..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamým boyunca, ondan birþey öðrenemeyeceðim kadar cahil bir adamla karþýlaþmadým. -Galilei
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Savaþ ve Afetler > Yeter Özhal




17 Aðustos 2021
Ayný ile Vaki  
Yeter Özhal
Tarihin tekerrür (tekrarlamak) ettiðini zihinlerimize kazýyan þeyin ne olduðunu hiç merak ettiniz mi? Neden tarih hep tekerrürden ibarettir derler bilir misiniz?


:HHA:
Hâlbuki insan hep aynýydý. Milattan önce nasýlsa milattan sonra da öyleydi. Bakýn size bir þeyden bahsedeceðim;
Biliyorsunuz toprak doðurgandýr yani anadýr. Su ise ruhtur, derindir. Dünya’ya baktýðýmýzda bu ikisinin uyumunu görüyoruz. 4/1’i toprak, geri kalaný su olan bu gezegende insanlar olarak küçücük bir noktayýz oysa. Olmasý gereken deðil “olan” insan, bir avuç açgözlü hatta gözünü kan bürümüþ azýnlýk, giriþte de söylediðim gibi aslýnda hep vardý, hep bizimleydi. Çünkü o bir avuç açgözlü gözünü kan bürümüþ mutlu azýnlýðý bizler bu hale getirdik. Bizler, yani normal sýradan insanlar. Onlarý besledik, büyüttük, hatalarýný görmezden geldik, sustuk ve ölümüne destekledik.

Milattan öncesinde de vardýlar. Firavun dediler, Tanrý’nýn Gölgesi dediler, Tanrý’nýn kýlýcý, halifesi, krallýðý dediler. Ýþin en acý tarafý da insanlýk o bir avuç azýnlýða en sonunda “Tanrý” bile dediler. Sanki insanlarý yaratan Tanrý deðil de onlarý burada yöneten ve tanrý yerine koyduklarý kiþiler yaratmýþ gibi. Tanrý’nýn yarattýðý her þeye sahip çýktýlar. Dünyada gerçek Tanrý’ya ait hiçbir þey býrakmadýlar. Topraða, suya, insana, doðaya ve yaratýlan ne varsa “Bütün bunlar benimdir,” dedi o azgýn azýnlýk. Çoðunluk olan bizler ise onlarý alkýþladýk. Biz onlarý alkýþlamaya devam ettikçe onlar kendilerini gerçekten Tanrý sanmaya baþladý. Sonunda gerçek Tanrý bile þaþtý kaldý bu iþe, “Madem sizler kendinize Tanrý buldunuz o halde sizi baþ baþa býrakayým da mutlu olun,” dedi ve insanlýðý terk etti!

Bizlerin hiç bilmediði tarihlerden beri bu iþler böyle oldu, düzen hep böyle ilerledi. Bir kiþi çýktý, insanlar onu Tanrý yerine koydu, hatta ona taptý ve o kiþi bu ilgiyle kendini gerçek Tanrý sandý. Kendini Tanrý zannedenlerin yaptýklarý ise bin yýl önce neyse bin yýl sonra da ayný ile vaki.

Tarihin tekerrür (tekrarlamak) ettiðini zihinlerimize kazýyan þeyin ne olduðunu hiç merak ettiniz mi? Neden tarih hep tekerrürden ibarettir derler bilir misiniz? Çünkü tüm insanlýðýn kozmik bilinci kayýptýr ve yok edilmiþ benliklerimize esir býrakýlmýþtýr. Yani bunun anlamý þu; Tarih kendi kendine yazýlmaz, tarihi yazan da insanlardýr. O halde tarih boyunca tekerrür eden yani sürekli ayný hatalarý yapan ve bu hatalarýndan asla ders almayan da insandýr. Bundan dolayý insan yaþadýðý tüm acýlarý yeniden yaþar, yeniden, yeniden, yeniden!
On binlerce yýl önce atalarýmýzdan bizlere aktarýlan genler asla bizi yalnýz býrakmaz ve bizler de o genleri deðiþtirmemekte ýsrar ederiz. Bizler o kötücül hislerimizi taþýyan genlerin esiriyiz, o yüzden tarih bizim için hep yeniden baþlar. Hiçbir zaman ileriye akmaz zaman, hep baþladýðý noktaya geri döner ve orada sýfýrlar kendini. Karanlýk ve sessizlikle baþlar, ana rahmindeyizdir. Sonra sesler ve aydýnlýk, doðmuþuzdur. Hayat bizi oradan oraya sürükler, kararlar alýr tercihler yaparýz ve renkler grileþir. Ardýndan mutlak son yani ölüm ve yeniden karanlýk, sonra çemberimiz tamamlanýr.

Bizim bildiðimiz (yazýlý tarihte) ilk kötücül gen aktarýmý Habil ve Kabil’dir. Biri ölmüþ diðeri kaçmýþtýr ama kaçan kötücül gen yaþamaya devam etmiþtir. Mutlu azýnlýk dediðim iþte bu öldürmenin, yok etmenin dayanýlmaz hafifliðini yaþamýþ, korkularýndan arýnmýþ, yaptýðý kötülüðün yanýna kâr kaldýðýný fark etmiþ kiþilerdir. Ýþte bu tip insanlar yüzünden kavimler göçmüþ, þehirler yýkýlmýþ, insan kellelerinden daðlar yapýlmýþ, medeniyetler yerle bir edilmiþ ve kendilerine yeni tip köleler yaratmak için dinler icat edilmiþtir. Bunlarý yaþayan, çoðunluðu oluþturan insanlar ise ayný þeyleri yaþamaktan hiç býkmamýþ usanmamýþ tarih tekerrürden ibarettir saçmalýðýna sýðýnarak deðiþmeyi reddetmiþ, atalarýndan gelen bozuk genleri deðiþtirmeye asla yanaþmamýþtýr.

Mutlu azýnlýk parayý icat etmiþ. Dinden sonra paraya tapan kitleler yaratmýþtýr. Dini ve inancý kullanarak paraya tapan kitleleri harmanlamýþ, yeni tip köleler haline getirmiþlerdir. Zaten bozuk olan genlerimiz, asýrlar ilerledikçe daha da bozulmuþ kendilerinden sonra gelen nesiller bozula bozula zamanýn sayfalarýna kara lekeler yazdýrmýþtýr.

Katliamlar, soykýrýmlar, yok oluþlar ve kýyýmlar yaþamýþ. Ýnsan içgüdüsel olarak yok olacaðý korkusuna kapýlýp çoðalma güdüsüne girmiþ. Atalarýndan gelen genler onlara “Seni de benim gibi öldürecekler, çabuk ol, elini hýzlý tut, arkandan gelecek genini bu dünyaya býrak,” diye ittirmiþ bu yüzden de sürekli üremiþtir. Kafasý kesilen ata gen, kendinden sonra yaþayan çocuðunu veya torununu mutlaka býrakmýþtýr. Sadece yaþamak için yaptýlar, hayatta kalabilmek içindi her þey. Hiçbir zaman doðru, iyi ve güzel yaþamak için yapamadýlar çünkü o bilince asla eriþemediler. Bunun sebebini soracak, nedenini niçinini araþtýracak vakitleri yoktu ya da vardý ama boþa harcadýlar. Arkalarýnda ölümün o simsiyah nefesi koþturuyordu. Yeni gelen genler, gidenlerin kaderlerinin bir baþka sürümlerini kendi yaþadýklarý dönemde de yaþadýlar. Tekrar tekrar, yeniden, yeniden, yeniden!

Veba salgýný, kolera, cüzzam, verem, virüsler, Moðol istilalarý, Haçlý seferleri, imparatorluklarýn kurulmasý, yükselmesi, dünya savaþlarý, atom bombasý ve burada sayamayacaðým milyonlarca savaþ, katliam ve soykýrým örnekleri. Görüyorsunuz ki on binlerce yýl önce atamýzýn yaþadýðý þeylerin aynýlarýný ama bir baþka sürümlerini bizler de yaþýyoruz. Bizi yöneten azgýn mutlu azýnlýk hep var, hep orada duruyor ve ne yazýk ki onlara tapan çoðunluk da hep var.
Kimisi Roma’yý kimisi Baðdat’ý kimisi de Ýskenderiye’yi yaktý. Çýkan yangýnlara çýlgýnca sevinen bir taraf hep vardý. Bir de onun zýddý olan taraf, üzülen, kahrolan, elinden hiçbir þey gelmeyen, umudunu kaybedip küsen, kenara çekilen bir taraf. Fakat benim bütün bu yazdýklarýmdan bir þey anladýðýnýzý umarak bir noktayý ön plana çýkarmak isterim. Söyleyeceðim þey çok sade, basit, yalýn ve gerçek bir þey. Yakan, yýkan, soyan, yerle bir eden o azgýn kiþiler tarihin her döneminde kendine yüzbinlerce, bazen dönemine göre milyonlarca yandaþ buldu. Yandaþ bulmakta hiçbir zaman zorluk yaþamadýlar. Yüzbinlerce, milyonlarca insan, tarihin her döneminde bir zalimin eteklerine yapýþtý. Bir tiran, diktatör, zalim ya da adýna ne derseniz deyin tek bir kiþinin arkasýna dizildi basit insanlar. Zalimlerin arkasý hiçbir zaman boþ kalmadý. Korkuyla genlerini aktarmak için çýrpýnan zavallý insanlarýn bazýlarý atlý oldu, bazýlarý okçu, kimisi mýzraklý, çekiçli, satýrlý, kýlýçlý, kamalý, palalý. Zalimin arkasýndan coþkuyla koþtular. Öldürdüler, kestiler, biçtiler, baþlarý bedenlerinden ayýrdýlar, baþsýz bedenlerden daðlar yaptýlar, bedenleri yaktýlar, gözlerini oydular, tecavüz ettiler ama hep yaptýlar. Hiç tereddüt etmeden, istekle, zevkle, coþkuyla yaptýlar.
Bütün bunlar bildiðimiz tarih kitaplarýnda yazýlý, yani bildiðimiz tarih dünyanýn en yakýn zamanlarý, bize çok uzak deðil. Yüzbinlerce yýl öncesinden hiç bahsetmedim, þunun þurasýnda en fazla bin yýllýk özet bir tarihten bahsettim size.

Bu karanlýk insanlýk tarihi boyunca genlerimizden bize kalan kod þuydu; “Hayatta kalmak için hayatlar al!” Bize miras olan tek içgüdü buydu. Bir zalim çýkýnca hemen arkasýna dizildik. Çünkü atalarýmýz da öyle yapmýþlardý, çok çabuk alel acele karar vermiþlerdi. Ya onlar ya biz! Hayatýn gerçek anlamýný çözememiþ ilkel genlerimizi eðitemediðimiz için hep onun kölesi olduk biz. Vahþiler gibi davranýnca bunu ilkel insanlýk genlerimize baðlayýp sýyrýlýp çýktýk iþin içinden.
Yavaþ yavaþ bir çember oluþtuðunu hayal edin. Çember tamamlanýyor ve onun etrafýnda yeni bir çember oluþuyor. Yeni baþlayan çember biraz daha büyüyor. Çemberde deðiþen hiçbir þey yok, ayný çember ama her yeniden baþlamada biraz daha büyüyor. Bu içimizde büyüttüðümüz kötülük genlerinin çemberi iþte. Hepimiz o çemberlerden biriyiz, çýkmak isteyenlere engel oluyoruz, kýrýp çýkýlmasýna izin vermiyoruz. Bu kolektif kötülük bilinci büyüdükçe en üstteki çember daralmaya baþlýyor. O daraldýkça çemberlerin içindeki o ilk oluþan küçük çember oluþan bilinci iyice hapsediyor. Bu þekilde bir bataklýða saplanýp kaldýk. Artýk hiç kimse kýpýrdayamýyor. Etrafýmýz kolektif kötücül genlerin kuþatmasý altýnda. Dýþarýdan bakan göz, o kýrýlmayan halkalarýn aslýnda hepimizin zihinlerinden yansýyan aynalar olduðunu biliyor. Her birimiz bir baþkasýnýn gölgesine basýyoruz. Binlerce yýldýr sonsuz okyanusta bir salýn içinde sallanýp duruyoruz.

Siz hiç kendinizi tanýmayý denediniz mi? Mesela kalbinizden geçen duygularýnýza isim verebilir misiniz? Yüreklilikle, cesurca çýkýp ben buyum diyebilir misiniz? Örneðin korkak, hain, intikamcý, sinsi, hýrsýz, yalancý, ikiyüzlü, riyakâr, menfaatçi, ihtiraslý, sapýk, açgözlü, zalim, üçkâðýtçý, dolandýrýcý, bencil, tembel, dönek… Ýnsana ait duygulara verilen ne kadar çok kötücül sýfatlar var deðil mi? Sizde bunlardan var mý? Bu sýfatlardan kaçý sizin içinizde?

Yüzünüzü yeryüzündeki insanlara dönüp, bizleri yönetenleri Tanrý yerine koymak ve onlara tapmak bizi yaratana hakaretti. Onlara yüzünüzü dönüp sürekli onlardan medet umdunuz. Kalbinizden gerçekten Allah geçmedi, bunu siz de biliyorsunuz ama kendinize itiraf edemiyorsunuz. Çünkü sizler gözünüzün gördüðüne inanýrsýnýz, tarih bunu kanýtlýyor. Ýnkâr edemezsiniz, inkâr ederseniz çok basit bir þekilde dünyanýn þimdiki halini önünüze getirip sizin gerçekten Allah’a inanmadýðýnýzý ispat ederim.

Allah’a inanan, onun var olduðunu kalbinde hisseden, ondan baþka hiçbir varlýða tapmayan, sýradan bir insaný kendine ilah yapmayan biri çok çabuk fark edilir. Atalarýndan aktarýlan o kötücül genleri düzeltmiþ, kendini tanýmýþ, neyin iyi, doðru ve güzel olduðunun farkýna varmýþ insan kendini her yede belli eder.

Kötücül genlerinden arýnmýþ insan kendini nasýl anlar biliyor musunuz? Bu yazýda içimizdeki kirliliði gözlerinizin önüne serdim. Okurken “kalbinizin daralmýþ olduðunu” hissettiniz mi? Ýçinize derin bir nefes çekip dýþarý verirken “offfff” dediniz mi? Ufaktan beyninizde þimþekler çaktý mý? Davranýþlarýnýz ve duygularýnýz arasýnda düzeltememiþ olduklarýnýzý düþünmeye baþladýnýz mý? Bu yazýda kullandýðým kelimelerin tamamýnýn kötü sýfatlar ve ifadeler içerdiðini fark ettiniz mi? Bu yazý boyunca, özellikle bir kelimeyi hiç kullanmadýðýmýn farkýndaysanýz eðer, siz kendinizi ve atalarýnýzdan miras aldýðýnýz o kötücül genleri deðiþtirmeye çaba sarf eden nadir insanlardan birisiniz demektir.

Siz var olduðunuz müddetçe bu dünyada iyilik de var olacak hiç merak etmeyin. Çünkü SEVGÝ de kolektif bir bilinçtir ve inanýn bana zýddýný alt edecek kadar büyük ve güçlü bir duygudur. Yeter ki farkýna varýn artýk.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn savaþ ve afetler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yusuf Halaçoðlu Röportajý - Ermeni Meselesi
Ýsrail'in Gizli Oyunlarý / Nazi Soykýrýmý

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Taliban Neden Türkiye'nin Sorunu
'Bap' Dünyanýn Son Sayfasý
Kitap Satma Ýþi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zamanýn Boþluklarý [Þiir]
Yokluðun [Þiir]
Kendime Mektup! [Þiir]
Hayýr Desende [Þiir]
Git, Ama... [Þiir]
Unutamýyorum [Þiir]
Dar Sokaklar [Þiir]
Ahhhhhh,yalancý Yarim! [Þiir]
Unuttum [Þiir]
Sinsi Bir Kýþ [Þiir]


Yeter Özhal kimdir?

Yazmak yaþam biçimim, çizmek ise suskunluðumun çaresi.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmiyorum, sadece okuyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeter Özhal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.