Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk |
|
||||||||||
|
Bunun sonucunda Anadolu, o dönemlerde önce Büyük Selçuklu, daha sonra da Anadolu Selçuklularý’ nýn yönetiminde her þeyiyle tartýþmasýz bir Türk yurdu haline gelir. Ancak Anadolu Selçuklu devleti, II.Gýyaseddin Keyhüsrev’ in yönetiminde iken , 1243 yýlýnda, Baycu komutasýndaki Ýlhanlý Ordusu’ nun saldýrýsý sonucunda Sivas yakýnlarýndaki Kösedað’ da yenilgiye uðrar ve bunun sonucunda da Moðol istilasý ile tanýþýr. 13. yüzyýlýn sonlarýna doðru, Anadolu’ daki Moðol zorbalýðý gitgide zayýflamaya baþlar ve Karasioðullarý, Germiyanoðullarý, Eþrefoðullarý gibi beylikler ortaya çýkar. Ne varki uzun yýllar süren Moðol iþgalleri beraberinde, insan katliamý ile birlikte, cami, medrese,tekke, kütüphane gibi mevcut kültür,sanat ve bilim mahallerini de yakýp,yýkarak ortadan kaldýrmýþlardý Bütün olumsuzluklarýna raðmen, Moðollarýn Asya’ dan Anadolu’ya kadarki iþgallerinin Türk topluluklarý üzerinde bazý olumlu etkilerinin de bulunduðunu söyleyebiliriz. Moðol saldýrýlarýndan kaçan Türkler Anadolu’ ya gelmesi ile, yukarýda sözünü ettiðimiz gibi Anadolu bir Türk yurdu haline gelmiþ olmakla kalmamýþ, bunun yanýnda Türkmen topluluklarý Anadolu’ da göçebe hayatýný terk edip, yerleþik düzene de geçmiþlerdir. Bu hareket de Türk kültürünün Anadolu’ da daha hýzlý bir þekilde yayýlmasýný ve kökleþmesini saðlamýþtýr. Anadolu Moðollar’ la cebelleþirken, Türk bilim, edebiyat, sanat ve tasavvuf dünyasýnda önemli aktörlerin ortaya çýktýðýný görüyoruz. Ýsim vermek gerekirse, bunlardan en önemlileri olarak Yunus Emre, Mevlâna, Hacý Bektaþ-ý Velî, Sultan Veled, Hoca Dehhânî, Ahmet Fakih ve Þeyyâd Hamza’ yý sayabiliriz. Özellikle Yunus’ un yazdýðý þiirler Türk Tasavvuf edebiyatýna olduðu kadar Tasavvuf müziði için de bir can suyu teþkil eder. Ayrýca, Mevlevîliðin mûsýkîye verdiði önem ve deðer, Mevlâna’ nýn oðlu Sultan Veled’ in de bizatihi bestekâr oluþu dinî ve dindýþý musýkîmizin fidan mesabesinden, aðaç olmaya yönelik geliþimini hýzlandýracaktýr. Türk müziðinin en eski kaynaklarýnýn ve belgelerinin bu dönemde yazýldýðý tahmin edilmektedir. Türk mûsýkîsi Safiyüddîn‘ ün teorik çalýþmalarý ile belli bir sisteme baðlanýr. Safiyüddin Abdülmümin Urmevî (ö.1294) Türk Musýkisi nazariyatýnýn inþasý ve sistemleþtirilmesinde ilmi anlamda ilk çalýþmalarý yapan ve teorileri asýrlar boyunca kaynak teþkil eden bir müzikolog ve bestecidir. Urmevî’ yi Türk musýkisinde farklý kýlan unsur,kendisine kadar gelen müzikologlar, sistemlerini Yunanlý müzikçilerin teorileri üzerine kurarken, o bir sekizlide 17 aralýk ve 18 ses üzerine inþa ettiði teorisi ile özgün bir sistem geliþtirmesidir. Bu da ondan sonraki bütün müzikologlar için vazgeçilmez bir kaynak olur. Öyle ki 20.yüzyýla kadar Türk musýkisi ses sistemi üzerinde çalýþan bütün müzikçilerin çalýþmalarýný bu omurga üzerinden yürütmekten baþka bir seçenekleri olamayacaktý. Hatta 20.yüzyýlda müzikte de batýlýlaþma hevesine kapýlan Türkiye’ de, batý notasýnýn adapte edilerek alýnýrken ister istemez temel sistemiyle de oynanacaktý. Buna raðmen Safiyüddin: “…tâ 5 asýr öncesinden getirdiði birikimiyle, 7 asýr sonra bu gün dahi sahasýnda aþýlamamýþtýr. O halde Safiyüddin’ e sadece 13. y.y. bilgini dersek, biraz haksýzlýk etmiþ olmazmýyýz?...” 1 Safiyüddîn’ in eserleri, Doðu ve Batý müzikologlarýnca derinlemesine incelenecek, üzerine açýklamalar yapýlacak ve Türk Musýkisi’nin temel nazariyat kaynaðý olacaktýr. 2 Sistemini Risâletü’ þ-Þerefiyye fi’ n-Nisabi’ t-Telifiyye ve Kitab’ ül-Edvar isimli kitaplarýnda anlatmýþtýr. “…Safiyüddin, Kitâbü'l -Edvâr'ýnda, makale ve fasýllar halinde musikimizin konularýný ele almýþ ve incelemiþtir. Abdülkadir Merâgî de onun Kitâbü'l-Edvar' ýnýn Þerhü'l-Kitâbü'l-Edvâr adý altýnda þerhini yapmýþ, mûsýkî âlemine sunmuþtur. Bu arada Abdülkadir' den evvel Mevlana Mübarek Þah da Safiyüddin' in Kitâbü'l-Edvâr' ýný þerh ederek, ayný isim altýnda musiki alemine intikal ettirmiþtir. Sistemci okulun kuruluþundan sonra Safiyüddin'in çaðdaþý olan Kutbüddin Þirazî de Dürretü't-Tâc adlý büyük hacimli ansiklopedisinde yeni okulun tanýtýlmasýna çalýþmýþ, ayný zamanda bazý konularý eleþtirmiþtir…” 3 “…Safiyuddin’in ünlü ‘Þerefiyye’sinin dibacesinde ,’Eski Yunan yazarlarýnýn deðinmedikleri konularý incelediðini’belirtir.(Risâlet-ül Musika’þ-Þerefiyye, Ankara Üniversitesi DTCF Kütüphanesi, Ýsmail Saib Efendi yazmalarý No: Ý.S.Ý.481o vrk. 1b)..” 4 Çok ilginçtir, Safiyüddin musýkî teorisini geliþtirirken; “…çaðdaþý Mevlana Celaleddin-i Rumi (1207—1273) mesnevisinde sýrasýný getirip, Türk musýkisinde 24 ses olduðunu, bir beyitle bildirmiþtir…” 5 Safiyüddin daha sonraki asýrlarda sistemi geliþtirecek olan Abdülkadir Meragi'nin de baðlý olduðu ekolün kurucusu kabul edilir. Urmevî'nin günümüze ulaþan tek bestesi Nevruz’un notasý, Türk Mûsýkîsi’nin bulunan en eski eseri olmasý özelliðini taþýr. Ancak o günkü nota sisteminin kodlarý çözülemediðinden eser bu güne kadar seslendirilememiþtir. Isfahan’da nüzhe ve mugni ismini verdiði iki çalgý geliþtirdiði yazýlýysa da bunlarýn örnekleri günümüze gelmez. Müzisyenliðinin dýþýnda hat ve edebiyatla da meþgul olmuþtur. Eserlerini Arapça yazsa da Azerbeycan’ lý bir Türk ailesinin çocuðudur. Ýlmî kariyeri itibariyle son Abbasi Halifesi Müstasým’ ýn Baðdat’taki sarayýnda müzisyen ve kütüphane sorumlusu olarak bulunur. Kuþkusuz ki bu devrin en büyük bestecisi Abdülkâdir Meragi (1360-1445) dir. Meraga, Bursa,Tebriz, Baðdat, Semerkant’ ta yaþamýþ olan Meragî, Marmara ‘ dan Çin sýnýrýna kadarki bütün havalide tanýnacak ve sevilecektir.” 6 Bu altyapýnýn sonucunda, 1200’ lü yýllardan itibaren Arap ve Bizans müzikleri mûsýkîmiz tarafýndan oldukça deðiþik bir çizgiye çekilir. Bunun en bariz göstergesi özellikle Ortodoks kiliselerinde bugün dahi icra edilen âyin müziklerinde görülebilmektedir. 15. yüzyýlýn ortasýnda baþlayacak olan Geleneksel Musýkimiz’ deki “erken klâsik dönem” 18.yüzyýlýn ilk çeyreðine kadar sürecektir. 17. yüzyýlda Türk Musýkisi’nde geçmiþ yüzyýllardaki kazanýmlarýnýn iyiden iyiye yerleþtiðini görüyoruz. Ancak :”…müzik teorisi (çalýþmalarý) bu dönemden yani 16.yüzyýlýn ortalarýndan baþlayarak büyük bir suskunluða bürünür ve bambaþka bir þekil alýr. Öncelikle ‘bilimsellik’ ortadan kalkar. Ortaya konulan çalýþmalarda efsâneler, astroloji bilgileri ve hiçbir temele dayanmayan ampirik sýnýflandýrmalarýn sonucu belirsiz anlatýmlar alýr…” 7 17.asrýn baþlarýnda Buhurizâde Mustafa Itrî Efendi ile Türk mûsýkîsi eriþeceði en yüksek yere ulaþýr. Dini, dindýþý, saz ve söz mûsýkîsinde ürettiði bestelerle hem kendi zamanýnýn, hem de tüm zamanlarýn önde gelen bestecilerinden biri olur. Bu yüzyýlýn ikinci yarýsýnda ise Hafýz Post, döneminin en güçlü bestecisidir. Gazi Giray Han’ýn himayesinde mûsýkîmize önemli katkýlarý olacaktýr. Tasavvuf Mûsýkîsinin önemli bir formu olan Mevlevî Ayinleri ise bu yüzyýlda oldukça fazla sayýda bestelenecek ve mûsýkîmiz her þeyiyle bir “ dünya” müziði hüviyetini kazanacaktýr. D Ý P N O T L A R : 1 Cinuçen TANRIKORUR, ”Müzik Kimliðimiz Üzerine Düþünceler”, Ötüken Neþriyat, Ýstanbul, 1998, s.293 2 M. Nazmi ÖZALP, ”Türk Mûsýkîsi Tarihi ”, TRT Müzik Dairesi Baþkanlýðý Yayýnlarý, Ankara, 1986, c.1, s.124 3 “ Urmevî-Meragî Sistemi ”, www.turkmusýkisi.com. 4 Murat BARDAKÇI, ”Türk Müziðinde Teori Araþtýrmasý Rauf Yekta Bey Ýle Baþladý”, Milliyet Gazetesi, 14 Haziran 1983 5 “ Türk Sanat Musýkisi Tarihi ”,www.musýkidostlarý.com 6 Hasan Sami YAYGINGÖL, ”Müziðin Geliþimi ve Ölçümleri”, Anadolu Üniversitesi Açýk Öðretim Fakültesi Yayýnlarý, Eskiþehir, 1988, s.43,44 7 Murat BARDAKÇI, ”Türk Müziðinde Teori Araþtýrmasý Rauf Yekta Bey ile Baþladý”, Milliyet Gazetesi, 14 Haziran 1983 http://ferahnak.wordpress.com/2012/06/07/safiyuddin-abdulmumin-urmevi-nin-onculugunde-13-yuzyil-turk-siyaset-ve-idaresinde-oldugu-gibi-turk-musikisi-nde-yeni-bir-milattir/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |