Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Ýnsanlarýn çoðu bu gerçeði gözardý etse de inanan ya da inanmayan herkes bunu kabul etmek durumunda. Dýþarýda ne ýþýk, ne renk, ne de ses var. Dýþarýda yalnýzca Güneþ ve diðer "ýþýk kaynaklarý"nýn saçtýðý çok çeþitli dalga boylarýnda ve farklý türde elektromanyetik parçacýklar, fotonlar var. Bizler dýþ dünyaya dair her türlü bilgiyi, ancak duyu organlarýmýz aracýlýðýyla öðreniriz. Ve gözümüzün gördüðü, elimizin dokunduðu, burnumuzun kokladýðý, dilimizin tattýðý, kulaðýmýzýn duyduðu bir dünyayý tanýrýz. Doðduðumuz andan itibaren bu duyulara baðlý olarak yaþarýz. Bilgiler bize ulaþtýðýnda bir dizi iþlem sonucunda elektrik sinyaline dönüþtürülür ve bu sinyaller beynimizde yorumlanýr. Algýladýðýmýz dünyanýn, dýþarýdakinin aslý olduðundan asla emin olamayýz. Bize ulaþan elektrik sinyalleri ortadan kalksa, dýþ dünya bizim için yok olacaktýr. Dýþarýya dair algýladýklarýmýz, yalnýzca elektrik sinyallerinin beynimizde yarattýðý etkilerdir. Çileðin kýrmýzýlýðý, duvarýn sertliði, dahasý anneniz, babanýz, eþiniz, eviniz, otomobiliniz, kýsacasý canlý cansýz herþey sadece beyninizdeki elektrik sinyallerinden ibarettir. Görüntü, ses ve diðer her þeyi beynimizde yaratan Allah’týr. Yüce Allah dýþarýdaki sessiz, karanlýk ve renksiz mekaný, yine karanlýk, kapalý bir yer olan kafatasýmýzýn içinde rengarenk, ýþýl ýþýl, çeþitli seslerle dolu bir yer olarak bize izletir. Peki görüntüleri izleyen ve izlediklerini algýlayan beyin midir? Beyin görmez, iþitmez; o halde beyni kullanan kimdir? Ve "ben" dediðimiz gerçekte nedir? Bu ve benzer sorularý insanlar, Yunanlýlardan günümüze düþünmüþ, cevaplar aramýþlar. Beynin içindeki görüntüyü "görüyorum" diyen, beyninin içindeki sesleri "duyuyorum" diyen, kendi varlýðýnýn þuurunda olan bilinç sahibi varlýk, Allah’ýn insana vermiþ olduðu ruhtur. Materyalist görüþ, bu gerçeðin anlaþýlmasýndan çekinir. Çünkü ruhun varlýðý insanlarý Allah’a götürür ve onlarýn iddialarýný tamamen çökertir. Materyalistler her ne kadar bilincin açýklanamayan bir gizem olduðunu söyleseler de ruh konusu apaçýk bir gerçektir. Ýþte maddeden baþka bir varlýðý kabul etmeyen materyalistlerin içinden çýkamadýklarý asýl konu da budur. R. L. Gregory beynin içinde görüntünün algýlanmasý ile ilgili insanlarýn düþtükleri bir yanýlgý konusunda þunlarý söyler: "Gözlerin beyinde resimler oluþturduðunu söylemeye yönelik bir eðilim söz konusudur, fakat bundan kaçýnmak gerekir. Beyinde bir resim oluþtuðu söylenirse bunu görmesi için içte bir göz daha olmasý gerekir -fakat bu gözün resmini görebilmek için bir göze daha ihtiyaç olacaktýr ve bu da sonsuz bir göz ve resim olmasý anlamýna gelir. Bu mümkün olamaz. (R.L.Gregory, Eye and Brain: The Psychology of Seeing, Oxford University Press Inc. New York, 1990, s.9.) Dünyadaki bütün görüntüleri Allah bize izletir ve biz bütün ihtiþamýyla görürüz. Allah gerçektir, mutlaktýr. Bu gerçekleri öðrenen bazý kiþiler müthiþ bir açmaza girerler. Çünkü kendilerini çok önemserler. Dünyaya öylesine baðlanmýþlar ve þirk ruhlarýný öylesine kaplamýþtýr ki dünya hayatýnda sahip olduklarýný yitirme düþüncesi onlarý þok eder. Asla kanýtlayamayacaklarýný anladýklarý halde kesin gerçek olmak isterler. Kendilerinin gerçek, Allah’ýn ise kesin gerçek olmadýðýný düþündüklerinden bu kiþiler Allah’ý tanýmlarken, "nasýl radyo dalgasýný göremiyorsan Allah’ý da göremezsin" gibi kendi çarpýk görüþlerine uygun sözler söylerler. "Ama bak ben buradayým, beni görüyorsun; ben mutlak varlýðým” derler. Maddenin gerçeði konusu bu görüþteki insaný çok farklý bir ruh haline sokar, kiþinin gururuna dokunur. Anlar ki herþey yalnýzca beyninin içinde bir görüntü; dýþarýdaki ise karanlýk, renksiz, sessiz bir dünya. Materyalist görüþe sahip biri için ise bu durum kaçýþý olmayan ürkütücü bir gerçektir. Bu konuyu düþünmemek, kaçmak çözüm deðildir. Bu gerçekler karþýsýnda yapmamýz gereken, beynimizin içine tüm evreni sýðdýran ve ruhumuza izlettiren Yüce Rabb’imizin muhteþem sanatýný ve gücünü takdir edip, imanýmýzý artýrmaktýr. Konuyu detaylý kavramak ve Allah’ýn varlýðýný kanýtlamada en önemli delillerden olan bu büyük mucizesini izlemek, O’na gönülden teslim olmamýza vesile olacaktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |