..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Doðru þeritte olsanýz bile, olduðunuz yerde kalýrsanýz er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Þairler > Vildan Sevil




21 Haziran 2011
Poetika// Sanatsal Yaratý Üstüne Fikir Uçuþmalarý (Iv)  
Ýnternetteki iki ozan/þairden poetika sesleri

Vildan Sevil


Anlý þanlý poetikalarý bulup okumak olasý. Ben sizlere internette þiirleriyle tanýþtýðým iki ozan/þairin, güzelduyu yaratýcýlýðý sürecini, bunalýmýný, sancýsýný nasýl yaþadýklarýný kendi dillerinden aktarmak istiyorum. Ýþte adeta poetika. Birlikte izleyelim:


:BGGB:

POETÝKA

“Poetika” sözcüðünün kökeninin, eski Yunanca’daki “poesis” sözcüðüne dayandýðý varsayýlýyor. Poesis, “Yapma, kurma” anlamýna geliyormuþ.

Antik Yunan’da, tiyatro yapýtlarýnýn dili olarak olarak þiir, yaþamýn sürekli içindeydi.

Ülkemizde, kimini görece ayakta, kimini ise pek çok ören yerinde yýkýk dökük gördüðümüz anfitiyatrolar, o zamanlarýn yaþamýna bugün de tanýklýk ederler.

Poetika sözcüðüne, ilk kez, Ý.Ö.300’lü yýllarda yaþamýþ olan Aristotales’de rastlarýz.

Aristo, Poetika adlý yapýtýnda, o zamanlar, tiyatro aracýlýðýyla günlük yaþamýn ayrýlmaz parçasý olan þiir üzerinde düþünür. “Þiiri güzel yapan nedir, þiir bilgisi nedir?” diye araþtýrýr.

Aristo’dan sonra, Horatius þiir sanatýný inceler. Horatius’tan sonra, 1674 yýlýna deðin bu konuda yazýlmýþ yapýt varsa da bugüne ulaþmamýþ.

Avrupa, Rönesansýný yapýp da klasisizmle birlikte, sanatçýlar, geçmiþin, Antik Yunan’ýn izlerini bulmaya baþlayýnca þiir sanatýyla ilgili sorular da tekrar gündeme gelir.

Üçüncü bilinen ve önemli poetika, Fransýz Boileau(1674) tarafýndan yazýlýr. Avrupa yazýnýnda, Boileau’nün ardýndan, her döneme, akýma ait pek çok poetika yazýlýr. Rus yazýnýnda Mayakovski’nin poetikasý ünlüdür.

Bizim yazýnýmýzda ise poetika üzerine düþünce üretme Tanzimat’tan sonra baþlar. Namýk Kemal, Ziya Paþa, Muallim Naci, daha sonra Servet-i Fünun, Milli Edebiyat dönemlerinde de kimi sanatçýlar, çeþitli yazýlarýyla görüþlerini dillendirirler.

Þiir üstüne düþüncesini geniþçe ve baðýmsýz bir yapýtla ilk kez ele alan Ahmet Hamdi Tanpýnar’dýr. Edebiyat Üzerine Makaleler adlý yapýtý bu konuda yazýn tarihimizde bir ilktir.

Tanpýnar’dan sonra poetika konusunda basýlý yapýt vermiþ sanatçýlar olarak, Salah Birsel, Ýlhan Berk ve Ýsmet Özel’i biliyorum. Özel’den sonra yazan varsa burada dile getirmediðim için þimdiden özür dilemem gerekir.

ÝNTERNETTEKÝ ÝKÝ OZAN/ÞAÝRDEN POETÝKA SESLERÝ

Yazýnsal Yaratý Üstüne Fikir Uçuþmalarý dizisinin önceki bölümlerinde, þiirin temelinde, ozan soluðunun yattýðýný, ancak insanlýðýn bugünkü güzelduyu(estetik) ve bilgi birikiminde vardýðý noktada, salt soluðun yeterli olamayacaðýný anlatmaya çalýþmýþtýk.
Ýnsan, Ses’ten Söz’e/sözcüðe geçtiðinde, Söz’ü bilinçle ürettiðinde, donattýðýnda, çoðalttýðýnda yavaþ yavaþ þiir de oluþtu. Söz, boy attý, genleþti, iç seslerini, þarkýlarýný oluþturdu ve sýnýr tanýmaz oldu.

Söz, insanýn sesinde, dilinde, tininde, aklýnda yaþam bulur ve çoðalýrken, insan da varoluþunu kavradý. Bu olaðanüstü bir kaos ve olaðanüstü bir düzendi. Hem ulu, kutsal bir ayrýþma, hem olaðanüstü tümleþme ve alýþveriþ...

Söz’ün týlsýmýna en yakýn insan, Ozan’dý. Büyücüydü, otacýydý, þamandý, kamdý. Çünkü

Ozan, o görkemli, gizemi çözülmez evrenin, yeryüzündeki izdüþümüydü, kutsaldý. En iþe yarar söz ondan çýkardý. Canlar ve ölüler ve ölümler ondan sorulurdu. O, zanaatkâr ve sanatkârdý, þarkýcý ve çalgýcýydý, seçilmiþti ve seçkindi. Kabilesinde, oymaðýnda tekti.

Ýþte o günlerden, bugünlere gelindi. Onlar el verdi ozan/þaire.

Sevgili okur, benim “þiirde, güzelduyu (Estetik) yaratýcýlýðýnýn gizemi” diye tanýmladýðým poetikaya dönelim.

Anlý þanlý poetikalarý bulup okumak olasý. Ben sizlere internette þiirleriyle tanýþtýðým iki ozan/þairin, güzelduyu yaratýcýlýðý sürecini, bunalýmýný, sancýsýný nasýl yaþadýklarýný kendi dillerinden aktarmak istiyorum. Ýþte adeta poetika. Birlikte izleyelim:

Þiir ve Ýd’den
“Birdenbire bastýran zorlu bir rüzgar gibi, boran gibi, fýrtýna gibi, sessiz yýldýrýmlarla gelir... Ýlkin parýltýlar... Ardýndan ýþýklar... Hareler, bildik kýyýlara çarpar, öncesiz kýyýlara yankýlanýr, sonrasýzlýða sürüklenir...
(Esin, ozan-evren iliþkisi... Esriklik baþlýyor./V.Sevil)

Derken, yine anlarýn eklem noktalarýndan ses, ezgi, aný ve görümler düþer. Yine alacalý ebrular kýpýrdanýr, halkalar iç içe yayýlýr. Derken yeniden parýltýlar, yeniden sessiz yýldýrýmlar, bir de bakarsýn ki, düþlem titreþimleri kayan yýldýzlar gibi art arda patlar...
(Evren, ozanýn içinde. Yoksa ozan mý evrene karýþtý? Tanrým, söz geliyor...Ve müzik, resim.../V.sevil)

Nereden gelir nereye gider bilemezsin, anlayamazsýn. O yýldýzlý týnýlar sürükler, savurur, fýrlatýp atar gönlünü, özlemlerin, gölgelerin, ve umutlarýn sonsuz sahillerine.
(Labirentlerdeyiz...Nerdeyiz?../V.Sevil)

Kazadan kurtulan yolcu gibi, bilinmeyen kýyýlara varýrsýn. Çakýmlar canýný yakar, büyük çýnlamalar, uðultular oluþur ruhunda. Beynin ve yüreðin yýrtýlacak gibi olur.. Çakýmlarla yýkanýr, arýnýrsýn. Artýk vardýr, tek, Sen ve O: Ego deðil, Ýd’ sindir.
(Ýd’sindir...Sýnýr yok...Denetim yok.../V.sevil)

Evreni açýlmýþ görürsün. Tanrý sana bakar. Evrensel Tanrý... Kozmik eli senin üzerindedir. Bunu hissedersin. Bilirsin. Tek o bakar sana . Seni gördüðünü, seni izlediðini sezersin.

Çünkü, tek o okur þiirlerini. Saklý yüreðinin en gizli acýlarýný, en kutsal özlemlerini o bilir. Sen öyle deðerlisindir ki bilemezsin. Ama o þiirlerini ezbere bilir. Saçlarýna dokunur, seni kucaklar, kollarýnda tutar, rahat ve huzurlu uykularda emzirir seni. O hep bebek halinle seni sever. Ve seni hep öyle görür. O’nu sevmesen bile, bil ki, daha dünyalar kurulmadan çok önce, o hep seni sevmiþti. O’na inanmasan bile, o sana inanýr.
(Nereye, nasýl bir yaklaþma bu böyle?../V.Sevil)

Büyük sessizlik olur. Büyük yalnýzlýk olur. Beethoven gibi alkýþ seslerini iþitemezsin. Bir melek elinden tutar ve yüzünü yeryüzüne döndürür. “Çok uzak yüzyýlda bin yýl süren gün” tamamlanýr.

Hiçbir þey görmez, hiçbir þey duymazsýn. Esrik yüreðin sendeler. Yumak yumak birbirine geçmiþ, kenetlenmiþ, düþünceler, düþler, hülyalar, o fýrtýnadan geriye kalan týnýlar, uðultular bakarsýn kaðýda dökülmüþtür: Ýþte o þiirdir.
(Doðum...Evrenin, varoluþun en büyük gizemi.../V.Sevil)

..........þiir belki de id'in en büyük ödülüdür.
Ýþte bu nedenle olsa gerek, þair aynada kendini gördüðü gibi þiirini dýþarýdan, dýþtan göremez. Çünkü o þiirin içindedir, þiir de onun içinden çýkmýþtýr. Onun için en zor þey þiiri yorumlamaktýr. Çünkü þiir binbir baþlý Lerna Hydrasý gibidir. Asla tümden çözümlenemez, bilinemez, yok olmaz ve ölmez.”
Þiir ve Ýd- Hulki Can Duru/Ýzedebiyat.com.

Ýþte ozanýn içsel yolculuðu, yaratý süreci...Ýnsanýn en derinlerindeki canlýnýn, en çýplak ve dizginlenmez halinin þiir sanatýný doðuruþu, söze bürünüþü...Kaos...Sýnýrsýzlýk...

Peki, þiir, salt id’in izdüþümü olabilir mi? Ozan, binlerce yýldýr iyice olgunlaþmýþ ben ve üst beni, çiðneyebilir ya da yok sayabilir mi?

Sanýrým, burada þair devreye giriyor. Duyguyu; kendi seçimine, çaðýnýn dayatmalarýna göre ya içe yönlendirerek, bunalýmý baþat ve süregen kýlarak iþliyor ya da dýþa yönelterek, toplumunun, çaðýnýn sorunlarýna açarak, sýnýrlarý orada zorlayarak, orada o içsel acýnýn kapsama alanýný geniþleterek daha ötelere ulaþmak istiyor. Ortaya çýkan iç-dýþ ve biçim-öz iliþkisinde/çeliþkisinde, en uygun ve güzel çözümü üreten, kesiþme noktasýný yakalayan da ozan/þair oluyor ve sanýrým ölümsüzleþen ozan/þairi ölümsüz kýlan da bu beceridir.

H.C.Duru, þairin, bilginin devreye giriþini, iþçiliðini, emeði anlatmamýþ yazýsýnda. Belki, eleþtirmenler ya da iyi þiiri arayanlar çözsün, dedi.

Þimdi de yaratý sürecini, bir baþka ozan/þairin satýrlarýnda ve dizelerinde izleyeceðiz:

Ben Sana Demedim mi Olric’den

“Ýðnedenliðinde bir avuç minyatür kuþlar vardý haným kýz, hangisini batýrsan tenine acýmazdý bedenin.Gülerdi biri, gülerdi diðeri, ama bilmezlerdi acýlar havzasýnda çoktan yol almýþ ruhunun kuþlarý rotasýz kelimelerdi, Aðlardý biri, aðlardý diðeri, bilmezlerdi yine nereye gider içindeki yolculuk ,ömrün zincirinden boþalmýþ yelkovan gibi ekseninde dönüyorsun deðirmenlerin. Emanet þiirler tiryakiliðinde un olup akýtýyorsun yazdýklarýný.
(Haným kýz, iðnedenlik...Kadýna biçilen rol...Bakýn nasýl batýyor iðneler. Acýlar havzasýnda yol alan kuþlar...Rotasýz kelimeler...Boþalmýþ yelkovan...Un olmak/öðütülmek acýnýn deðirmeninde...Denetimsizliðe doðru, sýnýrsýzlýða...Akmak.../V.Sevil)

Lambayý neden söndürdün Olric!.Þu lanet olasý lamba dedim ,neden odayý karanlýða gömdün. Görmüyor musun kaðýdýn üstüne metaforlar karalýyordum. Beyin boþalmasý diyorum. Þu lanet olasý karanlýkta karýncalar beynimi oyuyor.
(Karýncalar beynini oyuyor...Üstben(Süperego) çýkamýyor devreden, rahat býrakmýyor. Kadýn olduðu için mi bu denli rahatsýz edici üstben? Sahi neden kadýn ozan/þair azdýr çaðlar boyunca?../V.Sevil)

(Ben sana demedim mi Olric?)”
(Ama Olric’i kovamýyor. Neden?../V.Sevil)”

...........-Hayýr susmayalým Olric, içimizdeki delileri boþaltalým odanýn ortasýna, kurgulayalým.
(Delileri boþaltmak...Kurgulamak...Ozan, þairi /cevheri iþleyeni mi çaðýrýyor? /V.Sevil)

Lacivertiðnedenlik// Edebiyatdefteri.com
.........................

Ruhumdaki Taylar’dan
“kalbimin çeperlerinde ölüm
abdestsiz hüzünler sarmaladý yelelerimi
tanrý emzirmedi çocuklarýný
geri çekti düþleri
birikti tutsak kuþlarým
gözlerimde külrengi su
kum saati aktý gecenin derinliðine
(Derinlerin, en derinlerin kendine çekiþi...Uyku yok...O, uçmak isteyen bir tay...Henüz izin yok. Ne acýlý bir süreçtir bu, bu ne sancý?...Bu ne kendine sýðamayýþ...Ya sizin sancýlarýnýz?...Kývranýyor musunuz?../V.Sevil)
.........................
“ruhum çimenlerin þarkýsýný duydun mu?
beni çaðýrýyor sonsuzluk
doðuya mý gideyim
güneþ doðurdu kendini her defasýnda
yoksa kuzeye mi düþeyim karlarýn ortasýna
(Duyumsayan, düþünen her insandaki yalnýzlýk, kaçma, kabýna sýðamama, isteyip de söyleyememe, ulaþamama...Ama böyle dile getirmekten yoksunluk...Ýþte þiir ben oluyor, ben de þiirim, ozanýn dilinde...Lacivert’in dizelerinde bütün bu duygularý en derinlerimizde duyumsarken, kendi þiirinin sýnýrlarýna sýðamayýþýna da tanýk oluyoruz./V.Sevil)

“ruhum atla çýlgýn taylara
al beni uçur yelelerinde
yol al kendince rüzgâra doðru
(Ýkircimlenmeler, baskýlar dindirmiyor özgürlük ve sýnýrsýzlýk özlemini...Yeryüzü dar ona ve þiire...Pegasus O, kim koyarsa koysun sýnýrlarý aþmalý, baþka çare yok/V.Sevil)”

Ruhumdaki Taylar//lacivertiðnedenlik
Edebiyatdefteri.com

Ýþte þiir, iþte yaratý ve týkanma anlarý... Sýçrama, aþma isteði...

“Onun için en zor þey þiiri yorumlamaktýr. Çünkü þiir binbir baþlý Lerna Hydrasý gibidir. Asla tümden çözümlenemez, bilinemez, yok olmaz ve ölmez.” diyor, Hulki Can Duru.

Doðru elbette..

Ozan kendi sýnýrlarýný ne denli aþtý, kendi derinliklerine ne denli indi?..Yeryüzünü ne kadar dolaþtý, neler gördü?..Evrenle tümleþmede katedilen yolda hangi duraklarda?..

Okurun derinliklerine inmede hangi duraklarda?..Okur ozaný içselleþtirmede hangi sýðada?..

Uygarlaþtýkça ozansal sezgi artýyor mu, eksiliyor mu?

GELECEKTE POETÝKA

Zamanda geriye doðru gittiðimizde, ilk toplumlarda sanat ve sanatçýlar en tepelerdeyken ve saygýnken, karanlýk çað dýþýnda, küreselleþme adýmlarý atýlana, 1970’lerin ortalarýna deðin varlýðýný duyumsatan bu saygýnlýk, neden hýzla gerileme yok olma sürecine girmiþtir?

Uygarlaþtýkça ozansal sezgi artýyor mu, azalýyor mu?

Acaba hâlâ uygarlaþma denilen bu süreç, her deðerde olduðu gibi hýzla, sanatý ve sanatçýyý metalaþtýrýyor mu?

Ýletiþimdeki sýnýrsýzlýða karþýn, dünya neden artýk her alanda büyük sanatçýlar yetiþtiremiyor?

Neden, felsefe neredeyse ölüm döþeðinde?

Neden, metalaþmayý reddeden gerçek, tanrýsal/evrensel sanat, dýþlanýyor, engelleniyor, yerlerde sürünmeye mahkum edliyor?

Kuzey Afrika ve Ortadoðu kan gölüne dönerken, Vietnam savaþýnda dünyayý ayaða kaldýran aydýnlarýn yerini, TV kameralarý ve koruma ordularýyla gezen, yapay Afrodit Angelina Jolie’lerin almasý nasýl bir rastlantýdýr?

Yarýnlar, duyguyu, sezgiyi hepten yitirmiþ, robot ya da robotlaþmýþ sanatçýlara mý gebe?

Matrix...

Sanat; hýzla, istendiðinde bir anda yok edilebilecek bir sanallýða itilmek suretiyle, insanlýðýn deney, bilgi, kültür aktarýmýnýn yolu mu týkanmak isteniyor?

Sevgili okur, yoksa torunlarýmýz, robotlarýn kurgulanmýþ poetikasýný mý inceleyecek?

Bol bol soru sorup düþünmek ve yanýtlarý bulmak dileðiyle sevgiler...

18.06.2011
Vildan Sevil

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: özür
Gönderen: ergun tekkalmýþ / , Türkiye
4 Temmuz 2011
sevgili hocam,yüzyýllk yalnýzlýk adlý þiirime yapmýþ olduðunuz deðerli yorumunuzu okumaya çalýþýrken maalesef sildim.biraz bigisayar özürlüyüm de,kusuruma bakmayýn.bu hata bana yukarýdaki etkileyici yazýnýzý okuma fýrsatý tanýdý,teþekkürler.

:: :)
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
24 Haziran 2011
Deðerli Yerli "En deðerli þeylerimiz sorularýmýzdýr, deðil mi?" diyorsunuz. Bence de öyle. Sorular olmasaydý, felsefe, bilim, sanat nasýl bugünlere gelirdi?.. Ne ki insanlýk, sinsi yöntemlerle, soru sormaktan, yanýt aramaktan uzaklaþtýrýlýyor. Dondurulmuþ, konservelenmiþ hazýr gýdalar gibi, beðeni, düþünce, sanat servis ediliyor. Ýsyaným bunadýr. Dostlukla...

:: Sorular
Gönderen: ALÝ YERLÝ / , Türkiye
24 Haziran 2011
Yazýnýzý zevkle okudum. Üniversiteye baþladýðým ilk günlerde bir hocam "insan kelimelerle düþünür" demiþti. O günden beri kelimeleri seçerim. Þiirde kelimelerle duygularý ve düþünceleri harmanlýyor þair. Çok zor bir iþ. Yazýnýzda harika sorular soruyorsunuz.En deðerli þeylerimiz sorularýmýzdýr, öyle deðilmi! Bir de þairin özgürlüðü var þüphesiz. Yazýnýzda çok güzel betimlediðiniz þairin iç dünyasýna korkusuzca yolculuðu ve ifadesi var.Þairler bana göre dünyanýn en cesur insanlarýdýr. Yolculuklarý kendilerine doðrudur. Kolay iþ deðildir. Endiþelerinize kesinlikle katýlýyorum. Kendinden kaçan insanlar medeniyeti olmaya baþladýk. Kendine bakmaktan kaçan insanlar.

:: :))
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
23 Haziran 2011
Güzel yorumuna teþekkürler sevgili Aysu. Elbette "filozof" sözcüðünü hiç üstüme almýyorum. Þiir seven, okumaya ve düþünmeye çalýþan bir okurun yaklaþýmýdýr yazdýklarým. Bu alandaki ilgisizliðin ve boþluðun yarattýðý hüzün, coþkuya dönüþerek yansýmýþ yoruma. Zaman olsa da rotatiflere deðmemiþ tüm iyi þiir ve þairleri kucaklasa yazýlarým. Sevgiler...

:: merhabalar..
Gönderen: Aysu / , Türkiye
22 Haziran 2011
Þiir ozanýn ve þairin usunda sýnýrý aþan sayýlý çok sesli düþünme gücüyse,filizof da ozanýn hayal dünyasýný derinlemesine izleyen anlayan ve düþünen baþka bir penceredir.Ozan ve filizofun beraber algýlamasý ,deðerlendirmede can bulur. Mýsralar ve buluþmalar anlam kazanýr.-Filizof dille en güzel,en ölçülü düþünen,en yerinde düzeni koyan,ozansa bu dille en iyi konuþan,en güzel söyleyen bir yaratýcýdýr-Doðanýn çekirdeði filizofun yüreðindeyse þiir can bulacaktýr doðru yerlerde../ teþekkürler sevgili Vildan haným..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýpek Nehir, 1 Mayýs, Vay Ýstanbul...
Okurun Sevinç Çýðlýðý ve Yazarýn, Kitabýn Çilesi
Yine Tecavüze Uðradým!.. Yine Tecavüz Ettim!..
Sen Kaç Kere Doðdun Sevgili Okur?..
Konuðum Var: Cengiz Akýn, Post - Modern Edebiyatta "Zaman" Kavramý, Zaman - Bilinç Ýliþkimiz
Ant Olsun ve Þart Olsun ki Umursamayacaðým!.. Nerde Benim Þu Cýmbýzla Ayna?..
Kassandra'nýn Güncel Kehaneti
Ahhh Ýstanbul... Çekme Beni Böyle Kendine Kendine... Yorgunum...
Kýrk Katýr mý, Kýrk Satýr mý? Mutluluk, Onur ve Bölünmek
Belleðim... Gaddar Belleðim Benim!.. Zalim Belleðim!..

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.