Bazen evrende yalnýz olduðumuzu düþünürüm, bazen de olmadýðmýzý. Her iki durumda da bu düþünce beni afallatýr. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
8 yýllýk zorunlu eðitimi yeterince tedbir alamadýðýmýz için sorunlu eðitim haline getirdik.Bu yetmiyormuþ gibi Avrupa Birliði'ne þirin görünmek için liseleri 4 yýla çýkardýk.Teorik olarak ne kadar güzel icraatlar.Bir de bunun uygulamasýný yapan öðretmenlere sorun??? Bu ne büyük sorun!!! Ýkili eðitimin bütün aðýrlýðý kabus gibi üstüne çöken öðretmenin omuzlarýna geçen yýl sýnýfta kalmayý kaldýrarak yeni bir ucube yükledik. "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ?" ayetini hiç hesaba katmadan!En iyi okullarda sýnýflar ortalama 48 öðrenciden oluþuyor.Okumaya niyeti olmayan öðrencilerin aile zoruyla sýrf evden uzaklaþtýrýlmak için okula gönderildiði düþünüldüðünde felaketin boyutu zihnimizi aþýyor. Bir öðretmenin eðitip öðretebileceði öðrenci sayýsý 24 öðrencidir.48 öðrencisi olan bir öðretmene biçilen görev olsa olsa gardiyanlýktýr.Aksini iddia eden "Bekara avrat boþamak kolaydýr!" atasözünün de iþaret ettiði gibi öðretmenlik yapmayanlardýr. Öðretmen, derste iki kiþilik çalýþtýðý için bedenen ve ruhen yarým insan (tabiri caizse özürlü insan) durumuna geldiðinden öðrenciyi eðitecek gücü kendisinde bulamaz.Okul dýþýnda can güvenliði endiþesi eklendiðinde durumu biraz daha aðýrlaþýr.Eve gelip de kredi kartlarýndan yediði darbeyle nakavt olup duyarsýz bir varlýk haline gelir.Öðretmenin sesi çýkmýyorsa memnuniyetinden deðil pilinin bitmesindendir.Hele bir de ikinci,üçüncü iþ yapýyorsa ki yapýyor,vay onun ve öðrencinin haline!!!... Reklamcýya kadar herkes " eðitim,eðitim ,eðitim " diyor.Bunun nasýl yapýlacaðýný ise bu iþten sorumlu insanlara sormuyorlar.Çünkü hariçten gazel okumak okullar kapalýyken Milli Eðitim Bakanlýðý’ný yönetmekten daha kolay geliyor insanlara!... Öðretmenin beden ve ruh saðlýðýný koruyacaðý önlemleri almadan, ona toplumda Atatürk dönemindeki saygýnlýðýný kazandýracak ekonomik iyileþtirmeleri yapmadan, eðitebileceði kadar öðrenciyi vermeden ondan medet ummak , bulaþýcý hastalýðý olan doktordan þifa beklemekten farklý deðildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Baþöðretmen Atatürk :"Her fert dinini,diyanetini öðrenmekle mükelleftir;bunu da ancak mektepte yapabilir !" demiþtir. Atatürk her alanda olduðu gibi bu alanda da sözle kalmamýþ bunun gereði icraatlarý yapmýþtýr.Milletin dinini diyanetini doðru öðrenmesi için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'ný kurdurmuþ ve dinin mukaddes kitabýnýn en güzel tefsirinin yapýlmasýna vesile olmuþtur. Atatürk’ün çok önem verdiði 3 Mart l924 tarihinde çýkarýlan "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" gereðince (4.madde) üniversiteye baðlý bir " ÝLAHÝYAT FAKÜLTESÝ " kurulmuþtur.Bu fakülteye 29 Ýmam-Hatip Okulu, yeni Türk nesline dini doðru öðretmek için baðlanýr;fakat bu okullar, Cumhuriyet aydýnýnýn tepeden bakýþý ve yobazlýktan beslenen çevrelerin tazyiki ile görevini yapamadan ilgisizlikten kapanýr. "YABAN" romaný Osmanlýnýn ve Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel sorununa en iyi teþhisi koymuþtur. Bu teþhisi "Aydýnlar barýþ zamanýnda halka inemedikleri için;halk da savaþ zamanýnda aydýnlar yerine softalarý,aðalarý ve iþbirlikçileri dinliyor!" þeklinde özetleyebiliriz. Teþhis herkes tarafýndan biliniyor;fakat ideolojik sebepler ve çýkar çevrelerinin medyatik baskýsýyla tedavide bir arpa boyu yol alýnamýyor. Aydýnlarýmýz, özellikle Lâtin alfabesinin kötülenerek okuldan kaçan halka alfabenin dinsizlikle bir alakasý olmadýðýný anlatamamýþtýr.Ýmam-Hatip okullarýnýn kapanmasýna o zamanki þeyhler,yarým din adamlarý ve buna seyirci kalan hatta elini ovuþturan aydýnlarýmýz sebep olmuþtur. Okumayan , okutulmayan her insanýn tarikat ocaklarýna ,kapkaç ve terör yuvalarýna hazýr bir nefer olduðu o gün de görülememiþ bugün de görülemiyor. Ýmam-Hatip okulunda okuyan bir insanýn tarikatýn kölesi olmasý veya devlete ve millete düþman olmasý asla mümkün deðildir.Ýmam-Hatip Liselerinin ve Eðitim Enstitülerinin eðitimimizdeki önemi ideolojik yaklaþýmlardan dolayý maalesef göz ardý edildi.Bu okullardaki aksaklýklar düzeltileceðine yok sayýlarak eðitimin üretici kaynaklarýndan ikisi de kurutuldu.Bu okullarýn iþlevi yokluklarýnda nasýl anlaþýlmaya baþlandýysa yarýnlarda daha da anlaþýlacak;fakat iþ iþten geçecektir. Okumak ýþýk gibidir. Köstebek,yarasa ve baykuþlarýn çoðalmasý yer altýnýn cazibesinden çok, halkýn talebine cevap veremeyen arz edenlerde aranmalý.Okumayan ,okutulmayan her kýz çocuðunun, yarýnýn sorunlu çocuklarýný yetiþtirecek cahil anneleri olacaðýný, asla unutmayalým ! EÐÝTÝM ÇOK ÖNEMLÝ;EÐÝTMEN GÖZÜ NEMLÝ!!! YB BB>
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © AHMET TURANOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |