Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim |
|
||||||||||
|
İnsanın kendini muhafaza etme güdüsü olur, bu bir gerçek. Içgüdülerin en hayvansı olanı mı, yoksa aklın gösterdiği yol mudur, bu işi bilenler tartışıp çözsün. Yorgunluk had safhada, hayat ve insandan yana ağır yaralısın. Öğrenmekten çok gözleyerek büyüdüğünü düşündün. Evet, düşünmek güzel, hatta harika bir eylem. Köşene çekilip seyrettin etrafında olanı biteni. Anladığın, anlamadığın hayat film karelerinde akıp geçti, oradaydın. Sessiz. Güçsüz. Tepkisiz. Sen bu değilsin. İçin çok acıyor, sıklıkla. Gözyaşın hiç ummadığın zamanlarda gelince hıçkırıklarını yutkundun. Öyle bir durum ki, bırakmak, gitmek, istifa söz konusu değil. Beynine saplanan kelimeleri yok edecek bir program yok. Vardır belki, sana uymayandan. An gelir kalpsiz, vicdansız olmayı dilersin. Kulaklarında sağır edici uğultulu isyan. Gözkapakların öyle ağırlaşır ki, açamazsın. Sebepsizmiş sanki depresif hallerin, direnişin, bazen kendinden şüphe duydun. Her sabah yorgunluğuna uyandın. Hayat kuşatmasında hapsolmuş, Araf’ta kalmış gibisin. 2. İpin ucuna tutunmuşsun gibi düşme korkusuyla ürperdin. Ölüm ile yüzleşmek ister miydin, gerçekten? Cevabını veremediğin bir soruydu, lanet olsun. Kendine mi kızgındın, başarısızlıklarına mı? Dur. Başarı ne ki? Seni alkışlayan birilerinin olması mı? Hay böyle… diye söylendiğini duydun. İçine konuşmaktan vazgeçmiş olmalıydın ki sesine irkildin. Gülme krizinden öksürük tufanına tutulmasaydın keşke. Sigarayı bırakmalı, yok azaltmalıyım diye almayacak olduğun bir kararın düşüncesi aklından geçti. Kaçıncıydı, öncekileri de saymamıştın. Dudakların nikotin işgali altında, zehir acısı bir tat dilinde. Olsun be… diye söylendin. Saçma kabullenişine bıyık altından güldün, inkar edeceksen et, kendine acımak olmasın. Nasıl da yanıyor canın, içindeki ateş daha da harlandı sanki. Musluğa dayayıp ağızını yangını söndürene kadar içmek istedin. Nafile. Denizler yetmez. Ufuk hep oradaydı, hayalinde. Gündoğumu, günbatımı hep oradaydı. Hayata dair ne varsa hepsinden çok uzakta. Hayallerin. Bir anlığına düşüncelere daldın, senin zamanından saatler bitti. Giden, senden gitmiştir. Olsun, yine… Kabullenmişliğin yakana yapışmış alacaklı misali, bir yolunu bulup kurtulman gerek. Neden? Çaba isteğin yok ki, gücünü terk ettin. Umursamazlığını giyindin, oysa hala mucizeler beklemektesin. Onlar sensiz gelmez. eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |