..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes ayný notayý söylediðinde uyum elde edilmiþ olunmuyor. -Doug Floyd
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Kamil Erbil




19 Mayýs 2022
Miras  
Kamil Erbil
Rahmetlinin çocuklarý hala gözleriyle sessiz, hareketsiz,sabit bir noktaya bakýyorlardý.


:FCD:
Karýmýn vefatýnýn ardýndan ikisi kýz bir erkek üç çocuðuma raðmen yalnýzlýðýmý uzun süre yaþadým. Çocuklarýmla birlikte ayný binada oturmak rahmetli eþimin isteði idi. Bir gün ”maddi durumumuz þimdilik çok iyi ama yarýnýn ne getireceði,bizim ne olacaðýmýz belli olmaz, rabbim eskilerinde söylediði gibi ; ikigün yatak üçüncü gün topraðý nasip etsin ,yatýrýpta kapýlara baktýrmasýn inþallah ama elden ayaktan düþünce evde bir yabancýya,bakýcýnýn eline kalmak iyi deðil, nasýl olsa tüm çocuklarýmýz bu þehirde neden hepsini bir apartmana toplayýp , ayrý dairelerde topluca oturmuyoruz” dediðinde bu fikir baþtan bana iyi gelsede “Hayatým, bu çok iyi bir fikir ama sen beni dinlersen biz yine þu anki gibi ayrý yerlerde oturalým ve dýþarýdan onlara yardýmcý olalým.Hep birlikte bir araya,bir binaya toplandýðýmýzda onlarýn her birisinin bizden saklý bazý þeyleri olabilir,ne bileyim bizim görmemizi istemedikleri bazý þeyler olabileceði gibi kendi aralarýnda da anlaþmazlýklar olur,bu anlaþmazlýklarý göreceðimiz,yaþayacaðýmýz için biz de onlar gibi yaralanýr kýrýlýrýz” dediysem de “olsun” dedi. Çocuklarýn hepsini þehrin iyi yerinde aldýðýmýz dört daireli geniþ bir apartmanýn her bir dairesine yerleþtik. Yaþa göre ,en alta biz diðerler sýrayla üstümüze yerleþtiler.

Çok sürmedi karým aniden kalp krizinden bir akþam üstü vefat etti. Hayat ,her þeye sahip olsam da bana çekilmez gelmeye baþlamýþtý. Günlerim fabrikama gidip gelmek,torunlarýmla zaman geçirmekle geçiyordu. Her ne kadar fabrikaya gidip geliyorsamda çocuklarýn ve damadlarýmýn iþine karýþmýyordum. Fabrikamýn % 55 hissesi bende idi. Annelerinde kalan hisselerle birlikte daha önce çocuklarýma verdiðim hisseler çocuklarýmday dý. Her durumda son söz bendeydi. Zaman zaman oðlum “ Baba sen artýk fabrika ile ilgilenmesen, hisselerini bizlere eþit oranda devretsen, nasýl olsa yarýn Allah korusun ,Allah gecinden versin sana bir þey olursa senin hisselerin yine bizim olmýyacakmý,ha þimdi ha sonra” deyip duruyordu. Hani oðlumun bu sözlerinin sadece kendi sözleri olduðunu sanmýyorum. Kýzlarým ve damatlarým da ayný þekilde düþündüklerine eminim. Bu sözleri tecrübelerime dayanarak her zaman savuþturmayý bildim ama daha ne kadar savuþturabilirdim bende bilmiyorum.

Bir zaman sonra baþýmdan bir aðrý hissetmeye baþladým. Zaman zaman gelen bu baþ aðrýlarý sýklaþmaya baþladý. Kimseye bir þey söylemiyordum. Birgün fakültede dostum olan Noroloji uzmaný arkadaþýma gittim,durumu anlattým. “Þimdiye kadar neredeydin” diye sitemle karýþýk fýrçaladý. Bende bu durumumun aramýzda kalacaðýný çocuklarým dahil kimseye söylenmeyeceðini rica ettim. Ben dýþarýya çýkýp geziyorum bahanesiyle habersizce hastaneye giderek tahlillerimi yaptýrýyordum. Tüm tahliller toplandýktan sonra ertesi günü neyim var belli olacaktý. Sonucta baþýmda beynimin ön tarafýnda bir ur tespit edildi. Bunu almalarý gerektiðini,bundan alýnacak parçanýn patolojik sonuçlarýna göre iþlem yapýlacaðý söylendi. Ameliyat kafatasýmýn açýlmasý ile deðilde kafatasým açýlmadan burnumdan içeri kamerayla girilerek beynimin ön tarafýndaki o parçayý alacaklarmýþ. Bu operasyonun tehlikeli bir tarafýnýn olmadýðýný ama bu operasyondan sonra ne yersem yiyeyim artýk onlarýn hiç birinin tadýný alamayacaðýmý,sadece bir þeyler yediðimi bileceðimi söylediler. Hani bir yiyeceði aðzýmýza atýnca yerken; fýndýk, simit,elma, fasulye v.s. gibi yiyecekleri nasýl tadlarýndan ayýrabiliyorsak ameliyatdan sonra artýk bunlarýn hiç birinin tadýný alamýyacaðýmý, sadece yediklerimi yerken gördüðümde ne yediðimi anlayacak, ama hiç birinin tadýný duymýyacaktým.

Ameliyat gününü aldým. O akþam evde tüm çocuklarýmý toplayýp durumu anlattým. Bana baþtan çok kýzdýlar,”neden bizim haberimiz yok,neden en son bizim haberimiz oldu” diye .

Beynimdeki uru’u aldýktan sonra alýnan parçanýn patolojik tahlil sonucu habis çýktý.

Artýk tedavi oluyordum. Zaman zamanda filmler çekiliyor, kafamdaki ur’un geliþmesi inceleniyordu. Bende daha önce bana söylendiði gibi hiç yiyeceðin tadýný alamýyordum,sadece yiyordum. Bir zaman sonra doktorum yeni tahlil ve filmlerden sonra “ Bu habis ur beyninizin baþka yerlerinede atlamýþ,oralarda ufak ufak parçalar oluþmaya baþlamýþ” demez mi ? “Bunlarýn yayýlmasýný ve büyümelerini ameliyatsýz yoldan tedavisi yoluna gideceðiz” dedi.Büyük kýzýmda yanýmdaydý.Ben zaten olacaðý biliyordum,bir gün bu acý haberi aldýðýmda soracaðým tek þey “Ne kadar ömrüm var” olacaktý,ama kýzýmýn yanýnda bunu sormaya cesaret edemedim. O akþam evde herkes toplandý artýk söylenmese de günlerim sayýlý idi. Kimse bir þey söylemeye cesaret edemiyordu.

Ertesi günü tekrar kimseye haber vermeden doktoruma gittim. Direk konuya girerek “Kaç ayým veya ne kadar zamaným kaldý” diye sordum. Doktorum yuvarlak laflarla “Henüz her þey bitmiþ deðil ýþýn tedavisi,ilaç tedavisi.. yani..” Konuþmasýný kestim “Býrak hoca þu tedavi var bu tedavi var demeyi de birbirimizi oyalamadan bana söyle,ben dünkü çocuk deðilim ve ölmektende korkmuyorum,bunu bilmemde en doðal hakkým sanýrým,onun için sen her þeyi yap,yapta bana da sence ne kadar zamanýmýn kaldýðýný açýk açýk söyle”

Hoca masasýndan kalktý,ellerini önlüðünün ceplerine soktu,yavaþ yavaþ pencerenin önüne gelip uzun uzun dýþarýsýný seyre daldý.”Evet hocam” dedim. Hoca bana doðru döndü yüzünü þöyle bir sývazladý “ Senden bir þey gizlemeyeceðim” “ Evet!” “Bana göre en fazla bir yýl” “Bir yýl” diyerek tekrarladým. “Ýþte ben bunu öðrenmek istiyordum hoca ,peki tedavi ile bu süre ne akadar uzatýlabilir” “Aslýna bakarsan tedaviden olumlu bir sonuç alacaðýmýzý sanmýyorum” dedi. “Eh bu kadarmýþ” dedim. “Zaten yaþýmda gelmiþti,ha bir yýl içinde olmuþ ha 10 yýl içinde olmuþ,sonunda olacak ya” dedim. Teþekkür edip ayrýldýmki geriye dönüp “ hocam sana bir þey soracaðým ama aramýzda kalacak, çocuklarým da benim bir yýllýk ömrümün kaldýðýný biliyorlarmý?” diye sordum. Hoca bir an yüzüme söyliyeyimmi söylemiyeyimi diye tereddüt ederken, “Tamam hocam anladým” dedim, odadan çýktým.Öylece baka kaldý. Arkamdan “ Önümüzdeki hafta tedaviye baþlýyacaðýz unutma” dedi . Sadece “Hýýý!…” dediðimi hatýrlýyorum.

Evde çocuklarýma ne kadar zamanýmýn kaldýðýný söylemedim, zaten biliyorlardý…

Ertesi günü çocuklarýma bir müddet deniz kenarýndaki yazlýk evime gideceðimi,bir müddet orada kalýp baþýmý dinliyeceðimi söylediðimde oðlum “Tedavin ne olacak” diye sordu. Oðluma “Be oðlum siz deðilmisiniz benim tedavimin cevap verip vermiyeceðini,ne kadar ömrümün kaldýðýný doktora soran” deyince kimsede ses seda çýkmadý. “Size doktorum,bu hastalýðýn tedavisinin sadece bir uðraþýdan ibaret olduðunu, olumlu bir sonuç vermiyeceðini söylemedimi?” “Söyledi” “Söyledi ise ne diye faydasý olmayacak tedaviyi yaptýrýp bu son günlerimi acýlar içinde geçireyim !. Madem belli sürem var niçin bu zamanýmý en iyi þekilde geçirmiyeyim ?”

Oðlum “Yarýn seni ben yazlýða götüreyim baba” dedi. “Gerek yok oðlum ben kendim giderim” dedim. “Olmaz” dedi oðlum.

Etesi günü oðlum gelinim ve iki kýzýmla birlikte yazlýðýmýza gittik. Sözde beni kendi elleriyle yerleþtirip,gönül rahatlýðý ile döneceklerdi. Halbuki yazlýðýmýzda her zaman emektar karýkoca yardýmcýlarýmýz vardý. Arabayla giderken oðlumun sanki bana bir þeyler söyliyecek ama nasýl söyliyeceðini bilemediðinden ileri gelen bir sýkýntýsý vardý sanki. Dikiz aynasýndan hem karýsýna hemde kardeþlerine bakýyor,acaba nasýl söylesem diye kývranýyordu sanki.

Yazlýðýmýza vardýðýmýzda emektar yardýmcýlarýmýz geleceðimizden haberdar olduklarýndan bizi kapýda karþýladýlar.

Yerleþtikten sonra çocuklarýmý salonda topladým , “Ne söyliyeceksen söyle oðlum” dedim. “Yok baba” dediysede “Oðlum biz bu saçlarý deðirmende aðartmadýk bak hepiniz buradasýnýz ne söyliyecekseniz söyleyinde sizde rahatlayýn bende” dedim. Bir iki hýkmýk ettikten sonra bir birlerine baktýlar ve küçük kýzým “Baba abeymin sana söyliyeceði yok,ben söyliyeyim” dedi. “Söyle kýzým,seni dinliyorum” “Sakýn bizi yanlýþ anlama babacýðým” “Sen daha bir þey söylemeden nasýl sizi yanlýþ anlarýmki,sen hele de diyeceðinizi de yanlýþ anlayýp anlamýyacaðýma ben karar vereyim” Bir an hepsi bir birinin yüzüne baktý “Bana bak ne söyliecekseniz söyleyin ama” “Tamam baba” dedi küçük kýzým.

“Baba biz kendi aramýzda tüm olaylarý görüþtük tartýþtýk ve ileride aramýzda kardeþler olarak herhangi bir kýrgýnlýk olmamasý için kendi aramýzda paylaþýmý yaptýk paylaþýmý þu kaðýda döktük.Eðer sende uygun görürsen sen hayatda iken þu kaðýtdaki gibi servetini bizim aramýzda resmi olarak paylaþtýrmaný istiyoruz” dedi. Kýzým yerinden kalkýp kaðýdý bana uzattý. Çocuklarýmýn her birinin yüzüne ayrý ayrý öyle bir baktýmki, onlarýn hiç biri þu ana kadar tanýdýðým kiþiler,çocuklarým deðildi. Sanki üzerlerindeki maskelerini atmýþlar baþka bir þeye bürünmüþlerdi. Bir müddet elime tutuþturulan kaðýda açmadan baktým,baktým.. “Bakýn çocuklar benim ne kadar yaþayacaðýmý hepiniz biliyorsunuz,ben öldükten sonra her þey zaten sizin, niçin bunu kaðýda döktünüzde bana bu isteklerinizi resmi yoldan yaptýrmak istiyorsunuz,ben öldükten sonra siz niye kendiniz bunu yapmýyorsunuz ?” “ Sen saðlýðýnda bize bunu kendi isteðinle yaparsan biz her þeye razý olacaðýz,ama sen vefat ettikten sonra biz resmi iþlemlere baþlarsak belki o zaman aramýzda çýkacak bir anlaþmazlýk belkide tüm servetin izalei þuyuu (mahkeme satýþý) yoluyla satýlýr ve hem biz kardeþler arasýnda kötü olur hemde elde avuçta ne varsa yok yere gider bizde avucumuzu yalarýz” dedi oðlum.

Sen senelerce bak,büyüt,besle,adam içine çýkar,iþlerini hazýrla,evlendir sonucunda ise sen nasýlsa ölüyorsun neyin var neyin yoksa ölmeden bizim üzerimize devret. Maþallah ammada hayýrlý evlatlar yetiþtirmiþim (!). Tüm evlatlarýmla ne kadar gurur duysam azdýr (!). Ýyiki rahmetli anneleri sað deðil.

Hastalýðýmamý üzüleyim,hayýrlý sandýðým evlatlarýmýn hayýrsýzlýðýnamý üzüleyim bilmiyordum. Belli etmemeye çalýþýyordum ama içimden ayaða kalkýp hepsinin yüzüne ayrý ayrý tükürmek geliyordu. Tüm bunlara raðmen ayaða kalktým “Bu kaðýt bende kalsýn ben inceliyeyeim bakalým belki mal paylaþýmý yaparken bir birinize hakkýnýz geçmiþtir (!) bunu önlemek için ben buna bir bakayým ondan sonra,siz þimdi beni yalnýz býrakýn “ dedim. “Baba umarýz bizi yanlýþ anlamadýn” dedi büyük kýzým. “Ne münasebet çocuklar niye sizi yanlýþ anlýyayýmki ? siz en doðrusunu düþünmüþ -sünüz, hadi beni þimdi yalnýz býrakýn ben dinlenmek istiyorum,ha burayada benim haberim olmadan gelmeyin,güle güle”

Akþamleyin avukatýmý ve doktorumu yazlýðýma davet ettim. Olanlarý anlattým. Gece geç saatlere kadar tartýþtýk ve ne yapacaðýma nasýl yapacaðýma karar verdikten sonra bu olanlarýn aramýzda kalmasýný önemle rica ettim. Evdeki emektar yardýmcýlarýmada bu olanlardan çocuklarýma hiçbir þekilde bahsetmemelerini istedim.



Babalarýnýn ölümünün üzereinden bir hafta geçmiþtiki tüm çocuklar babalarýnýn avukatýndan gelen bir davetiye aldýlar. Aþaðýda belirtilen gün ve saatde falanca hakimlikte babanýzýn vasiyeti açýklanacak,hazýr bulunmanýz önemle rica olunur gibi bir þeydi.

O akþam tüm kardeþler toplandý, Demekki babalarý kendisine verilen mal paylaþým kaðýna göre vasiyetname hazýrlamýþtý.

Ertesi günü belirtilen saat de tüm kardeþler eþleriyle birlikte babalarýnýn avukatýyla birlikte ilgili hakimlikteydiler. Hakim “Tüm mirascýlar hazýrmý avukat bey” “Hazýr hakim bey noksan yok uygun görürseniz baþlýyabiliriz” dedi.

Hakim önündeki zarfý metal zarf açacaðý ile açmýþtýki kapý çalýndý,hakim “Buyurun” dedi. Kapý açýldý içeri elinde bond çantasýyla takým elbiseli biri girdi “Umarým geç kalmadým hakim bey” dedi gelen. “Tam zamanýnda geldiniz” dedi hakim. Adam odada bulunan bir koltuða oturdu.Tüm çocuklar bu gelene baktýlar ama kimse tanýmýyordu.

“Babanýzýn vasiyetini okuyorum dinleyin” dedi hakim.

Zarftan çýkan birkaç kaðýda hakim þöyle bir baktý “Bunlardan biri tam teþekküllü hastaneden alýnan akýl saðlýðý yerindelik raporu” dedi. “Babam zaten son nefesine kadar akýl saðlýðýný yitirmemiþtiki” dedi oðlu . Diðer çocuklarda bunu tasdik ettiler. Hakim okuyacaðý kaðýdýn üzerinden ölen adamýn varisi olan çocuklarýna uzun uzun baktý ve ..”Vasiyetname çok kýsa zaten”dedi. “Eeeee..” dedi büyük kýzý.

Hakim kaðýda gözlerini dikti uzun bir seslikten sonra aðýr aðýr okumaya baþladý;

“Bütün menkül ve gayrimenkulüm ile servetimin tümünü,buna fabrikamdaki hissem,tablolarým ve koleksiyonlarýmda dahil olmak üzere neyim varsa hepsini belediye yaþlýlar evine býrakýyorum”

Kimsede ses seda yoktu,çýt çýkmýyordu.

Hakim sonradan gelen takým elbise adama “Avukat bey,rahmetlinin tüm mal varlýðý kurumunuza kalmýþtýr,hayýrlý olsun“ dedi. “Sað olun hakimbey,Allah rahmetlinin mekanýný cennet eylesin” dedi.

Yaþlýlar yurdu avukatý iyi günler dileyerek odadan ayrýldý.

Rahmetlinin çocuklarý hala gözleriyle sessiz, hareketsiz,sabit bir noktaya bakýyorlardý.



Kamil ERBÝL



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ayakkabý Tamircisi
Torunum
Keriz
Niyazi Amca
Yýldýzlar Hep Kayarmý?
Kardeþim...
Otur... Sýfýr...
Ayakkabý Boyacýsý
Aldýn mý Arabadan Ham Bostaný?
Kapýcý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baytar [Roman]


Kamil Erbil kimdir?

Amacým gerçeklerin ana temasý olduðu yazýlar.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kamil Erbil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.