Atatürk'ü ya da diðer ifadeyle cumhuriyet ilkelerini defalarca analiz etmiþ olmamýza raðmen, bir kez daha farklý açýlardan ele almak zorunda kalýyoruz. Buna sebep olansa, Alevilerin büyük çoðunluðu Atatürk'ün dine, modernizme ve laikliðe bakýþ açýsýnýn, temel bir felsefeye dayanmadýðýný anlayamamýþ olmalarýdýr. Ya da anladýklarý halde korkudan demokratlýk süsü vererek, kendilerine sýðýnacak bir liman olarak görmek istemelerinden kaynaklanýyor. Gel ki Aleviler, Ýslam'ýn Hz. Alici Mezhebine de ayný þekilde bakmaya devam ediyorlar.

Her þeyden önce Atatürk'ün bir teorisyen olmadýðý, derinlikli siyasal düþüncesi de yoktur. Bütün bildiði þey askeri taktiklerdir ki, bunu da kendi baþýna ne kadar baþarýlý yapýp yapmadýðý tartýþmalý. Orta Çað'dan günümüzde kadar birçok askeri komuta seviyesinde yer alan kiþiler, birtakým dýþ güçlerle iliþkiler kurarak, kendi ülkesinde darbe yapýp iktidara el koyduktan sonra, ölünceye kadar toplumu yönettiler. Askeri yapýdan gelen hemen hemen her kiþi, toplumu askere bezeterek askeri mantýk doðrultusunda yönetir veya öyle yönetilmesini dayatýr. Bunda çok fazla þaþýlacak bir þey yok. Çünkü yönetimi eline alan kiþi, önce repertuarýndaki olanlarý ortaya koyar. Ýstisna askeri kökenli kiþilerse, askeri bilgi ve tecrübenin toplumu yönetmeye yetmediðini kabul ederek, çevresinde demokrat entelektüel kiþilerden yardým alýp, demokrasi için uðraþtýklarý da olmuþtur. Atatürk'ün kendi bilgi ve birikimi olmadýðý gibi, gerçek demokrat entelektüel kiþilerden yardým almadýðýný da biliyoruz. Buna verilecek çok örnek var, hepsi sýralandýðýnda Atatürk'ün dezenformasyonist devþirmeci düþünceye sahip olduðu, net bir þekilde ortaya çýkarýyor. Atatürk'ü daha net tanýmak için þu tahlil yeterlidir.

Dünyanýn her yerinde toplumun geleceðini belirleyecek kiþilerin, ya kendi geliþtirmiþ olduðu temel bir düþünsel teorisi olmalý veya baþka kiþilerin ortaya koyduðu evrensel ya da küresel düþüncesi benimsenip, onun aynýsý olmasa dahi ona yakýn siyasal bir politika uygular. Atatürk'te böyle bir bakýþ açýsý da görülmüyor. Þimdi gelelim Atatürk'ün düþünce yapýsýnýn ne olup olmadýðýna.

Atatürk materyalist midir? Hayýr. Metafizikçi midir? Hayýr. Ateist midir? Hayýr. Dindar mýdýr? Hayýr. Demokrat mýdýr? Hayýr. Solcu mudur? Hayýr. Saðcý mýdýr? Evet. Atatürk profesyonel dezenformasyoncu taktikle, saðcý düþüncesinin net olarak anlaþýlmasýný da engelleyen bir taklitçidir. Gerçek sol ve sosyalistlerin dýþýnda, Atatürk'ün bu taktiklerini anlayan kiþi parmak sayýsýný geçmiyor.

Kültürsüz Devþirme þovenist Türk Ýslam Sentezci Milliyetçiler, Atatürk'ün çaðdaþ, sosyal demokrat olduðuna inanýrlar. Kemalistlerin çaðdaþlýktan anladýklarýysa modern giyinmektir. Halbuki gerçek çaðdaþlýk temel bir felsefeyle, hem dünya hem de kendi kültürüne dayanarak bilimsel çözümler üretmektir. Sýrf þekilci giyim kuþamla modernlik ya da çaðdaþlýk, taklitçilikten ibaret olup felsefe dýþýlýktýr.

Atatürk her þeymiþ gibi görünüp, etkisi görülen tüm düþüncelerin iþine gelen noktalarýný alýrken, ayný zamanda bu düþünceleri dejenerasyona uðratan Dezenformasyonist Devþirmecidir. Eðer Atatürk, iddia edildiði gibi sosyal demokrat veya liberal olsaydý, en azýndan yönettiði halklarýn farklýlýklarýný tanýyýp, bazý temel haklarýný vermesi gerekirdi. Atatürk'ün modernliði, sadece Avrupalýlarýn desteðini alýp devlet kurmak için, taklitçi ve þekilcilikten öteye geçmemiþtir. Bunu yapmasaydý devlet kurma ve baþkan olma þansý bulunmuyordu. Atatürk'e Batýlýlarýn bu þansý tanýmalarý, bölgedeki emperyalist çýkarlarý içindi. Yoksa Atatürkü kimse tanýmazdý.

Atatürk'ün düþüncesi de dahil, Avrupalýlarýn Atatürk'e hediye ettiði cumhuriyetin temel ideolojisi, kendisine biat etmeyen her dil, din, düþünce, etnik yapý ve halklarý katliama tabi tutmak olmuþtur. 1919'dan 1938'e kadar Kürt ve Alevilere yapýlan katliamlar bunun en somut örneðidir. Bu faþizm deðilde nedir? Korku ve çaresizlikten cumhuriyetin en sadýk savunucularý noktasýna getirilen Alevilere, Anayasal hiçbir hak tanýmamýþtýr. Fiziksel, düþünsel ve kültürel katliam gerçekleþtiren lider ve devletin kimliði faþist diktatörlüktür. Bunu sosyal demokratlýk olarak göstermek demokrasinin ne olduðunu bilmemektir. Yaþanan gerçekleri Kemalistlerin çoðu saklama ihtiyacý duymamalarýna raðmen, Alevilerin bu yapýya sosyal demokrat demeleri, Alevilerde ciddi düþünce, bilgi ve korku (Fobi) sorununun varlýðýný gösteriyor. Çünkü býrakalým Atatürk'ün sosyal demokrat olmasýný, liberal dahi olsaydý sözü edilen Kürt, Alevi ve diðer farklý kültürden halklarýn bazý temel haklarý Anayasal olarak tanýmýþ olurdu.

Atatürk'ün tüm uygulamalarý temel felsefi düþüncelerden uzak, büyük bir faydacýdýr. Faydacýlýk Nihilizme iþaret etse de, tam anlamýyla Nihilist demekte oturmuyor. Tek yakýþan þey, mevcut her yapýyý dejenere ederek kullanýp, þahsýný ve etrafýndaki bazý kiþileri üstün kýlmaktýr. Bu da üstünlerin hakim olduðu faþist diktatörlüktür. Devþirmeci mantýk; herhangi bir felsefe sýnýfýna girmediðinden, her þey görünen hiçbir þey olmaktýr. Bunun tek tarifi tüm kültürlerin yozlaþmasý olarak karþýmýza çýkýyor.

Kemalistliðin her þeyci/ devþirmeci olduðunu laik, milliyetçi, sözde halkçý, dinci, inkýlapçý, devletçi ve cumhuriyetçilik olarak ortaya koyduðu ilkelerin, tamamen karmaþýk ve birbirine zýtlýðýndan da görebiliyoruz. En açýk ifadesi, laik devlette resmi din kurumu olmaz ve dini kurumlar özerktir. Din eðitimini almak isteyen, gider dini kurumlarda öðrenir. Hem laik hem de resmi din kurumu ve zorunlu din eðitiminin varlýðý, toplumu þeriattan daha kötü bir duyguya soktuðundan, kavramlarý anlayacak düþünce yeteneði tamamen körleþmiþtir. Kemalist mantýk kendisinin kontrolünde olmayan Ýslamcýlarý gerici yobaz gösterirken, kendine baðlý büyük bir gerici Ýslami kitle yetiþtirmesi akýllara durgunluk veren bir olaydýr. Diðer bir anormallikse, laikliði din karþýtlýðý, modern giyinmeyi en büyük devrimcilik gösterirken, Devþirme Türk Ýslam Sentezci Irkçýlýðýn her türlü bilimselliðe karþýtlýðýný, ya akýl edememekteler veya bilinçli gerici bir tercihtir.

Sürekli çaðdaþlýktan dem vurup toplumu Ýslami baðnazlýkla eðiten, bunu istemeyenlere katliam uygulamak, Ýslam ve Devþirme Türk ýrkçýlýðýnýn faþistliðini ifade eder. Özetlenen Atatürk düþüncesini, temel felsefi yapýlardan ne metafiziðe ne de materyalizme oturtmak hiçbir þekilde mümkün deðil. Yalnýzca faydacýlýk ve tek adam mantýðýyla hedefine ulaþmak için her yolu kullanmacýlýk, bütün kültürleri yozlaþtýrmýþtýr. Aleviler böyle bir düþüncenin varlýðýný göremiyor veya görmemezlikten geliyorlarsa düþünce, mantýk, korku ve kiþilik sorunlarý var demektir.

Gerçekten özüne sahip Alevi Kýzýlbaþlar, ifade edilen Atatürkçülükle ne birlikte yaþayabilir ne de ona yakýn durmasý mümkündür. Kemalist yaþam demek, öz deðer ve kimliðinden çok þey kaybetmektir. Mevcut Kemalist yapýyý sosyal demokratlýkla kimse süsleyerek allayýp pullamasýna gerek yok. Çünkü sosyal demokrat olma gibi bir dertleri yoktur. Bunun en açýk faþist kanýtý tek dil, tek din, tek düþünce ve tek devþirme ýrkçýlýðýn yazýlý olduðu Anayasadýr.

Aleviler þayet yok olmamak, gerçek deðerleriyle yaþamak istiyorsa, her türlü zorluk ve riskleri göze alarak, gerçek demokratik laik devlet sisteminin oluþmasýna çalýþmalýdýrlar. Atatürk'ün, Türk Ýslam Sentezci ýrkçýlýðýna hizmet edip sahte laiklikle yetindikleri sürece, herkesin kullanýp aþaðýlayacaðý topluluk olmaktan asla kurtulamayacaklar. Çünkü gerek Alevilerin gerekse Kürtlerin bugüne kadar yaþadýklarýndan çýkarýlan sosyolojik ve psikolojik bilimsel tespitler þu þekildedir.

Öz kimlik deðerlerini inkar eden veya edilen birey ve ulustan halklarýn, kendilerine hiçbir faydasý olmadýðý gibi, mecburi sahiplendikleri düzene de yararlarý söz konusu deðildir, sadece kullanýlýrlar. Alevilerin, Atatürkçülüðe faydasý olmadýðýný Kemalistler çok iyi biliyor. Onun için Aleviler bir an evvel “Devrimci Aleviler Birliði (DAB) çatýsý altýnda gerçek özlerine dönmelidirler. Yoksa her on yýlda bir Atatürkçü Ýslami devþirme ýrkçý yönetimler tarafýndan, aþaðýlanýp yok edilmeleri hýzla sürecektir.


Cemal Zöngür