Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
Pazar günleri kızımın keman dersleri için Kuzucuk Köyü’ne gidiyorum. Ders, yarım saat sürüyor. Kızım “Grade” sınavlarına hazırlanıyor. Grade, İngiltere’nin ABRSM’nin düzenlediği Enstrüman seviye sınavı. Kızımın çalışması, yaklaşık 35 dakika sürüyor. Bu süre içinde de ben Kuzucuk Köyü içinde yol kenarına portatif olarak kurulmuş “Barış’ın Yeri” adlı mekâna gidiyorum. Burada döner, kebap, kahve, çay ve çeşitli içecekler bulunuyor. Genç bir arkadaş çalıştırıyor burayı. Onunla adaşız. Onun da adı Hakan. Selam verip oturuyorum. Yan tarafa büyük bir şemsiye ile de gölgelik yapmış. Küçük bir masa ile birkaç sandalye koymuş. Asıl mekân ön kısmı. Masalar ve sandalyeler burada. Bir restaurant ve cafe görünümü var. Hakan, hoşsohbet bir arkadaş. Kendimi tanıtıyorum. Sade bir kahve söylüyorum. Biraz sonra bol köpüklü, tadı hoş, güzel bir kahve geliyor önüme. Tabii yanında bir bardak su var. Alışkanlık yapmışız bir defa, sudan bir iki damla kahveye döküp yudumluyorum. Gerçekten nefis bir kahve. Hem tadı, hem de görüntüsü mükemmel… Bu arada gelenler oluyor. Ya köylü gençler, ya da yoldan gelip geçen müşteriler bunlar… Araçlarıyla yolculuk yapanlar, kısa bir mola veriyor burada. Kimileri kahve içiyor, kimileri döner ısmarlıyor. Köylüler için de özlenen bir mekân burası… Küçük, temiz ve şirin bir yer “Barış’ın Yeri.” Burasını, belediye açmış. Hakan, “Ben çalıştırıyorum burasını” diyor. “ Genelde hafta sonları hizmet veriyorum. Sabah erkenden gelip açıyorum. Erkenci müşterilerim var. Gelip kahve içerler. Döner veya kebap yerler. Öğleye doğru da kapatırım” diyor… Hakan, titiz, temiz bir genç. Dürüstlüğü ve doğruluğu her halinden anlaşılıyor. Aynı zamanda konuşkan biri de... Belli ki işini severek yapıyor. Asıl işi bu değilmiş. DAÜ’de çalışıyormuş. Otobüs şoförüymüş. “Hafta içi kendi işimdeyim. Hafta sonları da buradayım” diyor. “Masraflarım çıkıyor. Hem vakit geçiriyorum, hem de bölge halkına hizmet veriyorum. Yoldan gelip giden yolcular için de farklı oluyor. Biraz oturup soluklanma fırsatı buluyorlar. Kahve içip dinleniyorlar.” diyor. Hakan ile farklı bir konuda sohbet ediyoruz. Nereden açıldı bilmiyorum ama konumuz Adana oluyor. Gülerek: “Adana’yı çok iyi biliyorum” diyor. Anlatmaya devam ediyor: “Birkaç kez Adana’ya gittim. Şu hikayeyi anlatırlar hep.” Çocukluğumdan beri hep duyduğum Yılan ile Kozanlı hikâyesini anlatıyor: “Kozanlı ile bir yılanı aynı torbaya koymuşlar. Yılan, ‘Kozanlı beni sokuyor, Kozanlı beni sokuyor’ diye bas bas bağırıyormuş... “Düşün be Abi, yılan adamı değil, adam, yılanı sokuyor” Ben, gülüyorum. “Bak, bu hikâyenin gerisi de var. Bu kadar olan kısmını genelde Kadirlililer anlatır. Burada bitirirler. Kozanlılar da bu hikâyenin devamını anlatırlar: Yılan, Kozanlı kendisini sokuyor diye torbadan çıkıp kaçmış. Ama bir de bakmış ki Kadirlili geliyor. Yılan ‘Eyvah, Kadirlili geliyor!” diyerek Kozanlı’nın olduğu torbaya geri girmiş” Gülüşüyoruz. Yani Kıbrıs’ta Kuzucuk’ta bir cafede, Kıbrıslı biri ile “Kadirli-Kozanlı Hikâyesini” konuşacağımız hiç aklıma gelmezdi. 40 yıldan fazla bir süre bu hikâyeleri dinlemiştim hep. Hakan’a diğer Kadirli Kozanlı hikâyelerinden anlattım. Onlara da güldük. Bu konuda anlatılan o kadar çok hikaye vardı ki anlatmakla bitmezdi… Kahve içimi sonrası vaktim doluyor. İki adaşın, “Kadirli-Kozanlı” sohbeti sona eriyor. Çok güzel bir sohbetin ardından kalkıp kızımı almaya gidiyorum… Eğer Hafta sonları yolunuz Kuzucuk Köyü’ne düşerse, hemen yol üstünde bulunan “Barış’ın Yeri” adlı mekâna uğrayın. İster kahve için, isterseniz kebap yiyin. Hiç pişman olmayacaksınız. Güzel bir sohbetten sonra kendinizi dinlenmiş hissedeceksiniz. Belki de hiç unutamayacağınız bir hafta sonu yaşamış olacaksınız…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |