"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Günlerdir yalvarýyorum, tedaviye yönelik birþeyler yapmasý için; yok, yapmýyor. Kendi kendine geçmesini bekliyor rahatsýzlýðýnýn. Daha çok bekler.” Dünya duayla, elek sývayla,” demiþler. Ama siz gelin bunu eþime anlatýn. “ Masaj yapalým,” diyorum, “ Olmaaaaaz! ” diyor. “ Pomat sürelim,” diyorum, “ Olmaaaaz! ” “ Yaký yapýþtýralým,” diyorum, “ Olmaaaaaz! ” “ Sýcak tatbik,” diyorum, yine “ Olmaaaaaaz! ” Zannedersiniz ki muhalefet partisi lideri. Kuzu gibi adamýn huyu deðiþti rahatsýzlanýnca. Hani derler ya, “ Çingene, çocuðumun hasta olduðuna yanmam, huyunun deðiþtiðine yanarým demiþ,” diye; ben þimdi o sözü homurdanýp duruyorum.Yalnýz bir farkla: Yani “ çocuðumun ” kelimesinin yerine “ eþimin ” kelimesini getirerek. Dedi ki kardeþim: ”Aman abla, hiç mi aklýn yok! Madem ilâç almýyor, sen de yediði – içtiði bir þeyin içine kat ilâcý.”.......Hýýým! Görür þimdi gününü.....Her sabah kahvaltýda portakal suyu içerim. Bazen eþime de sýkarým. Bir kas gevþetici alýp, portakal suyunun içine katarým ben de. ” Kaçakçýnýn hakkýndan dolandýrýcý gelir,” derler. Bir kez de ben dolandýrýcý olayým. Hemen bir kas gevþetici aldým. Bir sabah eþim kalkmadan portakallarý sýktým. Bu iþin makinesi var ama, teknoloji özürlü olduðum için beceremiyorum, elimle sýkýyorum. Baþtan iyi gidiyor da, sonuna doðru sýkýntý basýyor. Ellerim aðrýyor.Eþimin bardaðýný aðzýna kadar dolduruyorum, benimkini dolmaya yakýn yapýyorum.Zararý yok, ben az içeyim. Eþimden daha az portakal suyu içtim diye, ölecek deðilim ya. Hem evlilik, fedakârlýk gerektirirmiþ. Alýn iþte fedakârlýk. Ýyi de, ya eþim anlarsa? ........Anlarsa anlasýn, bir ilâç yüzünden beni boþayacak deðil ya! ...Eþim yataktan kalktý iki büklüm, kahvaltý masasýna oturdu. Hemen portakal sularýný masaya koydum. Benim bardak yarým olduðu için, eþimin bardaðýyla karýþma tehlikesi de yok.......Acaba anlayacak mý? .....Suç iþlemek ne zormuþ. Kendisinin yüzüne bakamýyorum konuþurken. Hep baþka yerlere bakarak konuþuyorum.Tam bardaða uzanýrken, su almak için masadan kalktým.Yerime oturduðumda, eþim çoktan yarýlamýþtý portakal suyunu. Oooooooohhh! ........Hiç gýký çýkmadý. Yaþasýn! Oldu bu iþ. Akþama nasýl gelecek bakalým. En azýndan yarýna etkisini göstermesi lâzým. Üç sabah üst üste uyguladým bunu. Ýlâçlý portakal suyunu içerken, yüzünü ekþitecek korkusuyla, hiç kendisiyle göz göze gelmemeye çalýþtým. Kahvaltý masasýna hep ondan sonra oturdum. Her seferinde, bardaðýnýn yarýlandýðýný gördüm. Ýçimden de kardeþime dua ediyorum.” Hay Allah senden razý olsun,” diye. Aradan üç gün geçti, nedense hiç yararý olmadý. Sabah iþe nasýl gidiyorsa iki büklüm, akþama öyle geliyor. Allah Allah! Bu kas gevþetici niye iyi gelmiyor? Bu arada benim ayaklarým aðrýyor aylardýr. Ama son günlerde pek aðrýmaz oldu. Eþimin derdine, kendi aðrýlarýmý unutmuþ veya ertelemiþ olmalýyým.” Deli deliyi görünce sopasýný býrakýrmýþ.” Ne kadar doðru. Dördüncü günün akþamý bir arkadaþ geldi. Eþimin rahatsýzlýðýný, ilâç alamadýðýný duymuþ. Kendisine zorla hap içirecekmiþ. Sanki çok kolay! Hadi içirsin de göreyim....Baktým elinde kas gevþetici. Eþime gizli gizli içirdiðim hapýn aynýsý.Tesadüfe bakýn siz.Baþladý yalvarmaya. ” N’olur iç þunu, iki günde geçmezse ne olayým! ” diye. Eþim yine “ Olmaaaaz! ” diyor....Ben de katýldým eþime.” Olmaaaaz! Ben dört gündür bu hapý, Rüþtü’nün içtiði portakal suyuna koyuyorum. Ama hiç yararý olmadý.” Eþimin bana kýzacaðýný beklerken, kendisi önce kýsa bir süre þaþkýnlýk geçirdi, sonra gülmeye baþladý. Bana; “ O haplarý ben içmedim, sen içtin,” dedi....” Yok caným! ” falan diyecek oldum, eþim açýkladý, nasýl içtiðimi.........Meðer, ben sabahlarý çay içmiyorum portakal suyu içiyorum diye; eþim, kendi önündeki dolu bardaðý, benim önümdeki yarým bardakla deðiþtiriyormuþ. O zaten çay içiyormuþ, yarým bardak portakal suyu kendisine yetermiþ. Ve ben böylece bilmeden, ilâçlý portakal suyunu içmiþim. Ve ayaklarým, son birkaç gündür o nedenle daha az aðrýyormuþ.....” Kime niyet, kime kýsmet.” “Eeeeeee! Sonra? ” mý diyorsunuz? Sonrasý þu: Þimdi ben her gün kas gevþetici içiyorum, ayak aðrýlarým için.Portakal suyunun içinde deðil tabi.Bir yudum suyla.........Peki ya eþim mi? O hâlâ ilâç almamakta, beline masaj yaptýrmamakta, sýcak tatbik bile uygulamamakta ýsrar ediyor. Kambur kambur dolþaýp duruyor. Ben biliyorum yapacaðýmý. Yarýn eþime kuru fasülye piþirip, içine kas gevþetici koyacaðým. Ben kuru fasülye yemem nasýl olsa.Ona kas gevþeticili kuru fasülyeyi yedirmezsem, bana da “ Kâmuran” demesinler, “ Þimnedifer “ desinler...Ölmek var, dönmek yok.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |