Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil |
|
||||||||||
|
Rahmetli Cemil Meriç’in ’’Kelam bütünüyle haysiyettir’’ diye bir vecizesi vardýr. Kelamýn haysiyeti söz konusu olduðunda bu minvalde yer almasý gereken en temel kavramlardan biri hiç þüphesiz ki likayat olmalýdýr. Ýþte bu nedenle Tarih dersinde öðrencilerime Osmanlý imparatorluðu’ nun duraklama nedenlerini anlatýrken Liyakat konusu üzerinde önemle durdum ve tarihi belgeler ve bilgiler ýþýðýnda tarihin gücünden yararlanmak istedim. Avusturya Macaristan Ýmparatorluðu’nun Osmanlýnýn akýnlarýna karþý korunmak için yöntemler aradýðýný, Osmanlý ülkesinde araþtýrma yaptýðýný ve de rapor sunmasý için birini görevlendirdiðini( 1) anlattým. Raporda Osmanlýnýn bu kadar güçlü olmasýnýn nedeni olarak liyakat sisteminin (2 ) yazýlý olduðunu biliyor muydunuz? Çünkü o dönemde hiçbir kiþi layýk olmadýðý göreve atanmamaktadýr. Avusturya Macaristan Ýmparatorluðu’nun görevlendirdiði kiþi der ki: ’bana bir bütçe ayýrýrsanýz, bu sistemi çökertmek için çalýþýrým.’’ Bu kiþi, rüþvet yoluyla layýk olmayan kiþilerin önemli görevlere gelmesine çalýþmýþtýr. Toplumsal öneme haiz olan bu konu ilk önce bireysel boyutta ortaya çýkar ve sonra da toplumsal boyuta dönüþür bu nedenle de ‘’bireysel liyakat ahlâkýnýn’’ oluþmasý için bir þeyler yapýlmasý þarttýr. Liyakat liyakat deyip durdum, peki nedir liyakat? Deðerlilik, yararlýlýk, bir iþe uygun olmaktýr. Toplumumuzda genellikle bir iþe uygun olmak þeklinde kullanýlan bir kelime olsa da aslýnda anlamý bu kadarla sýnýrlý deðildir elbette. Eðer kiþi liyakatsiz birine iþ verirse asýl liyakatsizliði kendi göstermiþ olur. Ýþte tam da bu noktada ahlâk ve de adalet kavramlarý devreye girmektedir. Mevlânâ kamu görevlerinde liyakatsiz kiþilerin istihdam edilmesinin tehlikesine dikkat çeker. ‘’Özü kötü kimseye bilgi ve ustalýk öðretmek, haydut eline kýlýç vermek demektir’’( 3) der. Bu yüzden de liyakat denilen kavram özünde etik ve erdem gibi kavramlarý barýndýrýr. Bu kavramlarý barýndýrmýyorsa bünyesinde ben buna likayat yerine ‘’riyakat’’ derim. Neden mi? Bizler yetenek, beceri mühim der dururuz ama ne yazýk ki bu tür insanlarýn geliþimine destek vermeyiz hatta bazýlarýmýz bundan oldukça rahatsýz olur oysa toplumumuzu kalkýndýracak olan yegâne þey ahlak ve erdeme dayanan liyakattir. Toplumsal faydayý düþünmediðimiz sürece bireysel egolar toplumumuzun kanýna bir virüs gibi yayýlacak ve bizi ileride çok büyük toplumsal sorunlarla yüzleþtirecektir. Savaþ ve salgýnlarýn sýklýkla görüldüðü günümüzde toplum aklýnýn, ahlâkýnýn ve de bilincinin yüksek tutulmasý elzemdir. Bu tür durumlarda üstün yetenekli insanlara ne kadar ihtiyaç duyduðumuz ise gün gibi ortadadýr. Bizler en çok kiþilik eleþtirisi yapar ama aslýnda kiþiliðe önem vermeyiz. Yeteði över ama yetenekli insanlarý sevmeyiz. Bu durumda gelecekten nasýl umut bekleyebiliriz? Bu bilinci yerleþtirmeye eðitimle baþlamalýyýz. Baþarýlý ve yetenekli insanlara mobbing uygulamak yerine her akýldan yararlanmayý bilmeli, sorun ve de baþarýlara toplumsal odak noktasýndan bakabilmeliyiz. Bunu yapmayýp aksi þekilde hareket edersek söz ve eylemlerimiz birbirini tutmaz ve riyakarlýk yapmýþ oluruz oysa bizi ileriye taþýyacak olan hakkaniyetli davranmak ve de samimiyet olacaktýr. Unutmayalým ki ruhumuzda biriken her yanlýþ davranýþ kaynaðýna yani önce çýktýðý yere zarar verir. Adil ve erdemli olmaya gayret etmek erdemli toplumlar doðuracaktýr. O halde riyakat deðil liyakat ilkesinde birleþmek için daha fazla geç kalmayalým. Þifre basit aslýnda bu þifreleri adalet, liyakat, hakka sadakat, ahlâk þeklinde saymamýz mümkündür. Unutmayalým ki riyakatin sonu çöküþe, liyakatin ise yükseliþe yol açar. Toplumsal çýkarlar söz konusu olduðunda karþýlaþacaðýmýz kötü sonuçlar bize her halükarda riyakati deðil liyakati anýmsatacaktýr. Bireyselliðimizi toplum yararýna kullanmayý bilirsek sadece kendimizi deðil toplumumuzu da yüceltmiþ oluruz. Yüksek medeniyetlerin ‘’baþarý sýrrý ‘’iþte tam da burada gizlidir. Yükselen toplum deðerleri içinde liyakat özellikle yer almalýdýr. Geleceðimizin inþasýnda her birimize büyük roller düþtüðünü unutmayýp baþarýlý insanlarý desteklemeli, birbirimizin gücüne güç katmalý ve toplumumuzu bencillikten uzak bir þekilde ve de ‘’ biz bilinci’’ içinde yüceltmeliyiz. Ýnsanýn þereflisi bünyesinde liyakat taþýyandýr. Kelamýn deðerlisi ise bünyesinde liyakat barýndýrandýr. Bu konuya farklý bir bakýþ açýsý ve düþünsel boyut kazandýrmaya çalýþarak ‘’ bireysel liyakat ahlâký, kelamýn haysiyeti gibi özgün kelimeler kullanmaya çalýþtým dilerim ki baþarabilmiþimdir. ([1]) Oqier Ghiselin de Busbecq : Imperial Ambassador at Constantinople 1544 –1562. Kaynak: Milli Kütüphane. ([2]) Busbecq, Türk Mektuplarý, Çeviren Hüseyin Cahit Yalçýn, Remzi Kitabevi, Ýstanbul 1939. Sayfa 35-36. “…. Çünkü Türkiye’de, hatta Türklerin kendi aralarýnda bile, þahsi meziyet ve liyakattan baþka hiçbir þeye kýymet verilmez.” (3) CAN, Þefik, Konularýna Göre Açýklamalý Mesnevi Tercümesi, Ötüken yayýnevi, Ýstanbul 2003.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © GAYE DÝLEK GEZER, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |