Çaðdaþ Gericilik: Postmodernizm
(Hulki Can) 12 Mart 2007 |
Modernizm ve Post-Modernizm |
| |
Ancak þimdi burada bir yanýltmaç (paradoks) söz konusu. Modern sözcüðü çaðdaþ, ilerici, devrimci, reformcu, yenlikçi, muasýr sözcüklerine eþanlamlý veya yakýndýr. O halde postmodernizm bunlarý da aþan bir düzleme mi iþaret ediyor? Yoksa bunlarý yadsýyor mu? |
|
Mevlana'nýn Kimyasý
(Hulki Can) 27 Aralýk 2008 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Roman, dedesi yaþýnda bir adamla evlendirilen, ergenliðini yeni yeni yaþamaya baþlayan, genç bir kýzýn dramatik, kýsacýk yaþamýna yer veriyor. Romandaki en çarpýcý ve saklý öðe bu. Bu öðe dinsellik, kutsallýk ve “ipek dokunuþlu, ayva gülü gibi kokan” müezzin ezanlarýnýn verdiði rehavetin ötesinde kanayan gizli bir yara olarak kendini belli ediyor. Yaranýn çok derinlerde olduðu, yazarýn da nasýl bir baský altýnda olduðu, bir çok þeyi açýkça dile getiremediði seziliyor. |
|
Tarihteki Ýlk Soykýrýmdan Günümüze
(Hulki Can) 9 Ocak 2009 |
21. YÜZYIL |
| |
“Musa, Ulus Yaratan Peygamber” adlý aný romanýnda Musa’yý göklere çýkaran Yahudi asýllý Fransýz yazar Gerald Messadié Tevrat’taki bu dehþet verici soykýrýmlar karþýsýnda Tesniye 34:12 ye gönderme yaparak Musa’nýn bu korkunç soykýrým emirlerini verdiðini kabul edemediðini, bu olaylarý bu nedenle kitabýna almadýðýný belirtir! Yine devamen yüce Tanrýnýn böyle soykýrýmlar için emir vermiþ ve Ýsraillileri insan eti yiyen canavarlar haline getirmekle tehdit ettiðini de kabul edemez. |
|
Ka, Kar ve Kars
(Hulki Can) 9 Ocak 2009 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Etik bir ilke olarak, eðer bir roman hayal ürünü bir takým olaylarý sanki gerçekmiþ gibi anlatýyorsa bu tür romanlarýn baþýna “burada anlatýlan olaylar ve kiþiler tamamen hayal ürünü olup gerçekle hiçbir ilgisi yoktur” gibisinden uyarýlar konur. Böyle bir uyarý konulduðu halde yine de okur bu hayallerin arkasýndaki gerçeði görmeye çalýþýr veya buna raðmen yazýlanlarý gerçekmiþ gibi de kabul edebilir. “Kar”da böyle bir uyarý yapýlmadýðý gibi, tam tersi, romanýn ilk sayfasýna konmuþ alýntýlar sanki bu olaylarýn gerçekten Kars’ta yaþanmýþ olduðuna dair bir kanýnýn doðmasýna yol açýyor: |
|
Þebeke ve Sabetayizm
(Hulki Can) 30 Ocak 2009 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
“Hiçbir iþgalcinin yaþamý sevdiði veya yaþatmaya özlem duyduðu görülmüþ müdür ? Þimdiki hegemon yazarlar iþte tam böyledirler. Kýsýrdýrlar ve kurutmaya mahkumdurlar. Güvensizdirler, dolayýsýyla bütün yeteneklerin zindancýsý olmak zorundalar. Haksýzlýkla geldiler, hakký yazamýyorlar, dünyalarý insansýz ve haksýzdýr ve bir tek kendilerini bu topluma kakanlarý biliyorlar. Baðlýlýklarý yalnýzca kakanlarýna, kendi hegemonlarýna, oligarþiye ve emperyalizmedir, bildikleri ve dünyalarý bunlardýr. Bunlar koparýldýðý zaman kuklalar misali yere düþecekleri kesindir..” |
|
"The Economist" Dergisine Mektup
(Hulki Can) 7 Ocak 2010 |
Politik Olaylar ve Görüþler |
| |
Gençliðimde, batý medeniyeti ve kültürü benim gözdelerimdi. Ayný þekilde derginiz de. Ve diðer dergiler de (Time, Newsweek, l'Express, vs). ABD ve AB özgürlükler ve insan haklarý konusunda örnek alýnacak modellerdi. |
|
Marul, Yumurta ve Ampul
(Hulki Can) 16 Ocak 2010 |
Günlük Olaylar |
| |
Küresel egemenlerin koruyucu kanatlarý altýnda olanlarýn halk, öðrenciler, emekçiler ve aydýnlarca protesto edilmesi, eleþtirilmesi demokrasilerde olaðandýr, doðaldýr. Türlü sýnýrsýz olanaklarý, yazýlý ve görsel araçlarý kullanarak küresel çevrelerin çýkarlarý doðrultusunda, her gün, her ortamda, her istediklerini yazan ve söyleyenlerin, özellikle akademik çevrelerde, üniversitelerde, konferanslarda konuþmalarýnýn üniversite gençliði ve aydýnlarca gerektiðinde engellenmesi "haklý", "yasal" ve "meþru" bir yöntemdir. |
|
Sevgililer Günü ve Dinlerin Sevgi Algýlayýþý
(Hulki Can) 14 Þubat 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Çünkü her þeyden önce dinlerin kurucularý insan sevgisinin ne olduðunu, insaný sevmenin ne demek olduðunu bilmiyorlardý. Böyle bir konsept, kavram da yoktu. Bu nedenle onlar insan sevgisinden çok, tanrý sevgisi üzerinde durmuþlar, tanrý sevgisinin ise, onun uðrunda ölüme gitmek, onun buyruklarýna itaat etmek ve emirlerini gözü kapalý yerine getirmek olduðunu savunmuþlardýr. |
|
Yeni Hayat (1ci Bölüm)
(Hulki Can Duru) 9 Nisan 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Baþkahraman anlatýcýmýz, o “sihirli kitabý” okuduktan sonra, “yabancý bir ülkenin tehlikeli sokaklarýna çýkar gibi” 22 yýldýr yaþadýðý mahallesinin sokaklarýna çýktýðýnda, hem büyük bir öfke, hem büyük bir sevinç duyacaktýr: Bugüne kadar hep kandýrýlmýþtýr. Öfkesi bundandýr. Oysa, bu ülkenin çocuðu deðildir o. Her þey deðiþmiþtir. Bu topraklar “yabancý bir ülke”dir. O, bambaþka dünyalarýn, hayatlarýn insanýdýr. Sevinci bundandýr |
|
Yeni Hayat (2ci Bölüm)
(Hulki Can Duru) 9 Nisan 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Orhan Pamuk'un "Yeni Hayat” romaný tüm insanlýk için geçerli, yararlý, insanlýðýn özlemini duyduðu yeni bir yaþamý ne yazýk ki anlatmýyor. Evet, önceden de belirttiðim gibi: bu daha çok yazarýn kendisi için, kendi gibi olanlar için geçerli bir yeni yaþam, veya, salt onun yeni yaþamý olsa gerek... |
|
Uykularýn Gizemi ve Agoraphobia (1ci Bölüm)
(Hulki Can Duru) 16 Nisan 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Hokkabazlar, sel sularý, mezarlýklar, horoz dedeler, adý saný bilinmedik kuþlar, sýçrayýp ayýn omuzlarýna çýkan çatal dilli yýlanlar, aðýzlarýndan ovalar dolusu ateþ püskürten dað büyüklüðündeki ejderhalar, gölgeleri þehirleri kaplayan devasa testiler ve týpký insan gibi hýçkýra hýçkýra ta dünyanýn öteki ucundan yuvarlanýp gelen kum taneleri ve benzer gerçeküstü imgelerle dolu büyüleyici anlatýmýyla Asturias’ýn “Guatemala Efsaneleri” ni çaðrýþtýran romanda, Jheronimus Bosch’un fantastik tablolarýný andýran, masalýmsý bir dünya da gözler önüne seriliyor. |
|
Uykularýn Gizemi ve Agoraphobia (2ci Bölüm)
(Hulki Can Duru) 18 Nisan 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Ýnsanlarýn büyük kötülüklere yol açan iyilik anlayýþlarýndan, kendini çocuklarýn varlýðýnda yenileyen yaþamýn acýmasýzlýðýndan, bu acýmasýzlýðýn üstünü örten masumiyetin derinliðinden, canlý olmanýn aczinden, insanlarýn içinde uðuldayýp duran o çok aðýzlý kuyularýn karanlýðýndan, hatta uykulardan korktuðunu anlatýyor yazar. |
|
Râna ve Rânalarýn Açmazý (1. Bölüm)
(Hulki Can Duru) 28 Nisan 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Romanda Abdülhamit’e suikast yapýldýðý günlerde doðan Râna’nýn kýsacýk yaþamý, dine ve dünyaya bakýþý ön planda anlatýlýrken, arka planda, Ermeni terörü, 31 Mart Vakasý, Abdülhamit’in tahtan indirilmesi, Ýttihat Terakki’nin yükseliþi, I. Dünya Savaþý, Ermenilerin göç ettirilmesi, imparatorluðun yýkýlýþý, memleketin iþgali, Kurtuluþ Savaþý gibi 20.ci yüzyýlýn sarsýcý tarihsel olaylarýnýn gürültülü yankýlarýný iþitiyoruz. |
|
Râna ve Rânalarýn Açmazý (2. Bölüm)
(Hulki Can Duru) 28 Nisan 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
“Bugünün Rânalarýna” ithaf edilmiþ roman, sözde bir hoþgörü ve barýþ dini olarak pazarlanmaya çalýþýlan Ýslam’ýn, Râna’nýn gözünden aslýnda hiç de öyle görünmediðini açýkça ortaya koyuyor. Genç, taze, saf bir ruhun, ama ayný zamanda çok bilmiþ bir çocuðunun Ýslam’a çýplak gözle bakýþý, bu dinin genç bir kýz kalbinde yarattýðý sorunlarý ve tinsel yaralarý yansýtmasý bakýmýndan olaðanüstü ilginç. |
|
Ýsa ve Pavlus'un Þeriata Bakýþý
(Hulki Can Duru) 15 Mayýs 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Ýsa ve Pavlus, birçok düþünür ve dinbilimcinin iddia ettiði gibi bozulmuþ Yahudiliði ýslah etmeye çalýþan veya Musa þeriatýný aslýna dönüþtürme çabasý içinde olan kiþiler deðildi. Tam tersi Yahudi þeriatýný, dinsel kanunlarý, Yahudi ýrkçýlýðýný ve dinsel ayrýmcýlýðýný geçersiz kýlmaya çalýþýyorlardý. |
|
Kader ve Elindelik
(Hulki Can Duru) 22 Mayýs 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Kaza ve kader düþüncesi tamamen siyasal kökenliydi. Kaza ve kaderi savunanlar, insanda özgür istem ve seçme gücünü yadsýyanlar, savaþlarý ve dökülen kanlarý Allah’a havale ederek iþin içinden çýkanlar yönetici konumunda olanlardý. Böylece feodal mutlu azýnlýk kimseye hesap vermiyor, keyif ve zenginlik içinde yaþýyor, iþledikleri yolsuzluklar, iðrenç cinayet ve katliamlardan sorumlu tutulmuyor, tutulamýyordu. Kader sanki onlarýn “dokunulmazlýk” zýrhýydý. |
|
Tarihin Çarklarýný Geriye Çevirmek
(Hulki Can Duru) 26 Mayýs 2010 |
Politik Olaylar ve Görüþler |
| |
Karþý devrimciler, gericiler, þeriatçýlar, dinciler kendiliðinden yok olmaz. Ne ülkemizdeki gericiler, ne küresel egemenler, ne de ABD'nin Irak ve Afganistan'daki iþgal güçleri tarih sahnesinden, demokratik yollardan, ya da seçimle, veya BM kararlarýyla, veya kendi istekleriyle çekilmeyecekler, yenilgiyi kabul etmeyecekler, son mevziye kadar direnecekler, savaþacaklardýr. Seçim olsa bile hile yapýlmasý yüksek bir olasýlýktýr.. |
|
Israel Delenda Est?
(Hulki Can Duru) 31 Mayýs 2010 |
Politik Olaylar ve Görüþler |
| |
Ýsrail bu politikalarýný sürdürmeye devam ederse, kendisini çok korkunç bir sonun beklediðini öngörmek için kahin olmaya gerek yoktur. Bu gidiþle dünyanýn bir çok ülkesinde Nazi bayraklarýnýn yeniden dalgalanmaya baþlayacaðýný, ve o günlerin fazla uzakta olmadýðýný söylemek de pek fazla bir abartý olmayacaktýr. |
|
Din ve Metafizik Üzerine Çeþitlemeler (1ci Bölüm)
(Hulki Can Duru) 19 Haziran 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Gerçek bir “tanrýsal yasa” söz konusu ise, bu durumda, o yasanýn evrensel, sürekli, her devirde, her ortamda, her koþulda geçerli olmasý gerekir. Çünkü, Tanrý sonsuz olduðundan, onun yasa ve emirlerinin de sonsuz ve sonsuza dek deðiþmeden durmasý gerekir. Bu metafiziðin birincil ilkelerinden biridir. |
|
Halk Düþmanlarý
(Hulki Can Duru) 1 Temmuz 2010 |
Varsýllar ve Yoksullar |
| |
Anayasa Mahkemesi “Ýntibak Yasasý” için yetkisizlik kararý verince emekli maaþlarý arasýndaki farký ortadan kaldýrmak için açýlan dava düþtü. Gerekçe þu: Ankara 5. Ýdare Mahkemesi usül yönünden bu konuda yetkili deðilmiþ! ! ! Emekliler AÝHMsine gitmeye hazýrlanýyor ! |
|
Köpekliðin Aþký ve Varoþ Kültürü
(Hulki Can Duru) 2 Temmuz 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Eðer aþk, sevgi “köpeklik” ise, o halde, nefret ne peki? Sevgi ve sevginin türevleri þefkat, merhamet, acýma, dayanýþma, yardým, arkadaþlýk “köpeklik” kategorisinde ise; nefret, gaddarlýk, vahþet, þiddet, barbarlýk, sadizm hangi kategoride acaba?
|
|
Kürtçülük Sorunu ve Güneydoðudan Öyküler
(Hulki Can Duru) 21 Temmuz 2010 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Bu ülkede Kürt sorunu deðil "Kürtçülük sorunu" vardýr. Ýþgal ordularýný Ýstanbul ve Ýzmir'de alkýþlar ve þamatayla karþýlayanlar -ekmeðini yedikleri bu ülkeye karþý- ne kadar feci bir yanlýþlýk yaptýklarýný nasýl ki çok sonra fark edip, ama, nasýl ki bunun bedelini çok aðýr bir þekilde ödedilerse, ayný bedeli bugün benzer yaklaþýmlar içinde olanlar da -günü geldiðinde- misliyle ödeyecektir. Nasýl ki madde boþluðu sevmez (!) doldurmak ister ise, tarihin terazisi de boþ kefeleri sevmez, mutlaka dolduracaktýr. |
|
Paganlýktan Gelme Bir Tapýnma Þekli: Namaz
(Hulki Can Duru) 4 Aðustos 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Araplarýn toprakla teyemmüm edip namazla idmana baþlamasýndan 12 yüzyýl önce gerçek anlamda beden eðitimi, atletizm ve jimnastik faaliyetleri antik Yunan’da ÝÖ V.ci yüzyýlda baþlamýþtý. ÝÖ IV.cü yüzyýlda ise Olimpiyat oyunlarýnýn da geliþmesiyle beden eðitimi, felsefe eðitimi kadar önem kazanmýþtý. Eðer Müslüman Araplarýn namazý jimnastik ise, pagan Yunanlýlarýn atletizm ve Olimpiyat oyunlarý neydi acaba? |
|
Paganlýktan Gelme Bir Tapýnma Þekli: Namaz (2)
(Hulki Can Duru) 14 Aðustos 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Din ve dinsel tapýnmadaki bir çok adetin putperestlikten kaynaklandýðý arkeolojik bulgular ve araþtýrmacýlar tarafýndan gün ýþýðýna çýktýkça Ýslam, Yahudi, Hristiyan yeni yetme ilahiyatçýlarý ve tarikat önderleri bunlara kýlýf bulma ve bunlarýn kutsal bir kökten geldiðini kanýtlama çabasýna giriþmiþlerdir. |
|
Dünya Yaþamý Bir Oyun, Bir Eðlence Midir?
(Hulki Can Duru) 30 Kasým 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Doða yasalarý evrende hiçbir þeyin yok olmadýðýný, ancak baþka özlere, tözlere, yapýlara, þekillere dönüþtüðünü öðretmiþtir bize. O halde, yaþam asla yok olmaz ve süreklidir. Bu nedenle, "ahret hayatý, dünya hayatý" diye hayatý ikiye ayýramayýz |
|
Mevlana ve Ýslam
(Hulki Can Duru) 22 Aralýk 2010 |
Dinler, Ýnançlar ve Ateizm |
| |
Mevlana'nýn dünyaya bakýþý ve düþünceleri sürekli evrim geçirmiþ, yaþamýnýn ikinci evresinde -Ýslam ve þeriatý kat be kat aþmýþ- dinler üstü bir inanca ve bireþime ulaþmýþ, yepyeni bir din, inanç ve yol ortaya koymuþtur. |
|
Aþka Allah'a ve Akla - Tarihi Simalardan Mevlevi
(Hulki Can Duru) 11 Þubat 2011 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Mevleviliðin morfolojik yönü, biçimsel yapýsý, özü, ortaya çýkýþ nedenleri, Mevlevihanelerin özellikleri, yönetimleri, örgütsel yapýlarý, ayinleri, törenleri, Mevlevilerin giyimleri, gelenek ve göreneklerini hakkýnda bilimsel ve nesnel bilgi edinmek istiyorsanýz bu kitabý okumanýzý öneriyorum. |
|
Cinsel Saldýrý Suçu ile Tecavüzden Yargýlananlarýn Hadým Edilmesi Yasa Tasarýsý
(Hulki Can Duru) 22 Þubat 2011 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
Söz konusu yasa Ýslami çevreleri rahatsýz etmiþtir. Çünkü yasa TECAVÜZCÜLERÝ HADIM ETMEYÝ ÖNGÖRMEKTEDÝR. Ýþte bu nedenle Prof. O. Çeker sorunun odaðýnda aslýnda “kadýn” olduðuna vurgu yaparak "Sorunun odaðýnda kim var? Kadýn var. Kardeþim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karþýlaþman sürpriz olmayacaktýr. Tahrik ettikten sonra sonucundan þikayet etmen makul deðildir. Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasi otoritenin kararý ile uygulanan bir ceza yöntemidir" demektedir. |
|
Cumhuriyet Devrimleri ve Müzik
(Hulki Can Duru) 24 Þubat 2011 |
Tarihsel Olaylar |
| |
1923te Cumhuriyet Devrimleri ile yeni bir toplum kurulurken konusu sadece aþk, meþk, içki, zevk ve eðlence olan geleneksel müzikten de kurtulmak ve ulusal/milli bir müzik oluþturmak haliyle gerekiyordu. Bunun için baþvurulacak kaynak saray, mehteran veya tekke müziði olamazdý. Ama kaynak halkýn baðrýndan gelen halk müziði, folklor ve türküler olabilirdi. |
|
Yaþam, Aþk ve Rastlantý
(Hulki Can Duru) 10 Mart 2011 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Büyü ne kadar gerçekse, gerçek de o kadar büyüdür. Her þey insanýn kendi elinde, hayallerinde, tasarladýðý yaþam biçiminde ve bunun evrenle olan uyumundadýr. |
|
|