..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Ersin KURT




22 Mart 2020
Geçecek Bu Günler  
Ersin KURT
Dünya olarak geçtiðimiz zor süreci özetleyen bir anlatý.


:HIH:
Zor günlerden geçiyoruz. Bireysel olarak, ailece, ülkece ve hatta dünya olarak zor günlerden… Ýnsanoðlunun varoluþundan beri zaten ziyadesiyle zor olan yaþamak olgusuna bir de salgýnlar eklenince iþimiz çok daha zorlaþýyor.


Bu yaþadýklarýmýz, eðer dünyanýn sonu tez vakitte gelmezse yüzyýllar sonra dahi birileri tarafýndan konuþulacak türden þeyler. Týpký bu illet salgýn yüzünden arþivleri karýþtýrmak zorunda kaldýðýmýz ve 1918 – 1920 yýllarý arasýnda 50 ile 100 milyon arasýnda insanýn yaþamýný yitirmesine sebep olan Ýspanyol Gribi gibi…


Her fýrsatta ”o günler eskidendi” diyerek kasýla kasýla gezdiðimiz, kendimizle ve teknolojimizle övündüðümüz biz zavallýlarý küçücük bir virüs ne hâle getiriyor þaþkýnlýkla izliyoruz. Adeta Mahþer’in fragmanýný izler gibi üstelik.



Bu küresel salgýnýn yararlarý olacak mý bilmiyorum ama ”Bir musibet bin nasihatten iyidir,” diyen atalarýmýzýn sözüne katýlmamak da hâl böyleyken imkânsýz. Þöyle ki; tüm dünya olarak biz böyle bir sarsýlmayý fazlasýyla hak ettik. Doðaya inanýlmaz zararlar verdik, yetiþkin insanlar olarak birbirimize zararlar verdik, çocuklara zararlar verdik, hayvanlara zararlar verdik, hak yedik, sömürdük, masumlarý öldürdük, daima terazinin kefelerini zenginlerden yana bastýrdýk. Vs. vs. vs.


Ama bu asla bir ”oh olsun” bize kampanyasý deðil. Çünkü en iyi bildiðimiz þey bu. En iyi bildiðimiz þey ’empati’ denilen kavram eksikliðimiz, direkt olarak suçu karþýmýzdakine atma dürtüsü. Çünkü evla olaný bu. Ýþte ben bunu kastetmiyorum. Aksine silkenelelim, kendimize gelelim ve þapkamýzý önümüze koyup bir düþünelim diyorum. Dolayýsý ile bu anlattýklarým bir insanlýk manifestosu. Fakat asla kimseyi manipüle etmek deðil!


Ýnsan olarak bu krizden çýkaracaðýmýz çok anlamlý dersler var. Görüyoruz ki silahýyla, füzesiyle, teknolojisiyle övünen ülkeler ne kadar aciz hâldeler. Demek ki her þey gövde gösterisi, demek ki övünülesi silahlar güç göstergesi deðilmiþ. Bunun en somut örneði halk olarak bilinçlenmede çok geç kalan ve saðlýkta çuvallayan Ýtalya.


Coronavirüs denilen bu lanet salgýn saðlýk anlamýnda her doktora, her hemþireye, her acil týp teknisyenine ve aklýnýza ne geliyorsa saðlýk alanýnda okumuþ her bireye ne kadar çok ihtiyacýmýz olduðunu bir kez daha gözler önüne serdi. Tabii bunun yanýnda hastaneye ve týbbi malzemelere olan ihtiyacýmýzý da…


Bizler ki daha düne kadar doktorlarýmýza küfür eden, yumruk atan hatta bunlarla yetinmeyip öldüren insanlardýk. Ama gördük ki saðlýk söz konusu olup da baþýmýz sýkýþtýðýnda ilk yardýmýmýza koþanlar yine kendileri. Saðlýk çalýþanlarýmýz…


Þimdilerde tam da saat 21.00’da evlerimizin pencelerinden, balkonlarýndan tüm saðlýk çalýþanlarýna destek vermek, yanýnýzdayýz demek ve teþekkür etmek için eyleme geçiyoruz. Gayet de güzel yapýyoruz. Ama böyle güzel hareketler baþlatmak için illa böylesi kötü bir durumla mý karþýlaþmamýz gerekiyor? Elbette, hayýr!


Oysa her ne kadar nesilleri hýzla tükenme tehlikesi ile karþý karþýya olsa da sabahlarý iþe giderken mahallemizin bakkalýna bir ‘günaydýn’ deyip ‘hayýrlý iþler’ dilemek, aile hekimimize gittiðimizde onun da bir insan olduðu gerçeðini unutmayarak en azýndan muayene sonrasý bir teþekkür etmek, dolmuþtan inerken þoföre kolay gelsin demek çok da zor olmasa gerek. Tabii bu anlattýðým meslek profilindeki kiþiler tamamýyla normal kiþiliðe sahip olan kiþiler. Yoksa her meslek grubunda olduðu gibi bakkalýn, berberin, þoförün ya da doktorun içerisindeki çürük elmalarý asla bu genellemeye dahil etmiyorum.


Bu günler geçecek mi? Ýllaki geçecek. Zor da olsa geçecek. Sarsýlacaðýz, kayýplar vereceðiz, zaman zaman çözüleceðiz, daðýlacaðýz, hatta sýklýkla umudumuzu yitirme aþamasýna dahi geleceðiz ama atlatacaðýz. Çünkü yeryüzünde hiçbir acý, hiçbir oluþum sonsuz deðil. Bu kötü günlerin de bir sonu var. Ve sona ermesi için sonunun gelmesini beklemek zorundayýz.


Ama bilinçsiz bir þekilde, tamamýyla kadere teslim olarak beklemek deðil anlatmak istediðim. Çalýþmak zorunda olmayanlarýmýz mümkün olduðunca evlerine kapanarak, az insanla çok az temas ederek, tokalaþmayarak, öpüþmeyerek, ellerimizi sýklýkla yýkayarak (ama her þeyde olduðu gibi bokunu çýkararak deðil. Çünkü susuzluk da dikkat edilmesi gereken bir baþka tehlike), uzaktan sevmeyi öðrenerek (ki benim yýllardýr en iyi yaptýðým þeydir bu), kýtlýk gelecekmiþçesine una, tuza, makarnaya abanmayarak, fýrsatçýlýk, karaborsacýlýk yapmayarak, temizliði takýntý hâline getirecek boyuta taþýmayarak, iyiliðin her kapýyý açacak yegane anahtar olduðu düþüncesine sonsuz inanarak vb. Beklemek iþte… Hareketsiz, zararsýz… Koala gibi…


Bu karantina günleri pek çok insanýmýza aile olgusunu yaþamalarý için de eþsiz bir nimet kanýmca. Çünkü býrakýn akraba, eþ, dost, arkadaþ olarak birbirimizin esas sorunlarýna eðilmeyi ayný ev içerisinde yaþayan insanlar olarak bile birbirimizden bi’ haber varlýklara dönüþtük. Yine kahrolasý teknoloji ayýrdý bizi bizden. Televizyonlar, bilgisayarlar, sosyal medya, online oyunlar gibi gibi gibi. ”Her þeyin fazlasý zarar,” sözünün ispatý niteliðindeki teknoloji…


Belki yýllar içerisinde unuttuðumuz bu olgularý tekrar bize hatýrlatýr bu illet salgýn. Ailece yemek yapmanýn, film izlemenin, oyun oynamanýn, kitap okumanýn ve hatta eski albümleri gün yüzüne çýkarýp birlikte gülmenin tam da sýrasý þimdi. Çünkü biliyorum ki insan hafýzasý nankör ve unutkandýr. Çünkü biliyorum ki bu günleri atlattýðýmýzda yine hiçbir þey yaþamamýþçasýna eski, boktan hayatlarýmýza, toplum içerisindeki bireysel yalnýzlýklarýmýza geri döneceðiz. Yine acýmasýz canavarlara dönüþeceðiz.


Yeri gelmiþken bu süreçte ‘yalnýzca ülkemde olur’ dediðim haberleri de yine hiç þaþýrmadan izlediðimi de belirtmek isterim. Umre’den dönen komþusunu kendi çabalarý ile karantinaya alan, evinden çýkamasýn diye komþusunun kapýsýný kendi yöntemleri ile kilitleyen, bir halý maðazasýnda es kaza birisi hapþýrýnca sanki kurþun sýkýlýyormuþçasýna çil yavrusu gibi daðýlan, diyanetin uyarýlarýna raðmen cami kapýlarýna dayanan, ‘camileri melekler yýkýyor orada virüsün iþi ne’ diyen, içim temizlensin diyerek arap sabunu içen, ayný eldivenle hem simit satan, hem para alan, hem de simit arabasýnýn camýný silen, karantinadan kurbanlýk dana gibi kaçan, hatýrý sayýlýr, pek muteber (!) büyüklerimizin yakýnlarýný karantinadan kaçýran, Ýçiþleri Bakanlýðý’nýn talimatý ile kapatýlan kahvehanelerin birisinde yasak aþkýyla basýlmýþçasýna þaþkýnlýkla baskýn yapan polislere dikkat kesilen, belediyelerin þehir meydanlarýndan kaldýrdýðý banklara söven insanlar… Bizim insanlarýmýz. Büyük þair Nazým Hikmet’in tabiriyle: ”Memleketimden insan manzaralarý.”


Dediðim gibi kâh dramatik, kâh komik, kâh trajikomik bir þekilde geçecek bu günler. Ama mutlaka geçecek. Yeter ki bu süreçte bilime, bilim insanlarýnýn söylediklerine, kamu spotlarýna algýlarýmýzý kapatmayalým. Tabii bu arada þeffaf, dürüst ve eleþtiriye açýk olmayý da ihmal etmeyelim. Bir iyilikle baþlayacak her þey, unutmayalým. Bu zor günler de bu iyilik hareketlerinin miladý olsun. Söz, sonra yine sarýlýrýz birbirimize, yeri gelir kýzarýz, tatlý sert þakalaþýrýz, futbolda yine en ezeli rakipler oluveririz, þimdilik izleyemediðimiz at yarýþlarýný yine karnaval havasýnda hep beraber izleriz, yaz geliyor, piknik yaparýz, tatile gideriz, sinema salonlarýna koþarýz, þort, tiþört alýrýz, çocuklarýmýzý okullarýna uðurlarýz, düðünlerde halay çekeriz. Ve daha nice þeyler yaparýz. Ama þimdi deðil. Geçecek bu günler. Az sabýr!



Son olarak yine Nazým’a kulak vermek gerekirse:

”Çocuklar inanýn inanýn çocuklar

Güzel günler göreceðiz güneþli günler

Motorlarý maviliklere süreceðiz

Güzel günler göreceðiz güneþli günler”



Biz ne zor günler atlattýk. Sýrada bu zor günler var. Aþarýz elbet. Yeter ki inanalým!




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sebepsiz

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kadýn Eli Deðmesinin Faziletleri
Fuzuli Cümlelerin Gerçek Kayýplarý
Dejavu
Daðýlalým

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Seviþme Zamaný [Þiir]
Zamansal Yaklaþým [Þiir]
Zapping [Þiir]
Hodri Meydan [Þiir]
Çatýþma [Þiir]
Uykusuz [Þiir]
Kýyamet [Þiir]
Olsa Olsa Ayrýlýyoruzdur [Þiir]
Yakarýþ [Þiir]
Ýyisi mi Uzak Duralým [Þiir]


Ersin KURT kimdir?

Yayýmlanan Kitaplarým: 1. Geliþigüzel (2014) 2. Farzýmuhal (2016) 3. turnuSOL (2017) 4. Darbýmesel (2018) 5. Kül (2018) 6. Begonvil (2019) 7. Aklýevvel (2020)


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ersin KURT, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.