..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden önce yaþam var mý? -Duvaryazýsý
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mudi Beya




17 Mart 2008
Vekilim Yanýyor Yetiþin!  
Mudi Beya
Biz ikinci çayýmýzý daha bitirmemiþtik. Milletvekili olduðunu öðrenmiþ bulunduðumuz Þahabettin Yusyuvarlak, kahvehaneye arkasýndan itiliyormuþ gibi girdi. Arkasýndan adamlarý…


:AHBA:

Sigara tiryakiliði çok meþakkatli bir iþtir. Bu konuda tanýklýk ettiðim bir olayý anlatmak istiyorum: Bu günlerdeki kadar olmasa da, o yýllarda bile ramazan ayýnda açýktan oruç yemenin adeta yasak olduðu iþyerimde, yaza denk gelmiþ bir ramazan ayýnda yýllýk izine çýkmýþtým. Bu iznin bir bölümün arkadaþýmýn yayla evinde geçirdim. Seyrekten yerleþik evlerin yanýnda, Öbek öbek eðreti yapýlarýn, çadýrlarýn ve karavanlarýn bulunduðu yaylanýn ortak kullanýma açýk spor ve oyun alanlarý olduðu gibi fýrýný, kahvehanesi de vardý…Yayla, o çevrede iyi bilinen bir cennet köþeydi…Ve bu denli cennet köþelere arada bir uðrayanlarýn rakým maký içmeden dönmesi nerdeyse yadýrganýrdý o zamanlar!... Hatta, bize ev sahipliði yapmakta olan arkadaþýmla, yaylanýn Subaþý adýyla bilinen yerinde yiyip- içenleri gözledikçe, ‘ Oruç buralara hiç uðramamýþ galiba!, diye konuþmalar geçmiþti o gün aramýzda. Sonra eþlerimizi eve býraktýktan sonra, arkadaþýmla yaylanýn kahvehanesinde odun ateþinde çay içmek için gitmiþtik. Kahvehanede o gün, göreceli bir olaðanüstü hava vardý.. Arkadaþým kahvehane iþleticisi, Gýcýk Seyfo’ya : Seyfo nedir bunlar, diye duvardaki kelli felli adamýn resmini ve kahvehanede duvardan duvara grafon kaðýtlarýndan yapýlmýþ kedi merdivenini, bir kaç þerit rafya ve asýlý balonlarý sordu.. Ortada sünnet, düðün, dernek havasý var, desek duvardaki resme bakarsanýz, ne sünnet olacak çocuða, ne de damat adayýna benzer bir yaný yoktu!... Gýcýk Seyfo, kýçýný, baþýný oynatarak : ‘ Daha nolsun ! Milletvekilimiz Þahabettin Yusyuvarlak, çayýmý içmiye geliyor, diye çalýmlý bir karþýlýk verdi… Arkadaþým doðrudan bana döndü ve duvardaki afiþte kelli felli adamý im ederek, ‘ Biz bu adamý, Subaþý’nda görmedik mi yahu ? Hani!.. Raký da içiyordu!, dedi.. Sahiden resimdeki adam, Subaþý’nda raký içen adamdý! Subaþý’ na bizden bir hayli sonra adamlarýyla gelmiþ, geliþi sýrasýnda da küçük bir kaynaþma olmuþtu…
Gýcýk Seyfo, gecikmeli de olsa, onca yoðun telaþ içinde çayýmýzý önümüze koyduðu gibi gerisin geri döndü. Gözleri fýldýr fýldýr, bir yandan kapýyý kollarken, öte yandan sandalye ve masa düzeninde deðiþiklikler yapmaya çalýþýyordu... Daha önce geldiklerimizdeki gibi hal-hatýr sormasý da yoktu… Gýcýk Seyfo’nun ikinci çaylarýmýzý getirirken daha bir nazlanarak aðýrdan aldýðý gözümüzden kaçmadý. Zaten, ikinci çaylarýmýzý getirmesiyle dýþarý fýrlamasý bir oldu…
Biz ikinci çayýmýzý daha bitirmemiþtik. Milletvekili olduðunu öðrenmiþ bulunduðumuz Þahabettin Yusyuvarlak, kahvehaneye arkasýndan itiliyormuþ gibi girdi. Arkasýndan adamlarý…Kendisinin oturmasý için dört-beþ kiþi tarafýndan kavranarak kendisinden yana doðrultulmuþ dört-beþ sandalyeden birisini seçerek oturdu… Bir elini lacivert çeketinin sað cebine atýyor ve geri çekiyordu.. Önceleri pek ilgi çekmedi, bu davranýþý.. Kime ne? Cep, kendi cebi... Sokar da .çeker de.. Belki, bir þey koymuþur da yerinde bulamamýþtýr!.. Milletvekili Þahabettin Yusyuvarlak’ýn lacivert çeketinin sað cebiyle ilgili sokar- çeker tedirginliðinin nedenini belki böyle düþünenler olduðu gibi, baþka türlü düþünenler de olmuþtur kim bilir. Belki de, orada bulunanlardan kimilerinin gözüne takýlmamýþtýr bile, milletin vekilinin diken üstünde tedirgin hali…
Gýcýk Seyfo, çok özenli bir saygý ifadesiyle sýrým gibi gövdesinin belden yukarýsýný doksan dereceden daha geniþ bir açýyla eðmiþ halde ýkýnýp sýkýlarak milletvekiline yöneldi.. Milletvekiline yaklaþtýkça ýkýnýp sýkýnmasý arttýðý gibi, gövdesinin eðimini de yere paralel bir þekilde doksan dereceye ayarlamýþ gibi ilerliyordu sanki…Gýcýk Seyfo, çatýsýný içinde tasarlayarak kurmuþ olduðu kýsa tümceyi fýsýldar gibi yöneltti milletvekiline: ‘ Sayýn milletvekilim. Çay!... Kahve!... Adaçayý!... Ayran… Kekik!...
Pek tabi ki, anlaþýlacaðý gibi, o misil bir milletvekilinin meþrebine asla ve kata uymayacak iþlerin baþýnda, aziz mübarek ramazan günü ahali arasýnda bunlardan birini içmesi gelir. Gýcýk Seyfo’ nun, çatýsýný içinde kurduðu ve bir çok kez prova etiði kýsacýk tümceyi ýkýnýp sýkýnarak fýsýldamasýnýn ana nedeni buydu … Þu yaylalýk yerlere ayaðý basmýþ milletin vekiline, ‘ne içeceðinin, sorulmamasý da olmazdý caným… Gýcýk Seyfo, böyle düþünüyordu…Eylemini de, bu düþüncelerin yoðunluðu içinde gerçekleþtirdi…
Milletvekili, lacivert ceketinin sað cebinde arayýp bulamadýðý ve ya bulup da çýkaramadýðý nesnenin verdiði þaþkýnlýk içinde neredeyse, ‘ sade kahve, diyecek oldu.. Ne yalan söyleyeyim, öylesi bir yerde çakýr olduktan sonra, ben de zinhar sade kahve isterdim!.. Ama, eksik olmasýn; arkadaþýmýn sayesinde biz o iþi Subaþý’ nda görmüþtük… Bu bakýmdan milletin vekiline hak veriyorum, vermesine de!... Milletin vekilinin derdi o deðil!... Aklý fikri cebinde adamcaðýzýn! Ne dediðinin ayrýmýnda mý? Kiþisel olarak, bendeniz, milletin vekili o anda ‘ kallavi bir duble raký , da dese, hoþ karþýlarým… Yoksa siz, hoþ karþýlamaz mýydýnýz? Ne diyeyim, vallahi siz de haklýsýnýz! Zira, vekilin cebinde ne olup bittiði ile ilgili bilgi sahibi deðilsiniz…
Milletvekili Þahabettin Yusyuvarlak, cebinde böcek bulmuþ gibi elini cebinden çekerken kendisini toparladý ve sað eliyle göðsünün sol yanýný týpýþlayarak,’ Allah kabul ederse, niyetliyim, dedi…Kahvehanede bulunanlar, aralarýnda birliktelik olmaksýzýn “ Allah kabul etsin!... Amiiin!.. Allah kabul etsin!... Amiiin!..., dediler, milletvekilinin duyacaðý þekilde. Bu sýrada milletvekilinin geðirmesi hiç kimsenin dikkatini çekmedi, arkadaþýmla benden baþka. Gýcýk Seyfo dikelerek, ‘ Sayýn Milletvekilim, biliyom niyetli olduðunuzu..Ama, gine de sormak vazifem, dedi…
Gýcýk Seyfo, ortalýkta dönendiði için yanýk kokusunu ilk hisseden oldu… Milletvekilinde tedirginlik týrmanýþa geçmiþ, yerinde duramýyordu. Çevresini sarýp, aðzýndan çýkacak sözleri bekleyenlerin beklentisi boþunaydý.. . Gýcýk Seyfo’ nun sesi ortalýðýn bir anda karýþmasýna yetti: “ Çaput yanýðý kokusu geliyor, biriniz yanýyor mu ne ?” Milletvekilinin lacivret çeketinin sað cebinde çýkan yangýn bir süre için için sürdükten sonra, alevli yangýn baþlangýcýna denk düþtü, Gýcýk Seyfo’ nun baðýrtýsý…Milletvekilinin sað yaný alev almýþtý.. Koskoca milletvekili göz göre göre yanýyordu… Gýcýk Seyfo, mekanýn sahibi olmasý nedeniyle sesi çýktýðý kadar baðýrýyordu: Vekilim yanýyor koþun!.. Vekilim yanýyor yetiþin!...Yangýnýn ana üssü milletvekili olduðu büsbütün ortaya çýkýnca, milletvekilinin ne gizleyecek, ne de gocunacak bir nedeni kalmamýþtý... Milletvekili, ani ve çevik bir kaç hamle ile kahvehaneden dýþarý fýrladý ve kavehanenin yanýbaþýndaki balçýk, çimen ve yosunla kaplý durgun su birikintisinin içine attý kendisini… Milletvekili, bu eylemini öylesine doðallýkla gerçekleþtirdi ki, çok iyi ezberlediði bir senaryonun gereði olarak üstlenmiþ olduðu rolü oynuyor sanýrdýnýz. Bu plâný, cebinde çýkan yangýn, daha büyümeden kafasýnda tasarladýðý besbelliydi…
Ýþin aslýný mý sordunuz? Kýsaca anlatalým:
Milletvekili Þahabettin Yusyuvarlak, yemin ettiðinden baþka kürsüye çýkmadýðý meclis çalýþmalarýnda parmak kaldýrmaktan bunaldýðý için, genel baþkanýnýn da bilgisi dahilinde, yolunu seçim bölgesine düþürmüþ; hem seçmenleriyle görüþerek gelecek seçimler için bir ön yoklama yapacak, hem de memleketinin havasýný doyunca soluyacaktýr. Hem ziyaret, hem ticaret gibisinden algýlamada hiçbir sakýnca olmayan bu gezi, milletvekilinin parti içindeki geleceði bakýmýndan çok çok verimli geçmiþtir. Milletvekili, seçmenleriyle yaptýðý sohbet toplantýlarýný film, fotoðraf gibi kayýtlarla belgeleyerek genel baþkanýn gözüne girmeyi garantilemiþ olarak, bir de yayla kaçamaðý yapmayý kafasýna koymuþtur…Siyasetçi, yirmi dört saat, yedi gün, üç yüz altmýþ beþ günü siyasetle içli dýþlý olan adamdýr. Siyaset, siyasetçinin kanýna bulaþmýþ bir virüs gibidir… Siyaset, Allah vergisi olarak, beþikle mezar arasýnda her ne alan varsa gereken yapýlacaktýr, memleket menfaatlerinin gereði olarak! Buna cami avlusu, mihrap, ibadet de dahildir. Þahabettin Yusyuvarlak, ‘ Durmak Yok, Yola Devam, diye formüle edebileceðimiz siyaset sanatýnýn bu cilvesini þiar edinmiþ, þimdiki partisinden kaytarmayý asla ve kata düþünmüyordu. Gidecek yeri yoktu çünki! Çünki, bütün partileri gezmiþ ve ‘ kendisini bulduðunu, söylediði þimdiki partisine demir atmýþtý. Galiba, bu beþincisiydi!...
Þahabettin Yusyuvarlak, akþamýnda uçakla Ankara’ ya döneceði son gündüzün üç-beþ saatini Subaþý’nda geçirecek, gözlerden uzak bir kuytuda birkaç duble raký içecekti…Gýcýk Seyfo, gýcýk olduðu kadar da kulaðý delik, eski bir kulaðý kesik olduðundan milletvekilinin yaylaya geleceðini duymuþtur. Çevre köylerden yaylaya yolu düþen bir kaç muhtarý da araya koyarak, milletvekilinin kahvehanede toplantý yapmasýný saðlamýþtýr… Bize çay sevisi yaparken, fýldýr fýldýr kapýyý kollamasýnýn nedeni, milletvekilini yolda karþýlamak istemesindendi; bunu daha sonra anladýk… Meðer Gýcýk, ikinci çaylarýmýzý masamýza koyduktan sonra, uzaktan milletvekilinin yaklaþmakta olduðunu görür görmez, mermi gibi fýrlayarak adamýn eline eteðine yapýþýr… Milletvekili önlem almaya fýrsat bulamaz, panikleyerek elindeki sigarasýný lacivert ceketinin sað cebine atar!...Derken, Gýcýk Seyfo’nun ardýndan seðirterek vekile yetiþebilenler, el ve güç birliðiyle milletin vekilini omuzlarýna sýrtlamasýnlar mý? Vekili, kahvehanenin kapýsýndan o þekilde içeri geçiremeyeceklerinden kapýnýn önünde omuzlarýndan indirmek zorunda kalmýþlardýr. Þahabettin Yusyuvarlak, ayaðý yere bastýktan sonra yakasýný, paçasýný düzeltme derdine düþmüþtür. Ancak, kapýdan girerken lacivert ceketinin sað cebindeki sigara izmaritini anýmsamýþ ve bu anýmsama , sýkýntýlý dakikalarýn baþlangýcý olmuþtur…
Sigara tiryakiliði çok meþakkatli bir iþtir. Ben bunu bilir, bunu söylerim. Hele bir de tiryaki, siyaset adamýysa ve meþrebinde, eline geçirdiði her þeyi, bir parçasý olduðu siyasi anlayýþýn aracý sayan hastalýðý barýndýrýyorsa, iþi zor oðlu zordur!... Milletvekili Þahabettin Yusyuvarlak’ ý hiçbir þey periþan etmedi, genel baþkana göstererek gözüne girmek için lacivert ceketinin sol iç cebinde saklamakta olduðu fotoðraflarýn yosun, balçýk ve çimenle kaplý durgun su birikintisinde telef olmasý kadar!...

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...........
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
16 Aralýk 2014
Eðlenceli.........Sohbet eder gibi ve çok akýcý bir dille yazýldýðý için,insana çok yakýn duran, sýcak bir anlatým. Tebrik eder, devamýný dilerim. Sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Akþamdan Yazýlan Mektup Sabahleyin Yazaný Tarafýndan Okunur Mu
Ýþte Geldi 8 Mart Bakýn Neler Olacak
Ereðli Çamlýyayla 2015 Toroslar Geçiþi
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Görme Engellinin Fendi Münasip Münasebattar' I Yendi
Fanfinfon Çorbasý
Abdülrezzak Holding 2
Öylesine Bir 8 Mart Yazýsý
Kalleþ Avrupalý!
Abdülrezzak Holding 1

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sýradýþý Bir 8 Mart Kutlamasý [Deneme]
Rabbiþ Teyzemin Fanfinfon Macerasý [Deneme]
Zevat Zerzevat Fiyat Vesaire… [Deneme]
Tezek Ýthalatý! [Deneme]
Muhteþem Bir Operasyon! [Deneme]
Günlük: [Deneme]
Milli Piyango Milyonerleri [Eleþtiri]
8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü [Eleþtiri]
Gaz Bombasý ve Basýnçlý Su Ýle Saldýrýlmasý Olasý Eylemlere Katýlacak Olanlarýn Dikkâtine! [Eleþtiri]
Anlaþýldý Vehpi' Nin Kerrakesi veya Eþekten Düþen Karpuz [Eleþtiri]


Mudi Beya kimdir?

Bilgisayar edinip Ýnternet ile yakýndan ilgilendiðim zamana kadar ülkemde okurdan çok yazarýn varlýðýný düþünür ve bundan büyük kaygý duyardým. . . Uçsuz bucaksýz olanaklarý bulunduðumuz odaya, ayaðýmýza getiren Ýnternetle tanýýþtýktan sonra, ülkemde okurdan çok yazarýn olduðunu düþünmüyor, çok net biliyorum böyle olduðunu. Bunu bilmem, yukarýda sözünü ettiðim kaygýlarýmýn katlanmasýna neden oluyor. Ýçinde debelenmekte olduðumuz sorunlarýn temelinde, okumayan bir toplum oluþumuzun katkýsý sanýldýðýndan daha daha çok diye düþünüyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Jack London, Ernest Hemingway, Gogol, Zola, Aziz Nesin, Nazým Hikmet ve daha baþkalarý...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mudi Beya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.