..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardýmý ile ölüyorum. -Büyük Ýskender
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Türkiye > Akakiy Akakiyeviç




16 Haziran 2011
Askeri Vesayetten Sivil Otoriter Vesayete: Kýsýrdöngü,imkanlar ve Sýnýrlar  
Akakiy Akakiyeviç
AKP, üçüncü hükümet dönemini askeri bir müdahaleye maruz kalmadan tamamlama fýrsatý yakalamýþtýr. Zira bu fýrsat, Türkiye’de demokrasinin rüþtünü ispat etmesi açýsýndan fevkalade önemlidir. Fakat AKP bu önemin farkýnda olmadýðý gibi iktidar olmanýn rahatlýðýyla kaygýsýzca, umursuzca hareket etmektedir. Vesayetin her türlüsü demokratik toplum düzeni için tehdittir.


:BIHB:
Türkiye’de, çok partili siyasi hayata geçiþte Demokrat Parti deneyimi çok önemlidir. Tek partili CHP döneminden sonra demokrasi yolunda atýlan bu önemli adým, gelecek için de oldukça belirleyici olmuþtur. Zira günümüze kadar gelen tarihsel sürecin nasýl þekillendiði on yýl süren DP iktidarýyla ve sonunda gerçekleþen askeri müdahale ile oldukça ilintilidir. Demokrasinin asgari müþtereklerde, ortak iyide buluþulmasý anlamýna geldiðini unutan CHP ve DP’nin giderek zýtlaþan siyasi mücadelesi ve özellikle DP’nin toplumun muhalefet odaklarýný sindirmeye çalýþmasý askeri müdahalenin bahanesi olmuþtur. 1960 müdahalesi Türkiye’de bir anlamda darbe geleneðinin oluþmasýný saðlayarak geleceði askerin vesayeti altýna almýþtýr.1961 yýlýnda hazýrlanan Türk Silahlý Kuvvetleri Ýç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesine göre “Silahlý Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiþ olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktýr”. Bu maddeye dayanarak neredeyse her on yýlda bir sivil siyasete müdahale edilmiþ ve mevcut demokratik sistem rafa kaldýrýlmýþtýr.

Günümüzde ise DP geleneðinden geldiðini iddia eden AKP, üçüncü genel seçimi de kazandý ve DP’nin rekoruna ortak oldu. Eðer üçüncü dönem iktidarýný da herhangi bir müdahaleye maruz kalmadan tamamlarsa bir ilki gerçekleþtirecek ve Türkiye’de demokrasinin temellenmesi açýsýndan çok önemli bir eþik aþýlacak. Bu belirtilen husus meselenin bir boyutu. Diðer boyutu ise en az onun kadar önemli ve hatta daha da önemli. AKP’nin, üçüncü dönem iktidarýnda daha demokratik bir Türkiye adýna neler yapacaðý ya da böyle bir niyetinin olup olmadýðý. Böyle bir soruya verilecek yanýtýn cevabý mevcut gidiþatýn yönünün de deðerlendirilmesiyle menfi yönde olacak gibi gözükmektedir. AKP sadece siyasal alandaki iktidarý ile yetinmeyerek iktidarýný toplumun her alanýna yaymak gibi bir amaç peþindedir. Askeri ve bürokratik vesayetten kurtulmakla yetinmemekte özellikle yaþam biçimlerini, siyasi ideolojilerini toplumun her kesimine kabul ettirmeyi düþünmektedirler. Düþünce özgürlüðü, yargý baðýmsýzlýðý, baðýmsýz basýn gibi demokrasinin vazgeçilmez öðeleri iktidarýn tehdidi altýndadýr. Vesayet rejiminden kurtulmakla hemen demokratik siyasi rejimin zemininin oluþmadýðý görülecektir. AKP’nin demokrasi anlayýþýnýn sakatlýðý da tam da buradadýr. Zihinsel olarak demokratik olgunluða, hoþgörüye, tarafsýz adil yaklaþýma sahip olmadýklarý görülecektir.

Türkiye’de liberal siyasal geçmiþin ve bu geçmiþe dayanan bir geleneðin olmamasý da, sivil bir iktidarýn demokrasinin yerleþmesi açýsýndan ontolojik olarak yeterli olmadýðýný göstermektedir. Osmanlý’da ve Cumhuriyet Türkiye’sinde liberalizm sadece ekonomik boyutuyla irdelenmiþtir. Sol, sosyalist ideolojiyi benimseyenler bile liberalizmi bu boyutuyla düþünerek küçümsemiþlerdir. Devletçilik de sadece ekonomik bir sistem olarak anlaþýlmýþtýr. Her iki tercihin de siyasal, toplumsal boyutu ya da üstyapýsal yansýmalarýnýn üzerinde durulmamýþtýr. Örneðin liberalizmin bir de siyasi boyutu vardýr ki, demokrasinin geliþip yerleþik bir siyasal sistem olmasý açýsýndan hayati önemdedir. Düþünceyi açýklama özgürlüðü, özgür basýn, her türlü muhalefetin serbestçe yaþam þansý bulmasý, sendikal hak ve özgürlükler, siyasal partilerin serbestçe örgütlenip politika yapmasý ve daha sayamayacaðýmýz kadar çok unsur demokrasinin varoluþ koþullarýdýr. Demokrasinin, farklýlýklarla bir arada yaþama ve “öteki”ne tahammül gösterebilme olgunluðuna sahip olma anlamýna geldiðini anlamak istemeyen ve toplumu tek tipleþtirmeye çalýþan AKP, belki de demokrasinin önündeki en önemli engel olacaktýr.

AKP, sivil anayasa konusunu bile iktidarýn nasýl perçinleneceði ve muhalefetsiz bir Türkiye’nin nasýl kurulacaðý muvacehesinde deðerlendirmektedir. Gerçekten sivil bir rejim ve demokratik düzen istenildiði kuþkuludur. Kemalist ideolojinin temsilcisi asker-sivil bürokrasi kadrosundan kurtulmak, iktidar açýsýndan hayati önemdedir ve icraatlarý önündeki en büyük engel olarak görmektedirler. Fakat kurtulmak istedikleri siyasi rejimin yerine kendi Dünya görüþlerine uygun bir rejim ve kadro getirdiklerinde toplumun göstereceði refleksi görmezden geliyorlar. AKP’ye göre muhafazakâr Dünya görüþünün toplumun tüm kesimleri tarafýndan benimsenmemesi önemli deðildir. Zira toplum zamanla, peyderpey deðiþtirilecektir. Toplumun üzerinde muhafazakâr hegemonya kurulacaktýr. Mutabakatla, belirli ortak paydalarla buluþarak ve rýzaya dayanarak ortak iyinin imal edilmesi düþüncesi zihinlerde hiçbir zaman var olmamýþtýr. Ýslamcýlýðýn, tek tipleþtirici, dýþlayýcý, ötekileþtirici ve demokratik toplum biçimine aykýrý zihniyet biçimini de düþündüðümüz zaman durumun epeyce umutsuz olduðu ortadadýr. Müslümanlýðýn bu toplumun ortak paydasý olduðu iddiasý da farklýlýklara tahammülsüzlükten ve açýkça vahim bir yanýlgýdan ibarettir.

Türk Saðý’nýn tipik bir özelliði de ülkeyi büyük bir þantiye haline getirme ve bununla duyulan gururdur. Yollar, köprüler, barajlar, binalar yapmakla ülkeyi kalkýndýrmak adeta bir tutulur. Bütün bunlar yapýldýðý zaman ülkenin otomatikman kalkýndýðý, müreffeh bir konuma geldiði savunulur. Sað zihniyete sahip olduklarý için iþçinin, emekçinin, ücretlinin durumu zaten düþünülmez. Zenginlerin varlýðýyla, sermayenin büyüklüðüyle, milli gelirin yüksekliðiyle övünülür. Oysaki ekonomik alanda da demokrasi eksikliði olduðu düþünülmez bile. Zira böyle bir kaygý zaten taþýnýlmaz. Düþük ücretler, vahþi yaþam koþullarý, güvencesiz çalýþtýrma, asgari ücretten bile peþinen alýnan vergiler önemli deðildir. Varsýllýk ile yoksulluk toplumun doðal hali olarak düþünülür ve aradaki uçurumun hiçbir önemi yoktur. Yoksullar için pozitif ayrýmcýlýk hiçbir zaman gündemlerinde olmamýþtýr. Sosyal devletin tümüyle rafa kaldýrýlmasý bile düþünülür fakat tepkilerden çekinilerek cesaret edilmez. Sosyal devlete özgü bazý uygulamalar da popülist amaçlýdýr. Üzerinde düþünülmeden sistemsiz bir þekilde uygulanýr.

AKP’nin muhafazakâr toplum biçimini toplumun bütününe dayatmasý ve muhalefetsiz bir demokrasi hayali otoriter eðilimler taþýdýðýný göstermektedir. Devletin baský aygýtlarýný muhalefet hareketleri üzerinde fütursuzca uygulamasý ve demokratik hak ve özgürlüklere karþý aþýrý tepki bunun kanýtýdýr. Bu tür yaklaþýmlarýn Türkiye’ye zarar vereceði ortadadýr. Farklý siyasi görüþteki insanlarýn eylem yapmalarý hemen illegalite ile iliþkilendirilmektedir. Siyasi iktidar farklýlýklara aþýrý tepki göstermekte, bozgunculukla itham ederek itibarsýzlaþtýrmaya çalýþmaktadýr. CHP’yi eleþtirirken geçmiþe vurgu yapýlmakta ve Ýsmet Ýnönü’nün otoriter yönetim biçimi eleþtirilmektedir. Atatürk’ten sonra mutlak otorite olarak yönetimi devralan Ýnönü’nün anti-demokratik uygulamalarý sýk sýk gündeme getirilmektedir. Oysa neredeyse mutlak otorite haline gelen AKP ve mevcut liderinin siyasal pratiði de Ýnönü dönemini aratmayacak derecede otoriterdir ve “tek adam” lýk yönetiminin özelliklerini fazlasýyla taþýmaktadýr. Nedense bu durum mevcut kamuoyu tarafýndan bile görmezden gelinmektedir.

AKP, üçüncü hükümet dönemini askeri bir müdahaleye maruz kalmadan tamamlama fýrsatý yakalamýþtýr. Zira bu fýrsat, Türkiye’de demokrasinin rüþtünü ispat etmesi açýsýndan fevkalade önemlidir. Fakat AKP bu önemin farkýnda olmadýðý gibi iktidar olmanýn rahatlýðýyla kaygýsýzca, umursuzca hareket etmektedir. Vesayetin her türlüsü demokratik toplum düzeni için tehdittir. Fakat bu durumu demokrasinin yerleþmesi ve kurumlaþmasý açýsýndan deðil de Türkiye üzerinde kendi vesayetlerini kurma fýrsatý olarak deðerlendirmektedirler. Bu zihniyet yapýsýnýn ülkedeki siyasal, toplumsal kutuplaþmayý daha da artýracaðý aþikârdýr. Son tahlilde, AKP herhangi bir müdahaleye maruz kalmadan üçüncü iktidarýný tamamlasa bile Türkiye’de demokratik rejimin yerleþmesi açýsýndan çaba harcamayacaktýr. Özal’lý yýllar gibi AKP’li yýllar da, muhafazakâr liberalleþmenin gemi azýya aldýðý fakat demokrasi adýna pek bir þey yapýlmadýðý yýllar olarak hatýrlanacaktýr.
15 Haz. 2011






.Eleþtiriler & Yorumlar

:: :)
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
18 Haziran 2011
Yorum uzayacak diye belirtmemiþtim. Dilinizdeki yalýnlýða ve arýlýða yürüyüþü izlemek mutlu ediyor.Politik yazýlarý canlý ve akýcý kýlmak zordur. Anlaþýlýrlýk, kolay kavratma öne çýkar ki sizde varolan derin ve geniþ açý, arýlaþan dille erime hýzla yaklaþtýrýyor. Býrakýn kendi pistlerimizde dans edelim:)) Daha çok yazýn, çok yerde yayýnlayýn, derim. Dostlukla...

:: Sizden de bekliyoruz...
Gönderen: Akakiy Akakiyeviç / , Türkiye
18 Haziran 2011
Yazýlarýma gösterdiðiniz duyarlýlýk,tamamlayýcý katkýlar ve yazma isteðimi kamçýlayan iltifatlarýnýza çok teþekkür ediyorum.Bunun yanýnda sizin gibi akýcý,kolay okunur bir yazar olmayý isterdim.Hiç deneme türünde yazý yazmadým ya da yazamadým desem yeridir.Hayata dair,gözlemlere dair yazabilmeyi çok isterdim.Deneme türünün önemini biliyorum.Fakat bu türde yazabilmek ayrý bir maharet ve yetenek istiyor galiba.Dostlukla kalýn...Saygýlar...

:: Nesnel bir çözümleme
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
18 Haziran 2011
Emeðinize, aklýnýza saðlýk. Yine geniþ ve derin bir bakýþ açýsýyla güzel bir çözümleme yapmýþsýnýz. Ýzninizle, katký yapmaktan kendimi alakoyamayacaðým. Burjuvazi, toplumsal geliþmenin doðal süreçleri yaþanarak deðil de devlet aracýlýðýyla yaratýldýðýndan, liberalizmin de ekonomik ve demokratik ayaklarý güdük kalmýþtýr. AKP, askeri vesayetten kurtulmayý, en baþtan beri demokratikleþmek için istemiyordu. 12 Eylül’de burnu kanamayýp “Sudaki Ýz” leri arayanlarýn, onlarýn peþine takýlanlarýn vebali büyüktür. Çünkü, dinamik muhalif güçlerin özlemlerini acýmasýzca kullanarak sönümlenmesini saðlamýþlardýr. AKP ile, içerdeki olumsuz toplumsal koþullar deðerlendirilerek, dinsel ideolojinin baskýsý, uluslararasý toplum mühendisliðinin büyük katkýsý ve demokrasi kandýrmacasýyla zaten çok yýpranmýþ, hatta çürümüþ olan kurumlar tasfiye edilmiþ gibi görünmekle birlikte aslýnda el deðiþtirmiþtir. Þimdi bunlar, daha da antidemokratik hale getirilmiþ, tamamen sivil otoritenin kýskacýna alýnmýþtýr. Yeni dönem, bu sürecin iyice güçlendirilerek devamý olacaktýr. Saydýðýnýz öngörülerin yanýsýra, toplum psikolojisinde hýzla korku, sinme, otosansür egemen olacaktýr. %50 uyanana kadar...Dostlukla ve saygýyla..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýslam'ýn Dýþýndadýr..!
Futbol ve Ben
Türban ve Ýslami Kesim Üzerine Bazý Mülahazalar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Memurun Sabah Mesaisi Öncesi Gördükleri,düþündükleri [Öykü]
Muhafazakar Tahayyülde Osmanlý Ýmgesi [Eleþtiri]
12 Eylül,anayasa Tartýþmalarý ve 1960 - 1980 Dönemine Dair Bazý Deðerlendirmeler [Eleþtiri]
Türkiye'nin Yeni Vesayeti: Muhafazakar Hegemonya [Eleþtiri]
Dersim Meselesi,chp'nin Tutumu ve Cumhuriyet Politikalarý Üzerine [Eleþtiri]
Otoriter Demokrasimizin Hal-i Pür Meali [Eleþtiri]
Kýlýçdaroðlu'nun Mevkii Belli Oldu: Sað (A) Açýk Oynuyor! [Eleþtiri]
Muhaliflikten Muktedirliðe,maðduriyetten Mütegallibeliðe [Eleþtiri]
Ramazan Bizim Neyimiz Oluyor? [Eleþtiri]
Açýlýmýn Mantýðý ve Ýslamcý Muhafazakârlarýn Toplum Tahayyülü Üzerine [Eleþtiri]


Akakiy Akakiyeviç kimdir?

Özellikle eleþtirel yazmaya özen gösteren,Türkiye tarihi,politika,sinema ve hatta edebiyat üzerine kafa yoran ve yazmaya çalýþan ve yazmayý önemseyen bir amatör yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Gogol,Puþkin,Çehov,Ahmet Ýnsel,Murat Belge,Ömer Laçiner v.b.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Akakiy Akakiyeviç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.