..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Kesinlikle Karþýyým! > Vildan Sevil




8 Mart 2016
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduðu Topluma  
8 Mart 2016… Yazmalý mý, Yazmamalý mý?

Vildan Sevil


Kýrk yýldýr bir arpa boyu bile ileri gitmediðimizi, kim bilir kaç arpa boyu geri gittiðimizi gördükçe günlerdir kývrandýran “Yazmalý mýyým, yazmamalý mýyým? Yazsam ne olacak, yazmasam ne olacak?” ikilemini yazmaktan yana ancak çözebildim. Tam 8 Mart 2016’ya beþ dakika kala klavyenin baþýna oturdum.


:BJDE:
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduðu Topluma

8 Mart 2016… Yazmalý mý, Yazmamalý mý?

1975’te Tarihsel Ýlerici Kadýnlar Derneði’nin öncülüðünde baþlamýþ olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü kutlamalarýnýn örgütleyicisi, aktivisti, yazarak anlatmaya çalýþaný ya da sýradan katýlýmcýsý olarak kýrk yýldýr tanýðýyým.

Kýrk yýldýr bir arpa boyu bile ileri gitmediðimizi, kim bilir kaç arpa boyu geri gittiðimizi gördükçe günlerdir kývrandýran “Yazmalý mýyým, yazmamalý mýyým? Yazsam ne olacak, yazmasam ne olacak?” ikilemini yazmaktan yana ancak çözebildim. Tam 8 Mart 2016’ya beþ dakika kala klavyenin baþýna oturdum.

Kadýn sorununu, kadýnlýk durumunun sosyal, kültürel, politik, psikolojik açýlardan çözümlemelerini, sitelerdeki yazýlarýmda görebileceðiniz gibi aklýmýn erdiðince anlatmaya çalýþtým. Benim yazdýklarým kumsalda kum tanesi. Yazýlmadýk söz, yapýlmadýk eylem kalmadý.

Geldik bugüne…

Þimdi zamaný kýrk yýl önceye alýp bugüne doðru gelelim.

1980’lere kadar kadýnlar baþlarýný isterse geleneklerine göre örter, isterse açardý. Baþ örtme biçimleri, ait olduklarý tarikatlarýn gücünü gösterecek, propagandasýný yapacak, örgüt elemaný devþirecek nitelikte deðildi.
Son on beþ yýl öncesine kadar, hiçbir kadýn bir büyük devletlünün çiþini içmeye, bilmem neresinin kýlý olmaya kalkýþmaz, kocasýnýn baþka eþler edinmesini dine uygun olduðu için makul görmez, bunlarý aklýndan bile geçirmezdi.

Diyanet, devletin uygun gördüðü din anlayýþýný topluma dayatmakla eleþtirilirdi. Ama penisin ihtiyaçlarýnýn hayatýn tek önemli meselesi olarak sunulup bu ihtiyaçlarýn kadýn ve küçücük çocuklarla nasýl giderileceði konusu diyanet ve din adamlarýnýn gündemine bu kadar pervasýz, aleni, sürekli, hukuk ve devlet destekli oturmaz, oturamazdý.

Erkeðin annesinin dizinden tahrik olmasý doðal, babanýn öz kýzýna þehvet duymasý helal sayýlmaz, ölü eþe tecavüz (Dirisine zaten helal) mübah olmazdý, olamazdý. Oluyorsa da dar gruplar içinde gizlenerek oluyordu kamuya yansýtmaya cesaret edemiyorlardý belki de.

Baþlýk parasý için küçük yaþta evlendirme, ekonomik nedenlerle toplumda var olsa da evlilik yaþýný, erkeðin en doðal hakkýymýþ gibi, açýkça sekiz, on, on üç yaþýndaki kýz çocuklarýna kadar indirmeye de cesaret edilmezdi.
O zamanlar, kadýna çocuða yönelik þiddetin, cinayetlerin, tecavüzlerin sayýsý bu kadar hýzla artmazdý. Çünkü katiller, tecavüzcüler, duruþmalarda uslu durdu, kravat taktý, tecavüze uðrayan küçük kýz ya da kadýn tarafýndan tahrik edildi diye hukuksal þefkatin kucaðýna böyle rahat oturamazdý, oturtulmazdý.

Çocuk yaþta kýza tecavüzden hüküm giymiþ pek dinci gazetecilerin cenazeleri, pek itibarlý zat muamelesi yapýlarak devlet erkânýnýn katýlýmýyla kaldýrýlmadý, kaldýrýlmazdý. Ayýp, utanç diye bir þeyler vardý.

Evet… Kadýn, kadýn olduðundan hele de emekçi ya da çalýþmayan kadýnsa hem erkek hem de sistem tarafýndan hep daha çok ezildi, horlandý, aþaðýlandý, ayrýmcýlýða uðradý. Ama þurada burnumuzun dibinde, bu coðrafyada verilen fetvalarýn gücü ve itkisiyle bir de etnik ve dinsel aidiyetinden dolayý, Ezidi, Kürt, Alevi diye böylesine zulme maruz kalmadý. Tarihin derinliklerinde kaldýðýný sandýðýmýz köle pazarlarý gözlerimizin önünde kurulmadý.

Üç darbe gördük. Cinayetler, iþkenceler gördük. Teröristti diyerek öldürülen kadýn bedeninin çýrýlçýplak yollara atýlýp teþhir edildiðini hiç görmedik.

Cumhuriyet tarihinde, bu boyutta vurgun, talan, yolsuzluk, doða ve kent katlini görmediðimiz gibi.

Her gün ama her gün dizi dizi yoksul gecekondulara ya da mütevazi evlere taþýnan gencecik þehit cenazeleri… Evlat acýlarý…

Yanmýþ yýkýlmýþ þehirler, yüz binlerce evsiz barksýz, aç susuz býrakýlmýþ, göç yollarýna düþürülmüþ, tank top roket atýþý altýnda beyaz bayraðý elinde yaralý çocuðunu hastaneye götüren ya da vurulmuþ oðlunun cesedini arayan yüreði yanýk analar…

Kulaklarýnda patlayan seslerini, ölen aðabeylerini, yýkýlan evlerini asla unutmayacak olan kömür gözlü çocuklar…

Bütün bunlara ek olarak binlerce gencimizin cihatçýlara gönüllü katýlýmý, ülkemizde her yüz kiþiden sekizinin IÞÝD sempatizaný olduðunu, eðitimde dinselleþmenin vardýðý boyutu, fetvalarý, hutbeleri, arkalarýný dayadýklarý gücü, seks ticaretinde göçmen çocuklarýn, kadýnlarýn sayýsýnýn artýþýný düþününce nereden nereye geldiðimizi, geldiðimiz yerden nereye gideceðimizi göremiyor muyuz?

Görülmemiþ boyutta vurgun, talan, yolsuzluk, doða ve kentlerin katli…
Ege’nin beyaz köpüklerinin kýyýlara savurduðu yüzlerce göçmen kadýn, erkek, çocuk…

Ülkenin üçte birini kapsayan, tümüne yayýlma eðilimi gösteren, her ölümün baþka bir ölümü tetiklediði korkunç bir savaþ…

Ve düþmanlaþtýrma virüsüyle yaygýnlaþan savaþ çýðýrtkanlýðý ya da lanetli bir suskunluk…

Ve din tacirlerinin kapanýnda, çýrpýnan kadýnlýk, kadýnlar…

Yani bezlerle kapatýldýkça, evlere týkýldýkça, erkeklik ve kadýnlýðýn doðal iliþkisinden uzaklaþtýrýldýkça kapana kýstýrýlan kadýnlýk, kadýnlar…
Ve zavallý erkeklik, erkekler…

Zekânýz, özgürlüðünüz, cins ayrýmý yapmaksýzýn insan vücudundaki girinti ve çýkýntýlara yönlendiren fetvalarýn kapanýna sýkýþtýkça savaþlara, ölüme sürüleceksiniz sürekli. Daha çok soyulup soðana çevrilecek, daha da yoksullaþacaksýnýz.

Yaþarken girinti ve çýkýntýlardan asla alamayacaðýnýz gerçek hazzý tattýracak huriler sizleri bekliyor nasýlsa.

Ýþte 8 Mart 2016

Dünya Emekçi Kadýnlar Günü veya Dünya Kadýnlar Günü

Daha fazlasýný yazmalý mý, yazmamalý mý?

Ne dersiniz?

08.03.2016
Vildan Sevil



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kesinlikle karþýyým! kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
N. Ç!.. N. Ç!.. N. Ç"ler!.. Hepimiz Tecavüzcüyüz!..
Geçmiþin Ýzdüþümünde Bir Kýsýr Döngü
Cumhuriyetin Rövanþý Ya da Þeriata Doðru Adým Adým Mý?..
Kadýn Sorunlarý, Piyasa ve Üreme Organlarýmýz/ (8 Mart Yazýlarý - IV)
8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü"nden, Þapþal Þabalak Konserlere, Cicili Bicili Maðazalara // (8 Mart Yazýlarý – I)
2017’nin 8 Mart’ý Bu Ülkede Çýðlýk Çýðlýða #hayýr’dýr
12 Eylül Vahþeti ve Davasý Üzerine (I)
Savaþ… Savaþ… Savaþ… Ölüm… Ölüm… Ölüm...
12 Eylül Vahþeti ve Davasý Üzerine (Iý)
Demokratik Seçim Oyunu Oynayalým Mý?..

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Referandum Gününden Hoþ Sedalar
30 Mart 1972 Kýzýldere Katliamý (Dev, Baþ Ýstiyor/ G. Akýn)
Birgün Ben, Belki Bir Sýðýrcýk Kolonisinin Ýçinde, Belki Yýldýzlarla Birlikte Göklerde…
Ýzedebiyat Üyelerine Açýk Mektup: Koþun, Face Dayatmasýna Karþý Durun!..
Ýzedebiyat Yönetimine ve Üyelerine Açýk Mektup
Teslis Sendromu >> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru
Savcý Mehmet Kiraz, Þafak, Bahtiyar, Elif… ve Dün, Bugün, Yarýn…
Sultanahmet"ten Femen Geçti Amma!.. Biz Ne Anladýk Bu Ýþten?
18 Mart 1915. Çanakkale O Gün Geçilmedi. Ya Bugün?
Tahir Elçi ve Kendi Masumumuz, Kendi Mazlumumuz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.