..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Din > Bekir SAÐLAMER




14 Eylül 2016
Kurban Gerçeði Ýle Kurbanlýk Gerçekler  
Kurban

Bekir SAÐLAMER


Takva sahipleri de Allah’a ortak koþmayan, Allah için yaþayan, güzel ahlak ile hayatýný idame eden, kulluðun yalnýzca O’na olmasý gerektiðinin bilincinde olan aklý selim sahibi kimselerdir.


:BAEA:
Kurban, Arapça’dan Farça’ya oradan da Türkçe’ye geçmiþ bir sözcük olup genel anlamda literatürde yaklaþmak, mesafesiz kalmak, yakýn olmak gibi anlamlara geldiði gibi dini bir terim olarak da kulluðun sembolü adý altýnda belli þartlar dahilinde uygun görülmüþ günlerde hayvanýn kesilmesi merasimine verilen isimdir. Kurban edilecek hayvanýn da emredilmiþ niteliklere sahip olmasý gerekir. Aksi takdirde ciddiyet ve hassasiyetin ortadan kalkmasýyla bu ibadet, kutsallýðýný yitirmiþ olacaktýr.

Yaradan’a yakýn yakýn olmak, öze dönmek, ruhun güzelliklerine gölge olmuþ tüm maskelerden kurtularak Hakk’a yürümek, varlýðýmýzýn fýtrat noktasýndaki ýspatýdýr. Kulluða yakýþýr bir þekilde ve vahdet sancaðý altýnda din gününün sahibine tam bir teslimiyet haline bürünmek, oluþumuzun bir gerekçesidir. Kurban kesme inancýný, islam haricindeki birtakým dinlerde ve ideolojilerde görmek de mümkündür. Her ne kadar bu hususta ortak noktalar sözkonusu olsa da amaç ve süreç itibariyle farklýlýklarýn baþ göstermesi, kurban ibadetinin hangi amaçla yerine getirilmesi gerektiði önem arz etmektedir.

Yüzyýllardýr süregelen ‘’kurban kesme’’ eylemini sadece hayvaný boðazlamak olarak gerçekleþtirenler, batýlýn hain tuzaklarýnda boðazlanmýþ bir þekilde yok olup gitmiþlerdir. Ayný itibarla kurbaný sadece kan akýtmaktan ibaret görenler de insan kanýna susayarak vahþetin göbeðinde zalimane bir hayatý tercih etmiþlerdir. Dinin yanlýþ anlaþýlmasý veya yanlýþ anlama isteði sonucunda insanlýk dýþý tablolarla sarsýlýp kalýyoruz. Nitekim tarihin her safhasýnda olduðu gibi çaðýmýzda da benzer gayri islami giriþimlerin olmasý problemlerin temelini oluþturmaktadýr. Zulmün hakim olduðu iklimi deðiþtirmek için Allah(c.c)’ýn sünnetine sarýlmak ve bu anlayýþla hareket etmek kurtuluþ reçetesidir. Ýnanç ile ibadet doðru orantýda olmalýdýr. Yani inanýlan ile kulluk edilenin tek ve bir olmasý gerekir.

Kurban ibadeti, Hz Adem’den baþlayarak günümüze kadar vuku’ bulmuþ ve kýyamete kadar da bu þekilde devam edecektir. Ancak hemen hemen her ibadette olduðu gibi kurban ibadeti de hem yanlýþ tanýmlanmakta hem de yanlýþ zihniyetlerin kurbaný edilmeye çalýþýlmaktadýr.

Birtakým ayetlerin görmezden gelinmesi ya da ayetlere yanlýþ anlam yüklenilmesi sonucunda farklý anlayýþlar ortaya çýkmakta, bu anlayýþlarýn kurbaný olan nice masum insanlar, katledilmekte ve hayat sahnesinden silinmekteler. Ne yazýk ki kurban ibadeti de bu þekilde izaha getirilmeye çalýþýlmýþtýr. Geleneðin öne sürdüðü din anlayýþýna göre kurban, bir rüya sonucunda ibadet halini almýþ ve bu rüyanýn baþrolüne konumlanan baba-oðul hikayesi de fedakarlýk ve teslimiyet imgeleriyle ün kazanmýþtýr. Her ne hikmetse bu hikaye, müslümanlara da sirayet etmiþ ve onlar için çýkýþ yolu olmuþtur. Allah(c.c)’ý doðru bir þekilde anlayan bir birey, böyle mitolojik hikayelere asla itibar etmez ve hayatýný da Kur’an’ýn objektifliðinde devam ettirir.

Özet olarak kurbanla ilgili ön bilgi verdikten sonra þimdi de Kurban ibadetinin doðru anlaþýlmasý hususunda bu ibadete Kur’an ýþýðýnda ayrýntýlý bir þekilde deðinmek isterim. Kurban nahr, nüsuk, zibh, kurban ve hedy olmak üzere beþ farklý isimle Kur’an’a konu olmuþtur. Maide 27. ayette geçen: ‘’ Onlara, Adem’in iki oðlunun haberini doðru olarak anlat! Hani onlar birer kurban takdim etmiþlerdi de birisinden kabul edilmiþ, diðerinden kabul edilmemiþti. Kurbaný kabul edilmeyen, kýskançlýk yüzünden: ‘Andolsun ki seni öldüreceðim’ demiþti. Diðeri de: ‘ Allah, ancak takva sahiplerinden kabul eder’ demiþti.‘’ ifadedelerden anlaþýlýyor ki Kurban ibadetinin Hz Adem’den yana var olduðu ve ayný zamanda bu ibadetin üstün takva ile Allah(c.c) için eda edilmesi gerektiði inancý hakimdir. Kur’an’dan uzak bir yaþam tarzý içerisinde olanlar, bu ayetten baðýmsýz bir anlayýþla kurbaný Kur’an’dan anlamaya çalýþtýklarý için Hz. Ýbrahim’in Saffat Suresinde geçen rüyasýna dayanarak bu ibadetin Hz. Ýbrahim döneminde vücut bulduðunu iddia etmektedirler. Halbuki surede geçen olayýn sadece rüya olduðu ve o ayetlerde de insan katlinin önüne geçilmesi için kurbanlýk hayvan takdim edildiði beyaný, Allah’a hizmet eden her akýl tarafýndan malumdur.

Konunun daha net bir þekilde anlaþýlmasý açýsýndan Saffat Suresinde konuyla ilgili geçen ayetleri zikretmek ve bu ayetlerin nasýl anlaþýlmasý gerektiðini dile getirmek daha makul ve açýklayýcý olacaktýr. Ýlgili ayetler þu þekildedir: ‘’(Ýbrahim): ‘Rabbim! Bana hayýrlýsýndan(bir evlat) baðýþla’ dedi. Biz de Ona yumuþak huylu(uysal) bir çocuk müjdeledik. (Babasýnýn) yanýnda koþacak(yürüyecek) çaða eriþince (Ýbrahim): ‘Yavrucuðum! Rüyamda seni boðazladýðýmý görüyorum; bir düþün, sen ne dersin buna?’ (Oðul): ‘Babacýðým! Emrolunduðun þeyi yap! ÝnþaAllah beni sabredenlerden bulacaksýn’ dedi. Böylece her ikisi de teslimiyet gösterdiler ve babasý Onu yan üstü yatýrdý. Biz, Ona þöyle seslendik: ‘Sen kesinlikle rüyaný doðruladýn; Biz iþte iyileri böyle ödüllendiririz. Þüphesiz bu, büyük bir imtihandýr. Biz de kurtuluþ olarak Ona büyük bir kurbanlýk verdik.’’ (Saffat/100-107). Bu ayetlere bakýldýðýnda Hz. Ýbrahim’e bir evlat baðýþlandýðý ve bir müddet sonra da Hz. Ýbrahim’in rüya gördüðü, rüyaya nisbeten bir eylemde bulunduðu daha sonrasýnda da rüyaya olan teslimiyet sonucunda Onun müjdelendiði, açýk bir delille görülmektedir. Ayetlerin ne berisinde ne de sonrasýnda Hz. Ýbrahim’in Allah(c.c) ile ahitleþtiði saçmalýðý asla geçmemekte, böyle bir konu dahi ayetlerde yerini almamaktadýr.

Aklýný ve benliðini þeytanýn oyunlarýna maþa kýlmýþ kiþiler, ayetlerin nüzul sebeplerine farklý kýlýflar giydirerek ayetleri çok farklý ve bir o kadar da akýl dýþý yerlere çekme eðiliminde daima bir adým önde olmuþlar; adeta iftira tohumuyla kök salmaya devam etmiþlerdir. Rüyanýn sebebi olarak Hz. Ýbrahim’in daha önceki yaþantýsýndan dolayý evladýný kaybetme korkusu gibi benzer niteliklere sahip psikolojik rahatsýzlýklarýn rüyada kendini gösterdiðini söylemek yanlýþ olmasa gerek. Allah(c.c)’ýn, Ýbrahim’e Ýsmail’in kesilmesine yönelik bir emri asla olmamýþ ki öyle bir durum olmuþ olsaydý Allah(c.c.), va’dinden asla dönmez ve Ýbrahim’i engellemezdi. Bu ayetleri islami bir bilinçle ele almak istemeyenler, Allah(c.c)’ýn, insan kanýnýn dökülmesini emrettiði dolayýsýyla ayný doðrultuda da kararýndan vazgeçtiði iddialarýyla sadece kendilerini ve yandaþlarýný kandýrmakla yetinmiþlerdir. Baþka bir ifadeyle Ýbrahim’e yönelik Allah(c.c)’ýn bir emri olmuþ olsaydý Ýbrahim, oðluna danýþma gereði duymadan emredilen hükümleri hemen uygulama mükellefiyeti içerisinde olurdu.

Kur’an’ýn birçok ifadesinde suçsuz yere insan kanýný akýtmanýn yasak olduðu, haddin aþýlmamasý gerektiði gibi telkinler olduðu halde Allah(c.c)’ýn Hz. Ýbrahim’e imtihan gereði Ýsmail’i kesme emrinde bulunduðu türden yaklaþýmlar ve yakýþtýrmalar, Allah(c.c)’a büyük bir iftira ve haksýzlýktýr. Eðer görülen her rüya vahiy kaynaklý olsaydý insanlar müjdeye nail olmak adýna gördükleri her rüyayý hayata geçirme giriþiminde bulunur ve bu þekilde de hayat, çekilmez hale gelirdi. Allah(c.c), doðru bir þekilde anlaþýlmadýðý için özellikle Ortadoðu ve daha baþka birçok islam ülkeleri kan gölüne dönüþmüþ; insanlýk, ayaklar altýna alýnarak hayvan yerine insanlar kesilip biçilen kurbanlýklar haline gelmiþtir. Ayný þekilde ölen ve öldürülenlerin ekseriyetinin müslüman olmasý da açýkçasý utanç vericidir.

Allah(c.c), Hac Suresi 37.. ayette kurbanlarýn ne etleri ne de kanlarýnýn kendisine ulaþmadýðýný, aslolanýn takva olduðunu bize açýk bir þekilde izah etmektedir. Takva sahipleri de Allah’a ortak koþmayan, Allah için yaþayan, güzel ahlak ile hayatýný idame eden, kulluðun yalnýzca O’na olmasý gerektiðinin bilincinde olan aklý selim sahibi kimselerdir. Toplum temelinin inþasý konumunda olan böyle bir mevzuyu -daha güzel ve anlaþýlýr bir tarzda okuyanlarda yer edinmesi için- sade bir üslupla kaleme almayý uygun gördüm. Rabbim, bizleri Hakk’ý Hakk bilip batýldan yüz çevirenlerden eylesin. Bu temennilerle islam aleminin mübarek Kurban Bayramýný tüm samimiyetimle kutluyor; barýþ, huzur ve kardeþlik dileklerinde bulunuyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn din kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ebu Hureyre’nin Dokunulmazlýðý
Aklýn Âkilliði
Cehaletin Gölgesindeki Kadýn

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýnsanlýk [Þiir]


Bekir SAÐLAMER kimdir?

Fikirlerim ile okurlarýmýn aklýndaki dini kaygýlara cevap olmaktan gurur duyarým.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazýl KISAKÜREK vs.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bekir SAÐLAMER, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.