Ben bir kuþum; uçtum yuvadan... Artýk ben nerede, eve dönme isteði nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Hoca Ahmet Yesevi’nin Ýslam sentezinin þekillendirdiði Anadolu coðrafyasýnda kapitalist deðerlerin ön plana çýkmasý toplumda nasýl bir erozyona yol açabilir? Bu soruya cevap vermek için önce kapitalist deðerleri tanýmlamak gerekir. Kapitalist deðerler þunlardýr: Bireysellik: Bireyin toplumdan baðýmsýz olarak kendi çýkarlarýný ve haklarýný öncelikli gören anlayýþ. Rekabet: Bireylerin veya gruplarýn daha fazla mal, mülk veya kâr elde etmek için birbirleriyle sürekli yarýþan tutum. Tüketim: Bireylerin veya gruplarýn ihtiyaçlarýndan fazla mal veya hizmet satýn almasý veya kullanmasý. Sömürü: Bireylerin veya gruplarýn baþkalarýnýn emeðini, kaynaklarýný veya haklarýný kendi çýkarlarý için istismar etmesi. Bu deðerler, Hoca Ahmet Yesevi’nin Ýslam sentezinin temel ilkeleri olan tevhid, ahlak, paylaþým ve merhamet ile uyumsuzdur. Tevhid, Allah’ýn birliðine ve yegâneliðine inanmak ve O’na hiçbir þeyi ortak koþmamaktýr. Ahlak, Allah’ýn emir ve yasaklarýna uygun davranmak ve insanlara iyilik yapmaktýr. Paylaþým, Allah’ýn verdiði nimetleri baþkalarýyla adaletli bir þekilde bölüþmek ve ihtiyaç sahiplerine yardým etmektir. Merhamet, Allah’ýn rahmetine nail olmak için yaratýlanlara þefkatli ve hoþgörülü davranmaktýr. Bu ilkeler ýþýðýnda kapitalist deðerlerin Anadolu coðrafyasýnda yaygýnlaþmasý durumunda toplumda þu olumsuz sonuçlar ortaya çýkabilir: Toplumsal dayanýþma ve birlik ruhu zayýflayabilir. Bireyler arasýnda güven, saygý ve sevgi azalabilir. Toplum parçalanabilir. Örneðin, Türkiye’de toplumsal dayanýþma, iþbölümü ve dilencilik olgusu arasýndaki iliþkileri inceleyen bir doktora tezinde, Türkiye’de mekanik dayanýþmanýn göreli olarak daha yoðun olduðu ancak küresel deðiþimler, kentleþme ve sosyal devlet yapýsýndaki dönüþümler nedeniyle bu dayanýþma modelinin farklýlaþmakta olduðu belirtilmiþtir. Bu durum, toplumsal dayanýþma ve birlik ruhunun zayýflamasýna yol açabilir. Toplumsal adalet ve eþitlik bozulabilir. Bireyler arasýnda gelir ve servet daðýlýmý adaletsizleþebilir. Toplumda fakirlik ve yoksulluk artabilir. Örneðin, Türkiye’de toplumsal eþitsizlik 2009 yýlýnda yapýlan bir raporda, Türkiye’nin gelir daðýlýmý açýsýndan OECD ülkeleri arasýnda en kötü durumda olan ülke olduðu, yoksulluk oranýnýn yüzde 18 civarýnda olduðu, gelir daðýlýmýndaki adaletsizliðin sosyal güvenlik sistemindeki yetersizliklerden kaynaklandýðý ifade edilmiþtir. Bu durum, toplumsal adalet ve eþitliðin bozulduðunu göstermektedir. Toplumsal ahlak ve fazilet erozyona uðrayabilir. Bireyler arasýnda haram-helal bilinci kaybolabilir. Toplumda yalan, hile, haksýzlýk ve zulüm yaygýnlaþabilir. Örneðin, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eþitsizliði ve toplumsal baský konusunda yapýlan bir makalede, kadýnýn toplumsal varlýðý, kimliði ve eylemlerinin kamusal alanda erkeðe kýyasla çok daha fazla toplumsal baský ve sýnýrlamalara maruz kaldýðý, kadýna yönelik þiddet, taciz, ayrýmcýlýk gibi sorunlarýn yaygýn olduðu belirtilmiþtir. Bu durum, toplumsal ahlak ve faziletin erozyona uðradýðýný göstermektedir. Toplumsal çevre ve doða tahrip olabilir. Bireyler arasýnda israf ve tüketim kültürü egemen olabilir. Toplumda doðal kaynaklar tükenebilir. Örneðin, Türkiye’de çevre ve doða tahribine dair pek çok haber bulunmaktadýr. Bunlardan biri, Ýstanbul’un en büyük yeþil alanlarýndan biri olan Atatürk Orman Çiftliði’nin (AOÇ) son yýllarda yapýlaþma, yol yapýmý, havaalaný inþaatý gibi nedenlerle büyük zarar gördüðü haberidir. Bu durum, toplumsal çevre ve doða tahribinin bir örneðidir. Bu