"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Ýnternetle iliþkim, merak ettiðim konularý açýp okumaktan öte gitmiyordu. Bir de, kolay üye olunabilen ya da üyelik istemeyen, haber ve þiir sitelerinde yorum yazýyordum. Site iþleyiþini öðrenmek, durmadan oraya buraya týklamak, yanlýþlýklar yapmak, düzeltmeye çalýþmak çok zamanýmý aldý. Adý saný duyulmamýþ, gençliði çoktan geride býrakmýþ birinin yazýlarýna ilgi duyulmayacaðýný sanýyor, yalnýzca, bunca yýl heybede biriken yükü biraz boþaltmayý, olduðu kadarýyla da paylaþmayý amaçlýyordum. Ýzedebiyat’ta yazmak, site üyelerinden içtenlikli destek görmek yüreklendirdi. Eh, ülkemizin gündemi de suskunluðun sinir bozucu boðuculuðuna taþýdýðý için, ailede ve kendimdeki saðlýk sorunlarý elverdiði sürece yazmaya çalýþtým. Dahasý, “Madem yazýyorum ve okunuyor, baþka yerlerde niye yazmayayým?...” diyerek þýmarýklýðý ele aldým. Hele de genç okurlarýn varlýðý, olaðanüstü kamçýladý bu þýmarýklýðý. Sitelere dalýp çýktýkça, sanal ortamý tanýdýkça, Ýzedebiyat, yüreðimin derinlikliklerinde ayrýcalýklý bir yer edindi. Ýsteyenin istediði gibi düþüncelerini aktardýðý, özgür, saygýsýzlýklardan, yýkýcý polemiklerden uzak, ciddi, editoryal yapýnýn duyumsanmadýðý huzurlu ortam nedeniyle Ýzedebiyat’ýn özel bir site olduðu düþüncesi oluþtu. Sitenin bu özellikleri nedeniyle, site yönetimini, üyelerini yürekten kutlamayý, teþekkürlerimi sunmayý borç bilirim. Ýzedebiyat, gerçekten, demokratik iþleyiþin egemen olduðu, kariyer ve erk hastalýðýnýn bulunmadýðý nadir örneklerden biri, benim ulaþabildiðim þu sanal dünyada. Ayrýca, editörlerin kýlýç kullanmasýna gerek kalmadan, insanlarýn huzur içinde yazdýðý ortamlarýn yaratýlabileceðinin, bunun korkulacak bir þey olmadýðýnýn da bir örneðidir Ýzedebiyat. Bütün bu özelliklerin, titizlikle korunmasý, sürdürülmesi hepimizin görevi olmalý, diye düþünüyorum. Þimdi gelelim, eleþtiri bölümüne: Ýletiþim bölümü aracýlýðýyla ya iliþki kurulamýyor ya da ben beceremiyorum. Bu nedenle açýk mektuba baþvurdum. Ben, yapýtlarýn yorumlanmasýný önemseyen biriyim. Uzun zamandýr, “Yorum nedir, nasýl yapýlmalýdýr, yararlarý nelerdir?” içerikli bir yazý yazmayý istemekle birlikte, pek çok konu gibi ona da sýra gelmedi. Yola geç çýkmanýn sonuçlarý iþte... Son düzenlemeyle site içi yorum kutusu benim anlayamadýðým nedenlerle kaldýrýldý. Yerine, Facebook’ta paylaþým konuldu. Bir yanýyla olumlu bir düzenleme. Ancak olumsuz yanlarý da var sanýrým. Facebook, uzun yazýlarýn okunmadýðý bir paylaþým sitesi. Her konuda yazý ya da þiir de uygun düþmüyor oraya. Bu durumda iki seçenek var: Ya hiç paylaþmamak ya da paylaþýlanýn güme gitmesi. Oysa o yapýtlarda, müthiþ bir beyin emeði var, ikisine de gönlüm razý deðil. Yorumlarýn içeriði, yazara yönelikse baþka, herkese açýk ortamlarda baþka olabilir. Bu olanak da elimizden alýnýyor. Oysa, içtenlikle, bilgiyle donatýlmýþ bir yorum, yazarý, yorumu yazaný ve okuru zenginleþtiren bir edim bence. Beðendiðim bir yazý ya da þiir okuduðumda, bir coþkuya kapýlýyor, ona emek verenle duygu ve düþüncelerimi paylaþmak istiyorum. Güzellikleri, coþkuyla alkýþlýyor; aklýmý, yüreðimi týrmalayan bir þeyler varsa, yazara, ozana iletmemeyi iki yüzlülük sayýyorum. Yanlýþ algýlamýþ olurum, o, benim algýmý düzeltir... O, yanlýþ yapmýþsa, aceleye getirmiþse, yapýtýný düzeltir, güzelleþtirir; ikimiz de kazançlý çýkarýz sonuçta, diyorum. En kýsa anlatýmla, yorumu, ben böyle algýlýyorum. Bunun dýþýnda, yorumun laçkalaþtýðý sitelerde, az okunma pahasýna, yorum yazmýyorum, olup bitiyor. Laf olsun diye yapýlan yorumlara rastladýkça, “Niye yazmýþ acaba?” diyerek kafamý çatlatýyordum. Çünkü, sanal ortamdaki cehaletimden ötürü, yorumlarýn, “Hýýýmmm... “Oku” diye yorumluyorum, yorum yapmazsan ben de seni okumam iþte, küstüm!...” diyerek ve salt bu amaçla çalakalem yapýlabileceðini bilmiyor, düþünmüyordum. Yazýlarýn, kâðýda yazýldýðý zamanlarýn insanýyým, onlarýn dümenlerini az çok bilirdim. Artýk, sanalýn raconunu da öðreniyorum, çözümünü de buluverdim iþte... Deðerli yönetici ve üyeler... Acaba, hem site içi yorum kutusu açýk tutulsa, hem de Facebook’a olanak tanýnsa nasýl olur?... Bence çok iyi olur ama teknik buna olanak elveriyor mu?... Günlerdir, anasayfada bu konuda yazý bekliyorum. Kimseden ses çýkmayýnca, bari ben yazayým, sorun benden mi kaynaklanýyor, kaçýrdýðým bir internet inceliði mi var, yoksa doðru mu düþünüyorum, anlamak istedim. Böyle bir konuda açýklama, gerekiyorsa bir tartýþma, Facebook kutusunda yapýlýr mý? Yapýlmazsa ben anasayfadan baþka bu sorularýma nereden yanýt alabilirim? Her olasýlýða karþý, kendimce önlem alýp ileti adresi vereyim: sevilvldn2011@gmail.com Umarým, konuyla ilgilenenler çýkar, ben ve benim gibi (Baþkalarý da varsa) ayný sorularý soranlar, hep birlikte aydýnlanýrýz. Güzel yazý ve þiirleri paylaþtýðýmýz nice günlere, sevgi ve saygýyla... 26.10.2011 Vildan Sevil
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |