Günlük güneşlik demlerde bir çığ düşer yüreğime. Ellerin açılır gül gül hayalimde. Zaman seni solur, mekan seni solur bulunduğum yerde.
Hayalim seni derer sümbüllerle, lâlelerle. Bâki, gazel okur,Fuzulî hasret ikliminden seslenir. “Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge/ Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.” Nedim acem mülkünün hepsini feda ederken İstanbul’un bir taşına. Ben de cümle gül taifesini çıkarmam senin miyarına.
Mazide, hâlihazırda ve gelecekte, hep gül dibaceli adın var yâdımda. Attığım her adımda yüreğimdesin. Aldığım her nefese kokun karışır. Güller seninle yarışır. Sen hep bir adım öndesin…
Öylesine güzelsin, öylesine narin. Özünde sen varsın yağmurların. Esen rüzgârın kanadındasın , safiyetinde yağan karın. Narın özüsün, gönlümün közüsün, özün özü…
Günlük güneşlik demlerde bir çığ olur düşersin yüreğime. Ellerin açılır gül gül hayalimde. Zaman seni solur, mekan seni solur bulunduğum yerde. .. “Sen nerdesin ey sevgili!” ellerin nerde?/…
Ankara,12.04.2010 İ:K