behri hemen her beytinde Hz. Ali, On Ýki Ýmam ve Hacý Bektaþ-ý Veli'yi zikreder ve onlara baðlýlýðýný hem perçinlemiþ, hem de tekra tekrar itiraf etmiþ oluyor: Ali'dir devlet-i tac-ý ademdir Ali'dir seyyd ol ruy-ý hazret ... Hazret-i Þah-ý Velayet Haydar'ý Enbiya vü evliyanýn serveri ... Tacdar-ý evliyasýn yâ Ali Mihter-i ser-enbiyasýn yâ Ali ... Þafi-i beþer Þir-i Huda'dýr ol Sultan-ý bargaha livadýr ol ... Behri Hz. Ali'nin Kerbela'da þehid edilen oðlu Hz. Hüseyin'i de teessürle anar: Þah Hüseyn-i Kerbela'dýr ol erenler serveri Nur-ý ayn-ý Mustafa vü Murtaza'nýn cevheri ... On Ýki Ýmam'ý da uzun nazým þkilleriyle anar Behri. Hz. Ali Allah'ýn arslanýdýr; Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Hz Muhammed (S.A.S)'in gözlerinin nurudur;Zeynel Abad ilahi füyuzatýn sahibidir; Muhammed Bâkýr kerem kaynaðýdýr; Sâdýk gayb âlemindeki imamlarýn önderidir; Kâzým kudret hazinesidir; Ali Rýza Horosan þehrinin þehinþahýdýr; Takî yol gösterendir; Nakî sýrlarýn mahzenidir; Hasan-ý Askerî Hak'tan gelen füyuzatý þerh eder, açýklar; Mehdî ise On Dört Masum'un þâhýdýr. "Sanatlý söz" anlamýna gelen mazmûn kavramý ile þiirlerini bitirdiðini söyler: Ýnayet canýndan ger mazmuna hitam oldu Zihi sultan-ý âdil virdi nusret ol kerem-kaný Daha nice varlýklar Behri'nin dilinde sanatlý bir sözle canlýlýk bulmuþtur. Behri gönlünün derinliklerinden gelen sadakat duygusuyla hareket etmiþ, onu hayatýnda tatbik etmiþ bir þahsiyet olarak karþýmýzda durmaktadýr. Behri kendinden önceki þairlerdende etkilenmiþ, hatta onlara eserinde yer vermiþtir. Mevlana, Feridüddin Attar vb. þair ve mutasavvýflar dýþýnda Dara, Eflatun gibi tarihi ve efsanevi þahsiyetlerden de yararlanmýþtýr. Ben bu yazýmda Alevi-Bektaþi bir kimliðe sahip olan Behrî'nin siz dostlarca, Divan Edebiyatý adýna müphem kalmamasýný istedim. Divanýndan ve cönklerinden, ummanda bir damla mesabesinde örnekler vererek onu tanýtmaya çalýþtým. Gönül ister ki Türk Edebiyatý'nda el deðmemiþ ve tedkik edilmemiþ eser kalmasýn. Bu sayede tarihimiz, çok zengin bir kültürü bünyesinde barýndýran edebiyatýmýz daha da saðlam adýmlarla ileriye yürüyecektir. Saygýlarýmla... Muhittin TURAN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Muhittin Turan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |