Dünyanýn her toplumunda yardýmlaþmak insanlýðýn doðasýna uygun sosyal bir faaliyettir. Ancak bunu gerçekleþtirecek kiþi ve kurumlarýn dürüst, mütevazi yaþama sahip olmasý gerekir. Ayný zamanda toplumun çoðunluðunun güvenini kazanmasý da þarttýr. Ýfade edilen özelliðe haiz olmayan bir insan ya da kurumun, her türlü yetki, mevki ve duyguyu sömürerek yardým dilenmesi, utanç verici olduðu kadar o toplumu küçük düþürmektir. Toplumun tamamýnýn güvenini kazanmamýþ bir devlet görevlisi veya kurumun baðýþ toplamasý, yapýlmýþ yolsuzluklarýn açýðýný kapatmaktan baþka bir anlama gelmez. Bir ülke yönetiminin hangi þartlarda, halktan yardým talep edeceðinin temel kriterleri þu þekildedir.

1-Herhangi bir nedenle, toplumunun maddi ve saðlýk açýsýndan ayakta kalma þansýnýn bitme noktasýna gelme durumunda.
2- Büyük bir doðal felaketle karþýlaþma hali.
3- Ayný þekilde ulusun bir savaþ durumunda, topluca yok olma tehlikesi halinde.
4-Corona gibi benzer salgýnýn, toplumu hareket edemez duruma sokup, maddi olarak son kerteye gelinmesi halinde, halktan yardým talep etmek her devlet yöneticisinin görevidir.

Böyle durumlarda yöneticilere gerek kalmadan, halk kendisi yardýmlaþmayý baþlatacaðý gibi, devlet yetkililerini de harekete geçmeye çaðýrýr. Corona salgýný nedeniyle, turizm ve ulaþýmýn dýþýnda çoðu iþ yerleri tam ya da kýsa süreli faaliyetlerini sürdürebiliyor. Salgýn yüzünden çalýþmalarýn sýnýrlanmýþ olmasý, devlet ve özel kurumlarýn gelirinde kýsmi bir azalmaya neden olsa da, yardým toplanacak noktaya gelindiðini asla ifade etmiyor. Üstelik devleti yönetenler, sermayeci ve bürokrat burjuvazi devletin sermayesine denk gelecek varlýklara sahip olduklarý halde, bu servetlerinden hiçbir þey kaybetmiþ deðiller. Madem vataný ve milletini çok seviyor devlet büyüklerimiz, önce kendi mal varlýklarýný baðýþlamalarý gerekmiyor mu? Bürokrat ve sermaye sýnýfý bunu yapmadan halktan para dilenmek, hýrsýzlýðýn ve arsýzlýðýn en dibe vurmuþ halidir.

Üç aydýr dünyayý sarsan corona salgýný, tüm ülkelerde en çok saðlýk sektöründeki araç ve gereçlerin yetersizliðine sebep olmuþtur. Ve bunun sonucunda can kayýplarýnýn artmasý, insanlarýn moralini bozup paniði biraz daha yükseltti. Henüz iflas eden bir ülke bulunmuyor. Çoðu devlet yönetimi bütçeden ekstra para ayýrarak, yaþanacak maddi kayýplarý telefi etme kararý almýþtýr. Bizim büyük devletimizse halktan para toplamayarak, daha da büyük olmayý seçti her zaman ki gibi.

Türkiye devlet yönetimi fýrsat bu fýrsat, halktan ne koparýrsam kardýr mantýðý ile savaþ maðribi gibi, halkýn varlýðýna el koymayý büyük devlet adamlýðý görmekte. Adý en akýllý devlet yöneticiliði ve en büyük Türkiye konmasý, halkla alay etmek deðil midir? Devletin bütçesindeki paralar, bugünde iþe yarmayacaksa, baþka hangi gün için toplanmýþtýr? Ahlak, siyasi ve politik düþüncesi dilencilik olan bir devlet yönetimi, bütçesini bugünler için kullanmýyorsa, gayri resmi yatýrýmlar adýyla, talancý ve hýrsýzlara peþkeþ çekmekten baþka bir anlam çýkmýyor bundan. Halkýn çoðunluðu bunu bilmiyor veya bilmek istemiyor. Yardým adý altýnda halktan para dilenip, ondan sonra ihtiyaç sahibi ve muhtaç olanlara 1000 TL maddi destek, ücretsiz kolonya, maske daðýtarak halkýný düþünmek, dünyada Türkiye'den baþka bir toplumda bu tür aymazlýðý görmek mümkün deðil.

Üstelik Türkiye'de halktan para dilenilerek sözde halka yardým yapma adýyla, sadece bir sefere mahsus yapýlmamaktadýr. Kömür ocaklarýndaki göçüklerde, depremlerde, sel felaketlerinde, orman yangýnlarýnda, yani akla gelecek büyük küçük tüm olaylarda, halktan para dilenmek, milli devlet onuru olmuþtur. Ýnsanlara bilimsel kültür ve kendi kendine yetme bilgisini öðretmek yerine, sürekli yardýmlaþmayý temel siyaset yapan Ýslam, insaný pasifize ederek baþkalarýna muhtaç duruma getiren en büyük onursuzluktur. Aklý baþýnda olan insanlarýn þunu net olarak bilmesi gerekir.

Bir devlet yönetiminin; halkýný ve vatanýný kötü koþullardan kurtarmak amacýyla yardým talebinde bulunabilmesi, her konuda tamamen çaresizliðin mevcut olduðu durumda mümkündür. Böyle bir duruma hiçbir kiþi itiraz etmez edemez de. Türkiye'de henüz her þey son kerteye gelmiþ deðil. Devletin Efendileri, madem devletlerini çok seviyorlarsa, mal varlýklarýný neden devlete baðýþlamýyorlar? Bürokrat ve sermayedar burjuvazinin yüksek aylýk gelirleri olduðundan, hilelerle biriktirdiði mal varlýðýna muhtaç bile deðiller. Varlýklarýný devlete baðýþlamýþ olsalar, halk her þeyini onlardan önce teslim edecektir. Üstelik bu anlayýþ, devlet kurumu olan ve halkýn temsiliyetine sahip Belediyelerin, baðýþ toplamasýna karþý çýkýp paralara el koymasý, art niyetli çirkin zihniyetin varlýðýný net olarak açýða çýkarmýþtýr.

Bizde devletini ve vatanýný sevmek, her fýrsatta halktan ne koparýrsam kardýr mantýðýyla halký soymaktýr. Vatan, millet, din þovuyla çok ta güzel organize edilmekte. Halktan on lira dilenerek baþka ülkelere yardým þovu yapmak, bir devlete ve yönetime yakýþmayan küçük düþürücü davranýþtýr. Ancak bu küçük dürücülüðü halkýn anlamasý, kültür ve bilgiye sahip olmakla mümkündür. Kültürsüz sürüleþtirilmiþ bir halkýn, bunu anlayýp tavýr koymasý elbette beklenemez.

Kamuoyu ve sosyal medyadan herkesin bildiði gibi, çoðu ülkeler corona salgýnýndan doðan iþ ve maddi zararlarý telafi etmek için, devlet bütçesinden milyarlarca para ayýrdý. Türkiye yönetimi, yardým toplamak amacýyla halka Banka ÝBAN numarasý göndererek, büyük devlet þovenizmiyle halký uyutmasý, hafiflik ötesi bir durumdur. Her zaman olduðu gibi bu tarz siyaset ve politikalar, Türkiye'yi büyütmek yerine yerin dibine sokmuþtur.

Ýtalya'ya veya herhangi bir devlete yardým göndermek elbette insanidir, gönderen ülkeyi onurlandýrýr. Ancak bunun þartlarý, ya direkt devlet bütçesinden yapýlýr veya üst düzey zenginlerden alýnarak gerçekleþtirilir. “Kendi halký yardýma muhtaçken, halktan baðýþ dilenerek baþkasýna yardým yapmak, toplumun onuruyla oynamaktýr. Bizdeki devlet yöneticileri, yardým vb. konularýn ne zaman, hangi koþullarda yapýlacaðýný ya bilmeyecek kadar cahiller veya profesyonel hýsýzdýrlar”. Ýnsaný bu ifadelere zorlayan nedenler, devlet yöneticilerinin bugüne kadar yürütükleri siyasi politikalardýr. Türkiye devleti var olduðu günden bu zamana kadar, devlette yolsuzluk yapmýþ bir kiþinin ciddi ve aðýr þekilde cezalandýrýldýðýný göstersinler, tüm ifadelerimizi geri alýp özür dilemeye hazýrýz.


Cemal Zöngür