olumsuz sonuçlar, Ýbn-i Haldun’un Mukaddime adlý eserinde devletlerin çöküþünü üç aþamada incelediði tezine uygun olarak görülebilir. Ýbn-i Haldun’a göre devletlerin çöküþü þu aþamalarý takip eder: Birinci aþama: Devletin kuruluþu ve yükseliþi. Bu aþamada devlet, bedevi kabilelerin birliði ve dayanýþmasý ile ortaya çýkar. Devletin kurucularý, asabiyet (kabile baðlýlýðý) duygusu ile hareket eder. Devlet, adaletli, cömert, mütevazý ve halka yakýn bir yönetim sergiler. Vergiler düþük, gelirler yüksek olur. Devlet, fetihler yaparak topraklarýný geniþletir. Ýkinci aþama: Devletin istikrarý ve refahý. Bu aþamada devlet, kuruluþ aþamasýndaki heyecanýný kaybetmeye baþlar. Devletin yöneticileri, lüks ve rahat yaþama alýþýr. Asabiyet duygusu zayýflar. Devlet, fetihleri durdurur ve mevcut topraklarýný korumaya çalýþýr. Vergiler artar, gelirler azalýr. Devlet, halktan uzaklaþýr ve bürokrasi artar. Üçüncü aþama: Devletin çöküþü ve yýkýlýþý. Bu aþamada devlet, tamamen bozulur ve yozlaþýr. Devletin yöneticileri, zulüm, israf, angarya ve lüks içinde yaþar. Asabiyet duygusu yok olur. Devlet, adaleti terk eder ve halkýn haklarýný ihlal eder. Vergiler çok yüksek, gelirler çok düþük olur. Devlet, halkýn tepkisi ve dýþ düþmanlarýn saldýrýsý ile yýkýlýr. Toplumsal dayanýþma, adalet, ahlak ve çevre tahrip olur. Bu tez, günümüzde de geçerli olabilir. Ýbn-i Haldun, devletlerin çöküþü tezini tarihsel ve sosyolojik bir perspektiften ortaya koymuþtur. Bu tez, devletlerin kuruluþ, geliþme ve yýkýlýþ süreçlerinde ortaya çýkan bazý genel eðilimleri ve dinamikleri açýklamaya çalýþmaktadýr. Bu eðilim ve dinamikler, tarihin her döneminde farklý þekillerde karþýmýza çýkabilir. Örneðin, günümüzde de devletlerin kuruluþunda adalet, cömertlik, mütevazýlýk ve halka yakýnlýk gibi deðerlerin önemli olduðu, devletlerin yýkýlýþýnda ise zulüm, israf, angarya ve lüks gibi olumsuzluklarýn yaygýnlaþtýðý görülebilir. Ayrýca, günümüzde de devletlerin yükseliþi ve çöküþü arasýnda vergi politikalarý, gelir daðýlýmý, asabiyet duygusu, halkýn memnuniyeti, dýþ düþmanlar gibi faktörlerin etkili olduðu söylenebilir. Bu nedenle, Ýbn-i Haldun’un aþamalarý günümüzde de geçerli olabilir. Ancak, bu aþamalarýn mutlak ve kesin olmadýðý, her devletin kendi tarihsel ve sosyolojik koþullarýna göre farklýlýklar gösterebileceði de unutulmamalýdýr. Bu yazýlarým, Hz. Ýbrahim’in imtihanýna þahit olan karýncanýn niyetini yansýtmaktadýr. Bu karýnca, Allah’ýn dostuna yardým etmek istemiþ ve aðzýnda bir damla su ile ateþi söndürmeye çalýþmýþtýr. Bu kýssa, Hz. Ýbrahim’in iman ve sabrýnýn büyüklüðünü ve Allah’ýn onu ateþten kurtardýðýný göstermiþtir. Ben de bu kýssadaki karýnca gibi, yazýlarým ile uyarýp uyandýrmak, ulaþtýðým gönülleri deðerlerine döndürmek istiyorum. Metinde Bahsi Geçen Araþtýrmalar / Studies Mentioned in the Text: 1. Toplumsal Cinsiyet Eþitsizliði ve Toplumsal Baský: Türkiye Ýstatistik Kurumu Yaþam Memnuniyeti Araþtýrmasý Üzerine Analizler https://ipc.sabanciuniv.edu/Content/Images/CKeditorImages/20200328-23033949.pdf 2. TOPLUMSAL DAYANIÞMA, ÝÞBÖLÜMÜ VE DÝLENCÝLÝK OLGUSU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLER: ALMANYA VE TÜRKÝYE KARÞILAÞTIRMASI https://www.openaccess.hacettepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11655/5422/10181412.pdf?sequence=3 3. Türkiye’de Toplumsal Eþitsizlik 2009 https://iupress.istanbul.edu.tr/tr/journal/ekoist/article/toplumsal-cinsiyet-esitsizligi-ve-toplumsal-baski-turkiye-istatistik-kurumu-yasam-memnuniyeti-arastirmasi-uzerine-analizler
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yaver ARANCIOÐLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |