..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýçtenlik bütün dehanýn kaynaðýdýr." -Boerne
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > M.NÝHAT MALKOÇ




26 Aðustos 2024
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatýmýzdaki Yeri   
M.NÝHAT MALKOÇ
Her köþesi þeref levhalarýyla dolu Türk tarihinin dönüm noktalarý vardýr. Bunlardan biri de hiç þüphesiz ki zaferler zincirinin altýn halkasý olan Malazgirt Zaferidir. Malazgirt Zaferi, Anadolu kapýlarýný Türklere açan sihirli bir anahtardýr. Bu altýn anahtar sayesinde Anadolu coðrafyasý Müslüman-Türk kimliðine bürünmüþtür. Baþka bir tabirle söylemek gerekirse Malazgirt Zaferi sayesinde Anadolu’yu fethettik ve bu topraklara yerleþtik. Bu muharebe kazanýldýktan sonra Anadolu’da ilk Müslüman Türk Devleti olan Türkiye Selçuklu Devleti’ni kurduk. Anadolu, Ýslâmiyet'in doðduðu günden beri bir türlü fethedilememiþti. Müslüman Türkler; yani Selçuklular, Anadolu’yu ilk kez Malazgirt Zaferi sayesinde Ýslâmlaþtýrmayý baþardýlar. Bu, Ýslâm ümmeti ve Türk milleti için bir dönüm noktasý oldu.


:GJ:
                                        M. NÝHAT MALKOÇ

     Malazgirt Meydan Muharebesi, tarihin dönüm noktalarýndan biridir.
     Her köþesi þeref levhalarýyla dolu Türk tarihinin dönüm noktalarý vardýr. Bunlardan biri de hiç þüphesiz ki zaferler zincirinin altýn halkasý olan Malazgirt Zaferidir. Malazgirt Zaferi, Anadolu kapýlarýný Türklere açan sihirli bir anahtardýr. Bu altýn anahtar sayesinde Anadolu coðrafyasý Müslüman-Türk kimliðine bürünmüþtür. Baþka bir tabirle söylemek gerekirse Malazgirt Zaferi sayesinde Anadolu’yu fethettik ve bu topraklara yerleþtik. Bu muharebe kazanýldýktan sonra Anadolu’da ilk Müslüman Türk Devleti olan Türkiye Selçuklu Devleti’ni kurduk. Anadolu, Ýslâmiyet'in doðduðu günden beri bir türlü fethedilememiþti. Müslüman Türkler; yani Selçuklular, Anadolu’yu ilk kez Malazgirt Zaferi sayesinde Ýslâmlaþtýrmayý baþardýlar. Bu, Ýslâm ümmeti ve Türk milleti için bir dönüm noktasý oldu.
     26 Aðustos 1071 tarihinde gerçekleþen Malazgirt Meydan Muharebesi, tarihin dönüm noktalarýndan biridir. Büyük Selçuklu Ýmparatorluðu hükümdarý Sultan Alparslan ile Bizans Ýmparatorluðu hükümdarý Romen Diyojen arasýnda Malazgirt Ovasý'nda gerçekleþen bu tarihî savaþ, Sultan Alparslan'ýn, tartýþmalara mahal vermeyen, kesin zaferiyle neticelenmiþtir.
     "Romen Diyojen komutasýndaki Bizans ordusu, Alparslan'ýn ordusundan dört kat üstün olsa da, ordunun karýþýk ve kozmopolit olmasý, disiplinden yoksun bulunmasý, Bizans Ýmparatorunun baþa geçtikten sonra bazý komutanlarý tasfiye etmesi, ordunun maddi ve manevî bir çöküntü içinde bulunmasý, komutanlar arasýnda çekememezlik ve büyük bir rekabetin bulunmasý, birbirlerine entrikalar çevirmeleri, ordunun iyi idare ve sevkten yoksun olmasý, organize bozukluðunun bulunmasý, Türk ve Bizans ordularýnýn savaþ düzenlerinin ve taktiklerinin farklý olmasý gibi etkenler Türk ordusunu daha avantajlý kýlýyordu.
     Türk ordusunun yalnýz Türklerden kurulu olmasý, ordunun tamamýna yakýn süvarilerden oluþmasý, çok deðerli komutanlara sahip olmasý, Türk ordusunda intizam, nizam ve disiplinin olmasý, sevk ve idare kabiliyeti çok üstün komutanlar arasýnda Bizans ordusunda olduðu gibi rekabet ve anlaþmazlýðýn olmamasý Alparslan'ý güçlü kýlýyordu. " (1)
     Sultan Alparslan'ýn savaþ kuvvetleri (ordusu) Artuk, Mengücük, Saltuk, Dâniþmend ve diðer Türkmen beylerinin güçleriyle birlikte Bizans ordusunun ancak dörtte birine karþýlýk geliyordu. 200 bin askerden oluþan Bizans ordusuna karþý, 50 bin kiþilik Selçuklu ordusu savaþýyordu. Fakat esas olan kemiyetten çok, keyfiyetti. Bizans'ýn 200 bin kiþisi farklý düþünceler içerisindeydi, birlik ve beraberlikten mahrumdu. Öte yandan gönül birliði içindeki 50 bin kiþi ayný ideale hizmet ediyordu. Zafer, zafere inananlarýndý. Nitekim öyle de oldu. Birlik ve beraberlik içinde hareket eden azlar, daðýnýk bir görünüm arz eden çoklarý neticede yendi. Düzen, düzensizliðe; iman, küfre galebe çaldý. Zafer yine inananlarýn oldu.

     Malazgirt bizim için bir zafer, Bizans için þüphesiz ki bir hezimettir.
     Bizim için bir zafer, Bizans için bir hezimet olan bu önemli savaþ, tarihin devasa duvarlarýnýn örüldüðü kesme taþlarý yerinden oynatmýþtýr. Bu büyük savaþ, bir Bizans imparatorunun Müslüman bir komutana esir olduðu ilk muharebe olarak kayýtlara geçmiþtir. Fakat Ýslâm terbiyesi alan Alparslan, Bizans imparatoru Diyojen'e bir savaþ esiri gibi deðil bir misafir gibi muamelede bulunmuþ, onu yanýna oturtarak onunla müzakerelerde bulunmuþtur.
     Malazgirt Zaferi sadece Anadolu'nun fethinin getirisiyle (bereketiyle) kalmamýþ, Ýstanbul'un (kadim tabirle Konstantiniyye'nin) fethiyle sonuçlanacak kutlu sürecin de mukaddimesi olmuþtur. Baþka bir ifadeyle söylemek gerekirse Malazgirt Zaferi gerçekleþmeseydi belki de (maazallah) Ýstanbul da fethedilemeyecekti. Böylece tarih bugünkünden baþka bir þekil alacaktý. Bu yüzden Malazgirt Zaferi, Ýstanbul’un fethi kadar mühim bir hadisedir. Bunu böyle bilmek ve bunu bize bahþeden Allah'a þükretmek gerekir.
     Dünya savaþ tarihi içerisinde tam bir taktik savaþý olarak dikkat çeken Malazgirt Meydan Muharebesi, Türklerin savaþ zekâsýný göstermesi açýsýndan da dikkate þayandýr. Selçuklular bu kritik savaþta "sahte kaçýþ taktiði (Turan taktiði)" uygulamýþlardýr. Bu taktik sonrasýnda düþman askerleri (Bizans ordusu) savaþ alanýndan hýzla uzaklaþmýþtýr.
     Malazgirt Meydan Muharebesi'nin cuma günü gerçekleþmesi sanýldýðý gibi bir tesadüf deðildir. Þuurlu bir þekilde cuma günü saldýrýya geçilmiþtir. Sultan Alparslan bunun için, zamanýn fakîhi (Ýslâm hukukçusu) ve imamý Ebû Nasr Muhammed b. Abdülmelik el-Buharî el Hanefî'den fetva almýþtýr. Büyük fakîh ona "Sen Allah’ýn üstün kýlacaðým diye vaat ettiði Ýslâm dini için savaþýyorsun. Bu yüzden bütün hatiplerin minberlerde Müslüman halk ile birlikte senin için duada bulunacaklarý Cuma günü düþmana saldýr.’ tavsiyesinde bulunmuþtur. O da kendisine çok güvendiði hocasýnýn tavsiyesine uymuþ, böylece Büyük Selçuklu ordusu, milletinin duasýný ve manevî gücünü de arkasýna alarak zafere yürümüþtür.

     Malazgirt, tarihin akýþýný deðiþtirmiþ; ona yepyeni bir güzergâh tayin etmiþtir.
     Kazandýðý þanlý zaferle Türk milletinin ve Ýslâm ümmetinin yüzünü güldüren, talihini ve tarihini deðiþtiren Sultan Alparslan (tam adýyla Ebû Þücâ‘ Muhammed b. Dâvûd Adudüddevle Burhânü Emîri’l-mü’minîn), 26 Aðustos 1071 (27 Zilkade 463) Cuma günü namaz vakti yaklaþtýðýnda kumandan ve askerleriyle birlikte namaz kýlmýþ, dua etmiþ, zafer için yüce Allah’a yalvarýp yakarmýþ ve askerlerine þöyle seslenmiþtir: ‘Ey askerlerim ve kumandanlarým! Daha ne zamana kadar biz azýnlýkta, düþman çoðunlukta olmak üzere, böyle bekleyeceðiz? Ben bizzat Müslümanlarýn minberlerde bizim için dua etmekte olduklarý bu saatte düþmanýn üzerine atýlmak istiyorum. Galip gelirsek arzu ettiðimiz sonuç hasýl olacaktýr, aksi takdirde þehit olarak cennete gideriz. Beni izlemek isteyenler gelsinler, geri dönmek isteyenler ise serbestçe geri dönebilirler. Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardýr. Bugün ben de sizlerden biriyim ve sizinle birlikte savaþacaðým. Biz, Müslümanlarýn eskiden beri yapageldikleri bir gaza yapýyoruz."
     Malazgirt Meydan Muharebesi deyip de geçmemek lâzým. Dünya tarihinin akýþýný deðiþtiren ve ona yepyeni bir güzergâh tayin eden "Malazgirt Muharebesi Türk ve dünya tarihinin dönüm noktalarýndan birini oluþturur. Bu zafer sonunda, Bizanslýlar’ýn bütün maddî imkânlarýný kullanarak hazýrladýklarý büyük ordu daðýldýðýndan daha sonraki yýllarda Türkler önemli bir direniþle karþýlaþmadan Anadolu içlerine akarak kýsa zamanda Ege ve Marmara kýyýlarýna kadar ilerlemiþler ve bu defa istilâ ve yaðma amacý taþýmadan fethettikleri topraklarý vatan edinip Saltuklu, Mengücüklü, Dâniþmendli, Dilmaçoðullarý, Ahlatþahlar, Yinaloðullarý, Çubukoðullarý ve Artuklu devletlerini kurmuþlardýr." (2)

     Malazgirt þiirden tiyatroya, hikâyeden romana kadar edebiyatýmýza konu olmuþtur.
     Milli kimliðin inþasýnda edebiyatýn yeri ve önemi büyüktür.Yeni nesiller tarihî dönemleri öðrenirken, tarihî þahsiyetleri kendilerine rol model seçerken þiirlerden, tiyatro eserlerinden, hikâyelerden ve romanlardan istifade ederler. Onun içindir ki bu konuda yazanlar gerçekleri ezip büzmemeli, sorumlu davranmalý, tabir caizse kýlý kýrk yarmalýdýr.
     Tarih sahnesine çýktýðý günden bugüne kadar, var olduðu her dönemde Ýslâm'ýn bayraktarlýðýný yapan milletimize tarihin akýþý içerisinde yön tayin eden Malazgirt Meydan Muharebesi (Zaferi), aziz milletimizin serencamýný edebî bir dilde yansýtan edebiyatýmýza sýkça konu olmuþtur. Týpký Çanakkale Zaferi ve Kurtuluþ Savaþý gibi, Malazgirt Zaferi de þiirden tiyatroya, hikâyeden romana kadar pek çok edebî türde kendine yer bulmuþtur. Fakat bu konuda edebî açýdan istenilen düzeyde kâmil eserler ne yazýk ki verilememiþtir.
     Malazgirt Zaferi edebiyatýmýzda deðiþik saiklerle uzun süre ihmal edilmiþtir.
Malazgirt, Tanzimat ve Servet-i Fünûn Edebiyatý’nda hiç yoktur. Tarihe olan ilgisiyle bilinen ve Türk edebiyatýnda ilk tarihî roman olarak kabul edilen "Cezmi" romanýný yazan, yine "Celâleddin Harzemþah" adlý tarihî bir tiyatro eserine imza atan Namýk Kemal bile Malazgirt'ten bir kez olsun bahsetmez. A. Hamdi Tanpýnar bu durumu eleþtirir.
     Cumhuriyet sonrasýnda "Anadoluculuk" fikrinin etkisiyle tarihçilerimiz Selçuklularý keþfeder.Yahya Kemal'in bu konuda þahsî gayretleri olur. Bu konuda yazýlar kaleme alýr, konferanslar verir. Hatta "Alparslan'ýn Rûhuna Gazel" adýnda bir de þiir kaleme alýr. "Süleymaniye'de Bayram Sabahý" þiirinde Malazgirt'e ve o asil ruha göndermelerde bulunur.
     Milliyetçi þair Niyazi Yýldýrým Gençosmanoðlu'nun "Malazgirt Destaný" Malazgirt Zaferi'yle ilgili yazýlmýþ en bilinen eserdir. Fazýl Hüsnü Daðlarca'nýn serbest tarzda yazdýðý "Malazgirt Ululamasý", Hakký Cengiz Alpay’ýn “Alparslan ve Malazgirt Destaný" da Malazgirt'i ve Malazgirt Zaferi ruhunu þiir türünde yansýtan kýymetli eserlerdir.
     Malazgirt Zaferi, Türk romanýndaki yerini gecikmeli de olsa almýþtýr. Mustafa Necati Sepetçioðlu’nun "Selçuklu Üçlemesi" olan "Kilit", "Anahtar", "Kapý" Malazgirt konulu edebiyata dair derin sessizliði bozar. Üçlemenin ilk kitabý olan Kilit’in baþlangýcýnda Alpaslan’ý küçük yaþta Sarý Hoca'dan ders alýrken görmekteyiz. Kilit, Mustafa Necati Sepetçioðlu'nun "Dünki Türkiye" serisinin ilk kitabýdýr. Roman Tuðrul Bey ve Çaðrý Bey dönemindeki Selçuklu ile baþlýyor .Yazar, serinin ikinci kitabý olan "Anahtar" adlý romana Alpaslan’ýn ölümüyle giriþ yapar. Olaylar Alparslan'ýn oðlu Melikþah döneminde geçer. Bu kitapta Melikþah, Nizâmülmülk, Süleyman Þah, Hasan Sabbah gibi tarihî isimler çýkar karþýmýza. "Kapý" "Selçuklu Üçlemesi"nin üçüncü ve son kitabýdýr. Kýlýç Aslan'ýn sultan olmasý, Çaka Bey ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin yükseliþi anlatýlýr bu son kitapta.
     Malazgirt Zaferi deyince Ahmet Yýlmaz Boyunaða'nýn "Malazgirt'in Üç Atlýsý" ve Emine Iþýnsu'nun "Ak Topraklar"ýný da unutmamak lâzým. "Malazgirt'in Üç Atlýsý" Malazgirt'in binlerce atlýsýndan üçünün nefes kesen hikâyesidir. Bu romanda Selçuklu ordularý büyük bir hýzla Anadolu'ya doðru ilerlerken bu durumdan hoþnut olmayan karanlýk güçler de boþ durmamaktadýr. Selçuklu Sultaný Alparslan'ý öldürmeyi planlayan Hasan Sabbah, Sultan Alparslan'ýn yakýn adamlarýndan Aksungur'un kýz kardeþini rehin alýr. Kýz kardeþinin hayatýna karþýlýk Aksungur'dan Sultan'ý öldürmesini ister. Okuru sürükleyen hikâye böylece uzayýp gider. Iþýnsu'nun Ak Topraklar'ý ise Oðuzlarýn Çaðrý ve Tuðrul Beyler zamanýndan baþlayarak Sultan Alparslan dönemine kadar yurt tutma mücadelelerini ve Anadolu'nun vatan kýlýnmasýnýn anahtarý sayýlan Malazgirt Zaferi'ni anlatan bir romandýr.
     Baþta þiir, roman, hikâye ve tiyatro olmak üzere Malazgirt’e dair edebî eserlerin çok önemli bir kýsmý Malazgirt Zaferi'nin 900. yýl dönümünde kaleme alýnmýþtýr. Yani 1971'de... Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü o sene 900. yýl dönümü vesilesiyle çeþitli þiir, tarihî roman ve temsil eseri yarýþmalarý düzenlemiþ, dereceye giren veya yayýmlanmaya lâyýk görülenler, söz konusu enstitü tarafýndan okurlarla buluþturulmuþtur. Þair Niyazi Yýldýrým Gençosmanoðlu’nun “Malazgirt Destaný” ve Fazýl Hüsnü Daðlarca’nýn “Malazgirt Ululamasý” gibi eserler 1971’in Malazgirt'e dair önemli kitaplarýdýr. Yavuz Bahadýroðlu’nun 1976’da yayýmlanan “Malazgirt’te Bir Cuma Sabahý” romaný bu dönemin son ciddi eseridir. Ahmet Yýlmaz Boyunaða’nýn “Malazgirt’in Üç Atlýsý” ve “Hanoðlu” gibi diðer popüler romanlarýnýn dýþýnda bu dönemde Malazgirt'e dair baþka dikkate deðer eser görülmemektedir.
     Uzun süre boyunca (1985-2012 yýllarý arasýnda) hiç kimse Malazgirt'ten bahsetmez. Malazgirt, edebiyat dünyasýnda adeta unutulur. 30 Eylül 2012’de iktidardaki Ak Parti’nin 4. Olaðan Kongresi’nde o zamanki Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn “1071 Vizyonu”ndan bahsetmesiyle bir anda Malazgirt'e ilgi artar, bu konuyla ilgili baþta roman olmak üzere çeþitli edebî türlerde kitaplar yayýmlanmaya baþlar. Söz konusu bu dönemde Okay Tiryakioðlu'nun "Alparslan/Çift Baþlý Kartallar", Ebubekir Subaþý'nýn "Savaþçýlarýn Efendisi Alparslan", Ahmet Haldun Terzioðlu'nun "Alparslan/Zaferler Çaðý", Ýsmail Gümüþ'ün "Hançer", Yunus Ozan'ýn "1071 Sultan Alparslan/Malazgirt Kartalý", Yunus Oðuz'un "Sultan Alparslan", Mehmet Kemal Erdoðan'ýn "Sultan Alparslan/Anadolu Fatihi", Mehmet Akbulut'un "1071 Malazgirt/Beklenmedik Ölüm", Hasan Erimez'in "Bin Yýlýn Göçü/Gaziler Çaðý", Ýsmail Bilgin'in "Sultan Alparslan/Malazgirt’te Bir Selçuklu Kartalý", Cengiz Acar'ýn "Yafes’in Çocuklarý" adlý romanlarý okuyucunun ilgisini çeker. Fakat bu dönemde yazýlanlarýn bir çoðu edebî anlamda Tarýk Buðra'nýn "Küçük Aða" ve "Osmancýk" romanlarýyla kýyaslanamaz.

     Ziya Gökalp, kaleme aldýðý manzum tiyatrosunda Malazgirt'e vurgu yapmýþtýr.
     Türkçülük akýmýnýn öncüsü Ziya Gökalp, 1922 yýlýnda "Tarihî Kahramanlýklar" serisi içerisinde "Alparslan-Malazgirt Muharebesi" konusunda iki perdelik manzum bir piyes kaleme almýþtýr. Kýzýl Elma þairi Gökalp, Alparslan'ýn kahramanlýðý ile üstün ahlâkî vasýflarýný belirttikten sonra Alparslan'ýn aðzýndan Allah'a þu dua ve yakarýþlarda bulunmuþtur: "Bugün biz çok zayýfýz, düþman fazla kuvvetli,/Senden imdad olmazsa düþman alýr bu ili,/Kadýn çocuk dinlemez hepsini eder idam,/Maksadý býrakmamak yeryüzünde bir Ýslâm/Vicdanlardan çýkarmak için doðru imaný.../Ýster yýksýn Kâbe'yi, yaksýn güzel Kur'an'ý/Yoktur Ýncil'e karþý bizim hiçbir kinimiz,/Ehl-i Kitab diyoruz Ýncil'in ashabýna,/Niçin onlar düþmandýr Ýslâm'ýn kitabýna?" Gökalp, Alparslan'ýn dilinden yaptýðý bu serzeniþ ve yakarýþlardan sonra, huzuruna gelen Bizans elçisi kendisini tehdit ettiði zaman, yine Alparslan'ýn aðzýndan onu þöyle konuþturur: "-Git söyle Kayserine, Hak esirger dinini,/Kolay deðil fethetmek arslanlarýn inini,/ Ýslâmiyet bir kýzdýr, bekçisi Türk bir arslan:/Elinde dal kýlýcý bekler onu her zaman/Git söyle Kayserine, biz sulhu çok severiz,/Lâkin harbe girersek, insan deðil ejderiz."

     Nice hamasi þiirler yazýlmýþtýr Malazgirt'e ve onun þanlý komutaný Alparslan'a.
Nice hamasi þiirler yazýlmýþtýr Malazgirt'e. Türk destan geleneðimizin ve Malazgirt Zaferi’nin edebiyatýmýza yansýmasý açýsýndan müstesna güzellikte bir eser olan "Aðustos Güneþi" þiir kitabýndan alýnan "1071" isimli þiirde þair Azmi Güleç, Malazgirt Savaþý'ný þöyle tasvir eder bizlere: "Ülkelerin içinde bir ülkemiz var: Doðu/Oðuz’un, Mete’lerin, Kür Þad’larýn doðduðu//Anadolu fethine uzandý mý yolumuz,/Alparslanlar olacak ordularýn baþbuðu//Ne Bizans, ne tekfurlar güvenmesin gücüne/Bu milletin ezelden arþa çekilmiþ tuðu//Doðdu mu ufkumuzda aðustoslar güneþi:/Biziz Malazgirtlerin, Dumlu’larýn çocuðu…"
     Yapma destanlarýyla adýndan sýkça söz ettiren Fazýl Hüsnü Daðlarca'nýn TDK Yayýnlarý arasýnda çýkan kitabýna da ad olan "Malazgirt Ululamasý" adlý þiirinde bu büyük zafere dair þu dizeler dikkatimizi çeker: "Hele de hele de/Nerde Bizans ordusu/Görüþelim gele de.//Hele de hele de/Göðün mavisi inmiþ/Baðdaþ kurmuþ/Yele de.//Hele de hele de/Benziyor at beþiði/Dalgaya da sele de.//Hele de hele de/Bir çizgiye gelelim/Dað baþý yüksele de."
Destan tarzý þiirleriyle Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatý'nda adýndan övgüyle söz ettiren Niyazi Yýldýrým Gençosmanoðlu da Malazgirt için yazan büyük kalemlerden biridir. O, Malazgirt Destaný'nda, Türklere Anadolu'nun kapýlarýný açan bu þanlý zafer için þöyle der: “Aylardan Aðustos, günlerden Cuma/Gün doðmadan evvel iklim-i Rum’a/Bozkurtlar ordusu geçti hücuma/Yeni bir þevk ile gürledi gökler/Ya Allah... Bismillah... Allahuekber// Türk, Ulu Tanrý’nýn soylu gözdesi/ Malazgirt Bizans’ýn Türk’e secdesi/Bu ses insanlýða Hakk’ýn müjdesi/Bu seste birleþir bütün yürekler.../Ya Allah... Bismillah... Allahuekber!..”
     Türk tarihinin kilidini açan Malazgirt Zaferi, þairlerin belli dönemler hariç tutulursa, büyük bir ilgi duyduðu ve þiirlerine konu edindiði baþat bir mevzudur. Kerküklü þair, yazar, gazeteci ve gönül insaný merhum Ömer Öztürkmen de "Malazgirt Marþý" adlý þiirinde, tarihin seyrini deðiþtiren bu büyük zaferin gönül imbiðinden geçirilmiþ saf duygularýný þöyle dile getirerek adeta ete kemiðe büründürür: "Bir cuma sabahý Allah’a karþý/Malazgirt’te elli dört bin er/Bestelediler en güzel marþý/Allahu ekber, Allahu ekber//Bayrak bayrak fetih müjdesi/Parça parça Diyar-ý Urum/Ýlk denizlerde ilk seccadesi/Alparslan ordularýnýn Anadolu’m//Geliyor ýþýktan kopmuþ askerler/Allah’a uzanmýþ eller geliyor/Kalk ayaða kubbe ol ey yer/Göklerce minareler geliyor//Onlar ki ilâhilerle yýkandýlar/Kýrklarca okunmuþ bir namazlý su/Vaktiyle daðlardan inen bozkurtlar/Þimdi son peygamberin ordusu…"

     Yahya Kemal Beyatlý'nýn gözünde ve gönlünde Malazgirt ve Sultan Alparslan...
     Kadim Türk þiirinin köþe taþlarýndan biri olan, Ýstanbul sevdalýsý büyük þair Yahya Kemal Beyatlý, 1942'de Ýstanbul'da Beyoðlu Halkevi'nde verdiði "Türk Ýstanbul" baþlýklý bir konferansta "Malazgirt Meydan Muharebesi, Rum Selçuklu Devleti'nin kurulmasýna sebep olan vak'a olmadan ibaret deðildir, tesiri itibariyle vatanýn temeli o muzafferiyettir. Bu itibarla bizce kudsiyetinin hududu olmayan bir hadisedir. Bu Türk muzafferiyetini Avrupa müverrihleri da ayrýca cihan tarihinin bir dönüm noktasý sayarlar. Çünkü Türklerin Avrupa ile göðüs göðüse asýrlarca sürmüþ olan mücadelesi oradan baþladý. Haçlý Seferleri tarihini en yeni usulde yazan müverrih Grousset, Haçlý Seferlerini kýmýldatan sebebin 1071'de Malazgirt'te Türk hakaný Alparslan'ýn Bizans Ýmparatorunu orada maðlup edip esir etmesi olarak gösteriyor. Bu muharebenin cihan tarihini sarsan böyle derin bir tesiri olmuþtur." demektedir.
     Türk tarihine yepyeni ve þahsýna münhasýr (özgün) bir nazarla bakan þair Yahya Kemal Beyatlý, Malazgirt Zaferini "Tarihin Milâdý" olarak görecek kadar kýymetli bulmuþtur. Bu milâdý gerçekleþtiren Sultan Alparslan için arûzun "mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün" vezninde "Alparslan'ýn Rûhuna Gazel" adlý þiirini yazmýþtýr. Þair Beyatlý, o þiirde þu duygu ve düþüncelere yer vermiþtir: "Ýklîm-i Rûm’u tuttu cihangîr savleti,/Târîh o iþde gördü nedir þîr savleti…"(Anadolu’yu, dünyayý fetheden büyük bir hükümdarýn þiddetli hücumu tuttu, zapt etti. Tarih bu zapt ediþte aslan hücumu ne imiþ gördü.) "Titretti Arþ ü ferþi Malazgird önündeki/Çûþ u hurûþ-ý rahþ ile þemþîr savleti…" (Malazgirt önündeki gösteriþli atlarýn ve kýlýçlarýn coþkulu hücumu, Arþ’ý ve ferþi yani tüm âlemi titretti.) "On yýlda vardý sâhil-i Kostantaniyye’ye,/Tekfûrlar diyârýný teshîr savleti…" (Tekfurlarýn, yani Bizans valilerinin diyarýný boyun eðdiren hücum, on senede Ýstanbul sahiline vardý.) "Ey þanlý cedd-i ekberimiz, âb-ý tîgýnýn,/Bî-hadd imiþ güneþ gibi tenvîr savleti…" (Ey þanlý büyük dedemiz Alparslan! Senin kýlýcýnýn suyunun nur saçma kudreti, güneþ gibi sonsuz-hudutsuz imiþ!..) "Tasvîr eder mi böyle þehinþâhý ey Kemâl,/Þimþekten olsa þi’rde tâbîr savleti?" (Ey Kemal, þiirde ifade gücü þimþekten olsa bile, böyle bir þahlar þahýný tasvir edebilir mi?)

     Malazgirt ulularýný yüceltmek ve hakkýný teslim etmek niyetiyle "Ben de yazdým"
     Malazgirt Zaferi'yle ilgili þiir yazanlardan, kalemini bu zaferle þereflendirenlerden biri de naçizane benim. Vaktiyle kaleme aldýðým "Malazgirt Destaný" adlý þiirimde bu zafere dair þu hamasî duygulara yer vermiþtim: "Yýllardan bin yetmiþ bir, aylardan aðustostu/Malazgirt Ovasý'nda düþmanlar nefret kustu/Bizans'ýn üzerine hücum emri verildi/O gün kanlý ovada ne hesaplar görüldü/Haykýrdý koca yiðit, inledi yerler gökler/Kýlýç þakýrtýsýný dinledi yerler gökler/Serdengeçti yiðitler atýldý dört bir koldan/Menzile yürüdüler ceddin geçtiði yoldan/Göz gözü görmez oldu meydandaki dumandan/Zafer narasý attý soylu yiðit, kumandan/Yaktýlar her ne varsa, savurdular külleri/Karþýlarýnda durdu karakter heykelleri//Alparslan'ýn ordusu atýldý seller gibi/Yalýnkýlýç koþtular kasýrga, yeller gibi/Arkasýna bakmadan yürüdü alperenler/Küçük dilini yuttu, yiðitleri görenler /Giydiði elbiseler þehide kefen oldu/Ruhlar semaya vardý, arda kalan ten oldu/Malazgirt Ovasý'nda dillendi daðlar taþlar/Bizans ordularýnda öne eðildi baþlar/Dualý aðýzlardan eksik olmadý tekbir/Birlikte haykýrdýlar: Hakikat bir, Allah bir /Bizans'ýn askerleri önümüzde diz çöktü/Karanlýðýn ardýndan beklenen þafak söktü/Geceyi böldü þimþek, parladý gözün feri/Cenab-ý Hak Türklere nasip etti zaferi/Ruhlarýný Ýslâm'ýn harcýnda yoðurdular/Oymakla yola çýkýp bir millet doðurdular /Karanlýðýn ardýndan bir mübarek tan oldu/Þehitlerin kanýyla coðrafya vatan oldu/Coþkun bir sel gibiydi Malazgirt'te atlýlar/Mesafeyi yok saydý, rüzgârdan kanatlýlar/Canýný siper etti yiðit subayý, eri.../Açýlmamak üzere, kapattýk bu defteri/Peygamberin övdüðü bu milletti, bu millet/Bize göre deðildi onursuzluk ve zillet/O gün Anadolu'nun kapýlarý açýldý/Þehitlerin üstüne ne rahmetler saçýldý/Malazgirt deyip geçme, zaferlerin hasýdýr/Esaret kor ateþtir, sinelerin pasýdýr/Bu zaferin ardýndan tarihe mühür vurduk/Bu kutlu topraklarda nice devletler kurduk/Kabýmýza sýðmayýz, bize dardýr Malazgirt!.../Anadolu'yu açan anahtardýr Malazgirt!..."
     Hulâsa-i kelâm yahut netice niyetine...
     Yarýnlarýmýzýn teminatý olan gençlerimize millî ve manevî þuur kazandýrabilmek için "Malazgirt Zaferi" þiirden tiyatroya, hikâyeden romana kadar edebî eserlerde daha çok yer almalýdýr. Fakat bu yapýlýrken nicelikten çok, nitelik esas alýnmalýdýr. Aksi takdirde genç dimaðlarýmýza tarihi ve tarihî romanlarý sevdireceðiniz yerde onlardan nefret ettiririz.
     Türklere Anadolu'nun kapýlarýný açan, Ýslâm'ýn Anadolu'da yayýlmasýný saðlayan Malazgirt Zaferi'nden bugüne kadar tam 953 sene geçti. Sizin anlayacaðýnýz dokuz buçuk asýr geride kaldý. Bizler Selçuklularýn ve Osmanlýlarýn torunlarý olarak bu þanlý zaferin 10. asrýna merdiven dayamýþ bulunmaktayýz. Ama ne yazýk ki her geçen gün Malazgirt ve onun yakýn yüzyýldaki yansýmasý olan Çanakkale ruhundan alabildiðine kopuyoruz. Sosyal medyanýn baskýn olduðu, küreselleþen ve her geçen gün daha da kirlenen dünyada deðerlerimizden ve deðerlilerimizden ne yazýk ki uzaklaþýyoruz. Bu acý gerçeði görerek en kýsa zamanda gerekli tedbirleri almalý, gençliðimizi düþtükleri derin boþluktan ve þuursuzluktan (mankurtlaþmaktan) kurtarmalýyýz. Bizi biz yapan ve topyekun bir millet kýlan mâzideki güzellikleri ve özellikleri ihya etmek için bir an evvel özümüze ve kimliðimize irca etmeliyiz. Bunun için de millet olarak Çanakkale ve Malazgirt ruhunu yaþamalý ve yaþatmalýyýz. Bizlere bu þerefli zaferleri bahþeden Rabbimize þükrederken aziz þehitlerimize de yüce Allah'tan rahmet diliyoruz. Ruhlârý þâd, makamlarý cennet olsun inþallah.

Dipnotlar:
1) "Malazgirt Meydan Muharebesi Hakkýnda Yapýlan Araþtýrmalar", Dr. Abdülkadir Yuvalý
http://www.mus.gov.tr/malazgirt-savasi-mus
2) "Malazgirt Muharebesi", Ali Sevim, Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi
https://islamansiklopedisi.org.tr/malazgirt-muharebesi

YAYIMLANDIÐI YER: Kültür Ajanda Dergisi/Aðustos 2024





























Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Vali Recep Yazýcýoðlu ve "Köprü"nün Hikâyesi
102. Sene - Ý Devriyesinde 30 Aðustos Zafer Bayramý
100. Senesinde Bir Milletin Uyanýþý Yahut Samsun'dan Doðan Güneþ
Orda Bir Þehitlik Var Uzakta Yahut Harmantepe Þehitlerine
23 Nisan Coþkusu ve Çocuklarýmýz
Çanakkale Ýçinde Vurdular Beni!..

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Futbolun Efendisi: Fatih Tekke
Köprübaþý Lisesi'nin Eðitim Çýnarý: Recep Aydýn
Çað Kapayýp Çað Açan Bir Fethin Hatýrasý: Ayasofya
Þair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tanklarýn Önünde Yatan Yiðitler Vardý
Türkçenin Berrak Sularýnda…
beklenen Nesil
Anadolu Âþýðý Bir Gönül Adamý: Sabahattin Eyüboðlu
Þehadetinin 29. Yýlýnda Batý Trakya Türklerinin Yolbaþçýsý: Dr. Sadýk Ahmet ve Davasý
Sizin Çocuðunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardýr

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Þiir]
Buz Tutmuþ Karanfiller [Þiir]
Menzilin Mübarek Olsun [Þiir]
Nâr - I Cehennemdir Dünya [Þiir]
Kýyameti Bekle Bir Gün! [Þiir]
Berceste Mýsralar - 310 [Þiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Þiir]
Zihnimiz Ýþgal Altýnda [Þiir]
Sizin Kafanýz Ýyi Mi? [Þiir]
Karanlýðýn Ardý Þafak [Þiir]


M.NÝHAT MALKOÇ kimdir?

NÝHAT MALKOÇ’UN BÝYOGRAFÝSÝ Beþ çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ýnda Trabzon’un Köprübaþý ilçesine baðlý Gündoðan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. Ýlkokulu komþu köy olan Güneþli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öðrenimini Köprübaþý Lisesi’nde tamamladý. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktý. Lise son sýnýfta girdiði üniversite imtihanýnda KTÜ/Fatih Eðitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmenliði Bölümü’nü kazandý. Dersaneye gitme imkâný ve zaman kaybýna tahammülü olmadýðý için kazandýðý fakülteyle yetindi. 1992 yýlýnda okulu bitirdi. Ýlk göz aðrýsý olarak nitelediði Gümüþhane’de beþ yýla yakýn öðretmenlik yaptý. Her geçen gün öðretmenliði daha çok sevdi. Artýk öðretmenliði bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu Ýstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öðretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocaðýnda yüzlerce yabancý subaya güzel Türkçe’mizi öðretti. Ankara’da girdiði sýnavý kazanarak Akçaabat Anadolu Ýmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmeni olarak atandý. Burada iki yýl görev yaptý. Daha sonra girdiði yazýlý ve sözlü imtihaný kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ýn baþkenti Aþkabat’a,üç yýl görev yapmak üzere, öðretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesi’nde ve Ýlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öðretmeni olarak çalýþtý. Yine Aþkabat’ta Türkçe Öðretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yýl boyunca deðiþik milletlerden kiþilere Türkçe’yi sevdirerek öðretti. Þu anda Akçaabat’a baðlý Derecik Ýlköðretim Okulu’nda görev yapmaktadýr. Bugüne kadar,en büyüðünden en küçüðüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazý ve þiir yazdý. Bu yayýn organlarýndan Türk Edebiyatý,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çýnar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Þenliðin Sesi,Ýnsanlýða Çaðrý,Yeni Sesleniþ,Gençliðin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüþhane,Kuþakkaya,Ortadoðu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaþ,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yýllardan beri deneme,makale,fýkra ve þiirler yazmaktadýr. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazý Ýþleri Müdürlüðü’nü yaptý. Kültürel organizasyonlarýn çoðunda aktif olarak görev aldý. Sevgi,Dostluk ve Kardeþlik konulu þiir yarýþmasýnda birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediði Çevre ile ilgili yarýþmada birincilik,yine ayný belediyenin düzenlediði “Ýki binli Yýllara Doðru Trabzon” konulu makale yarýþmasýnda mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin deðiþik zamanlarda organize ettiði þiir yarýþmalarýnda birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandý. Karadeniz Yazarlar Birliði kurucularýndandýr. Halen bu birliðin üyesidir. Bunlarýn yanýnda elinin altýndaki öðrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onlarýn da pek çok kültürel yarýþmada ödüller almasýna zemin hazýrlamýþtýr. Ýkisi kýz,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasýdýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Necip Fazýl Kýsakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlý


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.