Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain |
|
||||||||||
|
Mektubunla tekrar eski zamanlarýmýza gittim. Senin deyiminle, Sardunya Zamanlarý'mýza... Okudum, derin bir iç çektim son satýrlarýnda dolaþýrken gözlerim... Özlemiþim. Hayat ne tuhaf deðil mi, hala karþýmýza çýkan küçük sürprizlere hazýrlýklý olmayýþýmýz, hala þaþýrabilmemiz ne güzel deðil mi? Bunca yýldan sonra birbirimizi yazdýðýmýz edebiyat sitesinde buluþumuz tesadüften öte birþey olmalý. Bu 'tesadüften öte birþey'in hatýrýna olsun; mektuplarýmýzý bizi kavuþturan bu sayfalara armaðan etmemiz. Deðiþen zamanla beraber, artýk sevdalara da inanmanýn, güvenmenin zorluðundan bahsetmiþsin bana... Kaleminin ucundan yaþama karþý içli bir sitem akmýþ sanki... Dokundurup kalemi mevzuya, hemencecik çekmiþsin. Yine de satýrlarýna hayal kýrýklýklarýnýn, acýlarýn, çokça gözyaþýnýn gölgesi düþmüþ gibiydi. Biliyorum; çok þeyin var anlatacak, burada da seni dinleyecek eski bir dost var unutma kahve gözlü küçük kýz... Yürüdüm bu sabah Yeþilköy sahili boyunca... Hep seninle oturup söyleþtiðimiz kayalýklara týrmandým, en ucuna kadar gittim, ayaklarýmý denize sarkýtarak oturdum. Elimde; epey zaman önce dumanýný içime çekerek içmeyi öðrendiðim sigaram, yüreðimde ise geçmiþ güzel günlerimize duyduðum hasret tütüyordu...Uzun yolculuklardan gelmiþ bir rüzgar, saçlarýmýn arasýnda dalýverdi, seni fýsýldayýverdi kulaðýma... Daha dün Kordon'daymýþ, inceden eserken peþin sýra, akýttýðýn gözyaþlarýna deðmiþ ve çok caný yanmýþ. Öyle bir anlattý ki yüzündeki hüznü, sen aðladýkça halini gören bulutlar bile yollarýný þaþýrmýþlar gökyüzünde. Hangisi ne yöne gideceðini bilememiþ... Hey candost, bu da geçecek, geçti bile bak! Yine mutlu olup, yine üzüleceðiz, yine gülüp, yine aðlayacaðýz, devir daim yapýyor zamanýn fýskiyesi... Biliyor olmalýsýn, düþtüðümüz yerden ayaða kalkmak kadar; düþme ihtimalini bile bile ayakta durmaya çalýþmak da marifettir. Sen bunu yapýyorsun iþte. Ýnadýna ayakta durmak! Ah o yaramaz bir çocuk gibi ortalýkta koþuþurken, aniden ayaðýmýza çelme takan umutsuzluk yok mu, hangimiz nasibini almadý ki ondan? Ondan korkan onun gibi olsun! Biliyorum hep ayakta duracaksýn sen, düþmeye yüreði olanýn ayaða kalkacak gücü de vardýr... Sen yaz bana; ve dök içindekileri. Yenir yutulur deðildir tek baþýna; çünkü katýksýzdýr hüznün ekmeði... Dostluðumu ve sevgimi kat yanýna. Hep burada olacaðým ve dinleyeceðim seni; sen anlattýkça... Yazdýðýn son þiiri de okudum az evvel, býçak gibi saplandý kaldý yüreðimde... Nasýl hissettim seni, bilsen! Tuza bastýrdýðýn yüreðin, en son kopan fýrtýnadan sebeplenmiþ bir nehir; dalgalanmýþ, coþmuþ dizelerinde... Uçurumun kýyýsýnda açmýþ gelincikleri toplayan mavi þapkalý ýslak bakýþlý küçük bir kýz çocuðu gördüm þiirinde... O çocuk, sevmeyi öyle iyi biliyor ki. Sevmeyi, güvenmeyi ve beklemeyi... Yine sevecek, yine güvenecek, yine bekleyeceksin; ama hakedeni, hak'tan geleni... Uçurumun dibinde kalanýn rengi siyah; çünkü karanlýðýn rengi siyahtýr. Býrak onu kendini hapsettiði yerde. Rengarenk kýr çiçeklerine dön yüzünü, aydýnlýða dön. Bir ayna düþün, baktýðýnda kendini bir bütün olarak gördüðün, hayatýnýn yansýmasý... O ayna yere düþüp, kýrýlýp, parçalansa bile, daðýlýp giden sen olmayacaksýn Kumdan Kale Prensesi'm. Hayatýn ellerinden kayýp parça parça daðýlsa da onu bir araya getirip birleþtirecek yine sensin, her bir parçasýný eline alýp baktýðýnda göreceðin yine kendinsin. Avuçlarýnda tuttuðun kader deðil, yaþamý doðru rotada yakalayabilmene yardým edecek olan pusula... O pusulanýn hammaddesi de senin tertemiz ruhun. Hani bir gün sana þöyle demiþtim: "Bugünlerde isyan etmene sebep olan hayal kýrýklýklarý, yaþanmýþ acýlar, kaleminden pýrlanta zerrecikleri halinde dökülecekler kaðýda... Uzun zaman geçecek, geriye dönüp baktýðýnda ve yazdýklarýný okuduðunda, sana o denli muhteþem eserler yazdýrmýþ olan o yaþanmýþlýklara þükredeceksin." Þiir, þairin elinde hamur... Mayasý acýlar; acýlara kardýðýn gözyaþýn... Ýþte bu yüzden 'ustasýn' sevgili dostum. Þimdi benim için þen bir kahkaha at, hani þu eþi benzeri olmayanýndan; seni sen yapan o aydýnlýk, cývýl cývýl kahkahalarýndan... Ve ardýndan o billur sesinle en sevdiðimiz þarkýyý söyle benim için, ismi lazým deðil; sen bilirsin. Çocukken yaptýðýmýz kumdan kalelerin hiçbiri yýkýlmadý, buna inan... Onlar anýlarýmýzda anýt gibi duruyorlar ve kalbimizde barýndýrdýðýmýz güzellikleri korumaya devam ediyorlar. Altýn Saçlý Ýstanbul, Kýnalý Ýzmir'e selam eder, kucak dolusu sevgiyle beraber...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýlke ERSOY, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |