..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdasý insanýn baþkalarýna duyduðu sevgidir; güç sevdasý insanýn kendine duyduðu sevgidir. -Hazlitt
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Ýnternet > Yeter Özhal




23 Ocak 2020
Ayna Dünyalar  
Yapay Dünya Sistemi

Yeter Özhal


Her þey tamamlandý. 2012 yýlýndan beri istenilen bütün detaylar iþlendi ve harekete geçildi. Ýnsana dair ne varsa her þey tamamdý. Ýstekleri, dürtüleri, bakýþ açýsý, tercihleri, sezgileri, hisleri kopyalandý. Sadece bir konu eksik kalmýþtý. Onu da bakýn nasýl tamamladýlar.


:ACCF:


Hayatlarýmýz sanal bir gerçekliðin içine yerleþtirilerek Ayna Dünyalar mý yaratýlýyor?
Birileri bir yerlerde bu iþin alt yapýsýný hazýrladý ve düðmeye bastý. Bize de yeni dünyanýn içine adapte olup yaþamak düþecek.

Belki farkýndasýnýz, belki hiç fark etmiyorsunuzdur. Yeni bir çaðýn içindeyiz. 2000'li yýllarýn baþýnda dünya eski sistemi sarsacak her þeyi baþtan yaratacak bir üst seviyeye yükseldi. Bütün dünya ülkeleri bu çaða ayak uydurmanýn telaþý içinde kývranýp duruyor. En çok da yeni çaðý anlayamayan, neler olup bittiðini, baþýmýza nelerin geleceðini bilmeyen 3. dünya ülkeleri hem korkarak, hem de merak içinde neler olup biteceðini bekliyor. Bu sessiz ve derinden bekleyiþ, dünyayý belki de galaksimizi baþtan aþaðý deðiþtirecek bir doðumun habercisi.

Bahsettiðim çað, TEKNOLOJÝ ÇAÐI.

Ýnternette araþtýrma yaptýðýnýzda konu konuyu açar ve diplerde bir yerlerde karþýnýza “Ayna Dünyalar” baþlýðý çýkar. Nedir bu Ayna Dünyalar diye baktýðýnýzda, sizi duvardan duvara vuracak ileri seviye teknolojik bilgilerle karþýlaþýrsýnýz. Kendinizi bir bilim kurgu filminin içine girmiþ gibi hissedersiniz. Ýþin komik tarafý da çoðunuz yazýlanlarýn hiç birisine inanmayacaksýnýz. Ýnanmayacak olanlara sadece þunu söylüyorum, maalesef yazýlanlarýn hepsi doðru. Yani bilim kurgu filminin içinde deðilsiniz, kurgu bir roman okumuyorsunuz. Yakýn hem de çok yakýn bir gelecekte bunlarýn hepsi bir bir gerçekleþecek.

Müsaade ederseniz asýl konuma bodoslama dalmak istiyorum.

Biliyorsunuz þu anda internette arama motoru olarak kullandýðýmýz Google 1998 yýlýnda bir garajda kuruldu. O dönemden bu yana sadece 21 yýl geçti. Bu sürenin kýsa oluþu sizi yanýltmasýn. Çünkü “zaman” kavramý yavaþ yavaþ ortadan kalkmaya baþladý. 21 yýl önceye geri dönüp baktýðýmýzda o zamanlarla, þu anda yaþadýðýmýz dönem arasýnda daðlar kadar fark olduðunu görebilirsiniz. Google olmadan neredeyse nefes alamaz hale geldik. Gittiðimiz her yere vücudumuzun bir uzvu gibi taþýdýðýmýz telefonlardan tutun, bilgisayarlara kadar her türden teknolojik geliþmenin altýndan Google çýkýyor.

Google aslýnda var olduðu 21 yýl içinde þu anda içinde olduðumuz TEKNOLOJÝ ÇAÐININ ilk adýmlarýný atan en önemli firmalarýndan biridir.

Google Maps


Bunun temellerini attýðý ilk adým Google Maps oldu. Öyle ki bütün dünyayý fotoðraflayarak bir harita aðý oluþturmuþ durumdadýr. Onlarýn oluþturduðu haritalarý kullanarak Navigasyon denilen yer bilgisi edindiðimiz aletler icat edilmiþtir. Bizler bu sayede bütün dünyayý bir týkla 2 boyutlu olarak görebiliyoruz ve bundan faydalanabiliyoruz. Navigasyon, dünyanýn kýlcal damarlarýný Google Maps programýna yükleyerek bilgisayarlarýmýza veya telefonlarýmýza kadar girdi. Ýstediðimiz anda navigasyonumuzu açarak bilmediðimiz yerlere rahatça gidebiliyoruz. Ýþte bu programlarýn yazýlýmlarý hazýrlanýrken bir sürü para harcanýyor. Harcadýklarý parayý geri kazanýyorlar mý? Bizlere sunulan bu hizmetler “bedava” dýr. Daha doðrusu bedava olduðunu bize düþündürtüyorlar. Hiçbir bedel ödemeden birçok hizmetten faydalanýyormuþ gibi hissettiriyorlar. Ama gerçek böyle deðil. Belki bizden maddi olarak herhangi bir karþýlýk beklemeden bu hizmetleri veriyorlar ama karþýlýðýnda bizden çok daha önemli bilgiler alýyorlar. Mesela navigasyondan faydalanabilmek için nerede yaþadýðýmýzla ilgili bilgiyi alýyorlar. Ev adresimiz, iþ adresimiz, saat kaçta uyanýp iþe gittiðimiz, ev ile iþ arasýndaki mesafe, kaç saat iþ yerinde kaldýðýmýz gibi veriler otomatik olarak “yapay zeka” programlarýyla birer “data” haline getiriliyor. Yani bedava navigasyon hizmeti vererek karþýlýðýnda bizimle ilgili birçok bilgiye ayný anda sahip olabiliyorlar.

Zaten þu anda yaþadýðýmýz Teknoloji Çaðý’nýn da olmazsa olmazý DATALAR’dýr. Bu çaðda DNA’nýn yerine geçen kavram DATA’dýr. Yani 7 milyar insanla ilgili bilgiler DNA gibi iþleyen DATA’lar sayesinde bir yerlerde depolanýyor.



Data

Örneðin bir haber sitesini açtýnýz, hangi haberler ilginizi çekiyorsa onu açýp okumaya baþladýnýz. Genelde magazin habarleri okuyorsunuz, ya da spora meraklýsýnýz veyahut sadece siyasi haberler ilginizi çekiyor. 1 dk sonra farklý bir site açtýðýnýzda karþýnýzda okuduðunuz habere benzer baþka haberlerle karþýlaþýyorsunuz. Baþka bir örnek; Youtube’da bir video izlediniz. Youtube izlediðiniz bu videoyu yapay zekâ programýyla hafýzasýna kaydediyor. Ertesi gün Youtube açtýðýnýzda karþýnýza daha önce izlediðiniz videoya benzer videolar dökülmeye baþlar. Ýnternette yapmýþ olduðumuz her týk, her like bizimle ilgili bir “DATA” oluyor. Yani her birimiz için birer DNA sarmalý oluþuyor. Zevklerimiz, tercihlerimiz, nerelere gittiðimiz, kimlerle olduðumuz, aile bireylerimiz, cinsel tercihlerimiz, alacaðýmýz tshirtün markasý, rengi, nakýþý, yýkama talimatý, hangi bankada kaç paramýz var… vs. Her türlü bizi biz yapan alt detay þu anda Google gibi büyük teknoloji devlerinin elinde toplanýyor.

Ýnternete attýðýmýz her fotoðraf taranýyor ve hafýzaya kaydediliyor. Gençlik, orta yaþlý halimiz, yaþlanmýþ halimiz bir yerlerde bekletiliyor. Ýnternet denilen dünya arkamýzda duran gölgelerimizi bile kopyalýyor.

Her þey tamamlandý. 2012 yýlýndan beri istenilen bütün detaylar iþlendi ve harekete geçildi. Ýnsana dair ne varsa her þey tamamdý. Ýstekleri, dürtüleri, bakýþ açýsý, tercihleri, sezgileri, hisleri kopyalandý. Sadece 1 konu eksik kalmýþtý. Onu da bakýn nasýl tamamladýlar.

“Maya takvimine göre kýyamet kopacak, herkes Þirince’ye gitsin,” diye feryat ettikleri kýyamet, aslýnda gerçekten o gün baþlamýþtý. 21 Aralýk 2012 için yazýlan felaket senaryolarý yüzünden ABD Ulusal Uzay Ýstasyonu NASA özel bir sayfa hazýrlamýþtý. Orada yapmýþ olduðu açýklamalardan biri de þöyleydi; “Týpký evlerimizdeki takvimlerin, 1 Ocak'ta yeniden baþlamasý gibi Maya takvimi de 21 Aralýk'tan sonra yeni bir döneme baþlýyor"
Doðru söylüyorlardý. Dünya o gün yeni bir çaða adým atýyordu.

Kiþisel geliþimle ilgilenen insanlarýn dilinden düþürmediði, “Biz aydýnlanmýþ insanlar bu çaðla birlikte yeni bir boyuta geçeceðiz. Aydýnlanmamýþ olanlar ise eskisi gibi yaþamaya devam edecekler,” söylemi de bu büyük senaryonun baþlangýcýydý. Aydýnlanmýþ olmak ayna dünyaya alýþmak anlamýna geliyordu. Kopyalarýmýzýn olduðu sanal âlem ise yeni bir boyut anlamýna geliyordu.

Amerika’da ortaya çýkan kiþisel geliþimle ilgili her þey, bütün dünyaya dalga dalga yayýlmaya baþladý. Bu akým, insanlarý ayna dünyaya hazýrlayacak inanç sisteminin ta kendisidir. Ben kiþisel geliþimcileri ayna dünyaya hizmet ettiðinin farkýnda olanlar ve olmayanlar olarak 2’ye ayýrdým. Kiþisel geliþimciler, teknoloji çaðýnýn yaratýcýlarý için “yeni bir din” yaratmakla görevlendirildiler. Yeni din ortaya çýkarken haliyle eskilerinden kurtulmak gerekiyordu. Farkýnda olanlar ve olmayanlar el ele verip dünyaya yeni bir anlayýþ getirmeye baþladýlar. Ýyi ya da kötü olarak ayýrmakta zorlandýðým bilgiler sundular. Bazý bilgiler gerçekten insan geliþimini saðladý, bazýlarý ise dünyayý yeni oluþturulan çaða hazýrladý. Böylece ayna dünyada eksik kalan inanç konusu da halledilmiþ oldu.

Teknoloji firmalarý, ayna dünyada insanlarý bir arada tutacak “inanç” sistemini de kendileri tasarladý. Yaptýklarý iþlemler baþarýyla sonuç verdi. Birçok insan bilinçli ya da bilinçsiz olarak “kiþisel geliþim” kervanýna katýlarak, fikriyat dünyamýzý yeninden þekillendirmeye baþladýlar. Onlarýn verdiði bilgilerle dünyaya ve insana bakýþ açýlarý deðiþti. Tam da “Teknoloji Çaðý” efendilerinin istediði gibi, eski dinler sorgulanmaya baþlandý. Akýl çalýþtýkça þu zamana kadar insanlarýn manevi yönünü dolduran dinlerin çeliþkileri, yalanlarý, eksiklikleri, kurgusu, senaryosu irdelenir oldu.



Modern Çaðýn Köleleri


Yakýnda týpký INCEPTÝON filminde olduðu gibi, rüya içinde rüya yaþamaya baþlayacaðýz. Yani yeniçaðýn asýl konusu “AYNA DÜNYALAR”a giriþ yapýyoruz.

Future, yani gelecek ile ilgili izlediðiniz her film, okuduðunuz her kitap, duyduðunuz her konuþma, aslýnda bu çaðýn ayak sesleriydi. Birileri yaþayacaðýmýz çaðý bizlere göstermek veya yavaþ yavaþ alýþtýrmak için sinemada 3 boyutlu filmler çektirdi, diziler yaptýrdý, kitaplar yazdýrdý, paneller hazýrlattý. Bizler de bütün bunlarý masal dinler gibi izledik geçtik. Fakat her izlediðimiz film, okuduðumuz kitap farkýnda olmadan benliðimizde bir tik attý. Bilinçaltýmýza iþlendi. Aklýmýzýn bir köþesinde yer etti. Yüzüklerin efendisi filminde Frodo’nun parmaðýna geçen yüzükle bir anda dünyadan kaybolarak, ayna dünyaya gitmesi, orada hiç kimsenin görmediði varlýklarý görebilmesi ayna dünyanýn bir çeþit anlatýmýydý. O sahnenin videosu; https://www.youtube.com/watch?v=BhIjcwxvJ2g

Bir baþka örnek Black Mirror dizisidir. Bu dizi baþlý baþýna ayna dünyayý anlayan bizleri o günlere hazýrlamakla görevli bir dizi.

Günümüzde izlediðimiz filmlerin görsel efektleri olaðanüstü gerçekçilik kazanmýþ durumda. Yeþil perdede arka plana istedikleri gibi hükmedebiliyorlar.
Yeþil perde ile oluþturulmuþ 3 boyutlu görsel efektler için bakýnýz; https://www.youtube.com/watch?v=PuB-0GkIeO8

Bunlarýn dýþýnda dünyada gerçekleþen suni ayaklanmalarda kullanýlan hologramlarý da es geçmemek lazým. Bunun en bariz örneðini Arap Baharý’nda Mýsýr’daki kargaþalar esnasýnda bir anda ortaya çýkan yeþil atlý adamda görmüþtük. O dönem tv programlarýnda yeþil atlý adam hologramý çok tartýþýlmýþtý. Hatta bir ara insanlar o kadar ileri gittiler ki, o görüntüdeki adamý Hz. Hýzýr olarak düþünmeye baþladýlar.
Youtube’da izlemek isteyenler olursa linkini aþaðýya koyuyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=OiWPR6l2H2s

H.A.A.R.P projesiyle gökyüzünün Stratosfer katmanýna gönderilen ses ve titreþimlerle insanlara göz yanýlsamasý yaþatabiliyorlar. H.A.A.R.P projesinin mucidi bilindiði üzere NÝCOLA TESLA’dýr. (Tesla’nýn akýl almaz hayat hikâyesini izlemek isterseniz, https://www.youtube.com/watch?v=HF_lKMD1hfI)

Bu þekilde oyunlar oynayarak insanlarýn gerçeklik algýsýyla oynamaya devam edecekler. Bilim insanlarýnýn yapabileceði sýradan bir holograma bile Hz. Hýzýr diyen insanlar, H.A.A.R.P programýyla yapýlan diðer olaðanüstü doða olaylarýný bilseler küçük dillerini yutarlardý.

Ayna dünya ile yüzleþtiðimizde þok olmayalým diye yapýlan ön çalýþmalar meyvelerini vermeye baþladý.
2023 yýlýndan itibaren yavaþ ama emin adýmlarla AYNA DÜNYA’nýn içinde olmaya baþlayacaðýz.

Peki, nedir bu Ayna Dünyalar? Kýsaca, yaþadýðýmýz dünyanýn birebir kopyasýdýr. Bizlerden toplanan bütün datalar bulut hafýza ortamýna kaydedilmiþ ve 3 boyutlu hale getirilmiþ vaziyette bekletiliyor. Hazýr hale getirilen tüm bilgiler, dijital ortama çoktan aktarýldý. Þu anda isteðe baðlý olarak yapýlan ama yakýn bir gelecekte bütün dünya insanlarýna yapýlacak olan bir çip operasyonuyla artýk hepimiz þu anda yaþadýðýmýz hayatlarýn bir kopyasýný sanal arttýrýlmýþ gerçeklik ortamýnda yaþamaya baþlayacaðýz. Daha önce gördüðünüz sanal gerçeklik gözlüðü sadece bu dünyaya giriþ için kullanýlan bir aparattý. Bir nevi hazýrlýk aþamasýydý diyebilirim. Ama bir adým sonrasýnda beyinlerimize yerleþtirilecek çiplerle tamamen kopyalanmýþ sanal dünyanýn içinde yaþamaya baþlayacaðýz.

Þu anda bu çiplerden üreten bir firma bile var. Elon Musk’un kurduðu bu firma, hepimize takýlacak olan çipleri hazýrlamýþ. Hatta hali hazýrda Elon Musk canlý bir denektir. Kafatasýna yerleþtirilen çipi bizzat kendisi deneyerek uygunluðunu test ediyor. Yakýn gelecekte herkes kendisine takýlacak çiplere kavuþacak.

Þu anda bazý beyinsel hastalýklar için kullanýlan ve gerçekten olumlu sonuç veren çip tedavisi, ilk etapta toplumda nezdinde iyi karþýlanacak. Þimdilik Parkinson hastalýðýnda kullanýlmaya baþlanan ve gerçekten hastalarýn titremesini engelleyen çip sistemi, ileride bütün beyinsel rahatsýzlýklarýn tedavisi için kullanýlabilecek. Gittikçe bu sistem diðer ölümcül hastalýklarý da tedavi edebilecek seviyeye gelecek! Örneðin bütün dünyada salgýn haline gelen kanserin bütün tiplerinde kullanýlabilecek. Ölmek istemeyen insanlar beyinlerine bu çipleri bilerek ve isteyerek taktýrtacaklar. Geriye saðlýklý bireyler kalacak. Bizler de yaþamak isteyip yaþayamadýðýmýz dünyalarý yaratma düþüncesiyle, ya da yalnýzlýktan kurtulmak amacýyla, olumsuz dünyadan býktýðýmýz ve bu karmaþýk ortamdan kaçmak, savaþlardan, hastalýklardan korunmak için çiplere yöneleceðiz. Sonunda hepimizin beyinlerine o çiplerden takýlacak.

Beynimize takýlacak çiple ne olacak? Bu sorunun cevabý basit, yazýlýmlarla kodlanmýþ bir sanal dünyanýn içine gireceðiz. Ýnsanlar hologram þeklinde olacak. Sanal olmasý sizi yanýltmasýn, 5 duyumuz o ortamda da ayný kalacak. Yani dokunabileceðiz, koku alabileceðiz, tadabileceðiz. Diðer özellikleri ise þöyle; istediðimiz yere anýnda gidebileceðiz. Konuþmak istediðimiz ama uzakta olan herhangi biriyle telefon olmadan “telepatik” olarak konuþabileceðiz. Evimizi, arabamýzý, mobilyalarýmýzý düþünce gücüyle istediðimiz gibi deðiþtirebileceðiz. Kendimize istediðimiz gibi evler inþa edebileceðiz. Yemek yeme gibi bir ihtiyacýmýz olmayacak. Hastalanmayacaðýz. Oradayken zaman kavramýmýz olmayacak. Çünkü istediðimiz zaman geçmiþimize rahatlýkla geri dönerek düzeltmek istediðimiz her þeyi düzeltebileceðiz. Orada “para” olmayacak. Para yerine geçecek tek þey, “insan varlýðýnýn deðeri” olacak. Örneðin; yazýlýmcý olan Ömer Bey Ayna Dünyasýnda çok deðerli olacak, istediði þeyi yapabilecek. Ama sekreter olan Ayþe Haným’ýn kredisi çok düþük olacak, istediði þeyi istediði zaman yapamayacak. Bazý programlar ona kýsýtlý verilecek. Her yazýlýmdan faydalanamayacak.

Ayna Dünyada insanlarý bekleyen þeyler bunlar olurken, bilim insanlarý 20-25 yýldýr ikiye ayrýlmýþ durumda. Biz bilmesek bile bizler için tartýþan birileri oluyor elbette. Bazý bilim insanlarý yaþayacaðýmýz 3 boyutlu yüksek sanal gerçekliðe karþý çýkýyor. Karþý olmalarýnýn en büyük sebeplerinde birisi þu, hedeflenen süreden sonra yapay zekâlar insanlarýn yerini alacak. Ýnsanlarýn, ayna dünyada hiçbir fonksiyonu kalmayacak. Çünkü bizim yapmamýz geren her þeyi yapay zekâyla donatýlmýþ robotlar yapacak. Ayna Dünyaya karþý çýkan bilim insanlarý örneðin 500 yýlýn sonunda insan ýrkýnýn baþka bir türe dönüþeceðini söylüyorlar. 500 yýl sonra iþlevsiz kalan insanlar, ayna dünyayý yöneten yapay zekâlý robotlarla ile birleþtirecek. Bu birleþmeden sonra ortaya sentez bir ýrk çýkacak. Sentez ýrk Ayna Dünya’ya adapte edilecek. Ama komuta ve yönetim yapay zekâlý robotlarýn olacak. Bizler sentez ýrk olduðumuz için yönetimde söz sahibi olamayacaðýz.

Ayna Dünya projesine karþý olan bilim insanlarý bize zarar verecek farklý konularýn olduðunu da söylüyorlar. Endiþeleri ve çekincelerini þu þekilde sýralýyorlar;

1-Zaman kavramýmýz yok olacak.
2-Yaþadýðýmýz somut dünyadan kopacaðýz.
3-Getirilecek kripto paralarla yeni bir kölelik sisteminin köleleri olacaðýz.
4-Beynimize yerleþtirilecek çiplerle varlýðýmýza her an hükmedebilecekler. (H.A.A.R.P Projesi)
5-Ayna dünyayý inþa eden teknoloji firmalarý istemediði insaný bu dünyanýn dýþýna atabilecek. (Google, Yahoo, Facebook, Amazon, Twitter..vb) Bu da bir nevi sistemin dýþýna atýlan insanýn ölümü olacak. Yani eceliyle öldü tabiri ortadan kalkacak, sistemden atýldý tabiri gelecek.
6-Kullandýðýmýz her teknolojik alet bizim bütün varlýðýmýzý kopyalayabilecek. Bizden birkaç tane yaratýlabilecek. Ayna Dünya’da ayný saat dilimleri içinde birden fazla yerde olabileceðiz. Bu sayede bizim kopyalarýmýza istedikleri þeyi yaptýrýlabilecekler.
7-Mahremiyetiz yok olacak. Her an her saniye izleniyor ve dinleniyor olacaðýz. Her hareketimiz kontrol altýnda tutulacak. Kendimize ait özel bir alanýmýz kalmayacak. Telefonlarýmýzý ya da bilgisayarlarýmýzý kapatsak bile harita aðý üzerinden bizi bulacaklar. Örneðin telefonumuzu kapattýk, bize eriþemeyeceklerini düþünüyoruz. Tamamen yanýlýyoruz. En yakýnýmýzda olan kiþi ya da kiþilerin telefonlarýna ulaþacaklar, mobese kameralarý devreye girecek, yeni nesil televizyonlarla yerimizi bulabilecekler.
8-Ölmüþ insanlar bir takým titreþim dalgalarýyla yeniden hayata döndürülebilecek.
9-Özgürlüðümüz kalmayacak.

Teknoloji Çaðý hepimize hayýrlý uðurlu olsun diyeceðim ama nasýl hayýrlý olacak onu da bulamýyorum.
Yaþadýðýmýz bu dünyanýn yalan olduðunu düþünmeye baþlayacaðýz. Dinleri sorgulayacaðýz. Yönetilme þeklimizi, bizi yönetenleri ve kendi geleceðimizi düþüneceðiz. Bütün bu sorgulamalardan sonra þu sonuca varacaðýz, kim bilebilir, belki de asýl gerçeklik ölümdür? Bizim þu anda yaþadýðýmýz dünyanýn sanal bir dünya olup olmadýðýný kim iddia edebilir ki? Belki þu an bile bir sanal dünyanýn içinde yaþýyoruzdur? Zaten bizlere din diye takdim edilen öðretilerin çoðu, bu dünyanýn “yalan” olduðu tezinin üzerine kurulu deðil mi? Asýl dünyanýn ahiret olduðu, cennet ve cehennem diye tabir edilen farklý boyutlardan bahsedilmiyor mu? Belki de dinlerin bize anlattýðý cennet veya cehennem “yalan” deðil “sanal” dýr.

Böyle bir durumda M.Ö yaþayan Platon’un Devlet adlý kitabýnda bahsettiði MAÐARA ALEGORÝSÝ’ni yaþadýðýmýz ortaya çýkmýyor mu?
Neydi Platon’un bahsettiði Maðara Alegorisi? Kýsaca özetleyelim;
Maðarada yaþayan bir insan topluluðu vardýr. Bu insanlar zincirlerle o maðaraya baðlanmýþtýr. Sadece önlerini görebilmektedirler. Baþlarýný saða sola çeviremezler. Görebildikleri tek þey, önlerinde duran insanlar, bir de maðaranýn içine vuran güneþin yansýttýðý gölgeleridir. Yüzlerini göremedikleri arkadaþlarýnýn sadece gölgelerini görebilmektedirler. Zamanla bu onlarýn salt gerçekliði olur. Bir gün topluluðun içindeki bir insanýn zincirleri kýrýlýr. Zincirleri kopan insan uzaktan baktýðý maðaranýn kapýsýna yönelir. Kafasýný uzatýr ve dýþarýda gördüðü dünyaya hayran kalýr. Kendisini tutamaz ve dýþarýya fýrlar. Maðarayý terk eden insan günlerce dýþarýda gezer tozar. Dýþarýda gördüðü aðaçlar, ovalar, daðlar, nehirler, çiçekler, hayvanlar karþýsýnda bütün dünyasý yerle bir olur. O an anlar ki yýllarca tutsak tutulduðu maðarada gördüðü gölgeler salt gerçek falan deðilmiþ. Hemen gördüklerini arkadaþlarýna anlatmak ister. Maðaraya geri döner. Orada tutsak olan arkadaþlarýna dýþarýda olan biten her þeyi tek tek anlatýr. Gördükleri gölgelerin salt gerçeklik olmadýðýný, maðaranýn dýþýnda farklý bir dünyanýn olduðunu heyecanla izah eder. Fakat ne anlatýrsa anlatsýn, neredeyse doðduklarýndan beri o maðarada olan insanlar arkadaþlarýnýn anlattýðý dýþ dünyaya inanmazlar. Çünkü onlar onun gördüðü dýþ dünyayý görmemiþlerdir. Kendileri maðarada bir toplum oluþturmuþlar, gölgeleri onlarýn tek gerçekliði ve düzeni olmuþtur.
Dýþarýyý gören insan, dýþarýda baþka bir dünyanýn olduðunu bildiði için onlarýn düzenine artýk uyum saðlayamaz.
Dolayýsýyla “Gerçek seni özgür kýlar.”

Fark ettiyseniz eðer kitaplarda yazan ama bizim asla olmayacaðýný düþündüðümüz o evrene adým attýk. Bu da bize þunu ispat ediyor, “Hayal ettiðimiz her þey aslýnda gerçekliktir.”





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Selahattin Eyyubi Türk Mü,kürt Mü?
Yeni Dünya Düzeni 'Novus Ordo Seclorum'
Suikast ve Ýntihar
Yavuz Sultan Selim ve Kürtler
Türk Adý,soyu ve Manasý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zamanýn Boþluklarý [Þiir]
Yokluðun [Þiir]
Kendime Mektup! [Þiir]
Hayýr Desende [Þiir]
Git, Ama... [Þiir]
Unutamýyorum [Þiir]
Dar Sokaklar [Þiir]
Ahhhhhh,yalancý Yarim! [Þiir]
Unuttum [Þiir]
Sinsi Bir Kýþ [Þiir]


Yeter Özhal kimdir?

Yazmak yaþam biçimim, çizmek ise suskunluðumun çaresi.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmiyorum, sadece okuyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeter Özhal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.