Ýste, sana verilecektir; Ara, bulacaksýndýr; Çal ve kapý sana açýlacaktýr -Ýncil |
|
||||||||||
|
Elinde avucunda ne varsa toplayýp gitti. Arkasýna bir an olsun bakmak için durakladý sanki. Bir ses “dur gitme” dese, dönecek gibiydi. Baþýný salladý, belini doðrulttu ve arkasýna bakmadan gitti. Yaþadýðý ve artýk yaþamak istemediði bütün güzellikler adýna gitmek ve karýþabilmek geceye cesaret iþiydi. Parmaklarýnda saatlerdir yanmayý bekleyen sigarasýný, kendine has itinasýyla yaktý. Derin bir nefes çekti ve çok kýsa bir an karanlýðý deldi beyaz dumaný. Sigarasýný bir sevgilinin dudaklarýný ýslatýr gibi ýslattý. Bir sevdiði vardý elbet. Düþünmemeye çalýþtý, dudaklarýný ýsýrdý, dudaklarý kanadý... Yorgunluðunu sudan sebeplerle süslemeye çalýþtý, beceremedi. Yorgun olan kendisi miydi yoksa yüreði mi? Hoþ, bunu da bilmiyordu ya..Beyninde hiç durmadan üreyen sorularýn cevap hanesi boþ býrakýlmýþtý. Eskiden olsa bir çýkýþ yolu bulabilirdi belki. Ama yaþananlar ama yaþadýklarý ve gördükleri izin vermiyordu hiçbir soruyu cevaplamaya. Yüreðini yokladý. Terk edilmiþ bir ev gibiydi sanki. Soðuk ve kimsesiz, tozlu ve daðýnýk... Gözlerine gitti elleri, ýslaktý. Sonra ellerine gitti gözleri, titriyorlardý. Kendine hakim olup, durdurmaya çalýþtý; olmadý, beceremedi. Elleri, ellerini düþündü. Bu eller ki ne eller tutmuþtu bir zaman önce. Sevgiyle, ýsýtýrcasýna tutardý. Bazen de kaçýrmamak için, eðer bir itirafsa. Ýtiraflar..Baþlarsa susamazdý ki..Hem baþlasa bile þu dakika kim dinleyebilirdi? Yalnýzdý, hiç olmak istemediði kadar. Yalnýzdý, hiç alýþkýn olmadýðý kadar. Yorgundu, bunu kabul edemeyecek kadar. Yürüdü..Yol uzun, adýmlarý kýsaydý. Her an dönebilir korkusuyla yürüyordu. Sokaklar boþtu, sessizdi, ürküyordu. Bir cinayete þahit olmuþ gibi donuktu yüzü, yüzü sarýydý. Karanlýkta duyduðu, duyabildiði tek ses, ayaðýnýn altýnda ezilen, bile bile ölüme giden sonbahar yapraklarýydý. Sonbahar gelmiþti, tam da zamanýnda. Yüreðine sýðýnan hüznü unutmaya çalýþtýkça, hatýrlatýyordu sonbahar. Hüzün onun bir parçasýydý. Hüzün onun kanayan, bastýkça çýtýrdayan yarasýydý. Hüzün onun kaçmak istedikçe ayaklarýna dolanan vazgeçilmeziydi, azaltmaya çalýþtýkça çoðalan yalnýzlýðýydý. Hüzün onun gözleriydi, ta kendisiydi yani, aynaya baktýkça gördüðü..Birlikte olduðu bütün kadýnlar bile hüzünle kardeþti sanki. Hem sevdi hem nefret etti. Çünkü hüzün ayrýlýktý biraz da. Ayrýlýk hüzündü, öpüþtüðü ve seviþtiði bütün kadýnlarda. Yürüdü..Hayatýnda ilk defa bir yere yetiþmek zorunda deðildi. Ýlk defa beklemeyecek, ilk defa beklenilmeyecekti. Yolunu gözleyen de yoktu, meraktan çýldýran da. Hazin hazin çalan telefonun sesini bile artýk duymayacaktý. Kaygýlar, endiþeler, yalanlar yoktu. Yalan söyleyecek kimsesi de..Sorgularýn acýsýný hissetmeyecekti artýk içinde. Suskunluðuyla vuracaðý, kafana göre diyebileceði biri olmayacaktý hayatýnda. Merak ettiði, edildiði, hatta düþündüðü hiç kimse.. “Neresin? ” diyen sesler yankýlanmayacaktý kulaðýnda. Ýstediði kadar içebilir, her sokak baþýnda sýzabilir, istediði kadar kaçabilirdi. “ Kimsen yok ulan! Kimsesizsin iþte!” diye haykýrdý. Onca itirafýn içinde en acýsý buydu belki, kimsesi yoktu gerçekten. Her þeye dayanabilirdi ama buna..? Yürüdü..Cebinde biriktirdiði bütün bozukluk seviþmeleri, önüne çýkan ilk dilenciye verdi. Dilenci þaþkýn, o þaþkýn, gece þaþkýndý olancasý. Þaþkýnlýðýný, karanlýða baðýþladý. Karanlýk bütün vücudunu sardý; iliklerine kadar gece, iliklerine kadar yalnýzlýk aktý... Yürüdü ve yalnýzlýðýný hatýrladý. Neden kaçmýþtý, neden gidiyordu, neden yalnýzdý..? Elindeki sigarayý ayný itinasýyla yaktý. Derin bir nefes, bir nefes daha..Islatýrcasýna, kanatýrcasýna, savaþýr gibi çekti dumaný içine. Üþüyordu, üþüdü..Geride býraktýðý sarýlmalarý hatýrladý. Kavuþmalarýn içine sýkýþtýrýlan “merhaba” larý, sorgulamadan seviþtiði bedenleri, sorgusuzca kendini verdiði bedeni..Bir erkek de verebilirdi kendini, bu sessiz itirafa þaþýrdý. Sevmekten mi, sevilmekten mi korkuyordu? Yoksa ayný acýlarý tekrar yaþamaktan mý? Taþýdýðý ümitsizliði ve korkularý bir baþkasýna yüklemek yanlýþtý belki. Beraberinde getirdiði geçmiþini, dokunduðu her þeye, her kadýna bulaþtýrýyor; yüreðinde, hiç istemeden belki de, sürekli ayrýlýk biriktiriyordu. Çok þey deðil, sadece kendi olmak istemiþti. Paylaþmak, güvenmek, bir sevdaya ait olmak istemiþti. Ýnadýna yaþamak, inadýna gülmek, inadýna mutlu olmak istemiþti. Çok þey istemiþti...Sevmek, kanadý kýrýk bir martý olmamalýydý. Sevmek, baþkasýnýn kanatlarýyla uçmamaktý. Sevmek, her þeye raðmen “varým!” diyebilmekti, vazgeçmemekti, korkmamaktý..Sevmek, sonuna kadar mücadele etmekti. Durdu..Geride býraktýðý adýmlarý saymak istedi. Durdu, yürüyemedi. Yorgunluðu kendinden deðil, geçmiþten geliyordu. Yorgunluðunu ve güvensizliðini bir baþkasýnýn omuzlarýna yükleyemezdi. Korkularý yüzünden güzel bir sevdayý uzaklaþtýramazdý kendinden. Durdu..Geçmiþi onu yakaladý, ona yetiþti.. Durdu..Acýlarýný yok etmek için hep farklý mevsimlere kaçýyor, üþüyeceðini bile bile bu mevsimlerle seviþiyordu. Ve her seviþtiði mevsime acýlarýný bulaþtýrýyor, onlarý kendine baðlýyor ama sonra sinsice kaçýyordu. Bu defa kaçmak istemiyordu..Bu defa durmak ve tek bir mevsime ait olmak istiyordu ve böyle biri vardý. Onunla seviþirken üþümüyordu..Onunla konuþurken rahattý...Onca sorun ve acýyý ona bulaþtýrdýðý halde; sýkýlmayan, kaçmayan ve inatla sevmeye devam eden kadýndý o... Çok fazla kalbini kýrdýðý halde yüzünden gülümsemeyi yok etmeyen, onu baðýþlayan kadýndý o...Hayatý boyunca sýðýnabileceði, mutlu olabileceði bir liman, bir mevsim, bir yürekti o..Her þeye raðmen onu bekleyen bir kadýný oynamýþtý..Ama o korkularý ama o geçmiþi ama o üzerinden bir türlü atamadýðý güvensizliði yüzünden; onu býrakmýþ, sevgisinden uzak durmuþ ve uzaklaþtýrmýþtý...Sevgiden kaçmamalýydý çünkü seviyordu..Cebinde sakladýðý ama veremediði bütün veda mektuplarýnýn arkasýna; dolmuþçasýna, ard arda, doðum yapar gibi yazdý. Ve düþündü..Kaçýyorum ama nereye kadar? Bütün güzellikler ona aitti sanki, bütün yollar onunla uzuyordu. Neden bu kadar geç fark etmiþti...? Kahrolasý yaþamýn dakikalarý sýnýrlýydý. Sevda yüreðinde beslediði en yumuþak duyguydu. Korkuyordu ama yine de, her þeye raðmen sevmek istiyordu. Seviþmek istiyordu gün ýþýðýný görene kadar. Neden kaçýyordu..? Neden korkuyordu itiraf etmekten..? Neden acý çekiyordu, çektiriyordu..? Issýz bir sokaðýn baþýnda, nasýl geldiðini hiçbir zaman anlayamadýðý bir halde, karanlýk ve yalnýzlýk kokan bir telefon kulübesinde buldu kendisini. Hýzla, hayatýnda hiç yapmadýðý kadar hýzlý çevirdi numaralarý. Saat sabahýn 3’üydü. Karanlýk bastýrmýþtý iyice. Ay yalnýzdý güneþten uzak. Saatler sabýrsýzdý gün ýþýðýna. Elleri titriyordu, kalbi çýkacak gibiydi. Yorgun ve uykulu bir ses açtý telefonu: “ Efendim..!” Ah! Ne zamandýr beklemiþti bu aný. Bütün sorunlarýn ve acýlarýn üstünde duruyordu vereceði cevap. Ahizeyi kavradý, gözleri güldü, baþýný dik tutmaya çalýþtý ama yorgun ama kararlý bir sesle haykýrdý: “ Seni seviyorum!!!” “ Evet, seni seviyorummmm..!!!”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © pelin onay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |