Hani bir yazý yazdýk, “birilerinin mabetleri çöktü, mabutlarý tarihin çöplüðüne atýldý” dedik. E tabi soranlar oldu "neydi bu mabet, kimdi bu mabud?" diye.Tabii ki günümüz gençliði pek farkýnda deðil daha bundan otuz yýl önce yaþananlarýn! Çok deðil sadece yirmi beþ – otuz yýl önceden bahsediyoruz!

Mabet tabii ki Kremlin'di. Mabuda gelince, bunlarýn sayýsý bayaðý fazlaydý! Kimler yoktu ki! Ýstisnasýz hepsinin idolü ve ideologu Karl Marks idi. Amma ve lakin Marks’ýn ideolojisini uygulayýcýlar birden fazla olduðundan, onlarýn tapanlarý yada hayranlarý da o nispette çoktu.
Bunlar : En baþta Vladimir Ýlyiç Lenin olmak üzere, Josef Vissaryanoviç Çugaþvili Stalin, Çin’de Mao Zedong, Yugoslavya’da Mareþal Tito, Arnavutlukta Enver Hoca, Küba’da Fidel Castro e bir de CHE! Engels’i de atlamayalým. E bunlar benim aklýmda kalanlar…Dahalarý da vardýr. Umumi ekserileri Marksist – Leninist diye tanýmlardý kendilerini.

Oturup, Marks’ýn ideolojisinden, Lenin’in Bolþevizminden söz edecek deðilim. Benim derdim bizimkilerle. 1960 -1980 yýllarýný dikkate alacak olursak; Türkiye’de okur yazar tayfasýnýn umumi ekserisi solcuydu. Basýn, gazeteler,dergiler, yayýnevleri bunlarýn elindeydi.
Günlük gazete yazýlarý, haftalýk aylýk dergilerde ki yazýlardan tutunda daðýtýlan bildirilere, romanlara kadar buram buram sosyalizm – komünizm kokuyordu. (Eh! Kimi kominist diyordu yada komonost! Çok tanýdýðým var ki hala kominist diyor.) Sosyalist akým dünyanýn tüm ülkelerinde vardý. Entelektüel kesim, ezilen iþçi sýnýfýnýn yanýnda yer almýþtý doðal olarak.
Baþka ülkelerde, bu akýmdan önemli yazarlar, fikir adamlarý doðdu. Ülkelerine sosyalizmi getiremeseler de fikir üretip, ülkelerinin ufkunu açtýlar. Bizimkiler de bol bol slogan ürettiler.

Günümüzde de hala bol bol slogan üretme yarýþý devam ediyor.

Araya küçük bir anekdot sýkýþtýralým. Bir müddet önce genç birisiyle internette sohbet ettik. Sosyalist düþünce yapýsýna sahip olduðunu, bizim ülkemiz için de en iyi yönetim þeklinin komünizm olduðundan dem vuruyordu. Üniversite öðrencisiymiþ.Bir ara laf olsun diye “ Pekiyi, Karl Marks hakkýnda ne düþünüyorsun? Das Kapitali okudun mu?” diye sordum.
“ O bir roman mý? Ýyi mi bari? Okumam gerekir mi?” dedi.Þaka deðil ha! Ciddi ciddi sordu. Güler misiniz, aðlar mýsýnýz?

Madem anekdot yazdýk, bir tane daha yazalým. TV kanallarýnýn birinde “Kim beþ yüz milyar ister” diye bir yarýþma programý yayýnlanýyordu. (Hala yayýnlanýyor mu bilmiyorum.)
Çýkan soru þöyle : Sovyetler Birliðinin en son devlet baþkaný kimdi? Cevap seçenekleri içinde
doðru seçenek olarak: Mihail Gorbaçov’u koymuþlar. Soruyu hazýrlayan da kesin eski bir solcudur. Böyle bir programa soru hazýrlayan kiþi mutlaka bilgi , kültür sahibi bir kimse olsa gerek. En azýndan açsa bir yerden bilgiyi teyid etse! Ýçinizde, Gorbaçov’un, Sovyetler Birliðinin son devlet baþkaný olduðunu düþünen varsa, bu yazýyý hiç okumasýn daha iyi…

Efendim, bu mabutlardan birisi ve de en önemlilerinden olaný da Stalin idi.Bizimkiler bunu yere göðe sýðdýrmazlardý.Kitaplarý tüm kitapçýlarý süsler hatta kaldýrýmlarda bile satýlýrdý. Dünyaca ünlü Rus edebiyat ustalarý Tolstoy, Dostoyevski, Puþkin gibilerin adlarýný kimse bilmezdi ama Stalin ve Lenin’in ideolojik kitaplarý okunuyordu.
Gürcü asýllý bu mel’un, Sovyetler Birliðinde, Lenin’in ölümünden sonra Komünist Parti Genel Sekreteri sýfatýyla tam 30 yýl iktidarda kaldý ve bir buçuk milyon insan öldürdü!
Ünlü KGB þefi Beria’nýn, Stalin hasta yataðýnda iken son ana kadar, ona övgüler yaðdýrdýðý, nabzýný tutup ta artýk öldüðünü anlayýnca : “ Geberdi köpek” dediði söylenir.
Þimdi Lübnan’da öldürülen yaklaþýk bin kiþi için haklý olarak hepimiz isyan ediyoruz.
Düþünebiliyor musunuz? Bir buçuk milyon insaný öldüren, milyonlarca insaný ve özellikle de Türk kökenlileri Sibiryalara süren bir mendebur, insanlarýn idolü, mabudu oldu.

Bir Mihail Gorbaçov geldi ve bu aþaðýlýk herifi, tarihin çöplüðüne süpürdü.Rusya’da þimdi bu eski diktatörün yüzüne tüküren bile yok. Heykelleri bile sökülüp, çöpe atýldý.

Gençlerin hangi görüþten olduklarýndan daha önemlisi tarihi iyi bilmeleri ve deðerlendirmelerini ona göre yapmalarý önemlidir.Biz de, karýnca kararýnca bildiklerimizi yazarak en azýndan onlarý tarihi daha iyi araþtýrmaya yönlendirmek için bir katkýda bulunmaya çalýþýyoruz.