..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Dinler, Ýnançlar ve Ateizm > Aziz Dolu




22 Haziran 2023
Türkiye'nin Dincilik Sorunu  
Aziz Dolu
Dindarlýk ile dincilik arasýndaki kýrýlgan çizgi Türkiye için bir sorun..


:FEI:
Vatan nedir? Çiftçi için tarla, çoban için dað, duvar ustasý için taþ… Ve bunlarýn her birinin tuttuðu bir yol vardýr: Kimi Alevî’dir, kimi Sünnî, kimi Kýzýlbaþ… Yol, Tanrý’ya gider. Yola din, yolculuða dindarlýk diyenler de vardýr. Kök Tengri’ye (Tek Tanrý) inanan, Burhanî (Budist), Musevî, Hýristiyan da olmakla birlikte Türklerin büyük çoðunluðu Ýslam yolundadýr. Ýslam, Türkçede esenlik demektir. “Oturun, rahat olun, rahatýnýzý bozmayýn” anlamýna gelen -Arapça kökenli- merhaba yerine “esen olun, esen kalýn, esenlikler dilerim” derseniz daha güzel, daha anlamlý bir dilekte (dua), yakarýþta (dua) bulunmuþ olursunuz. Bu görüþümüz dinci/Ýslamcý kesimde karþýlýk bulmayabilir. Onlara göre Araplar seçkin (necip) ulus, Arapça kutsal dildir ve Türkler Ýslam’ýn -gerçekte Araplarýn- hizmetçisi, kölesi (mevali) olabilir ancak. Tutsak alýnan Türk çocuklarý Endülüs’te kanýný döksün, Arap çocuklarý Fýrat’ta fener alaylarý düzenleyip, haremde keyif çatsýn. Ne güzel dünya… Devletinin resmî dili Türkçe olan Hülagü Han’ý da -bu sapkýn Emevî düzenini ters yüz edip- “efendi” olduðu için sevmezler zaten.

Din olgusu bir ulusu ulus yapan öðelerden biri olsa da en baþta gelmez. Çünkü din birleþtirici olduðu kadar ayrýþtýrýcýdýr da. Mezhep, meþrep, cemaat, tarikat, vakýf, dernek adý altýnda eylemde (faaliyet) bulunan o kadar çok hizip vardýr ki, bunlarýn bir ortak noktada buluþabileceði tek ulusal (millî) deðer dildir. Haliyle ulus olmanýn öncelikli ve de en önemli koþulu ortak dildir. Namazlýðý (seccade) vatan, türbaný namus gören dinci/Ýslamcý kesimler için namazlýðýn ABD’ye ait bir uçak gemisine serilmesi yahut Ýtalya’da Katolik misyoner okulunda okunmasý olaðan (normal) olsa da ulusal bilinci (þuur) geliþmiþ bir Türk için bu tür davranýþlar soysuzluktur, onursuzluktur. Dahasý Hz. Muhammed’in annesinin Medineli olduðu, -önceki adý Bekke olan- Mekke’yi terk etmek zorunda kalan Hz. Muhammed’in dayýlarýnýn yanýna gittiði/sýðýndýðý bilgisini gizleyip, ensar-muhacir söylemleriyle Türk milletini enayi yerine koymak da -en hafif tanýmla- ikiyüzlülükten (riyakârlýk), düzenbazlýktan baþka bir þey deðildir. Aslýna bakarsanýz dincilik ülkemizde bir din sorunu deðil, ulusal varlýk (beka) sorunudur. Türkiye’nin kýlcal damarlarýný felç eden etnik özürlü dincilik ise en tehlikeli olanýdýr. Çünkü milletin ve -milletin bileþke gücü (kuvvet) olan- devletin millî tepkilerini (refleks) etkisiz (nötr) ve/veya iþlevsiz hale getirmektedir. Türkiye’yi “dar’ül harp” yani savaþ alaný görüp, cuma namazý kýlmayanlar; devlet imamlarýn maaþýný kerhaneden, meyhaneden topladýðý vergiyle ödüyor diyerek camileri boykot edenler falan filan… Öðretmen, doktor, hemþire de ayný yerden maaþ alýyor deseniz de boþuna.. Yüz, yüz deðil; kösele derisi olduktan sonra!.

Sözde din birliðinin ve kardeþliðinin önündeki en büyük engel nedir? Mezhepler… Hýristiyanlar mezhep baðnazlýðý (taassup) yüzünden yýllarca birbirlerini boðazlamýþlardýr. Müslümanlar açýsýndan da durumun pek parlak olduðu söylenemez. Bu baðnazlýk yüzünden Oðuz Türkleri birliðini, dirliðini yitirmiþtir. Türkiye hâlâ bu baðnazlýðýn etkilerini hissederken bir de cemaat-tarikat türü oluþumlarýn yol açtýðý sýkýntýlarla uðraþmak zorunda kalmaktadýr. Üstelik günümüzdeki cemaat ve tarikatlarýn günün birinde mezhepleþmeyeceðini kim garanti edebilir? Ýngiltere; Arabistan’da Selefîliði, Hindistan’da Ahmedîliði kurarken en büyük düþmaný/rakibi olan Türkiye’yi boþ geçmiþ olabilir mi? Radikal Ýslam mikrobu ve buna panzehir olarak pazarlanan ýlýman mý sýrýtan mý her ne karýn aðrýsý ise türlü türlü oluþumlar… Ýslam’ýn, Ýslam’dan baþka her þey olduðu böyle bir ortamda Kuran’ýn Arapçasýný papaðanvâri bir þekilde okumaktan baþka bilgisi, becerisi bulunmayan dahasý -mezhep önderleri (imam) dâhil- din bilginlerinin (âlim) eserlerini eline dahi almadan sadece ve sadece cemaat/tarikat oluþumunun baþýndaki kiþinin ve/veya onun yanýnda yöresinde döneleyen divanelerin kitaplarýný okuyan, onda da okuduðunu sorgula(ya)mayan zavallýlarýn gerçekte birer koyun mu mankurt mu olduklarýna varýn siz karar verin. Ýmamlara Arapça bilme koþulu getirmeyen, imamlarý camilere kapatarak cemaat-tarikat türü oluþumlara toplumsal hayatta alan açan devlet kurumunun Diyanet mi ihanet mi olduðuna da haliyle.. Türkiye’nin, cemaat-tarikat adýyla anýlan bu tür oluþumlar eliyle yavaþ yavaþ Ortaçað karanlýðýna doðru sürüklendiðini de görmeniz gerekiyor. Kendilerinden baþka herkesi sapkýn, zýndýk gören bu hastalýklý zihinlerle nasýl saðlýklý bir toplum yapýsý oluþturulabilir, nasýl ulusal birlik-bütünlük saðlanabilir ki?

Büyük Ortadoðu Projesi ya da bilinen adýyla BOP gündeme geldiðinden bu yana Yeni Osmanlýcýlýk, Ýstanbul merkezli halifelik, ümmetçilik gibi söylemler de artmýþ bulunmaktadýr. Gerçek þu ki; Kuran’da halifelik diye bir kurumdan/makamdan söz edilmemektedir. Hz. Muhammed, ben ölünce yerime halife seçin, þunu seçin bunu seçin dememiþtir. Hatta damadý Hz. Ali, kendisinin defin iþlemleri ile meþgul iken Medineli (ensar/yerli) ve Mekkeli (muhacir/göçmen) Araplar oturup kendi aralarýnda Hz. Ebubekir’i halife seçmiþlerdir. Hatta seçimde iki taraf arasýnda biz-siz ayrýþmasý da yaþanmýþtýr. Ýlk halife Ebu Bekir’den (Bekir’in babasý) sonra ise siyasî suikastler birbirini izlemiþ, halifeler öldürülmüþ ve en son Mekke-Þam sürtüþmesinin doruða çýkmasýyla Hz. Hüseyin ve yanýndakilerin toplu kýyýmýna (katl-i âm) kadar giden kanlý süreç yaþanmýþtýr. Tüm bunlar da göstermektedir ki halife, Arap-Ýslam devletinin baþkanýdýr. Türkçedeki hakan/kaðan ile ayný iþlevi görür. Aralarýndaki temel fark Türk devlet felsefesinde din ve devlet iþlerinin ayrý, Araplarda ise iç içe geçmiþ olmasýdýr. Son yalavaç (peygamber) Hz. Muhammed’in manevî etkisinden (nüfuz) yararlanmak isteyen halifelerin yayýnladýklarý fetvalar da zaten devletin iþleyiþi ile ilgili emir ve yasaklar bir baþka deyiþle yasalardýr. Osmanlý halifesi Mehmet Reþat’ýn 14 Kasým 1914’teki fetvasý ile “büyük cihat (cihad-ý ekber)” ilân edilmesine raðmen Araplarýn büyük çoðunluðu Ýngiltere’nin yanýnda yer almýþtýr. Türklere (Osmanlý) karþý günümüzde Libya olarak anýlan Batý Trablus’ta (Trablusgarp) Ýtalya ile, Suriye-Lübnan taraflarýnda Fransa ile iþbirlikleri de cabasý.. Çünkü Ýstanbul’daki halife Türk devletinin baþkanýdýr. Kaldý ki Arap-Ýslam birliði bile Hz. Muhammed’in ölümüyle son bulmuþken, tarihin hiç bir devresinde onlarca ayrý etnik topluluktan oluþan Müslümanlar tek bir bayrak tek bir çatý altýnda toplanamamýþken ümmetçilik masalýnýn ne gereði ne de yararý vardýr? Bu tür lakýrdýlar etnik özürlüler için birer maskedir sadece. Ümmetçi geçinenlere Türkiye ile Azerbaycan’ýn birliðine-bütünlüðüne, kardeþliðine niye soðuk baktýklarý sorulmalýdýr bir zahmet. Hem öyle ya Ermeni soykýrýmý yalanýný tanýyýp üstüne bir de anma pulu bastýran, Güney Kýbrýs Rum kesimi ile can ciðer kuzu sarmasý olan Filistinliler Müslüman da -tarihteki ilk Müslüman Türk devletlerinden birine ve yine tarihteki ilk Ýslam cumhuriyetine ev sahipliði yapan- Doðu Türkistanlýlar putperest midir? “Ýslamcýlýk, etnik özürlülerin ideolojisidir.” diyen Prof. Dr. Erol Güngör hocamýza rahmet..

Dindarlýk ile dincilik arasýndaki kýrýlgan çizgi Türkiye için etkisi günden güne artan bir sorundur. Peki, ama bu sorunun temel kaynaðý/nedeni nedir? Ýnanç (iman), Tanrý ile kul arasýnda yaþanmasý gereken bir olgu iken araya simsarlarýn (komisyoncu) girmesidir. Yaradan ile yaratýlan arasýndaki yolun uðru/uðrular (þaki/eþkýya) tarafýndan tutulmasý Tanrý’ya olan inancýn uðurunu, iyiliðini (hayr), içtenliðini (samimiyet) alýp götürmektedir. Deyim yerindeyse Tanrý’nýn elçisi (rasulullah) bir iken on, yüz, bin olmaktadýr. Ve birçoðu etnik özürlü olan bu soykalar, Tanrý sevgisini temel alan, “yaratýlaný Yaradan’dan ötürü seven” Türk milletinin Ýslam'ý yorumlama ve yaþama biçimi için bir baþka deyiþle Maturidî-Yesevî çizgi için en büyük düþmandýr. Yazýlacak Kuran yorumunun (tefsir) Maturidî çizgide olmasý için Elmalýlý Muhammed Hamdi Yazýr hocaya sözleþme (senet) imzalatan ve yine “Türkiye Cumhuriyeti þeyhler, derviþler, müritler, meczuplar (deliler) ülkesi olamaz.”; “Dinden maddî çýkar (menfaat) elde edenler iðrenç kimselerdir.”, “Þu anda batýl itikatlardan oluþan ikinci bir din mevcuttur. Fakat bu cahiller sýrasý gelince aydýnlatýlacaktýr.” gibi sözleriyle ulusumuzun ufkunu aydýnlatan büyük önder Gâzi Mustafa Kemal Atatürk’e saygýmýzý, sevgimizi gönderiyoruz. Sonsuz güç sahibi Yüce Tanrý, kendisinden razý olsun. Daha ne diyelim ki:
Al Yüce Tanrý’m delini,
Zapt eyle dindar kulunu!.

Aziz Dolu Atabey
azizdolu.wordpress.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bilge Þehirli [Þiir]
Aldýrma Be Gönül [Þiir]
Aldýrma Be Gönül [Þiir]
Zaman Havuzu [Þiir]
Ganire Bacý [Þiir]
Sevesim Var [Þiir]
Toroslar [Þiir]
Metafizik Ürperti [Þiir]
Yer Beni [Þiir]
Gönül Mahzenimde Yýllandýkça [Þiir]


Aziz Dolu kimdir?

Avþar Yörüklerinden. .

Etkilendiði Yazarlar:
Edebiyat, dilbilimi (filoloji), sosyoloji, tarih...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Aziz Dolu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.