Dünya hiçbir padiþaha kalmadý, sana da kalmayacaktýr. -Nizamî |
|
||||||||||
|
Ýnsan hayatýnda nasýl bireysel olarak yaþadýðý sýkýntýlý zor zamanlar varsa; toplumlarýn hayatýnda da sýkýntý veren, eza ve ceza çektiren zor zamanlar vardýr… Bireyin yaþadýðý sýkýntýlarýn sebebi yine bireyseldir çoðunlukla… Ya bizzat kendi sebep olduðu þartlar yüzünden, ya da efradý ailesinden kaynaklanan sebeplerden dolayý baþý aðrýr. Maddi veya manevi zorluklar yaþar… Toplumlarýn maruz kaldýðý zor zamanlarýn müsebbibi ise; o toplumu yönetenlerdir. Batý, özellikle Avrupa, ikinci dünya savaþýndan çýkardýðý dersle, yönetenlerin eziyetini minimuma indirmeyi baþarmýþ, yöneticilerin halkýn hizmetkârý olduðunu, amir-i mutlak olmadýklarýný adeta kanunlaþtýrmýþtýr. Mevki ve makam sahibi her yönetici, toplum tarafýndan günübirlik kontrol altýnda tutulduðunu bilmekte ve kiþisel hýrslarýnýn esiri olmaktan da halkýn bizzat murakabesi sonucu kurtulmaktadýr. Çok az sayýda da olsa, müesses nizamýn dýþýna çýkanlar, derhâl yargý karþýsýna çýkarýlmaktadýr… Þark toplumlarýnda ise devlet yönetimine de tesir etmiþ feodalite sistemi henüz yýkýlabilmiþ deðil. Türkiye gibi, Pakistan gibi ülkeler, son altmýþ yýldýr Batý tipi demokrasiyi ve hukuku yerleþtirmek için çok çaba sarf etmiþ olsalar da henüz bunu baþaramadýklarý çok açýk olarak görülmektedir… Özellikle model ülke diye pazarlanan Türkiye’nin, son beþ yýl içinde bir muhterisin hükmetme hýrsýna nasýl kurban edildiði bütün dünyanýn dikkatini celp etmektedir… Uygar dünyadan gelen uyarýlar bile düþmanca tutum olarak deðerlendirilmekte ve ders çýkarmak yerine onlara hakaret etme yolu seçilmektedir… *** Yarý cahil bir mollanýn kurduðu sözde bir dinî oluþumun, devleti içeriden ele geçirmek için özellikle yargýda ve güvenlik güçlerinde meydana getirdiði tahrifat, ülkenin son yýllarýný heba etmiþtir. Ve ayný zamanda kötü emellerini ansýzýn açýða vuran ve despotik bir sulta kurmak isteyen eski ortak muhterisin de bir noktada ekmeðine yað sürmüþtür… Böyle bir zor zamaný yaþamaktadýr Türkiye ve Türk insaný… Yargý çürümüþ, adalet duygusu zelil edilmiþtir… Daha da beteri, toplum kutuplaþtýrýlmýþ, eleþtirel hak ortadan kaldýrýlmýþ, her eleþtirel yaklaþým muhterisin düþmaný ilan edilmiþtir. Buradaki en tehlikeli husus ise; muhterise kutsiyet atfetmek, onu mukaddes bir varlýkmýþ gibi göstermek ve kendisinin de buna inandýðýný görmektir… *** Geri kalmýþ toplumlarýn baþýna gelecek en kötü þey ise; cahil bir muhterisin kendisini kutsal bir varlýkmýþ gibi görerek herkesin kayýtsýz þartsýz biat etmesini istemesidir… Yakýn tarihte hepimizin þahitlik ettiðimiz ve Irak’ý felâkete sürükleyen Saddam Hüseyin’in entelektüel birikimi olan bir þahsiyet olduðunu iddia edecek adamýn alnýný karýþlarým… Felsefeden, sosyolojiden, evrensel hukuktan, yüzyýllardýr toplumlarý temelden etkileyen dinlerden ve mezheplerden, uzak ve yakýn tarihten ve tasavvuftan zerrece nasiplenmemiþ, tarihin süzgecinden süzülen çaðý yakalayamamýþ bir insanýn devlet yöneticisi olmasý ve tüm demokratik teamülleri hiçe saymasý; o ülkeyi felâkete götüreceði anlamýna gelir… Bu yeni bir þey deðil. Þark toplumlarýnýn yüzyýllardýr kaderi olmuþtur hep… Belki de Þark’ýn nesilden nesle bulaþan epidemik hastalýðýdýr… Ýslâm dininin tesisinden kýsa bir süre sonra, bizzat Ýslâm Peygamberinin torunun Kerbelâ’da hunharca þehit edildiðinden bugüne kadar aslýnda çok þey deðiþmiþ deðil… Beþ asýr öncesinde Fuzûlî “Müþkil odur ki bir ola; Sahib-i hüküm, sahib-i dava” diyerek o günkü adaletsizliðin resmini çekerken… Bir asýrdan biraz fazla bir dönemi de Ziya Paþa þöyle anlatýyor: “Kadý ola davacý ve muhzýr dahi þahit / Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet…” Zulüm, bir kiþiye de, bin kiþiye de yapýlsa zulümdür. Bir kiþinin de, bin kiþinin de feryadý asumanda yankýlanýyorsa, Cenab-ý Hakk, onu ayný derecede deðerlendirir… Ýþte böyle bir dönemi yaþýyor ülkemiz… Her dönem gibi bu dönemin de beslemeleri vardýr… Kaynak aktarmak için malý götüren aracýlarý vardýr… Bütün dönemlere bedel emir kulu medya yaratýlmýþtýr ve nicelik olarak rekor kýran tetikçileri vardýr… Hangi sarayýn soytarýlarý yok ki, bunlarýn olmasýn! *** Bütün mesele, böyle zor zamanlarda dik durabilmektir… Lâkin dehrin çerhi dönmeye devam ediyor. Bu dönem de geçecektir. Veyl onlara ki, bu dönemde ya susuyorlar ya da teslimiyet bayraðý çekip biat ediyorlar… Veyl o piþkinlere ki, ar ve hayâ damarlarý çatlamýþ… Bizler de bu devrin vakanüvisleriyiz bir anlamda… Belki de tarihe âcizane not düþüyoruz vicdan sesimizle haykýrarak… cahitkilic@haberx.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |